Bu yazı
başlığından kimleri ve ne demek istediğimi,
eminin okuyucularımızın büyük bir bölümü anlamıştır.
Şu malum virüs süreci yasağının esnetilmesiyle
birlikte, cadde ve sokakların da
daha bir şenlendiği gerçek.
Her gelen yeni günün, bir önceki günden daha da sıcak geçmesini, her ne kadar yağan yağmurlar bastırıyor olsa dahi, yine de insanı bunaltıyor.
İşte bu genel tarife göre bir noktada evine kapanan
yahut ta balkonundan başka çıkacak yeri olmayan vatandaşı, bu ‘’Tekerlekli Diskocu’’ lar
canından bezdiriyorlar!
Günün hangi vakti ve saati olursa
olsun, onlar için önemli değil! İster gündüz, ister akşam, isterse
gecenin bir yarısı olsun!
Cihazın ses ayarını sonun kadar
açmaları için dinledikleri müzik
türünün de hiç önemi yok onlar için! Yeter ki kendileri mutlu olsunlar (başkalarının rahatsızlığı üzerine
kurulu olan bu nasıl bir mutluluksa?)
İster Halk müziği, ister Sanat müziği,
isterse arabesk olsun. Neyi dinliyor
olurlarsa olsunlar fark eden bişey olmuyor onlar için.
Sokağın bir başından başlayıp öbür
ucundan çıkasıya kadar ortalığı inletmeleri,
onlar için gayet sıradan bir durumdan öte değil!
Ama
geçtikleri yerlerde canı sıkılan mı var,
hastası olan mı var, icabında
cenazesi olan mı var. Onlar için tüm
bunların hiçbirisinin önemi yoktur!
Bu yaptıkları 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanununa göre suç olup (ses, müzik, görüntü ve
haberleşme cihazlarını kamunun rahat ve huzurunu bozacak şekilde kullanmak ‘’madde 72’’) den cezalandırılmakla
karşılıklıdır.
Bunların birde meyhanecileri var. Yani onlarınki de ‘’Tekerlekli
Meyhane’’ oluyor! Müzik malûm tonda, ses
son ayarda, hızları ‘’aheste çek
kürekleri mehtap uyanmasın’’ modunda, böyle ağır – ağır ilerlemekte. Ve
tabii bira şişeleri de elde, şehrin
içerisinde!
Tüm bunları yazarken kimsenin ne
zevkinin, ne keyfinin ve nede genel
yaşantısının yani keyfinin kâhyası değiliz.
Amma velakin her şeyin de bir haddi –
hududu, şekli – şemâli yani usulü ve adabının olması gerekir diye düşünüyorum.
Bu konuların takibinde gönüllü
görevli birde Fahrî Trafik Müfettişleri
(FTM) ler var. Yâni daha açık
bir deyimle; Trafiğin görünmeyen
fakat gören gözleri var şehirlerimizde.
Zaman ve mekân mefhumu olmaksızın, yurdun her yerinde, kendilerini bu konuların düzen ve ıslahını
sağlamaya adayan sivil görevlilerinin,
böyle olumsuzlukları tespit ederek cezalandırmalarının mevcudiyeti bilinmelidir.