Beyoba Köyü'nden çıktım yukarı,
İlerde birazcık Bey’in Konağı,
Eğledim usulca çektim kontağı,
Yukardan bakıyor Bey’in gözleri.

Çıktım merdivenden sermiş minderi,
Pişmiş semaverde çayın güzeli,
Dostuydu Babamın Beylerin Bey’i,
Okşadı saçımı güldü sözleri.

Aslanım Yiğidim bu yaşta olmaz,
Geçti bak yaşların gençliğin kalmaz,
Koçyiğit civarda kız mı bulunmaz,
Dedi:-Evereyim tuttu elimi.

Kimi istiyorsan alayım sana,
Düğünün yapayım güz sonbaharda,
Takı yorgan çeyiz kurayım sofra,
Torun da isterim ver adım dedi.

Bey’imin Kahyası düştü önüme,
Dolaştık köyleri Süslü Yenge’mle,
Olur olmaz dedik vardık birine,
Öksüzdü kızcağız tas tamam dedi.

Köyünde fukara güneş görmemiş,
Hoca’da bir güzel Kur’an bellemiş,
Amcasın evinde buluğa ermiş,
Ahu ceylan gizli hazine belli.

Dedim:-Yengem tamam sevdim ben bunu,
Hem güzel hem dindar Rabbimin Kulu,
Vereceğiz Bey’e nurlu torunu,
Taktık takıları şerbet içildi.

Düğün Dernek Halay girdik gerdeğe,
Geçti mes’ut yıllar erdik ni’mete,
Bey’e evlat olduk ev verdi bize,
Murada ermiştik hamd ettik Rabbi.