17 Nisan 1940’ta dönemin Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ve eğitimci İsmail Hakkı Tonguç’un öncülüğünde kurulan Köy Enstitüleri’nin, Türkiye’nin ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişiminde belirleyici bir rol oynadığına değinen Avcı, “Köy Enstitüleri, halkçı, kamucu, laik ve bilimsel eğitim anlayışının en güçlü örneğidir” dedi.
Avcı, açıklamasında enstitülerin zor koşullara rağmen başarıyla uyguladığı üretime dayalı öğretmen yetiştirme sistemiyle milyonlarca insanın yaşamına dokunduğunu belirtti. “Eğitim üretimin içinde olmalıdır” anlayışıyla hareket eden bu modelin temelinde laiklik, bilimsellik ve toplumsal fayda ilkelerinin yer aldığına işaret etti.
Ancak bugün gelinen noktada, bu değerlerin sistemli biçimde geri plana itilmeye çalışıldığını ifade eden Avcı, özellikle “proje okulları” adı altında yapılan öğretmen tasfiyeleri, liyakatsiz atamalar ve siyasal kadrolaşma uygulamalarıyla eğitimde ciddi bir gerileme yaşandığını dile getirdi.
Avcı, “Bu uygulamalar, Köy Enstitülerine karşı yürütülen karalama ve kapatma sürecinin günümüzdeki yansımalarıdır. O dönemde bilimsel ve laik eğitim hedef alınmıştı, bugün de benzer şekilde bilimsel düşünceyi savunan eğitim emekçileri ve sendikalar sistematik biçimde dışlanıyor” ifadelerini kullandı.
Köy Enstitüleri’nin kapatılması sonrası yaşanan dönüşüme dikkat çeken Avcı, “Enstitülerin yerini yatılı öğretmen okulları, sonra yatılı okullar, ardından da klasik lise eğitimi aldı. Bu süreç, halkçı eğitim anlayışının işlevsizleştirilmesiyle sonuçlandı” dedi.
Bugünün eğitim ortamında, ÇEDES ve MESEM gibi projelerle sistemin içine sokulan dinci ve piyasacı yönelimlerin, Köy Enstitüleri’nde filizlenen kamucu yaklaşımı tasfiye etmeye çalıştığını belirten Avcı, bu çabalara karşı Eğitim-Sen’in kararlılıkla mücadele ettiğini vurguladı.
“Bu topraklara bir kez özgürlük tohumu ekildi ve onun adı Köy Enstitüleri’dir” diyen Avcı, Köy Enstitülerini sadece geçmişin değil, geleceğin de ışığı olarak gördüklerini belirtti.
Eğitim-Sen olarak Köy Enstitüleri’nin toplumcu eğitim felsefesine sahip çıkmaya devam edeceklerini söyleyen Ayşe Avcı, “Laik, bilimsel, kamusal ve eşit bir eğitim sisteminin kurulması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” diyerek açıklamasını sonlandırdı.