Yedinci Osmanlı
padişah olan Fatih Sultan Mehmet okumayı çok severdi. Farsça ve Arapça’ya
çevrilmiş olan felsefî eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritası’nı
yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı. Bilimsel
sorunlarda, hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun bilginleri korur onlara
eserler yazdırırdı. Bilime büyük önem veren Fatih Sultan Mehmed, yabancı
ülkelerdeki büyük bilginleri İstanbul’a getirtti. Nitekim astronomi bilgini Ali
Kuşçu, kendi döneminde İstanbul’a geldi. Ünlü ressam Bellini’yi de İstanbul’a
davet ederek kendi resmini yaptırdı. Saray’da
büyük bir kütüphane kurdurmuş pek çok Antik Yunan felsefecilerin eserlerini
getirtmiştir. Bunlar arasında en bilinenleri, Aristotales, St Thomas, Aquinas
kitapları vardır.
Fatih Sultan
Mehmed, 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve
bizzat yirmi beş sefere katıldı. Azim ve irade
sahibiydi. Temkinli ve verdiği kararları kesinlikle uygulayan bir kişiliği
vardı. Devlet yönetiminde oldukça sertti. Savaşlarda çok cesur olur, bozgunu
önlemek için ileri atılarak askerleri savaşa teşvik ederdi.
Gerek bilim, gerek askeri, gerekse sanatsal açıdan Osmanlı padişahları
açısından en zirvedeki kişi olduğu herkes tarafından kabul görmektedir. O
mühendis, asker, siyasetçi, bahçıvan, şair ve iyi bir yönetici idi.
Fatih Sultan Mehmet, İtalyan ressam
Gentile Bellini'yi 1479 yılında İstanbul'a davet etmiş ve önce saraydaki farklı
kişilerin resimlerini yaptırmış. İtalyan ressamın yeteneklerinden emin olduktan
sonra da kendi portrelerinin yapılmasına izin vermiş. Bunlardan günümüze ulaşan
3 tablo var. Biri de yeni satın alınan söz konusu tablo.
Tablo, İtalyan ressam Bellini tarafında yapılmış. Bellini’nin en
önemli resimleri arasında sayılan ve tuval üzerine yağlı boya çalışılmış
yapıtın eni 33,4; boyu ise 45,4 santimetre. Tablonun sağ alt köşesinde Latin
harfleriyle not düşülen tarih ise 25 Kasım 1480.
Fatih
Sultan Mehmet’in portresinde yer alan ikinci kişinin kim olduğu ise hala bilinmese de Fatih’in oğulları
olan 3 şehzadeden biri olmalı. Muhtemelen
de Cem Sultan. Büyük şehzade Mustafa, Bellini geldiğinde hayatını kaybetmişti. Üstelik Cem Sultan’ın Fatih
yanında daha itibarlı olduğunu biliyoruz.
İşte bu tablo Londra’daki Christie's salonundaki müzayedede satışa
çıkarılmış. İBB portreyi satın almış. Fatih Sultan Mehmet Han’ın sağlığında
kendi yaptırdığı portresi böylece uzun yıllar sonra yeniden İstanbul'a
getirilmiş. Tablonun Bayezıd döneminde mi yoksa İstanbul’un işgali ve Milli Mücadele
yıllarında mı? Türkiye'den kaçırılmış olduğu kesin olarak bilinmiyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Londra'da müzayede ile satışa sunulan
Fatih Sultan Mehmet'in portesini 770 bin sterline, Türk parası ile yaklaşık 6,5
milyon liraya satın almış.
Bu gelecek kuşaklara bir armağandır, bir şuur aktarımıdır. Bunun fiyatı
olmaz. Bu Türk kültürüne önemli bir hizmettir ve Türk tarihine önemli bir katkıdır.
Dünyada iz bırakan birkaç önemli adamdan biri olan Fatih’in gerçek görüntüsüne
en yakın ve bizzat kendisi tarafından yaptırılan bir tablodur.
Şimdi bazı aklı evveller çıkmışlar “Bu kadar para bir tabloya
verilirmiymiş?”gibi ciddiye alınmayacak yorumlar yapmaya başladılar. Bunlar
ucuz siyasi yorumlardır. Ağızları açıldığında Osmanlıyım diyen zavallılar
Fatih’in orijinal tablosunun Yahudiler tarafından alınmasına göz yumacaklardı.
Bu tablo aslında Kültür bakanlığı tarafından alınması gerekirken İstanbul
Büyükşehir Belediyesi tarafından alınmasına
teşekkür edip, bakanlığın eleştirilmesi gerekirken tam tersini yapıyor
zavallılar.
Devlette yapılması gereken tasarruf kalemlerini saysak sayfalar doldurur.
Liyakatsiz kadroların yaptığı israfı konuşmayacağız. Hem kültürel, hem tarihi hem de sanatsal
değeri olan böyle bir eserin tasarrufu da olmaz.
Kim yaparsa yapsın Türk kültürünü, tarihini
seven sözde değil gerçek milli yerli olan Türk -İslam kültürüne hizmet
eden İstanbul’a, Fatih’e sahip çıkanları alkışlıyorum.