Tarihi Türk yurdu olan Doğu Türkistan’da Müslüman
Türklere uygulanan zulüm basında yer almayınca bu zulmün bittiğini
zannetmeyelim. Müslüman Türk kardeşlerimizin yaşadıkları zulmü son olarak İYİ
Parti Genel Başkanı sayın Meral Akşener TBMM'deki grup toplantısında gündeme
getirdi. Doğu Türkistan'daki Çin zulmünü anlatması için kürsüye Nursiman Gül
Abdurraşit adlı Uygur Türk’ü kızımızı çıkarınca zulüm yeniden gündeme geldi.
Komünist Çin zulmünü anlatan Nursiman kızımız
kürsüye çıkınca maalesef TBMM TV yayından çıktı. Bu kızımızı terörist diye
iftira atan eski Maocu şimdi ne olduğu belirsiz kişiler oldu. En ilginci de kendilerini
milliyetçi olarak tanımlayanlardan tek bir tepki gelmedi.
Siyasi
olarak milletlerarası platformda iktidar sahiplerinin yapılması gerekenleri
yapmadıkları görülmektedir. İçimiz
yanıyor fakat maalesef hiçbir şey yapılmıyor.
Doğu
Türkistan’ı sahiplenmeyenlere Doğu Türkistan ile ilgili temel bilgilerimizi
yeniden hatırlamakta fayda var. En temel bilgi Doğu Türkistan hem Müslüman hem
Türk’tür.
Hunların
ayrı bir koludur. Yani Uygurların ataları Hunlar'dır.
Balasagunlu
Yusuf Has Hacib Doğu Türkistanlı’dır.
Kâşgârlı
Mahmud'un Divanü lügat-it-Türk adlı eseri, Türk milletinin
ve milliyetçiliğinin mihenk taşlarındandır.
Önemle
hatırlatmak isterim ki Çin’in batısında yaşamakta olan soydaşlarımızın
bulundukları bölgenin adı Doğu Türkistan’dır.
Bu
isimlendirme bin yıldan beri böyledir ve böyle kalmalıdır. 1884 yılında Çin
işgalcileri bu ismi kaldırarak “Yeni Yer (Sincan)” anlamına gelen
Çince bir isim yerleştirmeye çalışmaktadırlar.
Dünyada
"Türk" kelimesinden korkan birçok millet ama özellikle iki devlet
vardır: Bunlardan biri Rusya diğeri Çin’dir.
25 Eylül
1949'da Çin komünistleri Doğu Türkistan'ı istila ettiler. Şu anda Doğu
Türkistan en ağır şekilde sömürge hayatı yaşamaktadır.
Bu arada
Doğu Türkistan’ın bağımsızlığı için verdiği mücadelede şehit düşen Osman Batur’u
da rahmetle anmadan geçmemeliyiz.
1931
yılından itibaren Doğu Türkistan’da soydaşlarımız hızla organize olmaya
başlamışlardır. 1933 yılında, Kaşgar'da Doğu Türkistanlı soydaşlarımız Doğu
Türkistan İslam Cumhuriyeti’ni kurmuşlardır.
Bu güzel
gelişmeden sonra yeni bir devir başlamış yeni eğitim sistemi tesis edilmiş,
millî, dinî, siyasî terbiye güçlendirilmiştir.
Doğu Türkistan’daki
soydaşlarımız milliyetçidir. Bu milliyetçilik anlayışı sevgi ve hürmet
duygularıyla kendi milletlerine bağlanmaktan ibarettir. Bu bağlılık Türk
diline, İslam dinine, İslam ahlakına ve bütün maddî-manevî kültür değerlerimize
bağlı kalarak Doğu Türkistan’daki hürriyeti sağlamaktır.
Doğu
Türkistan’da zulüm altında inleyen ve sadece inancını yaşamak istediğinden
dolayı insanlık dışı baskılara maruz kalan soydaş ve dindaşlarımız bizden
“hatırlanmak” istiyorlar.