|
 |
Şevket ÖZSOY
|
|
Ve 13 fidan daha bu toprak için toprağa düştü. Yirmi yedi yıldır devam eden PKK Terörü, ayaklanması ne derseniz deyin artık insanların canına tak etmiştir.
Artık Kürt sorunu olmadığı terör sorunu olduğu sorunun kendisinin de PKK olduğu iyice gün yüzüne çıkmıştır.
Devlet maalesef yıllardır bölgede ki masum halkını koruyamadığı için halk sessiz kalmış, sanki PKK’yı destekliyor görüntüsü ortaya çıkmışsa da halk hala korktuğu için sesini çıkaramamaktadır. Onun için biz diyoruz ki dağdaki iti öldürmeden ovaya huzur getiremezsin.
Dağdakileri temizlemek için de sadece askeri tedbirlerin yetmediği ekonomik, sosyal, aktif dış politika gibi çeşitli unsurları kullanmak gerektiğini hepimiz biliyoruz.
Doğuya hakim olamayan iktidar sivil halkını, polisini, askerini korumayı bırakın şehirdeki sandığını bile korumaktan acizken nasıl olacakta bu terörü bitirecek.
Bu günlerde at izi it izine karışmış maalesef, gerek yazılı gerekse görsel basında ortak olan görüş şu ki askerin operasyonda hatalı olduğu kayıp verilmesinin bütün müsebbibinin komutanlar olduğudur. Askeri bu kadar suçlarken PKK ve onun siyasi kanattaki destekçilerinin hiç mi suçu yok.
Tabi ki askerde hata varsa soruşturulur. Suçu , ihmali hatta ihaneti varsa en ağır ceza verilir. Fakat bu medya aracılığıyla magazinleştirilip halkı askere karşı kışkırtarak, milleti askerlikten ve askerden soğuttuğunuz gibi terörle canını ortaya koyarak mücadele veren askerinde moralini bozuyorsunuz. Birileri asker gücünü korumak için bölgede terörün bitmesini istemiyor derken bir tarafta siyasi iktidarlar gücü tamamen ele geçirmek için terör örgütü ile işbirliği yapıyor diyebilir.
Peki bu ülkede olan biten her şeyden sorumlu olması gereken iktidar bunun neresinde, Fırat’ın kenarında kaybolan kuzudan sorumlu olacakları vaadi ile iktidara gelenlerin hiç mi sorumluluğu yok.
Tamam bin yıldır birlikte yaşıyoruz, etle tırnak gibiyiz, kız aldık kız verdik. Birlikte yaşayacağız ama bunu hep biz söylüyoruz. Diğer taraftan bu söylemler hiç gelmediği gibi, onüç yaşındaki çocuğu sokağa çıkararak askeri, polisi taşlattıranlara ne diyeceğiz.
Artık büyük Türk milletinin sabrı taşmakta, öyle siyasilerin terörü kınayan mesajları, yüce millet oluşumuz, azınlık psikolojisi ile hareket edenlere himaye etme düşüncemiz yetmiyor artık, doyurmuyor bu milleti.
Sözün bittiği yerdeyiz eylem istiyoruz. Bu milletin evladının canını yakanların, ocakları söndürenlerin, fedaratif yapı isteyenlerin, başka başkent arayanların canını yakma zamanı geldi artık.
Bu ve buna benzer söylemleri dile getiren, arzulayanlarımızın sayısının bir hayli fazla olduğunu biliyorum. Sözüm bu duygulara sahip olanlara, bizim elimizden gelen iktidar sahiplerini zorlamak ise şehit cenazelerine katılmak ise terörü lanet mitinglerine iştirak ise buralarda bulunmalıyız.
Tepkisiz kalıyorsak bu şuursuzluğumuzu veya önemsemediğimizi gösterir.
|