Bu
yazımda yakın bir zamanda çıkmış olduğum yolculuğun hissiyatlarına misafir
edeceğim sizi.Bahar yolculuklarını oldum olası sevmişimdir aynı baharın gelişi
gibi oda heyecanlıdır.
Radyodan
kulağıma gelen “baharda kuşlar gibi geldin kondun dalıma “ melodisi ile şaşkın
bir leylek gözüme çarpıyor. Yorgun belli bizim gibi oda, hayat yolunda kanat
çırpmaktan.Dilimde şarkıyı mırıldanırken baharın müjdecisi leyleğe “şaşkın seni
“diyen bir bakıştan sonra zirvesine tırmandığım başı dumanlı yüce dağlar
takılıyor gözüme. Ne büyükler ne ihtişamlı hele o dumanı yok
mu?Çökmüş/çöreklenmiş başına,ona rağmen yol olmuş/yol vermiş insanlara tam
bağrının ortasından,selametle geç diye.Bereketin simgesi kuzular koyunlar
yasılmışlar yamacına cömertçe ikram görüyorlar.Tepesindeki devasa ağaçların
incecik uç dalları bir silüet oluşturmuş sanki bir ressamın yağlı boya
fırçasından çıkmış gibi muazzam.Usul usul zirveden inişe geçerken bana yol olan
yüce dağı bir kez daha selamlıyorum büyüdükçe çevresine yol olan insanları
selamladığım gibi.Rengarenk çiçekler ipek bir halı gibi baharın içinde bir yaza
gebe olduğunu nasıl da belli ediyor.Arılar kanat çırpıyor sarı çiçeklerin
üzerinde,açmak için birbiriyle yarışan tomurcukları duyuyor musun sen de?Bu
bahar kumru sesleri aşkı şakıyan bülbül seslerini çoktan bastırmış, erik ve
badem çiçekleri de sıkı bir yarışta güzellik ve rahiyadan yana...
Devasa
apartmanlardan ve beton yığınlarından çok göremiyoruz baharın heyecanla
gelişini.Bu diriliş mevsiminde dostumuz olan kara toprağın nasıl renk cümbüşü
olduğunu,nasıl tazelendiğini farkedemiyoruz. Oysa dirilişe nasıl müştak
olduğunu incecik beton çatlağının arasına sonbahardan savrulan bir tohumun,sarı
çiçeği ile bize merhaba dediğinde görüyoruz.
Tazelen
sen de ne duruyorsun.”Bahar depresyonundayım “dediğini duyar gibiyim ya da
“bahar çarptı galiba “dediğini.Hiç gerek yok depresyon takılmaya.Onun da ilacı
her yerde gördüğün ilk evvel açan bir tutam papatya çayında veya sarı kantaron
çiçeği çayında .
Silkin
durma kışın uyuşukluğundan,fazlalıkları çıkar hayatından,evine barkına yaptığın
bahar temizliği gibi hayatındaki müptezelleri de temizle.Bak bahar
ne güzel sırlar saklıyor açan her bir çiçekte heyecanla yaza doğru yol alan.
Sen de
bilirsin kör ve şairin hikayesini. Boynunda “doğuştan körüm yardım edin
“tabelasıyla yardım talep eden bir körün tabelasına bir şairin “bahar gelecek
ve ben yine göremeyeceğim” yazmasını...
Hoşgeldiniz
efendim...İlk baharımın ortasına.Şöyle buyrun oturduğumuz/okuduğunuz
bu köşe hem güneş görür hem kuytudur.Düşünceleriniz umut dolar,sözleriniz cevap
bulur.Kendinizdeki baharı ve umudu görürsünüz tazelenirsiniz, gör baharını sen
de tazelen...