Geçen
hafta (26. 09. 2020) da yine
Wattsapp’ tan bir mesaj aldım! Yaptığım araştırmada da, doğrusunu isterseniz doğru dürüst, sağlıklı ve detaylı bir bilgiye
ulaşamadım!
Gelen
mesajda; (Kızılay Başkanının oğlu,
Kızılay Başkan Yardımcısı hem de TRT
Word çalışanı. Maaşı: 50. 000 – TL). (Kızılay’ ın Gelişim Direktörü Levent CANBAY
maaşı: 16. 750 – TL). (Kızılay’ a Genel Başkan Danışmanı olan karısı
Kamile CANBAY maaşı: 14. 484 – TL)!
Bu
mesaj bana geçen sene bu zamanlar (T24 Bağımsız
İnternet Gazetesi; 05. 10. 2019) da yayımlanan
haberi hatırlattı! Aynı şekilde
ayrıca başka (BirGün’ den İsmail ARI)
nın Levent CANBAY’ ın, bana gelen mesajdaki bilgiyle
örtüştüğünü gördüm!
Her iki haber kaynağının
bilgileri birbirini teyit ediyor olunca,
bu defa bunların neden ve ne şekil olduğunu, dâhili bilgi olarak burada şubeden araştırmam icap etti.
Ben bu düşüncedeyken yine Kızılay ile
ilgili, al sana bir video daha! Önceki düşüncemde ne kadar haklı
olduğum ve kısmen ağırdan almış olmam da tesadüf oldu. Çünkü bu defa gelen video görüntülerinde, başka bir bağışçı firmanın ‘’SUNNY DATES’’ baskılı
kolilerden alınan yuvarlak paketler, Kızılay
baskılı başka kolilere yerleştirilip ambalajlanıyorlardı!
Şu andaki Kızılay Kırıkkale
Şube Başkanı Sayın Mustafa İŞLER Bey, taa 80’ li yıllardan ve ÇELBOR
AŞ’ den tanıdığım, o zamandan
bugüne de hiçbir yanlışını görüp duymadığım bir kişi.
Kendisiyle görüşmek üzere
gittim. GSM’ ime gelen mesajları
bizzat gösterip okutup izlettim. Ve
kafamda toparlayıp sıraladığım soruları teker teker kendisine yönelttim.
Sağ olsunlar, yaşımıza hürmeten başladı
sorduklarımı cevaplamaya:
- Bak ağabey; birbirini 40 yılın
üzerinde tanıyan, bu şehirde yaşayan
kimseleriz. Kızılay’ ın eski geçmiş beni ilgilendirmez! Buraya gelişim itibariyle benim
vereceğim bilgiler beni bağlar. Biz
Kırıkkale’ de 2020’ de, içinde bizimde
kısmi katkılarımız olmak üzere, 1
Trilyon civarı yardım dağıttık!
Bize bu yardımları Genel Merkez gönderdi.
Anadolu’ da bir deyim vardır; ‘’Meyveli ağacı
taşlarlar!’’ denir. Bizim yaptığımız ayni ve nakdi yardımlar bir tarafa, sırf intihardan döndürdüklerimizi
saysam şaşarsınız!
Kızılay; dünyaya açılmış ve yıllık bütçesi 6 milyar lira olan bir kurum.
Bu kurumun başında bulunan Genel Başkan
başta olmak üzere Şubeler ve Yönetim Kurulu üyelerinin hiçbirisinin de ne
maaşları ve ücretleri yoktur! Fisebilillah
ALLAH rızasına hizmet vermektedirler.
Yalnız bu katrilyonluk
bütçeyi yöneten ve maaşı 30. Bin TL
olan profesyonel yönetici Genel Müdür var.
(‘’Sayın okuyucular günümüzde sıradan bir AŞ’ nin yöneticisi, bu rakamların
neredeyse katlarını almaktadır!’’ O. K.).
Bu arada hemen Ankara Genel
Merkezi arayıp, benim GSM’ den göstermiş olduğum video
konusunu sordu. İlgili yetkili konuya
yönelik dün bir bildiri yayınladıklarını,
internetten indirmesini bildirdi. Ve
hemen bir nüshasını da bana verdi.
Konu özetle; TÜRK Kızılay’ ını zan altında bırakarak,
bağışçıların güven duygusunu yok etmeye yönelik bir Twitter video paylaşımı! Kızılay’ ın kuruluşunda ‘’Şartlı Bağış’’ konusu vardır! Bu maddeden olarak isminin açıklanmasını istemeyen ‘’Ş. K.’’ isimli bir bağışçı, Türkiye’ deki çeşitli
milletlere mensup mültecilere (Filistin
– Suriye – Etiyopya) gibi
milletlere dağıtılmak üzere 4495 paket
gıda kolisi bağışlamış.
Aynı süreçte Suriyelilere
dağıtılmak üzere Kızılay’ ın da
hazırladığı kolilerle biraraya geliyor.
Bu arada Suriyelilerin aralarında kurduğu derneğin elindeki hurmaları, Kızılay’ ın kolilerine konularak yardım gerçekleştiriliyor!
Kızılay 152 yıllık bir insani yardım kurumu olup, 2011’ den beri de gerek Suriye içinde ve gerekse ülkemizdeki
Suriyeli mültecilere yardım yapılması utanılacak ve saklanılacak bir durum
değil, bilakis insani bir görevdir! Bağışçıların talepleri doğrultusunda
yüzlerce kez hem Kızılay ve hem de bağışçı firma logolarıyla bu yardım kolileri, Suriyeli ihtiyaç sahiplerine
ulaştırılmıştır!
Tüm bunlar gösteriyor ki; Kızılay belli bir gurubun belli bir
amaçla hedef seçtiği Kurum’ dur! Bu tür fitneler, yalan ve iftiralar bizi insanlığa hizmetten alıkoyamayacağını
kamuoyunun dikkatine sunarız!
Mesajla gelen video ile
ilgili alınan resmi bilgi böyle. Bununla
ilgili olarak okuyucularımızın ne düşündüğü veya düşüneceğini, lütfedip yazacakları görüş ve
yorumlardan okuyacağız! Şimdi
gelelim bu yılbaşında genel kamuoyunu günlerce meşgul eden şu meşhur milyon
dolarlık bağışa!
Hani Başkent Gaz tarafından Kızılay kullanılarak Ensar Vakfına bağışlanan 8
milyon dolar paranın macerası!
Hatırladığım kadar Ocak 2020’ nin sonlarına doğru ulusal
medyada patlayan bir haber olmuş ve Türk kamuoyunu da günlerce meşgul etmişti. Bu konuyla ilgili Mustafa İŞLER Bey’ e yönelttiğim
sorular aldığım cevapları kısaca özetlersek;
Başkent Gaz tarafından Ensar Vakfına aktarılmak üzere Şartlı Bağış
olarak Kızılay’ a 8 milyon dolar bağışta bulunuluyor!
Bunun 7 milyon 925 bin doları Ensar Vakfı’ na aktarılıyor! Kalan
75 bin doları Kızılay’ a kalıyor!
Kızılay; “Hayırsever firma Kızılay’
a bağışta bulunurken şart olarak öğrenci yurdu yapılmak üzere bu vakfa
aktarılmasını istemiştir” diyor.
O dönemin Başkent Gaz yetkililerinin imzalı
belgesiyle bu bağışın şekli belirleniyor.
Yani Türk Kızılay’ ı na 8 milyon dolar bağışlanacağı, bu bağışın 75 bin dolarının Kızılay’ a verilip,
geri kalan 7 milyon 925 bin doların
ise Ensar
Vakfı’ na aktarılacağı
belirtiliyor.
Türk Kızılay’ ı Bağış Yönetimi Direktörlüğü de bu konuyla ilgili yaptığı
açıklamada, yapılan şartlı bağışta Başkent Gaz’ ın öğrenci yurdu
yapılmasını istediğini, bununda Kızılay’
ın ilgili prosedürleri çerçevesinde yerine getirildiğini ifade ediyorlar!
Bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi olarak
ta, şartlı bağış yapan kişinin
yerine göre hiçbir şart öne sürmeden sırf hayır olarak yardımda bulunduklarını, kiminin yalnız tekerlekli sandalye
için diye belirttiğini, kimileri de su kuyuları açılmasını
istediklerini belirtmiştir.
Netice itibariyle bana intikal eden,
benim yaptığım araştırma ve incelemeden elde etmiş olduğum bilgiler bunlardan
ibarettir. Dolayısıyla da
okuyucularımızdan önemle ricam şudur:
Her ne şekilde olursa olsun, herhangi bir konuda, hele özellikle böyle bir insani yardım
ve hayra yönelik konularda, lütfen
konunun aslını – özünü anlayıp
bilmede, gerçekleri yeterince
öğrenmeden, ferdi ve fevri karar ve
düşüncelere yer verilmemelidir diye düşünüyorum!