28 Şubat sürecinde yaşanan baskılar, birçok insanın hayatını derinden etkiledi. O dönem Kırıkkale’de Sağlık Meslek Lisesi’nde eğitim hemşireliği yapan Pınar Yıkılmaz, başörtüsü yasağı nedeniyle mesleğinden istifa etmek zorunda kaldığını belirterek, yaşadığı psikolojik travmaları anlattı.

"Başörtülü Olduğum İçin Varlık Sorgusuna Zorlandım"

28 Şubat postmodern darbesinin etkilerini en ağır şekilde hissettiğini ifade eden Yıkılmaz, özellikle Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışan başörtülü kadınların büyük bir baskıya maruz kaldığını söyledi. "Milli Eğitim, Sağlık Bakanlığı’na göre çok daha yasakçı ve sert bir tavır içindeydi" diyen Yıkılmaz, bu nedenle görevini sağlık ocağında hemşire olarak sürdürmeye karar verdiğini, ancak burada da büyük bir psikolojik baskı yaşadığını dile getirdi.

İşe giderken her gün büyük bir endişe içinde olduğunu anlatan Yıkılmaz, "Her an birinin bana hakaret edebileceği, bağırabileceği, yok sayabileceği bir ortamda yaşamak zorunda kaldım. Adeta varlık sorgusu yapılıyordu. İnsan olduğum bile kabul edilmek istenmiyordu" diyerek o dönemde maruz kaldığı psikolojik baskıyı aktardı.

"Bize Azılı Suçlular Gibi Davranıldı"

Başörtüsü taktığı için JİTEM tarafından aylarca takip edildiğini iddia eden Yıkılmaz, çalıştığı sağlık ocağına dönemin vali yardımcısı ve jandarma eşliğinde baskın yapıldığını belirtti. "Burası polis bölgesinde olmasına rağmen jandarma ve vali yardımcısı da baskına katıldı. Bizlere insan gibi davranılmadı. Konuşma tarzları, ses tonları ve beden dilleri bizleri azılı bir suçlu gibi hissettirmeye yönelikti" ifadelerini kullandı.

Baskın sırasında yetkililerin kendisine "Başörtülü çalışamazsın, ya gelme ya da başını aç" dayatmasında bulunduğunu belirten Yıkılmaz, "O kadar agresif ve öfkeli davranıyorlardı ki, duvarlara yumruk atıyorlardı. O yumruklar sanki yüzümüze yüzümüze vuruluyordu. O an yaşadığım korku, baskı ve stresi hayatım boyunca unutamayacağım" dedi.

"İnancımızla Mesleğimiz Arasında Seçim Yapmaya Zorlandık"

Yaşadığı baskılara daha fazla dayanamayarak istifa etmek zorunda kaldığını belirten Yıkılmaz, "İstifa dilekçeme gerçeği bile yazamayacak kadar korkutulmuştuk. Bize adeta terörist muamelesi yapılıyordu. Sanki büyük bir suç işlemişiz gibi üzerimize geliniyordu" diyerek, sürecin kendisinde derin bir travma bıraktığını vurguladı.

28 Şubat’ın yalnızca siyasi bir darbe değil, aynı zamanda her başörtülü kadının bireysel olarak yaşadığı bir psikolojik işkence olduğunu söyleyen Yıkılmaz, "Bizi inancımızla mesleğimiz arasında seçim yapmaya zorladılar. Kimimiz istifa etti, kimimiz başını açtı. Ancak bu zulmü yapanlarla İlahi huzurda hesaplaşacağız" ifadelerini kullandı.

28 Şubat sürecinin üzerinden yıllar geçse de, o dönemin mağdurları yaşadıkları baskıların ve kaybolan hayallerin unutulmayacağını vurgulamaya devam ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi