Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kırıkkale’yi yakından ilgilendiren yüksek hızlı tren projesine dair önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Uraloğlu, Kırıkkale'den başlatılan hızlı tren hattının Karadeniz’e uzanacağını belirterek, projede somut adımların atıldığını ve çalışmaların hızla devam ettiğini duyurdu.
Çorum Hattı Başladı, Sıra Karadeniz’e Geliyor
Ankara-Sivas yüksek hızlı tren hattının ardından, Kırıkkale’den başlayarak Çorum’a kadar uzanacak kesimin ihalesi tamamlandı ve saha çalışmaları başlatıldı. Uraloğlu, bu hattın ilerleyen süreçte Merzifon ve Samsun üzerinden Karadeniz'e bağlanacağını vurguladı. Yaklaşık 509 kilometre uzunluğundaki Samsun-Sarp demiryolu projesi, sahil kentlerinin ulaşım altyapısını güçlendirmeyi hedefliyor.
Kırıkkale Stratejik Nokta Olacak
Bakan Uraloğlu, “Kırıkkale’den hızlı treni Karadeniz’e doğru yola çıkardık. Çorum’a kadar olan bölümde çalışmalar başladı. Bu hat yalnızca ulaşımı kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgesel kalkınmaya da katkı sunacak,” ifadelerini kullandı. Proje tamamlandığında, Samsun'dan Artvin'e kadar uzanan sahil hattı yüksek hızlı trenle bağlanmış olacak.
Yatırım Programına Alındı, Gözler İhalede
Merzifon-Samsun hattının iki aşamada projelendirildiğini belirten Bakan Uraloğlu, güzergâhın yatırım programına alınması için çalışmaların sürdüğünü, takvimin netleşmesiyle birlikte ihale sürecinin başlayacağını aktardı. Projenin hem yolcu hem yük taşımacılığında Karadeniz’in ulaşım altyapısına ivme kazandırması bekleniyor.
Türkiye Ekonomisi İçin Stratejik Hamle
Uraloğlu, ulaşım yatırımlarının yalnızca şehirleri birbirine bağlamakla kalmadığını, Türkiye’nin ekonomik hedeflerine ulaşmasında da önemli rol oynadığını belirtti. “Kendi insanımıza en iyi hizmeti sunmak ve mazlum coğrafyalara yardım elimizi daha güçlü uzatabilmek için çalışıyoruz. Türkiye’nin duruşu artık küresel düzeyde fark ediliyor,” diyerek ülkenin vizyonunu özetledi.
Projenin tamamlanmasıyla birlikte Kırıkkale, Orta Anadolu ile Karadeniz arasında önemli bir lojistik geçiş noktası haline gelecek. Bu gelişme, hem bölge ekonomisine canlılık kazandıracak hem de Türkiye’nin demiryolu yatırımlarında yeni bir dönemin kapısını aralayacak.
