Boşanma sonrası kadının alacağı nafaka miktarı ve süresine dair tartışmalar devam ederken çok nadir görüldüğü için merak edilen bir soru da akıllara gelebiliyor: Erkekler de nafaka alabilir mi?
Anadolu Ajansı Teyit Hattı, "Sadece kadınlar mı nafaka alır?" sorusunu Avukat Duygu Dede Şeker'e sordu. HUKUKUMUZDA ÜÇ TÜR NAFAKA TANIMLANMIŞTIR
Avukat Duygu Şeker, "Nafaka; beslenme, geçinme, çıkma, gitme ve sarf etme anlamlarına gelen "infak" sözcüğünden türetilmiş bir kelimedir. Hukuki bir terim olarak nafaka kelimesini tanımlarsak, hukukumuzda üç tür nafaka tanımlanmıştır. "İştirak nafakası", eşlerin boşanması durumunda kendisine velayet verilmemiş olan ana ya da babanın çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğüdür. "Yoksulluk nafakası" ise boşanma durumunda boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen eşe mali durumu iyi olan eş tarafından yardım edilmesidir. İştirak ve yoksulluk nafakası dava sonuçlanınca hükmedilen nafakalar olup, dava süresince mağduriyet oluşmaması için dava devam ederken hükmedilen nafakaya da "tedbir nafakası" denilmektedir." dedi. İŞTİRAK NAFAKASINI SADECE BABALAR ÖDER DİYE BİR AYRIM YOKTUR
Toplumda sadece babaların çocuğa nafaka ödediği gibi bir algı yer alsa da kanunda böyle bir ayrım yoktur şeklinde konuşan Av. Dede Şeker, "Hukukumuzda; boşanma durumunda çiftlerin müşterek çocukları onsekiz yaşına gelinceye kadar veya onsekizini doldurmuş dahi olsa eğitim hayatına devam eden çocuklar iştirak nafakası alabilir. Medeni Kanunu'nun 182. Maddesinin 2. Fıkrası "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." şeklinde düzenlenmiştir." dedi- BOŞANMA DURUMUNDA YOKSULLUĞA DÜŞECEK KİŞİ NAFAKAYI ALIR
Av. Duygu Şeker, boşanma durumu nedeniyle maddi olarak yoksulluğa düşecek kişinin nafaka alacağını belirtti. "Burada da yine kanun koyucu cinsiyet ayrımı yapmaksızın nafaka alacaklısını yoksulluğa düşecek eş olarak belirlemiştir. Ancak burada önemli bir husus olarak şunu belirtmek gerekir ki; boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek taraf boşanmada ağır kusurluysa nafakaya hak kazanamaz. Türk Medeni Kanunu'nun 175. Maddesi 'Boşanma yönünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'" diye devam etti. TOPLUMDA SADECE KADINLARIN NAFAKA ALABİLECEĞİ ALGISI VAR
"Nafakadan yalnızca kadınların yararlanabileceği yönündeki algının oluşmasının temel sebebi, toplumumuzda ekonomik özgürlüğünü sağlayabilen kadınların azınlıkta olmasıdır. Dolayısıyla, boşanmayla birlikte ekonomisi erkeğe bağlı olan kadının nafaka talep edebilecek duruma gelmesini daha çok gözlemlemekteyiz. Değişen dünya ve toplum düzeniyle ekonomik özgürlüğüne sahip kadınların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Dolayısıyla boşanma durumunda nafaka alabilecek kadın sayısı da her geçen gün azalmaktadır. Eski medeni kanunumuzda erkeğin nafaka talep edebilmesi için kadının refah seviyesinin oldukça yüksek olması şartı aranırken bu madde değiştirilmiş, kadın ve erkek için nafaka koşulları eşitlenmiştir." diye konuşan Şeker, nafaka alan erkek sayısı bugün hala kadınlara oranla düşük olsa da, erkek lehine nafakaya hükmeden mahkeme karar sayıları azımsanmayacak kadar fazladır dedi ve buna örnek olarak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2016/6525 E. 2016/16201 K. sayılı davayı örnek gösterdi.
"Mahkemece davalı-karşı davacı erkek lehine aylık 250 TL yoksulluk nafakasına hükmolunmuştur. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kadının doktor olarak çalıştığı aylık 9.000 TL gelirinin, evi ve arabasının olduğu, davalı-karşı davacı erkeğin ise her hangi bir işinin, gelirinin ve malvarlığının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı erkek lehine takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır." şeklindeki kararıdır.
"Söz konusu Yargıtay kararında da görüleceği üzere, çalışmayan erkeğin nafaka alması hatta şartları gerçekleştiyse nafakanın arttırılması davası açarak arttırılmasını talep etmesi mümkündür." dedi.