Günümüzde
Ahıska bölgesi terimi, 16 Mart 1921 Moskova Antlaşması ile sınırlarımız
dışında kalan ve Gürcistan’ın Güney-Batı bölgesindeki Adigön, Ahıska, Aspinza,
Ahılkelek ve Bogdanovka ile bu idari birimlere bağlı 200’ün üzerinde köyden
oluşan bölgeyi; Ahıska Türkleri, Mesket Türkleri terimleri de bu bölgede
yaşarken, 1944 yılında sürgün edilen ve bir daha bu topraklara dönemeyen
Türkleri ifade etmek üzere kullanılır.
Tarih
Ahıska
ve çevresi tarihte Mesketya olarak bilinmektedir. Anılan bölgenin Türklük
tarihi oldukça eskidir. Ciddî kaynaklar,İskender’in MÖ IV. yüzyılda Kafkasya’ya
geldiğinde burada Türklerle karşılaştığını kaydetmektedirler. Bu topraklara
daha sonraki dönemlerde Hunların, Hazarların ve Kıpçakların geldikleri pek çok
kaynak tarafından da ifade edilmektedir.
Ahıska
ve çevresi 1068 yılında Sultan Alparslan tarafından fethedilerek Selçuklu
ülkesine katılmıştır. Zaman zaman Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Safevî devletleri
nüfuzu altında kalan Ahıska Atabeklerinin toprakları 1578 yılında Lala Mustafa
Paşa ve Özdemiroğlu Osman Paşa’nın Kafkasya Seferi ile Safevîlerden alınarak
Osmanlı topraklarına katıldı ve Ahıska şehri yeni kurulan Çıldır Eyaleti’nin
başkenti oldu.
Çıldır
Eyaleti’nin başkenti olarak önemli bir kültür ve ticaret şehri olan Ahıska 250
yıl süren Osmanlı Devleti idaresinin ardından, 1828 yılı yazında Ruslar
tarafından işgal edilmiştir. İşgalin ardından Rus, Gürcü ve Ermeni ittifakı
karşısında yaşanan zorluklar, bölge halkını Anadolu’ya doğru göçe zorlamış ve
yaşanan bu göçlerle bölge Türk nüfusunun bir kısmını kaybetmiştir.
1829’da
imzalan Edirne Antlaşması ile
Ahıska ve Ahılkelek savaş tazminatı olarak Ruslara terk edildi. Böylece Ahıska
bölgesinde yaşayan Türk halkı için acı ve katliamlarla dolu hayat başlamış ve
bu durum 1944 sürgününe kadar devam etmiştir.
1917 Bolşevik
ihtilâli ardından 1918’de imzalanan Brest-Litovsk
Antlaşması ile Kars, Ardahan ve Batum yeniden Türkiye’ye bırakılmıştı.
Ahıska ve Ahılkelek halkı, aralarında toplantılar düzenleyerek delegeler seçmiş,
Sovyetlerin ilân ettiği self-determinasyon hakkını kullanarak aldıkları bir
kararla Türkiye’ye katılmak istediklerini bildirmişlerdir.
18
Ekim 1918’de imzalanan Mondros
Mütarekesi’nin Türk birliklerinin Ahıska ve çevresinden çekilmesini
içeren maddelerine rağmen, Türkiye’ye bağlı kalabilmek için bölge halkının ve
önde gelenlerinin yürüttüğü mücadeleler de başarılı olamadı ve Türk
birliklerinin çekildiği Ahıska 5 Aralık 1918’de Gürcülerin eline geçti. Türk
birlikleri şubat 1919’da Kars, Ardahan ve Batum’u da boşalttı ve yeniden 1914
sınırları gerisine çekildi. 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması ile
Türkiye’nin elinden tamamen çıkmış oldu.
Sovyetler
Birliği döneminde 1930’lu yıllara kadar nispî bir rahatlık yaşanmasına rağmen,
bölge halkının sıkıntıları bitmemiş, özellikle Stalin döneminden itibaren
baskılar artmış, birçok Türk’ün soyadı Gürcüceye çevrilmiş, Türk toplumunun
önde gelen kişileri sistemli bir şekilde tutuklanıp sürgüne gönderilerek
ortadan kaldırılmıştır.
Sürgün
II.
Dünya Savaşı yıllarında ise 40 bin civarında Ahıska Türkü askere alınarak
cepheye gönderilmiş, savaşın sonlarına doğru da bölge halkı hiçbir gerekçe
olmaksızın yaşadıkları yerlerden alınarak bir gün içinde vatanlarından
koparılmıştır. Bu hiçbir resmî suçlamaya dayanmayan sürgünün gerekçesi olarak
Stalin ve yönetiminin Türkiye’nin Almanya yanında savaşa girebileceği ve
Türkiye sınırındaki bölgelerde yaşayan Ahıska Türklerinin Türkiye ile işbirliği
yapabileceği endişesi genel kabul görmektedir.
14-18
Kasım1944’te Sovyet raporlarına göre 91.095-96.000 kişi yük vagonlarına
doldurularak Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan’a sürgün edilmiştir. Ancak
bu rakamlara sürgün esnasında yerleşim yerlerinde bulunmayan/bulunamayan ve tespit
edildikçe sürgün edilen şahıs ve ailelerle, askere alınmış olan ve çeşitli
cephelerde görev yapan askerler dahil değildir. Başka kaynaklarda bu rakam
115.000, 150.000 olarak da
gösterilmektedir.
İkinci
Dünya Savaşı sırasında yurtlarından sürülen halklara 28 Nisan 1956’da hakları
iade edilerek yurtlarına dönmelerine izin verilmiş, fakat hiçbir resmi suçlama
yöneltilmeksizin sürgün edilen Ahıska Türklerinin adı anılmamıştır. 1968
yılında ise Yüksek Sovyet Kurulunun 28 Nisan 1956 yılında çıkardığı kanun ile
yurtlarına feri dönüş izni verilmiştir.
Bu
kararlarla birlikte vatana dönme ümitleri artan Ahıska Türklerinin bir kısmı,
hiçbir devlet desteği olmaksızın, anavatana daha yakın olma düşüncesi ile
Gürcistan’a komşu olan bölgelere (Azerbaycan, Dağıstan vb.) yerleşmeye başladılar.
Ancak uzun yıllar boyunca Moskova ve Tiflis yönetimine seslerini duyurma
mücadelesi vermelerine rağmen Ahıska Türklerinin haklı talepleri hep göz ardı
edilmiştir. Kendi imkânları ile gelip Gürcistan’a yerleşen sınırlı sayıdaki
Ahıska Türkü de ülkeden zorla çıkarıldı.
Fergana Olayları
Özbekistan'a
göç eden Ahıska Türklerinin tamamı 1989 yılında meydana gelen Fergana olayları
yüzünden başka ülkelere göç etmek zorunda kalmıştır. 23 Mayıs 1989 günü
Fergana'nın Kuvasay kasabasında meyve satan bir Özbek kadın ile Ahıska Türkü
olan bir genç arasında tartışma çıkmıştır.
Bu tartışma,
kavgaya dönüşmüş ve 3-4 Haziran'a kadar Fergana, Margilan, Taşlak ve Kuvasay
gibi şehirlerinde ayaklanma halini almıştır.
Fergana olayları olarak adlandırılan bu
ayaklanmalar ancak 15 Haziran'da yatıştırılabilmiştir. Yüzlerce ölü ve
yaralıdan sonra Ahıska Türkleri, Sovyet
Güvenlik Kuvvetleri tarafından kurulan kamplara yerleştirilmiş, büyük bir kısmı
da Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan'a kaçmıştır. Fergana
bölgesinde yaşanan acı olaylar Ahıska Türklerini adeta ikinci bir sürgüne maruz
bırakmış ve 100.000’in üzerinde Ahıska Türkü göç ettirilmiştir. İkinci toplu
göçü yaşayan Ahıska Türklerinin Rusya Federasyonu içindeki Krasnodar bölgesine
yerleştirilenleri, özellikle Sovyetlerin dağılmasından sonra, çok büyük baskı
ve tehditler altında var olma mücadelesini sürdürmektedir.
Sovyetler
Birliği’nin dağılışından sonra Gürcistan’ın tavrında söylem bakımından bir yumuşama
görülmesine, hatta uluslar arası bazı anlaşmalarla Ahıska Türkleri sorununun
çözümünü taahhüt etmesine rağmen, geçen sürede ekonomik ve siyasî gerekçeler
ileri sürmek suretiyle sorunu sürüncemede bırakan bir politika benimsenmektedir.
Ahıska
Türklerinin Günümüzde Yaşadıkları Ülkeler Ve Nüfusları
Günümüzde
sayıları 300.00 ile 500.000 arasında tahmin edilen Ahıska Türkleri yoğun olarak Kazakistan,
Rusya Federasyonu, Azerbaycan, Türkiye, Kırgızistan, Özbekistan ve Ukrayna’da yaşamaktadır.
Son dönemlerde ABD’ne önemli miktarda Ahıska Türkü göç etmiştir.
Türkiye:
Türkiye 1992’de çıkardığı bir Kararname ile bir miktar Ahıska Türkü’nü
Türkiye’ye getirerek Iğdır ve Hatay illerimizde iskan etmiş, ancak daha sonra yaşanan
göçlerle Türkiye’deki Ahıska Türklerinin sayısı hızla artmıştır. Günümüzde
Türkiye’de yaşayan Ahıska Türklerinin sayısı 40.000 ile 60.000 arasında tahmin
edilmektedir. Türkiye’ye yerleşen Ahıska Türklerinin büyük bir kısmı Türk vatandaşlığına
alınırken, vatandaşlık almayanlara da oturma/çalışma izni verilmektedir.
Kazakistan:
Resmî kayıtlara göre 1944’te sürgün edilen Ahıska Türklerinin % 32’sine
karşılık gelen yaklaşık 30.000’inin yerleştirildiği Kazakistan, günümüzde en
çok Ahıska Türkü’nü barındıran ülke konumundadır. Ahıska Türklerine serbest
dolaşın hakkının verilmesinden sonra, bir kısmının Azerbaycan tarafından kabul
edilmesiyle Ahıska Türklerinin sayısı bir miktar azalsa da, özellikle 1989
yılındaki Fergana olaylarından sonra Özbekistan’dan yeniden göç ettirilen
Ahıska Türklerinin yaklaşık 20.000’inin daha Kazakistan’a gelmesiyle bu ülkedeki
Türk nüfusu daha da artmıştır. Günümüzde bu ülkedeki Ahıska Türklerinin sayısı
150.000 ile 170.000 arasında tahmin edilmektedir.
Rusya
Federasyonu: Günümüzde Rusya Federasyonundaki Ahıska
Türklerinin sayısı 70.000 ile 90.000 arasında tahmin edilmektedir.
Azerbaycan: Azerbaycan’da yaşayan
Ahıska Türkleri sayısı 90.000 ile 110.000 arasında tahmin edilir. 1956 yılında
Sovyetler Birliği döneminde çıkarılan seyahat ve iskân serbestliğine dair
kararnamenin ardından 1956-1958 arasında bir kısım Ahıska Türkü bu ülkeye göç
ettirilmiş ve özellikle Mugan bölgesinde Ahıska’daki köy isimleriyle yeni
yerleşim birimleri kurulmuştur. Fergana Olaylarından sonra ise 48.000 civarında
Ahıska Türkünün geldiği tahmin edilmektedir.
Kırgızistan: 1944 sürgününde %11’e karşılık gelen 12.000 civarında
Ahıska Türkü bu ülkeye yerleştirilmiş , Fergana Olaylarından sonra bu ülkeye de
yaklaşık 12.000 kişilik bir göç yaşanmış ve günümüzde sayı 45.000-50.000 kişiye
ulaşmıştır.
Özbekistan:
1994’teki sürgünde nüfusun yarıdan fazlası, yaklaşık 55.000 Ahıska Türkü bu
ülkede iskân edilmiştir. 1956’da seyahat ve iskân serbestliğinin verilmesiyle
buralardaki Ahıska Türklerinin bir bölümü izin çıkması halinde vatana dönmek
ümidiyle Azerbaycan ve Rusya’nın Kafkasya bölgesindeki özerk cumhuriyetlerine
göç etmiştir. 1989 olaylarına kadar nüfus 120.000-140.000’lere ulaşmıştır.
Fergana olaylarından sonra Ahıska Türkleri’nin sayısı 20.000-25.000’lere düşmüştür.
Bu nüfusun da önemli bir kısmı Taşkent Şehri ve civarında yaşamaktadır.
Ukrayna:
Ukrayna’daki Ahıska Türkleri bu ülkeye Fergana olayları sonrası gelmiş olup
sayılarının bugün 10.000’in üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Çoğu Kırım’da
olmak üzere Donetsk, Harkov, Kherson şehirleri ve çevresinde yaşayan Ahıska
Türklerine 1991 yılında Ukrayna vatandaşlığı verildi.
Amerika
Birleşik Devletleri: Rusya Federasyonu içindeki Krasnodar
bölgesinde vatandaşlığa alınmayan ve her türlü haktan mahrum olarak zor şartlar
altında yaşayan Ahıska Türkleri 2004 yılından itibaren ABD tarafından kabul
edilmeye başlamış ve günümüzde bu ülkedeki sayıları 10.000’i bulmuştur. Bu ülkedeki
Ahıska Türklerinin belli şehirlerde toplanma çabası içinde olup, ağırlıklı
olarak Pennsilyvania, Washington, Illionois, ve Kentucky’de yaşarlar.