Ahılı, yaklaşık 1150 yıllarında kurulmuştur. Bu dönemde Ankara civarında bulunan Ahi Türklerinden bir grubun buraya gelerek yerleştikleri tahmin edilmektedir. Bu grubun Usta İbrahim oğulları (GÜMÜŞSOY), Tekke oğulları (ALBAYRAK) ve Ömer Oğulları (ÖNAL) olduğu düşünülmektedir. Köyün adı "AHİ" kelimesinden gelmektedir. Ahılı halkının büyük bir çoğunluğu Horasan, Bayburt, Erzurum, İspir yöresinden gelmiştir. Ahılı’nın en eski sülaleleri arasında Sefer oğulları (ERDURAN), Murat oğulları (ACUN), İspir oğulları (YILMAZ), Kılıç oğulları (ÖZKILIÇ), Yaşar kâhya oğulları (BAŞTUĞ), Selim oğulları (ATASAYAR), Ahmet Paşa oğulları (BAŞKAL), Köle Hasan oğulları (ÖZAYDIN) ve Hacı Bekir oğulları (SÖYLEMEZ) bulunmaktadır. Adana Yörüklerinden olan Aladin oğullarından (ÖNDER) bir grubun da köye yerleştiği bilinmektedir. Daha sonraları Ömer Hocalar aşiretleri yerleşmiştir. Yörenin ormanlık olması nedeniyle köy civarında göçebe bir hayat sürmüşlerdir. Ankara Savaşı'nın olması ile bu ormanlık alanı sığınak olarak kullanarak köyü tamamen yurt edinmişlerdir. Köyün adı Ahili olarak kullanılmış ve zamanla kasaba halkının şivesi nedeniyle Ahalı ve Ahılı olmuştur.
Daha sonra Sabır oğulları (AKDAĞ), Kapsımal oğulları (AKGÜL), Tazı Ali oğulları (ALBAYRAK), Ese oğulları (GÜLPINAR), Talaz oğulları (ALKAÇ), Kuşçali oğulları (ARLI), Kostalak oğulları (AYAZ), Emir oğulları (AYGÜN), Köstekli oğulları (AYKUL), Hasan Usta oğulları (BİÇER), Hışır oğulları (ÇİÇEK) ve Deli Ömer oğullarının (ESER) geldiği söylenmektedir. Cuma Kağa oğulları (TUTUMLU), Kara Musa oğulları (GÖK), Kubat oğulları (Dursun), Solak oğulları (DURUDİLEK), Malak oğulları (DÜZ), Hacı Kadı oğulları (ERKALAN), Kadir oğulları (ERSANLI), Matalak oğulları (ERTAŞ), Kara Ömer oğulları (GÜLÜNAY), Cingöz oğulları (TAŞÇI) ve Osman Yeğen oğulları (TANRIVERDİ) gelip yerleşmişlerdir. Bölgede daha önce Bizanslıların yaşadığı bir gerçektir. Anadolu'da meydana gelen Türkleşme hareketleri neticesinde bölgenin Oğuz boyundan Üç Oklardan olan Ahilere bırakıldığı tespit edilmiştir. Yapılan kazılarda bulunan kalıntılar Bizanslılara ait iken sonraları birdenbire Türk karakteri göstermektedir. Bizanslıların Ahi Türklerinin gelmesi ile büyük çoğunluğunun batıya göç ettiği, az bir kısmının ise Kırıkkale'nin Keskin ilçesine gittiği düşünülmektedir.
Ahılı’nın tarihi tam olarak bilinmemekle beraber, Malazgirt Savaşı'ndan sonra Oğuz boyundan olan Ahilerin Kırşehir, Ankara ve Kayseri havalisinde yerleştikleri bilinmektedir. 13. yüzyılda bu bölgelerin idaresinin esnaf dernekleri anlamına gelen "AHİLİK" teşkilatına ait olduğu bilinmektedir. Köyün isminin Ahilerden geldiği ve 1150'lerden sonra Ahi Türklerinin buraya tamamen yerleştiği köy camiinde bulunan kitabeden anlaşılmaktadır. Caminin 1230 yılında yapıldığı, kitabenin üzerindeki yazıdan anlaşılmaktadır. Ahılı halkının eskiden testicilik ile uğraştığı bilinmektedir ve hala Ahılı halkının 60 yaşın üstündeki erkeklerin %70'i testi yapmayı bilmektedir.
Ahılı köyü, 1962 yılında belediye olmuştur. Ahılı; Ömerli, Tekke ve Pınarbaşı isimlerinde üç mahallesi olan bir belediyedir. Kasabanın Kırıkkale'ye uzaklığı 7 km'dir. Ahılı, doğusunda Dağ Evi köyü, kuzeydoğusunda Çullu kasabası, kuzey ve kuzeybatısında Kırıkkale ili, batısında Kırıkkale'nin Bahşılı ilçesi, güneybatısında Hasan Dede Kasabası, güneyinde Kazmaca (Arap) köyü ve güneydoğusunda Çipi Deresi köyü ile çevrilidir. Kasaba son nüfus sayımında nüfusu 2000’in altına düştüğü için 2009 yerel seçimlerine köy statüsü ile girmiştir.
Ahılı, tarih boyunca farklı kültür ve medeniyetlerin etkisi altında kalmış, birçok kavim ve millet tarafından yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Ahılı'da Bizanslılardan kalma kalıntılar, Osmanlı dönemine ait eserler ve Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında yapılan yapılar, köyün zengin tarihini gözler önüne sermektedir.
Ahılı'nın tarihi ve kültürel mirası, köy halkının gelenek ve görenekleriyle birlikte günümüze kadar gelmiş ve bu mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için çaba gösterilmektedir.