Bu dünya bir hanlı pazar. kimi okur kimi yazar.
gelen böyle, konup göçer.
ham meyva olanda var.
olgun meyva alanda var.
ölen yaşayan belirsiz.
diride ölü bulanda var.
ölüde diri olanda var.
meyva'nın çürüğünde, kurdu belli. bunu bilip alanda var.
bilmeden alıp, yiyende var.
Ahmet koç
AH KÖTÜLÜK AH
Ah kötülük ah, senin hükmün...
ancak, yeryüzünde geçer. yeryüzünde çoğalırsın.
halbuki iyilik, gökyüzünde
tepende bekler.
vakti saati gelince, seni alt eder. neye uğradığını bilemezsin.
param parça olup, dağılırsın. yeryüzünde bir duvar olsan.
rüzgar yeter seni yıkmaya.
bir iyilik kâfi gelir,
seni alt üst edip, batırmaya.
ah kötülük ah, kendini birşey zannedersin.
ne yağmura, ne doluya,
ne fırtınaya gelirsin.
yerle yeksan olup,
bulunduğun yerden,
yeryüzünden silinirsin.
Ahmet koç
HAKKINCA BİLEN HAKKINCA GÖRÜR
Kul neydim'ki ben, ne oldum diyemez.
başına ne geleceğini bilemez. herşeye hakkınca hitap ederse. kendindeki güzelliğe, kıymet biçemez.
ansızın dünya'dan, yok olup gidersin.
gözüne iner perde, kapanır göremezsin.
sen hep doğru ol, doğruyu bil'ki, kötülükten emin olur
yanlışa düşmezsin.
yalan ile hile ile bir yere varılmaz. hasta olur kalbin ilacı bulunmaz. devasını bulmadan, menzil sorulmaz.
hakkınca bilen hakkınca görür. hakkınca yaşayan hakkınca ölür.
Ahmet koç