Bu
sene 1. sınıfı okutmaya başlamıştı. Aman
vermeyen salgına karşı her gün evinden çıktı. Bahçede ki otları toplayıp
kendine hediye diye getiren o masum yavrucaklara öğretmen oldu. El Ela, Lale
dedi. Bazen elinden tutuğu çocuklarını tuvalete götürdü, el yıkamayı öğretti.
Burunlarını sildi. “Bizim de çocuklarımız evde bekleyenimiz var” demedi. Çünkü
o öğretmendi.
Sabah
Zomm, öğleye okulda yüzyüze ders, akşam EBA’dan ders anlattı. Gıkı çıkmadı.
Çünkü o öğretmendi. Çünkü mesleği onun
hayatı idi.
Her
şeye rağmen ne iş yapıyorsunuz diyenlere, yatıyorsunuz diyenlere, üç ay tatil
yapıyorsunuz diyenlere aldırmadan, insafsızca eleştirenlere kulak asmadan işe
değil okula gitmeye devam ettiler.
Öğretmen
bulunduğu yere ışık saçandır. Onun olduğu yer bilgi ile dolar, okuluna
,sınıfına aydınlıktır O. Öğretmenler odasını bilgi yuvasına çevirir. Kültür
yuvasıdır orası, sanat konuşulur, spor konuşulur, psikoloji konuşulur, ülke
gündemi konuşulur orada.
Maalesef
yine yasaklar gelmeye başladı. En fazla magduriyet hiç şüphesiz eğitim alanında
yaşanacaktır. Öğrenci eğitim öğretimden, yani kendini yetiştireceği alandan
uzak kalırken, öğretmen yavrularından, bir harf, bir kelime öğrenmek için öğretmeninin gözüne
bakan yavrularından, sınıfından mahrum kalırken
herşeye rağmen herkese rağmen görevini evinden, ekran başından layıkıyla
yapmaya devam edecekler.
Hele
son bir yılda yani pandemili günlerde
öğretmenlerimizin önemi arttı. Daha doğrusu öğretmenlerimizin önemini daha iyi
anladık. Öğretmen bizim neyimiz sorusunu soruyoruz artık.
Öğretmen
yeni bir nesil inşa edendir. Milletlerin zor zamanlarından çıkışını ve imarını
ancak öğretmenlerle yapabiliriz. Tıpkı milli mücadele sonunda Mustafa Kemal’in
“yeni nesiller ancak sizin eseriniz olacaktır” dediği işte tam bizim anlatmak
istediğimizi bir cümle ile özetlemektedir.
Öğretmenin
mutlu olmadığı bir okulda, iyi eğitimden ve mutlu bir çocuktan, mutlu bir
aileden ve mutlu bir ülkeden söz edilemez.
Öğretmenimizin
niteliği toplumumuzda niteliğini belirlemektedir. Şairimizin, yazarımızın,
mühendisimizin, doktorumuzun seviyesi öğretmenimizin sayesindedir. Nitelikli
öğretmenler için nitelikli öğrencilerin üniversite sınavında öğretmenliği
tercih etmesi gerekmektedir. Nitelikli öğretmen nitelikli toplum demektir.Yani
öğretmen toplumumuzun aynasıdır.
24
Kasım’da birkaç bürokratın, siyasetçinin beylik cümleleri ile geçiştirilecek
dönem geçmiştir artık. Öğretmenimize karşı artık manevi borçlarımızı ödemeli ve
onları haketikleri saygınlığa kavuşturmalıyız. Manevi saygınlığa ulaşmalarını
sağlamanın en önemli yolu da maddi problemlerini çözmektir.
Herşeyden
önce öğretmenlerimize söz verilen 3600 ek gösterge bir an önce çıkarılmalıdır.
Ücretli, Sözleşmeli, Kadrolu öğretmen garabetinden bir an önce kurtulmalıyız.
Her
şeye rağmen yine de peygamber mesleği olan, geleceğimizin mimarı, insan ustası
olan öğretmenlerimizin, meslektaşlarımın,
bugünlere gelmem de büyük katkıları olan öğretmenlerimin, öğretmen dostlarımın
ve de eşimin “Öğretmenler günü” nü
kutlarım.
Masum
bir göze aydınlık bir gelecek olmak için gittiği görev yerinde hain kurşunlarla
can veren Aybüke öğretmenimi, Necmettin
öğretmenimi ve bütün şehit öğretmenlerimizi, rahmetle anıyorum.