Dünya insanlık tarihinde kötülükleriyle
ün salmış zalim, gaddar, acımasız, hem kendine hem de bir başkasına hiç faydası
dokunmayan, başkasının sırtından asalak gibi geçinen faydasız insanların
yanında, içi hizmet aşkıyla yanıp tutuşan, topluma ve insanlığa faydalı örnek
insanlarla da doludur.
Yerel ve Ulusal ajanslar “İlginç
fikirleriyle insanlığa faydası dokunan iki insan. Dünya onları konuştu. Burkina
Faso’lu Yacouba ile Yozgat’lı Hacı Ömer Kılıç” haberlerini servis
ediyordu.
Her ikisi de çiftçiydi. Biri Afrika’dan
diğerİ bizim Has Yozgatlı’nın hikâyesi.
★
Afrika kıtasının batı bölümünde denize
kıyısı bulunmayan bir kara ülkesi Burkina Faso.
İhtiyar çiftçiydi Yacouba Sawadogo, çok ilginç bir kişiliğe sahipti. Tek düşüncesi
insanlığa faydalı olmaktı. Bölgesindeki araziler aşırı ekim, otlanma, kuraklık
yüzünden verimsizleşip, çölleşerek ürün vermez oldu. Ulusal ve uluslararası
araştırmacılar tarafından yapılan bilimsel çalışmalar toprağı kurtarmaya
yetmedi. Çölleşmeye karşı kendine has geleneksel bir yöntemi uygulayarak
çölleşmeyle savaşmaya başladı. Geliştirdiği teknik, ilkel ve garip Zai tarım
tekniği yöntemiydi. Çiftçiler tarafından alay konusu oldu. Kimseye aldırmadı,
bıkmadan, usanmadan aylarca çalıştı. Kurak ve sert toprağa kısa aralıklarla
binlerce boru tipi derin çukurlar açtı. İçine bitki artıkları ve gübreden
oluşan bir karışım ile birlikte kuraklığa dayanıklı ağaç tohumlarını ekti.
Yağmur suyunun akıp gitmesini önlemek için önüne taşlardan set yaptı. Su
sızıntıları çukurlara doldu, derinlerde biriken su kurak dönemlerde bitki için
gereken nem ve besini sağladı. Azimle, inançla tam yirmi yıl uğraştı. Yüzlerce
dönüm kurak araziyi yemyeşil ormana dönüştürdü. Bir tek adamın tek başına
yarattığı bu mucize bilim adamlarını şaşırttı. Bilim insanları ve çevre
örgütlerinin bile çözemediği sorunu tek başına çözdü, çölleşmeyi durdurdu.
Yetinmedi Yacouba, çevre köylere de kendi tekniğini öğretti. Onların bölgesini
de kurtardı. Binlerce ziyaretçi akınına uğradı. Dünya ajansları “Çölü durduran
adam” diye filmlerini çekti. Sempozyumlara davet edildi. Uluslararası haber
kaynaklarına demeç veren doğal kaynak uzmanları “Yacaouba teknikleri
uygulanırsa on binlerce hektar verimsiz araziler verimli hale gelebilir,
kuraklığın önüne geçilebilir” haberleri yaptı. Yacaouba; “Eğer kendi köşenize çekilirseniz, bildikleriniz insanlığa hiçbir
faydası olmaz” diye söyledi. “Tek başına çölü durduran adam” adlı belgesel
filmi 7. Uluslararası film ödülü kazandı.
★
Yozgat’ın
Başıbüyüklü köyünde çiftçilikle uğraşıyordu Hacı Ömer Kılıç. Boş durmayı
sevmeyen, genç ve dinamik bir karakter yapısı vardı. Aklına ilginç bir fikir
geldi. “Yiğidin harman olduğu yerdenim,
ben Has Yozgat’lıyım, boş duranı Allah’ta sevmez, çalışıp hem kendime, hem
ülkeme faydalı olmalıyım” düşüncesiyle hurdacıdan beş litrelik üç bin adet
kullanılmış pet şişe alıp tarlasına doğal sera yaptı. Köylerinde sebze ekimi
Nisan ayı sonunda yapılıyordu. Bir ay öncesinden Mart ayı ortasında çetin kış şartlarında
emeğini, sermayesini alın teriyle birleştirdi, yılmadı, usanmadı, üç bin fideyi
üç bin pet şişeyle soğuktan korudu. Eksinin
altına düşen hava şartlarında ceviz ağaçları zarar gördü Ömer’in sebze fideleri
soğuk havadan etkilenmedi. Tarlasına
ektiği sebze fidelerini pet şişe ile don olayından korudu. Bu sayede hem sera
maliyetini düşürdü, hem de diğer çiftçilere oranla bir ay erken ürün elde
etmeyi başardı. Çok yoruldu ama sonunda içi tarif edilmez manevi bir huzurla
doldu. Her şeyi devletten beklemedi, boş oturmadı, zor olanı başardı. Emeği,
alın teri, ilginç buluşu ile önce topluma örnek oldu, sonra azimle her şeyin
başarılacağını kanıtladı. Yorucu ve meşakkatli çalışması yakın çevresinde ve
ülkede büyük takdir topladı. Ulusal ve Uluslararası haber kanallarına
flaş haber kaynağı oldu.
★
Yapılan bilimsel araştırmalarda orta boy bir çam ağacının otuz ton pis
gazı emerek doğayı temizleyen mucize bir ağaç olduğu tespit edilmiştir.
Kuraklık, çölleşme, iklim değişikliği, ırmakların ve göllerin kuruması,
erozyon, su kıtlığı dünyanın en büyük sorunu haline gelmiştir. Ülkemizin ve
dünyamızın ve yarınlarımızın daha iyi bir geleceğe ulaşabilmesini teminen geç
olmadan kendimizi sorumlu ve bir görevli sayarak bağımıza, bahçemize, köyümüze,
kentimize, boş bulduğumuz her yere yediğimiz meyvelerin tohumlarını ekmeli,
ağaçlar, fidanlar dikmeliyiz. Öte yandan dinimize göre öldükten sonra her
insanın amel defteri kapanmaktadır ama ağaç dikenin sonsuza kadar kapanmadığı
yine dinimizce emredilmektedir.
★
Her bölgede bir Yacouba her şehirde birkaç Hacı Ömer
Kılıç olsa dünya çok daha güzel bir yer olurdu.