Mart 2020 tarihinden bugüne devam eden Pandemi süreci yaşam tarzımızı,
alışkanlıklarımızı, yediğimizi, içtiğimizi velhasıl tüm hayatımızı değiştirdi.
Artık ıssız caddeler, sokaklar, iş merkezleri görmeye başladık. Saatli
sokağa çıkmalar, hatta temelli sokağa çıkmanın yasak olduğu hafta sonları ile
yaşamaya alıştık.
Hayalet sokaklar bizim için alışılmadık bir durum olsa da kepenklerin
kapalı olduğu sokaklar küçük esnafımız için bir yıkım olmuştur.
Atatürk Bulvarındaki cafelerden, toprak mahalledeki kıraathanelere, çay
ocaklarına kadar bütün esnaf kapalı. Zafer caddesi sıkıntılı. Esnaf eve ekmek
götüremez hale geldi.
Nüfusunun önemli bir kısmı üniversite
öğrencilerinden oluşan Yahşihan ilçesine bağlı Yenişehir Mahallesi esnafı,
eğitime ara verilmesi ardından öğrencilerin memleketlerine gitmeleri ve
insanların virüsten dolayı evlere kapanması nedeniyle zor günler geçiriyorlar.
Geçimlerini üniversiteli öğrencilerden sağlayan market, büfe
işletmecileri, cafeteryalar, yurtlar, apart işletmecileri müşterisiz kaldıkları
için perişan durumdalar.
Okullar kapalı, servisçiler, kantinciler
bitti. Kırtasiyeler perişan.
Pazarcılar, kâğıt
toplayıcısı, simitçi, çiçekçi, gündelik temizliğe gidenler perişan.
Daha ne
kadar dayanabilirler kimse bilmiyor. Bakmayın öyle yardım ediyoruz sözlerine.
Esnafa verilen bin lira normal şartlarda eşine dostuna ikram ettiği çay
parasıdır. Hele 500 lira kira parası var ya. Onu hiç konuşmuyorum. Üç ay
alacağı 1500 lira onun bir aylık kira parası bile değil.
Esnafın
kirası, stopajı, elektrik, su, SSK’sı, kredisi, evinin geçimi derken bıçak
kemiğe dayanmıştır. Bugün hastalık bitse, normalleşsek esnaf iki yılda kendini
toplayamaz.
Hiç
yoksa Kırıkkale Belediyesi bu seneye ait esnaftan tabela vergisi almayabilir,
su paralarını öteleyebilir. Belediye’ye ait dükkanların kiralarında zam
yapmayarak en az bir yıl öteleyebilir.
Küçük desteklerle
esnafın kepenkleri bir an önce kaldırmalıdır.
Cafeler, kıraathaneler hijyen
tedbirleri alınarak açılıp, denetlenerek HES kodu ile girişler yapılabilir.
Gerekli tedbirler alınarak
okullar hemen açılmalıdır. Okul kantinlerinden bir yıl kira alınmamalıdır.
Esnaf adeta eve ekmek götüremezken üstüne bir de
kredi borçları boğazlarını sıkmaya başlamıştır. Devlet bankalarından alınan
kredi ödemelerinde esnek davranmalıdır. Diğer bankalarla da anlaşıp devlet,
bankacılar ve borçlu vatandaş yani herkes elini taşın altına koyarak borçlar
faizsiz en az bir yıl ertelenmelidir.
İşte devlet tam bugünlerde lazım bize, çaresiz
kaldığımız, gücümüzün yetmediği anlarda hükümet devreye girmeli ve ekonominin
lokomotifi esnafımızın sorununu çözmelidir.