Büyük Birlik Partisi (BBP) Kırıkkale İl Başkanı Hamza Beğdeş, yaptığı açıklamada, merhum BBP kurucusu Muhsin Yazıcıoğlu'nun yolundan asla ayrılmadığını ifade ederek endişelerini ve kaygılarını kamuoyuyla paylaştı.
BBP İl Başkanı Hamza Beğdeş'in Açıklaması
Sevgili Kırıkkaleli Hemşehrilerimiz,
Büyük Birlik Partisi, kurulduğu 1993 yılından bu yana, olmazsa olmazların partisi olmuştur. Bunun sebebi, sadece ve sadece Muhsin Yazıcıoğlu başkanımızın duruşundan ve görüşünden taviz vermediği vatan ve millet sevdası olmuştur. Bu sevda uğruna, her yerde doğrunun yanında, tüm cihanda İslam-Türk davasında ne pahasına olursa olsun adaletin yanında olmuştur.
Ben de şahsım ve teşkilatım olarak aynı görüşte devam etmekteyiz. Belki bir Muhsin Yazıcıoğlu olamayız, ama yolundan da geri kalmayız. Allah’ın izniyle, Nizam-ı alem için İLAYI kelimetullah diyen bir dava nasıl sahipsiz bırakılır? Vatansız, yurtsuz milletin her daim öksüz olduğu günümüz coğrafyasında, her yerde söz sahibi olmuş Siyonizm güçlerinin karşısında duruş sergileyen tek liderdir şehit Muhsin Yazıcıoğlu.
Başkanımız hal böyleyken, ülkemiz genelinde herkes Muhsin Başkan deyip, anısına geçmişine helal getirmeyen, hakkında kötü bir izi olmayan bir liderin sevdası neden bu kadar sahipsiz? Herkes doğruyu ister ama doğruyu söylemekten korkar; herkes adaleti ister ama adalet nerede diye soran olmaz.
Bizler Alperenler, bu amaç ve hedefte her daim bu vatan uğruna, yeri geldiğinde canı pahasına her türlü mücadeleyi ve desteği her daim milleti için verecektir. Kimse şehit liderimiz rahmetli Muhsin Başkanın hem sağlığındaki duruşundan hem de şehadetinden siyasi prim derdine düşmesin; doğru tektir, birdir.
Öyleyse ya yanımızda duracaklar ya da karşımızda. Biz de bilelim kim ne kadar dürüst. Muhsin Başkanımızın da dediği üzere ben ve Alperen kardeşlerim, fırıldaklığı kabul etmez. Ben il başkanı olarak yaklaşık bir yıldır bu mücadeleyi veriyorum. Sadece ve sadece doğru, adaletli Muhsin Yazıcıoğlu misyonunda ve partisi vizyonunda bir duruş sergilemek için çok büyük çabalar verdim ve son nefesime kadar da özellikle rahmetli genel başkanım Muhsin Yazıcıoğlu’nun 15 senedir faili meçhule dönüşmüş davasını aydınlatmadan bırakmayacağım.
A partisine, B partisine ne yama oluruz ne de kimsenin gölgesinde kalırız. Hiçbir siyasi parti gibi ne rantta ne menfaatte ne çıkarda ne yalanda ne dolanda işimiz olmaz. Rabbim nasip etmesin, tek menfaatimiz vatanımız, milletimiz için yapılacak her türlü faydalı, yararlı, koruyan, büyüten projeler için olur. Oldu olası ta 20'li yaşlardan bu yana devletin, milletin adil, güçlü, milletini büyütme sevdası olan bir lideri dünya tanıdı. Dünya, Türk devletlerindeki oluşumları CIA’in bile dikkatini çekmiş, kendilerine tehlike görmüşler fakat kendi milletimiz bu kıymetin değerini anlamamıştır.
BBP il başkanı olarak ben, bu davanın hakkını veremedik. Çünkü daha adaleti bulamadık. 15 yıl oldu, her ölüm yıldönümünde hatırlanması bende tarif edilemez acılar bırakıyor, ciğerlerimiz sızlıyor. Hal böyleyken mevcut veya diğer siyasi partiler neden daha ilerici bir bakışa sahip değiller? Neden daha bağlayıcı, birleştirici bir siyasete sahip değiller?
Bizler birlik olalım, beraber olalım diyoruz. Yanlış mı? 25 Mart 2009’da şehadete erdiği tarihin seneyi anma programlarında şehit lider rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu başkanımız adına yemekler, davetler ve dua tilavetlerinde bulunduk. Rabbim bizleri bu doğru yoldan ayırmasın, bir an önce de şehidimizin davası aydınlatılsın. Bizim için en büyük ödül o olacak. Çünkü adalet yerini bulacak. Gelelim siyasi bölümüne, seçmenimize rabbimle kulun arasındaki tek ulaşım olan vicdanına bırakıyorum.
Tek Korkum: Elbet bir gün ölüp giderim kendi ülkemde, yoksa yabancı kadar değerim! Verdiğim emeğim, döktüğüm alın terim; yaşantımız, vatanım, tek düşüncemiz milletim bu uğurda her daim bir neferim derken, fikrimiz, düşüncemiz davamız Alperenlik ise demek ki birileri var diyorum.
Çünkü ben varsam birileri de vardır. "Vatan tek sevdamız" diyorum. Özellikle gençlerimize, milletimizi, örf ve adetlerimizi, kültürümüzü öğretelim. Asimile olmada son evreleri yaşadığımız bu yıllarda, tamamen yabancı boyunduruğuna girmeden milletimize, gençlerimize sahip çıkalım. Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, "Türk milleti asildir, çalışkandır." Milletimize sahip çıkalım; asillik atadandır. Ata’larımızın bize bıraktığı başta vatanımız, dinimiz, bayrağımız, milletimiz tüm değerlerine kenetlenip sahip çıkalım. Yaşam dik duruş ister, onurlu bir yaşam, şerefli bir ölüm nasip eylesin rabbim bizlere.