Akyön’ün açıklamasına göre, Peygamber Efendimiz Hz. Aişe’nin hücresinde vefat etmiş ve vefat ettiği yerde defnedilmiştir. Defin sürecinde, Hz. Abbas, Hz. Ali, Fadıl, Kusem ve Şükran (r.a.), büyük bir üzüntü içinde mübarek bedenini yıkamaya hazırlanmış, ancak elbiselerinin çıkarılıp çıkarılmaması konusunda tereddüt yaşamışlardır.

Bu esnada, hepsini bir uyku bastığı ve "Elbisesi ile yıkayınız" sesini duydukları belirtilmiştir. Hz. Ali’nin rivayetine göre, yıkama sırasında Peygamber Efendimizin bedeninden eşsiz bir koku yayılmış ve meleklerin hazır olduğu hissedilmiştir.

Cenaze namazına Muhacirler, Ensar, erkekler, kadınlar, çocuklar ve köleler dahil olmak üzere yaklaşık 37 bin kişi katılmış, bu nedenle Efendimizin vefat ettiği Pazartesi günü yerine Çarşamba gecesi defnedilebildiği ifade edilmiştir.

Defin işlemini Hz. Ali, Fadıl ve Kusem (r.a.) gerçekleştirmiş, mezardan en son çıkan Kusem’in, Peygamber Efendimize en çok benzeyen sahabe olduğu belirtilmiştir.

Akyön, Hz. Fatıma, Hasan ve Hüseyin’in derin bir üzüntü yaşadığı, Bilal-i Habeşi’nin bir daha ezan okuyamadığı ve Medine’nin büyük bir yasa büründüğünü dile getirmiştir.

Kırıkkale İslami Değerler Külliyesi Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Akyön, Peygamber Efendimizin hayatını ve hatırasını anlatmaya devam edeceklerini belirterek, İslam’ın bu önemli olaylarının genç nesillere aktarılmasının önemine vurgu yapmıştır.

Kaynak: Haber Merkezi