Kalehaber: Sayın Başkan, idarelerdeki yetkili memurların, projeler için belirli kişilere yönlendirme yaptığına dair iddialar var. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Başkan İsmail Oğuz Karakuş: Bu durum, mesleki etik ve adalet açısından kabul edilemez. Mimarlar, yetenekleri ve liyakatlarıyla değerlendirilmelidir. Ancak ne yazık ki bazı yetkililer, vatandaşları veya müteahhitleri belirli kişilere yönlendirebiliyor. Bu yönlendirmelerin bazen akrabalık ilişkileri veya maddi menfaatlerle bağlantılı olduğu duyumlarını alıyoruz. Bu hem rekabeti baltalıyor hem de mesleki itibarı zedeliyor.
Kalehaber: Bu tür yönlendirmelerin mimarlık mesleği ve şehircilik üzerindeki etkileri nelerdir?
Başkan İsmail Oğuz Karakuş: İlk olarak, bu tür uygulamalar genç ve yetenekli mimarların sektöre olan inancını zayıflatıyor. Rekabetin olmadığı bir ortamda kalite düşer ve yenilikçi fikirlerin önü tıkanır. Ayrıca projeler liyakatli ve kendini geliştirmiş mimarlar yerine, ilişkiler yoluyla iş alan kişilere teslim edildiğinde, şehir estetiği de zarar görür. Niteliksiz projeler, şehre uzun vadeli zararlar verir ve bu durum hepimizi etkiler.
Kalehaber: Müteahhitler neden idarenin yönlendirdiği mimarlarla çalışmak zorunda hissediyor? Başka mimarlarla çalışmayı neden tercih etmiyorlar?
Başkan İsmail Oğuz Karakuş: Öncelikle tüm müteahhitleri aynı kategoriye koymak doğru değil. Mesleğini layıkıyla yapan, sorumluluğunu bilen ve şehirlerimize değer katan birçok müteahhit var. Ancak bazı müteahhitler var ki, açık konuşmak gerekirse ne işlerinin hakkını veriyorlar ne de meslek etiğine saygı duyuyorlar.
Bu kişiler, kendi eksiklerini ve yetersizliklerini kapatmak için idareye yaslanıyorlar. İşlerini düzgün yapamayacaklarını bildikleri için, işi liyakate değil, bağlantılara dayandırıyorlar. Paralarını kullanarak bir güç elde ediyorlar ve bu güçle, aslında sorumluluklarını yerine getirmeden projelerini ilerletmeye çalışıyorlar. Açıklarını kapatmak için idareyle işbirliği yapıp yönlendirme mekanizmalarına sığınıyorlar. Bu, mesleğin onurunu zedeleyen, rekabeti öldüren ve şehirlerimizi kalitesiz projelere mahkum eden bir anlayış.
Kalehaber: Müteahhitlerin bu tür yönlendirmelere boyun eğmemesi için nasıl bir düzenleme yapılabilir?
Başkan İsmail Oğuz Karakuş: Burada ilk yapılması gereken şey, idarelerin üzerindeki denetimi artırmaktır. İdarelerin projelerde tarafsız davranmalarını sağlayacak şeffaf bir mekanizma oluşturulmalı. Örneğin, hangi mimarlarla çalışıldığı, hangi projelere hangi onayların verildiği gibi bilgiler kamuoyuna açık hale getirilmelidir.
Ayrıca, müteahhitlerin işlerini daha adil bir ortamda yürütebilmesi için onları koruyacak hukuki düzenlemeler yapılabilir. Mimarlar Odası olarak, müteahhitlerin idare baskısı hissetmeden, özgürce mimar seçebileceği bir ortam yaratmak için çalışıyoruz. Bu süreçte hem müteahhitlerin hem de mimarların haklarını koruyan ve eşit şartlar sağlayan bir sistem oluşturulması gerekiyor.
Kalehaber: Bu sorunun çözümü için hangi adımların atılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Başkan İsmail Oğuz Karakuş: İlk adım, şeffaflık ve hesap verebilirliği sağlamaktır. İhale ve proje süreçlerinin tamamen açık bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Aynı zamanda meslek odalarının, bu süreçlerin takipçisi olması ve gerektiğinde hukuki yollara başvurması şart. Ayrıca, mesleki etik kurallarının sıkı bir şekilde uygulanması ve bu konuda bilinçlendirme çalışmaları yapılması önemli. Kamu idarelerinde çalışanların da meslek etiği konusunda eğitilmesi gerekiyor. Çözüm yollarımızdan en önemlisi de, projeler üzerinde mesleki denetimin idareler tarafından zorunlu hale getirilmesidir. Mimarlar Odası olarak, projelerin mesleki denetimden geçmesini, tasarımların hem teknik açıdan hem de estetik olarak uygunluğunun kontrol edilmesini sağlamak istiyoruz. Bu, sadece meslektaşlarımız için değil, Kırıkkale’nin şehircilik kalitesinin artması açısından da çok önemli.
Bu konuda idarelerle birebir görüşmeler sağlayarak, mesleki denetimin tüm idarelerde zorunlu hale getirilmesi için çalışıyoruz. Şeffaf ve denetlenebilir bir süreçle hem vatandaşlarımızın hem de meslektaşlarımızın hakkını korumayı hedefliyoruz. Bu, aynı zamanda kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını da sağlayacak bir adımdır.
Kalehaber: İdarelerdeki yönlendirmelerin somut bir şekilde tespit edilmesi mümkün mü? Bu konuda elinizde veriler var mı?
Başkan İsmail Oğuz Karakuş: Kesinlikle mümkün. Özellikle ilçe ve belde belediyelerinde veya özel idarelerde alınan yapı ruhsatlarını incelediğinizde, mimarların oranlarına bakarak kimin yönlendirildiği çok açık bir şekilde görülebiliyor. Örneğin, bir idareden alınan ruhsatların büyük bir çoğunluğunun sürekli aynı mimara ya da aynı gruba ait olduğunu fark ediyorsanız, burada ciddi bir yönlendirme ya da adil olmayan bir durumun olduğunu söylemek kaçınılmazdır.
Kalehaber: Bu usulsüzlüğü yapan idareler kimlerdir? Burada siyasi bir çıkar mı söz konusu?
Başkan İsmail Oğuz Karakuş: Öncelikle belirtmek isterim ki konu doğrudan siyasi değil. Ancak belediyeler seçimle gelen kurumlar olduğundan, doğal olarak siyasi kimlik taşıyorlar ve zaman zaman siyasi ilişkiler gündeme gelebiliyor. Buna rağmen, bize ulaşan şikayetler ağırlıklı olarak akrabalık ilişkileri veya ticari ortaklıklar üzerinden yapılan yönlendirmelerle ilgili.
Bu tür yönlendirmeler, özellikle denetim mekanizmalarının daha zayıf olduğu ilçe ve belde belediyelerinde sıklıkla karşımıza çıkıyor.
Burada temel sorun, bazı idarelerdeki yetkililerin vatandaşları ve müteahhitleri belirli mimarlara yönlendirmesi. Bu yönlendirmelerin altında genellikle kişisel ilişkiler ya da ticari kazanç sağlama amacı yatıyor.
Kalehaber: Birçok vatandaş ve müteahhit, projelerini mimar olmayan kişilere mi çizdiriyor? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Başkan İsmail Oğuz Karakuş: Bu durum ne yazık ki hem mesleğimizin hem de şehrimizin geleceği için büyük bir tehdit oluşturuyor. Bir projenin ilk ve en önemli aşaması mimaridir. Çünkü mimari proje, o yapının estetiğini, fonksiyonelliğini ve uzun vadeli değerini belirler. Ancak vatandaşlarımız ya da müteahhitler, bazen sadece maliyeti düşünerek, mimar olmayan kişilere proje çizdiriyor. Bu, milli servetimizi heba etmek ve şehrimizin estetiğine zarar vermek anlamına geliyor.
Milyonlarca liralık bir inşaata başlanmadan önce ilk yatırım yapılması gereken yer, mimarların bilgi ve tecrübesidir. Mimar olmayan kişilere proje çizdirmek, cehalettir, şehre eziyettir. Bu tür projeler, uzun vadede geri dönüşü zor hatalara, estetik sorunlara ve hatta güvenlik risklerine neden olabiliyor.
Kalehaber: Son olarak, bu röportajın etkisiyle oluşabilecek olası tepkilerden çekiniyor musunuz?
Başkan İsmail Oğuz Karakuş: Şeffaflık ve adalet talep etmekten çekinmek, bu mesleğe ve şehrimize yapılacak en büyük haksızlık olur. Ben burada sadece Mimarlar odası başkanı olarak değil, aynı zamanda Kırıkkale’nin geleceğini düşünen bir vatandaş olarak konuşuyorum. Bu sorunları dile getirmek, çözümün ilk adımıdır. Tepkiler olabilir ama doğru bildiğimiz yoldan şaşmayacağız. Bizim amacımız kimseyi hedef almak değil, adaletin sağlanmasına katkıda bulunmak. Bu mücadele sadece meslektaşlarımızın değil, şehrimizin geleceği için de önemlidir. Endişe duymak yerine, bu sorunların çözümü için cesaretle adımlar atmamız gerekiyor. Herkesin bu süreçten kazançlı çıkacağı bir sistem hedefliyoruz.