Eğitim-Sen, son günlerde sendikal faaliyetleri üzerinden hedef gösterildiği gerekçesiyle kamuoyuna yönelik bir açıklama yaptı. Kırıkkale Şube Başkanı Ayşe Avcı tarafından paylaşılan açıklamada, sendikanın 25 Mart 2025 tarihinde öğretim elemanları için aldığı “bir günlük hizmet üretmeme” kararına yönelik başlatılan soruşturmalara tepki gösterildi.
Sendika, kararı üniversite öğrencilerinin barınma, geçim, bilimsel özerklik ve ifade özgürlüğü gibi alanlarda dile getirdiği taleplerin ve son dönemdeki demokratik tepkilerin bir parçası olarak değerlendirdi. Eğitim-Sen Merkez Yürütme Kurulu'nun “İnsan, toplum, doğa yararına üniversite” anlayışı doğrultusunda aldığı kararın, anayasal ve sendikal bir hak olduğu belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "suç işlemeye alenen tahrik" suçlamasıyla başlatılan soruşturma ile, yetki alanı dışında hareket edildiği ifade edilen açıklamada, benzer bir sürecin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da yürütüldüğü aktarıldı. MYK üyeleri, ifadelerinin ardından ev hapsi istemiyle mahkemeye sevk edildi ve iki haftalık ev hapsi ile haftalık imza şartı getirilerek adli kontrol kararı verildi.
Eğitim-Sen, bu uygulamaların sendikal faaliyetleri doğrudan hedef aldığını savunarak, uluslararası sözleşmeler ve anayasa ile güvence altına alınmış sendikal haklara vurgu yaptı. Açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, ILO’nun 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri, BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi ile Anayasa’nın 90. maddesi hatırlatılarak, kamu emekçilerinin iş bırakma hakkı olduğu belirtildi.
Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in devlet televizyonundaki açıklamalarına da tepki gösterilen metinde, sendikal mücadeleye yönelik söylemlerin kabul edilemez olduğu ifade edildi. Eğitim-Sen, üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerin hak arayışlarını desteklemeye devam edeceklerini, baskı ve yıldırma politikalarının sendikal mücadeleyi durduramayacağını açıkladı.
Eğitim-Sen Kırıkkale Şube Başkanı Ayşe Avcı, açıklamanın sonunda, “Baskıya, tehdide ve hak gasplarına karşı mücadelemiz sürecek. Amacımız yalnızca kendi haklarımızı değil, toplumun geleceğini savunmaktır” ifadelerine yer verdi.
