Yıl 1993. O yıllarda birkaç tane ineğimiz var. İneklere
bakıyor sütünü satıp ek gelir elde ediyoruz. Hayvan pazarına gidiyorum, pazara
hayvan satmaya getirenlerden orada hayvan alıp orada hayvanları satıyorum, iyi
de karımız oluyor.
Hatunla konuştuktan sonra büyük 60 başlık mandıra yapmaya
karar verdik, pek sermayemiz yok, hepsi birkaç inek ve danadan ibaret ilk
işimiz mandırayı yapacağımız yeri temin etmekti, babamın işe yaramaz bir yeri
vardı, oraya mandırayı yapmaya karar verdik. O yıllarda pek plan proje
aramazlardı, bu işler için biz hatunla birlikte etraftaki mandıraları geziyoruz
mandırayı şöyle yapalım böyle olsun diye kardeşlerimle fikir alışverişinde
bulunuyoruz gittiğimiz mandıraların hepsi neredeyse birbirine benziyor
hayvanların kalacağı yapı, yanında samanlık ye yemlik bulunuyor bu yapıların
yanında 2 odalı Banyo, tuvaleti, mutfağı olan çoban evi
Yine bir gün yuva mezarlığının yakınında bir mandıraya
gittiğimizde yaşlı bir kadının mandıranın önünde oturduğunu gördüm tanıştık
bize mandırayı gezdirdi çoban evini gezdirdi mandırayı oğlu yapmış daha sonra
iflas edince kimse kalmamış. Mandıraya zarar vermesinler diye kadın mandırada
kalıyor Biz hatunla konuşuyoruz kafaya koymuşuz mandırayı yapacağız işte şurası
böyle olur burası böyle olur şuraya çoban evini yaparız diye Yaşlı kadının
kulağı bizde 'Gençler gelin hele 'dedi yanına vardık bana dönerek: Bak evlat,
ben sizi anlıyorum bir yola çıkmışsınız yapacağınıza da inanıyorum biz de çoban
evini çoban için yaptık biz oturduk.Evet hatunla ben birbirimize baktık evet
yapacağız başka yolu yok başladık işe az bir sermaye ile borç harç mandırayı
yaptık, içine koyacak hayvan için para yok. Müracaat ettik ziraat bankasına
geldiler baktılar olur dediler. Bir sürü prosedürden sonra parayı aldımEn kısa
sürede hayvanları almak için Kahramanmaraş'a gittim hayvanları alıp işlemlerini
yaptırıp kamyona yükledik akşamüzeri Kırıkkale'deyiz hayvanları mandıraya
çobanı da çoban evine yerleştirdik.
Hayırlı olsun gelenler oluyor bazıları şu karı verelim
hayvan sat diyorlar biz hayvanları besleyip satacağız bir kamyon saman bir
kamyon besi yemi almışım ideallerimiz büyük biz hayvanlara baka duralım
hayvanların içinde gezmekten onları timar etmekten büyük zevk alıyorum.Bu fazla
sürmedi zamanın çiller hükümeti canlı hayvan ve et ithal kararı aldı o karar
hayatımızı alt üst etti et fiyatları düşüyor yem ve sama fiyatları artıyor
saman bitti et bitti hayvanlar kesime geldi, kesen yok para yok sonunda çoban
çocuklarını da alıp gitti çoban bulamıyoruz çalıştıracak Bir gün hatunla
konuştuk mandırayı taşımaya karar verdik mahallenin son evi en yakın eve
200-300 metre uzaklıkta çocuklar küçükler okula gidiyorlar
Evet ihtiyar kadının o sözleri aklımdan hiç çıkmadı biz
çoban evi diye yaptığımız yere kendimiz oturduk hem de 6 aydan fazla mandırayı
ve hayvanları satıp bankaya ve piyasaya olan borcumuzun çoğunu kapattık sadece
ablama 1500 mark ve yemciye bir traktör yem borcumuz kaldı bütün birikimlerimiz
heba olmuş emeklerimiz boşa gitmişti kalan borçları maaştan ağır ağır taksitler
halinde ödedik mandira hayali de çiller kriziyle sona erdi
Unutamadığım iki söz kaldı birisi yaşlı kadının çoban evi
yaptık kendimiz oturduk diğeri de çillerin 2 anahtar vereceğim biri otomobil
biri de ev diyerek iktidara geldiği fakat elimizdeki her şeyi kaybetmemiz
Yanlış yapmayalım çillerin ekonomiyi bilmediğinden değil bizim hesabı
bilmeyişimiz dendi başımıza gelenler Bilirim Türkiye'deki siyasiler her şeyin
en iyisini bilir ceremesini hep alt ve orta tabaka çeker yukardakiler hep
yukardadır.Hürmet ve sevgilerimle