Yükseklik
korkusu ve uçağa binmek bende çok eskiden beri korkularımdan biriydi. Ne zaman
yüksek bir yere çıksam başım bulanır, aşağılara gözlerimi kapatarak bakamazdım.
Uçağa binmenin
ise benim için çok anlamsız ve kimselerin binmemesini düşünürdüm. Öyle ya ucu
bucağı olmayan gökyüzünde bir arıza halinde tutunacağın bir dalın olmaması
uçağa binmeyi pek mantıklı göstermiyordu.
Hatta milli
Eğitimde uzun yıllar çalıştığımda sırf uçak korkusu yüzünden yurt dışı gezi imkânım
olduğu halde katılamamıştım.
Binmek için
kendimi zorlasam bineceğim uçak çok kısa mesafeli bir uçuş yapmalıydı. Bana
göre uçakla saatlerce yolculuk yapmak akıl işi değildi.
Kemal Sunal’ın
uçak korkusu yüzünden kalp krizi geçirerek rahmetli olduğunu düşündüğümde
bayağı etkileniyordum.
İl Genel
Meclisi Üyesi olarak çalışırken Balkan Ülkeleri gezisi yapılacağı duyulunca çok
heyecanlanmıştım. Bu benim için uçağa binme ve yurt dışı gezisi yapmam için son
fırsat olabilirdi. Bu geziye katılmamla uçağa bineceğim gün heyecanlandırıyor,
kafamdan zihnimden o anı bir türlü atamıyordum.
Esenboğa Havaalanına geldiğimizde
uçakların iniş ve çıkışlarını seyrettiğimizde, birazdan bizimde bu yükselen
uçaklar gibi havalandığımızı düşünmek bayağı heyecan veriyordu.
Uçağa binmeden bir sakinleştirici
hap aldım.
Uçak pistin başına varıp kalkış
için start aldığında tüm kafile bana bakıyordu. Allah Allah herkesin bakışları
arasında zere kadar heyecan duymuyordum. Uçağın içinde olduğum halde yerden
uçağa baktığım kadar heyecanlanmıyordum. İstanbul Atatürk Havaalanından Kosova’nın
Başkenti Biriştine Havaalanı’na bir buçuk saatte vardığımızda çok güzel bir
yolculuğumuz olmuştu.
Yaklaşık altı
gece balkan ülkelerinin birçoğunu gezip Saray Bosna havaalanından İstanbul’a doğru
havalandığımızda da sorunsuz bir yolculuk yapmıştık.
İstanbul’dan Ankara’ya
bindiğimiz uçak daha İstanbul’un üzerindeyken büyük bir gürültü ile bayağı
denge problemi yaşıyordu. Herkeste bir telaşın olduğu mırıldanmalarından belli oluyordu.
Böyle durumlar
tam bir çaresizliğin olduğu zamanlar.
Az bir zaman
dilimi geçmek bilmiyordu.
Pilotun ‘’Korkmayın bir hava burgacına girdik biraz
sonra düzelir’’ demesi hepimize moral olup betimizin, benizlerimizin
düzelmesine neden olmuştu.
Hemen birçoğumuzun
korkularının olduğu şeyler vardır. Mesela bazılarımız yüksekten, bazılarımız
karanlık ortamdan, bazılarımız kapalı yerlerden,
bazılarımız ise yılandan, kurttan, böcekten, birçoğumuzun da çok farklı
korkuları olabilir.
Korkularımızı
yenmek için korkularımızın üzerine gitmeliyiz. Eğer birçok insan bizim
korktuklarımızı zevk alarak yapıyorsa, bizimde yapabileceğimizi düşünerek
hareket etmeliyiz.
Korkularımız her ne ise onun üzerine gitmediğimiz
sürece korkumuzu yenemeyiz. Bazen korkunun üzerine, tam ortasından, göbeğinden
gitmeliyiz ki o korkuda bizim korkmadığımızı anlasın. . Yoksa o korkumuz her
zaman bizi takip etmeye, korkutmaya devam edeceği unutulmamalıdır.