II. Dünya Savaşından yeni çıkmış Batı Almanya
Geride 50 milyon ölen insan, acısı eskisi gibi taze
Herkesin “Faşist Hitler dünyayı kana buladı”
Diye haykırdığı bir dönemde, savaşın kazananı
İngiliz Başbakanı Winston Churchill “Asıl suçlu biziz
Hitlerin Kavgam kitabını okusaydık bu kadar insan ölmezdi”
Sözüyle dünya basınında çıkan itirafıyla adeta günah çıkarıyordu.
Başka bir Avrupa gazetesi, Nasyonal Sosyalist Hitlerin;
“Kuzey Avrupa Almanlarını insanlık tarihinden bir kenara
çıkarın geriye maymun dansından başka bir şey kalmaz”
sözü Alman’ların üstün Ari soyundan geldiğini yazıyordu.
İki dünya savaşı yaşayan Almanya iki defa yerle bir oldu
Tüm dünya başına çullandı, cezalandırıldı, yasaklandı
Pes etmedi, bu kez askeri disiplini sivil hayata yansıttı
Çalışma azmi, üstün olma düşüncesi hiç bitmedi
Yanmış külleri üzerinden Anka gibi yeniden dirildi.
Türkü, İtalya’nı, İspanyol’u milyonlarca işsiz, mesleksize
Umut kapısı, ekmek kapısı, ikinci vatanı oldu çaresize
Köydeki, kentteki ülkemizin her yerindeki soydaşımız
Sarıldı yavrusuna, dostlarına, “vatan doğduğun yer değil
doyduğun yer” diyerek göç etti, mekân Batı Almanya.
Yaşlı Alman kadını, baktı pencereden, çevirdi telefonu
“Alo polis mi, bir yabancı sokağımıza çöp attı”
Yakaladı polis “Burası Almanya kurallar ülkesi”
“Bir daha yaparsan acımam” verdi eline ikaz tebliğini.
Almanya mahpushanesi, bir Alman ve bir Göçmen kavgası
İfade aldı polis, nedir bu durum, sordu tek tek sırayla
Göçmen: “Ben bir şey anlamadım üzerime saldırdı pis Adam”
Alman: “Aynı koğuştayız, patatesin yarısını yemedi klozete attı”
Geçti zabıtlara vaka: “Patates Almanya’nın kutsalıdır, büyük
savaşta açlıktan kurtardı bizi, öz nimetimizdir, Almanya
değerler ülkesi” bir daha yapma, verdi eline uyarı tebliğini.
1970’ler Almanya’da bir soydaşımız, yemedi içmedi
Biriktirdi Mark’ları, aldı ikinci el, yavrum Sarı Mercedes’i
Sildi, yıkadı, söktü öndeki üç yıldızı, taktı yerine bir kuş maketi
Sokaktaki Alman hırsla koştu, yapıştı gırtlağına soydaşımızın
Neye uğradığını şaşırdı, kısık sesiyle “Deutschland ne yapıyorsun”
“O yıldız Alman’ın gururu sana söktürmem, tak onu yerine.”
1980’ler başı Ankara, Saman pazarı, PTT Dış Havale merkezi
On binlerce Almanya’dan ülkelimize gelen havale kâğıdı
Soydaşlarımızca ülkemize gönderilen Milyarlarca Alman Markı
Ve ülkemizde yüzü gülen, refahı artan, kaderi değişen aileler.
Ve Almanya’nın döviziyle ekonomisi ilerleyen, büyüyen ülkemiz.
1990’lar, Kırıkkale Top fabrikası Alman Siensi tezgâhları
Bir Alman mühendis, giydi yağlı tulumu, kurdu tezgâhı
Alıyor, kesiyor, biçiyor, üretiyor, işçimizin yükü azaldı
Öyle bir tezgâh ki başında işçi oturup, sigara bile içiliyor
Alman Mühendis yağlı tulumuyla tezgâhı kurarken
Bizim Mühendis katlı-kravatlı masasında mesai harcıyordu.
Kadının gücü, Şansölye Markel’in gücü. Hani “eksik etek,
saçı uzun, aklı kısa diye aşağılanan, kadından devlet lideri
olmaz” diyenleri utandıran kadının gücü, zirveye taşıdı ülkesini.
Milyonlarca Türk’e, İtalya’na, İspanyol’a istihdam sağlayan
2020 sonunda beş milyon soydaşımıza ekmek yediren
Bir o kadar da ülkemizde parasıyla katma değer yaratan
Akıl ve çalışma dinine inanan, değerler, kurallar ülkesi
Bürokratından, Bakanlarına kadar bisikletiyle işine giden
Kant, Fishte, Hegel, Schopenhauer, Marx, Nietzsche,
Heidegger gibi 19 ve 20. Yüzyılın büyük filozoflarını çıkaran
Felsefeyi-bilimi öz yurdu haline getiren, Avrupa’nın lideri
Dünyanın 4. sıradaki en zengin ülkesi, şimdi sekiz yıldır
Artan bütçe fazlasını halka nasıl dağıtacağını tartışan Almanya.
Soruyorum size, acaba bu Almanların aklımı eksik!?