Anadolu Aleviliğini etkileyen ve Muharrem
ayında 12 imamlar için tutulan orucu esas kılan Kerbela Katliamıdır. Matem
Orucunun su içilmeden tutulması, katliamı protesto nitelikli yas orucu olarak
bilinmesi ve tutulurken, Hz. İmam Hüseyin ve kerbela şehitleri için niyetlen
ilmesi bunu göstermektedir. Pişirilen Aşure ise Zeynel Abidin'in sağ kalmasına
atfen şükran niteliğin dedir. Ehlibeyt soyunun devam etmesinden dolayıdır.
Aşure bir tatlı değil lokmadır, birlikte tüketilir, yaşlı ve hastalara
komşulara ikram edilir. Zalimle, mazlumun karşı karşıya geldiği günlerdeyiz,
Kerbela da Hz. Hüseyin’in yol arkadaşlarıyla beraberiz. Sevgi ve saygıyla
andığımız İmam Hüseyin darındayız. İmam Hüseyin deyince hep aklımıza- zalime
boyun eğmeyenler gelir. Onun: “Zalimin
zulmüne karşı çıkmamak, mazluma yapılacak en büyük kötülüktür. Ben zalimlerle
birlikte varlık içinde yaşamayı alçaklık, zalime karşı gelerek bulacağım ölümü
ise yücelik sayarım.” Sözü, insan olmanın, erdemli, vicdan sahibi olmanın
gereğidir.
İmam Hüseyin’i ve Ehlibeyti sevenlerin hepsi bilir. Bundan 1340 yıl
önce, 680 yılının muharrem ayının onuncu
günü- Ekim ayında, yezit in baskı ve zulmüne karşı mücadeleyi örgütlemek için
Küfeliler in daveti üzerine, Küfe ‘ye gitmek için yola çıkan İmam Hüseyin'in
yolu, Yezidi’n kuvvetleri tarafından Kerbela’da kesildi. Günlerce süren kuşatmada
İmam Hüseyin ve Yoldaşları, yakınları kadın ve çocuklar aç ve susuz bırakıldı.
Esir alınan kadın ve çocukların Şam da yezidin sarayına götürüldükleri
bilinmektedir. Kerbela’da yetmiş iki Şehit-i Şühedanın kanını akıtan Emevi
zihniyetini ve yezit i lanetliyorum. Yezit, Hz. Hüseyin'den kendisine biat
etmesini istiyordu. Muaviye’nin ölmeden önce oğlu yezidi veliaht ilan etmesi
Hz. Hüseyin’in hayatında bir dönüm noktası olur. Hilafetin saltanata
dönüşeceğini gördüğü için. İmam Hüseyin Muaviye’nin bu uygulamasına karşı
çıkar, Emevilere karşı mücadele edilmesi gerektiğini düşünerek, şiddetle
eleştirir. Ve tüm baskılara rağmen, Yezide
biat etmenin, zulme boyun eğmek olduğunu biliyordu. Hz. Hüseyin boyun eğmedi,
Yezidin biat etmesi karşılığında sunduğu tüm teklifleri reddederek, Yezit
firavunuyla uzlaşmadı. Birlikte geldikleri tüm canlarıyla, yol arkadaşlarıyla
Aç ve susuz bırakıldılar. Yezit’ in ordusuna karşı, 72 kişi öleceklerini bile,
bile onurluca direnerek, savaşarak, 10 Ekim 680 yılında Hakk’a yürüyerek
ölümsüzleştiler. İmam Hüseyin, zalim yezide biat etmemiş, doğru bildiği yoldan
dönmektense, canını vermeyi uygun gören,
tarihin en büyük yiğit, dürüst, onurlu Hz. Muhammet ile Hz Ali ye yaraşır
asaletli insan olmanın gereğini yerine getirmiştir. Bu nedenle mazlumların
kalbinde bir yiğitlik abidesidir. ker bela zalimlere karşı, ezilenlerin boyun
eğmediği bir başkaldırının, direncin sesidir. Bu nedenlerden dolayı, Hz. İmam
Hüseyin’i sevenler Kerbela’nın yıl dönümünde yas tutarlar. kerbela zulme,
haksızlığa, adaletsizliğe karşı onurlu bir direnişin adıdır. Kerbela nın bize
öğrettiği nerede ezilen varsa Onun yanında olmaktır. İnançları kimlikleri
dilleri eşit yurttaşlık için demokratik hakları yok sayılan dünyanın neresinde
olursa olsun soykırımdan geçirilmiş mazlum ve mağdur halkların acılarını paylaşmaktır.
Mazlum insanların yüzleşme ve adalet girişimlerini, haksızlıkların,
eşitsizliklerin ayrımcı, inkârcı yok sayma politikalarına karşı durmaktır. Ehlibeyti ve imam Hüseyin’i seven tüm
insanların yası matemlerini yerine getirdikleri bu günleri İnsanlığın bir daha
böyle bir vahşeti yaşamamasını diliyorum.
Günümüzde Emevi zihniyeti emperyalist ve
onların işbirlikçileri ile birlikte El kaide, Hizbullah, el nusra,ve işit li çeteler Ortadoğu coğrafyasında yıllardır bir
arada yaşayan kardeş halkları yok etmek için kan ve ateşle boğmaya çalışıyorlar.
Bölgede Aç, susuz yurtsuz, göçmen bir vaziyette yaşamlarını sürdürüyorlar mağdurların
bir kısmı ülkemizde misafirler, Oysa Adalet, Akıl vicdan ve bilim ön planda
tutularak, kan dökülmeden, insanlar ölmeden bir arada kardeşçe yaşanılması
mümkün. Yasımızın; kaybolmaya yüz tutan Vicdan, adalet ve merhamet gibi
erdemler yüreğinizde, yaşamınızda hep diri kalsın, bu anlamda on iki imamlar
için tutulan matem orucunun Ülkemizde ve dünyada savaşların olmadığı, Demokrasi
Adalet eşitlik kardeşlik barış sevgi ve hoşgörüye dönüşmesini diliyoruz.