19 Mayıs, Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ayak basarak, ülkenin ve ordunun
durumu üzerine ilk gözlemlerini yaptığı ve bugünlerin temelinin atıldığı bir
tarihtir. Mustafa Kemal Paşa’nın ulusal egemenliğe dayanan düşünceleri ile
vatan toprakları üzerinde, kayıtsız
şartsız bağımsız yeni bir Türk devleti kurma hedefine adım attığı gündür.
Türk milletinin kaderinde ya tarih sahnesinden silinmek yada ilelebet
payidar kalmak vardır. İşte bu yüzden bu gün önemli
ve Cumhuriyetimiz kurulduktan
sonra Atatürk, 19 Mayıs gününü doğum günü olarak kabul ederek Milli Mücadelenin
önemini bir kez daha vurgulamıştır.
Mustafa Kemal, Milli mücadeleyi ve 1927’ ye kadar olan
ınkılap hareketlerini anlattığı eseri olan Nutuk’a ; “1919 yılı Mayısının
19’uncu günü Samsun’a çıktım” diye başlar. 16 Mayıs’ta İstanbul’da Bandırma
vapuruna bindikten sonra düşman zırhlıları arasından geçerken, güvertedekilere
“Biz Anadolu’ya ne silah, ne cephane götürüyoruz; biz ideal ve iman
götürüyoruz” diye sürdürür.
19 Mayıs 1919 Ülkede umutların tükenmeye başladığı anda O;
“Türk Milleti için bağımlı yaşamaktansa ölmek daha iyidir” diyerek Samsun’a
çıkar ve Anadolu’nun bağımsızlık mücadelesini ateşler. Ve bu millet Atatürk’e
öyle inanır ki; Onunla birlikte Anadolu’nun her karış toprağında destanlar
yazarken esaret altında kalamayacağını, kutsal vatan toprağının işgal
edilemeyeceğini yedi düvele haykırır.
19 Mayıs 1919 Anadolu’nun her bölgesinde işgal zulmünü
yaşayan bu yüce millet, büyük komutanın etrafında birleşti. Atatürk istiklal
meşalesini yakmak için Samsun’a geldiğinde, Anadolu halkı uzun savaşlardan
çıkmış, imkânsızlıklar içinde yorgun, yılgın, en önemlisi de moralsizdi. Yeni
bir savaşa hali kalmayan millet, işgalcilerin zulümlerine karşı canını ve
namusunu korumak için, direnmeye başladı. Milleti harekete geçiren bu ruh
milliyetçilik duygusu idi.
İşte aslında Mustafa Kemal’in asıl büyüklüğü burada saklı
bence umutlarını, mücadele azmini kaybetmiş bir milleti yeniden ayağa
kaldırmıştır. Bu milletin mayasında olan bağımsızlık ruhunu yeniden ortaya
çıkarmıştır.
Bölgesel direnişler sonucu Kuvayı Milliye ortaya çıktı.
Toprakları için, milli ve dini değerleri için canını yok sayarcasına çarpışan
Anadolu insanı, 19 Mayıs ateşiyle Atatürk’ün liderliğinde, Milli Mücadeleyi
başlattı.
Şerefsizce toprak üstünde yaşamaktansa şereflice ölmeyi
tercih eden bu milletin gerçek evlatları ellerine babadan kalma çakaralmazları
alıp dağa çıktığı günlerde tabiki, emperyalistlerle işbirliği yapan, vatan
toprağını satn hainler tarihin her döneminde olduğu gibi o günde vardı. Buna
rağmen bu necip millet tıpkı Bumin Kağan’ın çerileri gibi fıtratını işleyerek
bağımsızlığını yeniden kazanmasını bilmiştir.
Anadolu’da yaşanan işgaller, zulümler ve
çaresizlik karşısında teslim olmayı düşünmeyen onurlu Türk Milleti, yurdunu
kurtarmak için, kaderiyle baş başa kalmıştı.
Emperyalist güçlere karşı koyarak adeta
küllerinden doğan bağımsız devlet olabilen bu millet Kurtuluş tarihini çok iyi
okuması ve anlaması bir kahramanlık destanına sahip çıkması gerekmektedir.
Türk Milletinin ve geleceğimizin teminatı
gençlerimizin bayramını kutluyor bu eserin mimarı Mustafa Kemal Atatürk’ü,
silah arkadaşlarını ve aziz şehitlerimizi şükran, minnet ve rahmetle anıyorum.