Eski zamanlarda yaşayan hükümdarın çok çalışkan olması ve
hiç savaş kaybetmemesi, vezirlerinin ve komutanlarının dikkatini celp eder.
Amma velakin sormaktan imtina ederler. Divan kurulup, devletin yönetim kademesi
ile istişare yapılırken, Şey-ül İslam görevinde bulunan kişi, sorulması merakla
beklenen soruyu hükümdara yöneltir. Çok çalışkan olduğunu ve hiç savaş
kaybetmemesindeki sırrını merak ettiğini sorar. Hükümdar ise “Benim mürşidim
bir karıncadır.” deyince merakları bir kez daha artar. Hükümdar meraklı gözlere
bakarak “Taht kavgası başladığı yıllarda kardeşlerim ve akrabalarımla çok kez
savaşa girdim ve savaşları kaybettim. En son savaş esnasında ormana doğru
kaçıp, ağacın dibine saklanıp, kamufle olmak için üzerimi ağaç dalları ile
örttüm. Beni bulamayıp gittikleri vakit, belirli bir süre bekleme
gereksiniminde bulundum. Beklerken,
karınca ağzında bir tane buğday tanesi yuvasına doğru gidiyor. Yuvasının
önüne toprak parçası koydum ve ne yapacağını merak ettim. Tam yuvasına doğru
giderken toprak parçasına takılıp buğday yuvarlandı. Bir daha denedi, bir daha
derken saydım tam 65 kez defa denedi. Ben şaşkınlık içinde bekledim pes edecek
mi diye ama etmedi. Sonunda 66. kez denedi ve buğday tanesini yuvasına soktu.
Ben o günden sonra pes etmedim ve bu hale geldim.”
Hiç
çabalamadan, emek harcamadan yapılan işten bir hayır göremeyiz. Oturarak büyük
işler peşinde koşmanın bir mantığı olmaz. Kişisel gelişim kitaplarında
içinizdeki devi uyandırın gibi cümlelere kulak asmayın. Bir işi yapmak
istiyorsanız ilk önce istemek, sonra azim ile yapmaya koyulmak gerek.
Oturduğunuz yerden benim büyük bir işim olsun büyük paralar kazanayım, olur ama
ya rüyalarda olur ya da haksız kazanç olur. Helal 1 liranın haram 10 liraya
üstünlüğü, helal yoldan alın teri ile kazanıldığı zaman bereketi olur. Miras
kalan aileleri gözlemlediğimiz zaman, genelde mirasları çabucak biter. Çünkü
emek harcanmadan kazanılan ne var ise çabuk harcanır.
Kuran-ı
Kerim Necm Suresi 39. ayet-i kerimede “Doğrusu insana çalışmasından başka bir
şey yoktur.” Ödün vermeden, zorluk görmeden yapılan işlerden pek netice
alamayacağımız aşikâr. Yapılan işlerimizde ise zamanı iyi değerlendirmek
gerekir. Boş vaktimiz olmaması lazım. Zamanımız maddiyatımızdan önemli olmalı.
Maddiyatımız kaybedildiği zaman yerine gelebilir, ama zamanımız geri
gelmeyeceği için onun değerini bilmek gerekir.