Allah 'ın
şeref verdiği, yeryüzündeki halifem dediği eyy insan. Bak!!! Kur'an-ı Kerim oku
diye başladı okuyamadın, Mevlana Celalettin Rumi Dinle dedi dinleyemedin,
lütfen artık çık sokağa, çık doğaya, aç gözlerini, aç gönül gözünü bak. Nerdesin?
Ne yapıyorsun? Sana ne olmuş? İnsanlara ne olmuş! Nerede olman gerekirken sen
neredesin. İnsanlar nerede, ne durumda?! Dünya ne halde? Ne kattın bu dünyaya!
Neleri, kimleri bıraktın ardında. kimler küs, kimler dargın sana bak ardına ve
dön artık, hatta dönmüyorsan dur artık bir şey yap, kendinle olan hesaplaşmanı
daha fazla erteleme. Başla çocukluğundan, ergenliğine gel o sinsi düşmanın seni
nasıl yakaladığına bak. Hangi güzel huylarını kıskandığına bak. İçine dön, kendini yargıla ve en ağır cezalara
çarp. Belki bu son hesaplaşman, bir daha da bu şansın olmayacak. Ömür ne zaman
biter nerden bileceksin. Yeniden doğmak için, yeni bir sen olmak için kendini
düzelt ve endişelerinden kurtul. At sırtında yıllardır taşıdığın üzüntü veren
yükleri. Rabbin’e şükret sana bir sabah
daha uyanma ve yeni bir sen olma lütfu verdiği için. Tekrardan bak dünyana.
Hz.Musa zamanındaki gözbağcılar şimdi yok mu sanıyorsun?
keşfet onları, gözlerini, hislerini bağlamalarına izin verme. O devirde
insanları ne ile kandırıp, Hak yoldan ayırıyorlarsa, tutsak ediyorlarsa
günümüzde 20 ve 21. Y.Y.'da da aynı yöntemle olmasa bile farkı şekillerde bunu
yapıyorlar. Prangalar yok artık ama cep telefonu ve sarj aletin var yetmez mi?
Yediklerin, içtiklerin, giydiklerin, ekranlarda izlediklerin hepsi günümüz
Firavunlarının, gözbağcılarının bir oyunu. Seni madde ve mana olarak nasıl
sardıklarını farketmek istiyorsan uyan aç bütün algılarını ve bak! bak da gör artık. Nefsine nasıl
hükmettiklerine bak! Sana kötü amelleri nasıl süslü püslü gösterdiklerine bak!
Ve sonra ayrıl alıştığın dünyadan. Çekil bir kenara soluklan. Kararını ver.
Dünyayı değiştirmek için plan yapma. Dünyanı değiştirmek
için düşün ve kendinden başla. Zor olacak belki, kötü alışkanlıkları bırakmak,
sana artık kötü gelen çevrene mesafe koymak ben değiştim demek ve bunu ilan
etmek zor olacak, eleştirecekler! daha dün şöyleydin, böyleydin diyecekler,
sakın aldırma! Kendinden başla değişime, zaten hep kazanabilecek değilsin ki.
Nefsinle olan savaşında yapacağın sadece safını ilan etmek. Zaferde kazanmak
zorunda değilsin, sefer eyle yeter. Unutma Allah Azze ve Celle yardım eder. Dün
geçti yarın ise muallak, o zaman şimdiyi yaşa ve yaşarken anlık tercihlerini
doğru yap. Doğrular kalbinde var, sadece
onu seçmeni, tercih etmeni bekliyor.
Hayatı plan yaparak yaşamak yerine her an yapmakta olduğun tercihleri doğru
yapmak, gelecek için plan yapmanı gereksiz kılacak. Sal hayatın akışına
kendini, kürekleri ters yöne gitmek için değil rotandan şaşmamak için kıyıya
vurmamak için kullan. Şöyle ki; anlık doğru seçimleri yaparak yaşamaya devam
edersen, sana gelen sıkıntıların sınav olduğunu bilirsin ve sıkıntıları
sırtında taşımak zorunda kalmazsın, kendini yargılamanda gerekmez. Çoğuna
tebessüm eder geçersin.
Nefsin seni
çeşitli oyunlarla kandırdığında, yaptığın hatayı anladığın anda tövbe et,
pişman ol. Yeter ki sen iste Mevla verir en güzel duyguları gönlüne. Hazırlan
artık dünyadan ayrılış gününe, kalbini temizledin, kendini yargıladın, cezanı
vicdanında çektin,en ağır pişmanlıkları yaşadın ve dünyaya baktın, gördün. Aynanın karşısına geç kendine, birde kendine
bak eski sen orada mı diye. Eski sende orada onu tamamen bırakma, karanlık
yollarda artık fenerin olacak O eski sen, kötüyü gördüğünde tanıyacak, yanlışı
gördüğünde bilecek, nefsin senin bineğin olacak. Hazırsın artık ebedi yolculuğa
ey Ademoğlu. Yeni bir bakış, yeni bir hayat çizgisi, rehberinde var birde
parolaya ne dersin. Onuda Derviş Yunus Emre'den söyleyelim istersen! Cümleler
doğrudur sen doğru isen; doğruluk bulunmaz sen eğri isen... Ortadoğu Business
Dergisi 60. Sayı “Bak Ey Ademoğlu” Başlıklı yazım.