2020’nin zor bir yıl olacağı ilk günlerinden belli
olmaya başlamıştı. Yılbaşından itibaren depremi, yangını, terörü gördük. Arkasından
Covid 19 salgını ile tüm insanlık olarak başka bir aleme evrildik. Pandemi bize
insanlık tarihinde görülmeyen şeyleri gösterdi. Düşünün Kabe bomboş, Camiler
kapalı, ülkede Cuma namazı kılınmıyor. Sevdiklerinize sarılamıyor
öpemiyorsunuz. İşin kötü tarafı artık bu salgın geçse bile bu şekilde yaşamaya
alışmamız gerektiği söyleniyor.
Virüs ile yapılan mücadelede dünyada iyi bir yerde
olduğumuz sık sık ifade edilmekle birlikte şu maske rezaletinden bir türlü
kurtulamadık. Nihayet başa dönülerek para ile satılma kararı verildi.
Salgınla mücadele sürecinin belki de en çok etkilediği
kitle öğrenciler oldu. Özellikle üniversite sınavına (YKS) hazırlananlar öğrenciler
daha çok etkilendi. Bildiğiniz gibi 27 Mart tarihinde yapılan açıklamaya göre YKS’nin 25-26 Temmuz tarihlerinde yapılacağı belirtilmişti.
Geçen gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları ile YKS tarihi yeniden
değişerek 2020 yılı YKS sınavı 27-28 Haziran tarihlerinde yapılacak.
Normal eğitim sürecinde okula giden, Etüd merkezlerine
devam eden, özel ders alan öğrenciler bu imkanlardan mahrum kalınca sınavın bir
ay ertelenmesi öğrencileri rahatlatmış ve bütün programlarını 25-26 Temmuz
tarihlerine göre yapmışlardı. Ani bir açıklama ile tarihin yeniden geri alınmasına
doğal olarak en fazla tepki öğrencilerden geldi. Motivasyonu bozulan, kaygıya
kapılan gençler tepki gösterdiler. İki milyon civarında twit atıldı, her türlü
iletişim araçları ile gençler tepkilerini ortaya koymaya çalıştılarsa da
maalesef geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin feryadını duyan olmadı.
Attıkları
twitlerde bunun bir haksızlık olduğunu ifade eden gençler zamanı geldiğinde bir
karşılığı olacağını söylemeyi ihmal etmediler.
ÖSYM, tarih değişikliğinin verdiği kaygıyı biraz da
olsa azaltmak amacı ile bu seneye mahsusu olmak üzere sınavda bazı
değişiklikler yaptı. Öncelikle TYT oturumunun süresine 30 dakika eklenerek 135
dakika olan sınav süresi 165 dakikaya çıkarıldı. İkincisi ise lisans
programlarını tercih edebilmek için gerekli olan 180 baraj puanını 170 puana
düşürüldü. Ayrıca sınav içeriği olarak lise son sınıfın 2.döneminden soru
sorulmaması kararlaştırıldı.
Sınav
süresinde maske takılıp takılmayacağı ve diğer adımlar için Sağlık Bakanlığı ve
Bilim Kurulu’nun vereceği karar bekleniyor. Maske ve dezenfektanı dağıtılacağı
belirtilse de 165 dakika boyunca takacakları o maskeler motivasyonlarını
bozacaktır. Bunun yanında astımlı öğrenciler içinde maske ayrıca bir dezavantaj
oluşturacaktır. Maske ile sınav salonuna kadar girseler bile sınıflarda sosyal
mesafe korunarak isteyen öğrencilerin maskelerini çıkarabilme imkanı
verilmelidir.
Üniversite
sınavları gençlerimizin hayatlarının en önemli dönüm noktalarından birdir. Bu
sınav ömürleri süresince yapacakları işleri, yaşam kalitelerini
belirleyecektir. En az bir yıldır hazırlanan öğrencilerin geleceği birkaç
dolara heba edilmemelidir. Üç beş turist gelecek diye bu gençlere
kıyılmamalıydı.
Her
konuda bir tedbir bir çare bulmayı bir şekilde gerçekleştirebilen hükümet ne
hikmettir yıllardır iş eğitime gelince yine çuvallamıştır.
Her
şeye rağmen gençlerimizin her türlü olumsuz dış etkene rağmen bu işin üstesinden geleceğini ve kesinlikle
çalışan öğrencilerimizin hak ettikleri sonucu alacaklarını düşünüyorum. Kızımla
birlikte sınava girecek milyonlarca gencimize şimdiden başarılar diliyorum.