20
Nisan 571 Alemlere rahmet olarak gönderilen efendimizin miladi dünyaya teşrif ettiği tarihtir. Bu hafta
“Kutlu Doğum Haftası” olup Peygamber Efendimizin doğumu münasebetiyle bir çok
etkinliklerin yapılmaktadır. Diyanet İşleri başkanlığı da bu senenin temasını
geleceğimizin teminatı olan çocuklar olarak belirlemiş.
Peygamberimizi
anlayarak anarsak onu daha iyi tanımış oluruz. Peygamberimizin nasıl bir aile
reisi, nasıl bir koca, nasıl bir baba ve nasıl bir dede olduğunu bilmek, bizim
nasıl bir ailede yaşamamız gerektiğini de gösterir.
Toplumun
sağlıklı bir şekilde yaşamasını teminat altına almak için geleceğimiz olan
çocuklarımızı önemsememiz gerekmektedir. Aslında çocuğa verilen emek toplumun
geleceğine yapılan yatırımdır. Bu konuda bizlere en güzel örnek Peygamber
Efendimizdir.
Çocukları
sevgi ve şefkatten yoksun büyüyen bir toplumun huzur bulması zordur.
Sağlıklı ve kişilikli bireyler
istiyorsak, çocuklarımıza sevgi ve şefkatle yaklaşmalı, nefret ve şiddetten
uzak durmalıyız.
Peygamberimiz,
çocukları çok severdi. “Allah kimlere çocukları sevdirir, onlar da hakkıyla
severlerse ateşten kurtulurlar.” buyurmuştur.
Sevgi
ve şefkate hayatında genişçe yer ayırmıştır. Onun hayatında şiddete nefrete,
sevgisizliğe ve kötü muameleye yer yoktur. Onun sevgi bahçesinde, kendisine
inanan ve inanmayan bütün çocuklara yer vardır. O sadece Müslüman değil gayrı müslim
çocukları da severdi.
Peygamber Efendimiz, yetimleri hep muhafaza etmiş, muhafaza
edenle Cennette beraber olacağının müjdesini vermiştir.
Kız çocuklarına da büyük değer vermiştir. Kız çocuklarını
gereği gibi büyütenlerin kendisiyle Cennette birlikte olacağı müjdesini
vermiştir. “Bir baba evladına iyi bir terbiyeden daha güzel bir miras bırakmaz”
beyanı hepimizin yol haritası olmalıdır.
Peygamberimiz, çocukların eğitimi konusunda kız, erkek herhangi bir ayırıma
gitmemiş her ikisinin de en güzel şekilde eğitilmesine işaret etmiştir. Kız
çocuklarının toplumdan dışlandığı, hor görüldüğü bir ortamda kız çocuklarının
eğitilmelerine ve güzel yetiştirilmelerine özel bir vurgu yapmıştır.
Peygamberimiz
çocukları sevmiş, okşamış, öpmüş, hasta olduklarında ziyaret etmiş, dua etmiş,
sırtına almış, omzuna bindirmiş, bineğine bindirmiş, onlarla oynamış, onlara
selam vermiş, çocuksu konuşma ve telaffuzla hitâp etmiş,
onları memnun etmek için bütün gayreti göstermiştir. Çocukluklarını
yaşamalarına izin vermiş, böylece inanan inanmayan bütün anne ve babalara örnek
olmuştur.
Sevgi
ve şefkat peygamberinin ümmeti maalesef bugün yanıbaşlarında onbinlerce masum
çocuğun açlıktan ölmesine göz yummaktalar.
Çocukların
istismar edilmesine sessiz kalmaktalar.
Çocuk
işçiler bedenlerinden ağır yüklerin altında ezilirken görmezden gelmektedirler.
Sokak
çocukları toplumumuzun en önemli sorunlarından biri iken tepkisiz kalmaktalar.
Bizi yaratanın bizden istediğini en doğru şekilde
yapabilmek için O’nun elçisini adım adım izlemekten başka çaremiz yoktur. Çünkü
efendimizin hayatı en güzel örneklerle doludur.