Kolluk güçleri bir milletin devlet
olmaya başlaması ile kurulan temel organlardandır. Orta Asya Türk Tarihinden
XIX. Yüzyılın ikinci yarısına kadar tarih sahnesinde yer alan belli başlı büyük
Türk-İslam Devletleri’ndeki kolluk teşkilatı, askeri yapıyla iç içe olmuştur.
Bu manada Türklerde kolluk teşkilatının
kuruluşunu Büyük Hun Devleti’nin kurucusu Mete Han tarafından Türk Ordusunu kurduğu
MÖ 209 tarihinden başlatabiliriz. Göktürkler Dönemi’nde ise Bumin Kağan
döneminde askeri hizmetlerin dışında şehirlerde asayiş ve güvenliği sağlayan
“Börüler Teşkilatı’nın kuruluşu 552 yılıdır.
Osmanlı Devletinde ise Yeniçeri
Ocağının 1826 yılında kaldırılmasından sonra, İstanbul'da Asakiri Muntazama-i
Hassa (Asakir-i Mansure-i Muhammediye) isimli ve polisiye hizmetleri de yapmak
üzere yeni bir Askeri teşkilat kurulmuş, Serasker denilen bu teşkilatın komutanı,
iç güvenliğin sağlanmasına ait Yeniçeri Ağası'nın yetkilerine sahip olmuştur.
Böylece Yeniçeriler ve Yeniçeri Ağası yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye ve
Serasker geçmiştir.
Teşkilat ve
yürütme alanındaki bu karışıklığı ortadan kaldırmak amacıyla ilk defa 10 Nisan
1845’te İstanbul’da ilk polis teşkilatı kurulmuş, görevleri de yine aynı
tarihte yayımlanan Polis Nizamnamesinde belirtilmiş ve bu durum yabancı
elçiliklere de bir yazı ile bildirilmiştir.
Polis
kelimesinin yerine emniyet deyiminin kullanıldığı da olur. Polis görevi
itibariyle; asayişi, amme, şahıs tasarruf emniyetini ve mesken masuniyetini
koruyan, halkın ırz can ve malını muhafaza ve ammenin istirahatını temin eden,
yardım isteyenlere, yardıma muhtaç olan çocuk, alil ve acizlere muavenet eden,
kanun ve nizamnamelerin kendisine verdiği vazifeleri yapan silahlı icra ve
inzibat kuvvetidir.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün “ Polis asker kadar disiplinli, hukukçu kadar hukuk adamı, bir anne
kadar şefkatli olmalıdır. Herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı
olmayanların karşısındadır. ” sözünü düstur edinen Türk polisi vatan sevgisi
için görev yapmaktadır.
İnsanın olduğu her
yerde olan, Her başımız sıkıştığında aradığımız “imdat” diye bağırdığımız, kahraman
Türk polisimizdir.
Ülkemizin her köşesinde gece-gündüz
demeden fedakârca görev yapan, vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde yaşaması
için üstün gayret gösteren Türk polisimizdir.
Özellikle Pandemi
döneminde cansiparane çalışan
Polislerimizin mesai şartları,
fazla mesaileri, maaşları, ağır çalışma
ortamları, sosyal ve kültürel hayatları gibi bir çok konuda çözümlenememiş
sorunları vardır.
Söz verildiği halde
3600 ek gösterge verilmiyor.
Milletimizin güvencesi polislerimizin
sorunlarının çözümlendiği huzur içerisinde görevlerini yerine getirdikleri
günlere bir an önce ulaşmaları temenni ederek başta şehrimizin Emniyet Müdürü Sayın Günter ŞENSES
bey olmak üzere Kırıkkale Türk Polis Teşkilatı mensuplarının gününü
kutluyorum.
Görevleri başında iken şehit olan polislerimizi
rahmetle anıyor, gazi polislerimize şükranlarımı sunuyorum.