Edep bir yolda yürümek, yola çıkan, üstü açık, çatısı
olmayan, ev gibi,
içine yağan kar, yağmur,
esen fırtına, demek imiş:
bu yolda insan, her türlü belaya,
sıkıntıya, mübtela kalırmış,
evin çatısı, edep ile kapanır,
sabıra şüküre, metanete dayanırmış, kişi edebini,
yağmurdan, kardan, soğuktan,
derdine olan, sabrından,
şükrüne olan, mevlâsın'dan alırmış. öncesinde yanar, tutuşur, sonrasında,
selameti bulurmuş.
Ahmet koç
BİZ KÖYDE MUTLUYDUK
Eskiden köyde nede mutluyduk,
çocuk'ca hayalin peşinde, umutluyduk.
herkes bir birini bilirdi,
misafirlikte sohbet, ne güzel keyif verirdi.
tarlasını ekerdik, ekinini biçerdik, harmanda patuza sapı atardık,
yorulunca koyu gölgesinde yatardık.
ekinini buğdayını satardık,
eskiden köyde, nede mutluyduk,
hayata bağlı umutluyduk,
neşemize diyecek yoktu,
yiyecek doğal, taze ve boldu,
suları serin soğukmu soğuktu,
eskiden köyde, nede mutluyduk, sevdamızda, içimizde, neşe doluyduk.
ailece hep bir odada yatardık, keyfimize neşe, güzellik katardık,
hüznümüze, kederimize, beraber ağlardık.
eskiden köyde, biz çok mutluyduk, hayata bağlı, neşe doluyduk.
Ahmet koç
NE AZ NE ÇOK
Ne az nede çok,
ortasına bakarsan hiç yok,
sonu önemli, sonuna bak:
sonu tok: başlangıç seni, düşünceye salar,
ortası şaşırtır,
ne yapacağını arar,
iş sonuna gelince,
istediğin olmuştur.
istek heves bitmiştir.
ya sonuda gönlün,
yada karnın doymuştur.
Ahmet koç
İSTER DÜNYAYI İSTER ALEMİ SEYREYLE
Ay'da gündüz görün'sede,
parlaklığı gecede yansır,
yıldızlar gündüz görünmez,
gecenin içinde aydınlanır,
gökyüzü, bütün güzelliklerini,
gecede sunar..
odunda ateş'te yanar,
bir taraftan közünü döker,
bir taraftan tüter, kor olur..
insan'da öncesinde yanmalı,
kor olup tütmeli, közünü dökmeli,
işin sırrını, böyle bilmeli,
köz döken ateş'te, istediğini yap,
ister gönlünü ısıt, dünyayı seyreyle
ister kendini ısıt, alemi yar eyle.
Ahmet koç