Cumhuriyet sonrası kurulan ilk şehirlerden biri olan Kırıkkale, Türkiye’nin sanayiyle gelişen modernleşme hikâyesinde kendine özgü bir yere sahip. 1925 yılında Ankara’ya bağlı küçük bir yerleşim olan “İstasyon Mahallesi”nden bugün bağımsız ve gelişmiş bir kente dönüşen Kırıkkale’nin bu serüveninde sanayinin etkisi büyük.
Sanayiyle Büyüyen Bir Kent
Kırıkkale’nin büyümesinde en belirleyici unsur, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) tarafından kurulan sanayi tesisleri oldu. İlk olarak askeri üretim amacıyla faaliyete geçen fabrikalar, zamanla şehirde büyük bir istihdam alanı yarattı. Bu da hem göçü hem de sosyal hayatı hareketlendirdi. Şehir, kısa sürede sanayiyle yoğrulmuş bir kimlik kazandı.
1950’ler ve 60’lar: Kentleşmenin Temelleri
Kırıkkale’de yapılaşmanın hız kazandığı dönem 1950’li ve 60’lı yıllardı. Tek katlı evlerle başlayan şehirleşme süreci, İstasyon Mahallesi çevresinde yayılmaya başladı. Dönemin sembol yapılarından biri olan Hürriyet İlköğretim Okulu (bugünkü Recep Uzelli İlkokulu), bu gelişimi sadece eğitim yönünden değil, toplumsal dönüşüm açısından da simgeliyor.
1965: Bir Döneme Ayna Tutan Kare
1965 yılına ait arşivlerden çıkan bir fotoğraf, Kırıkkale’nin o yıllardaki yüzünü gözler önüne seriyor. Fabrikaların yükseldiği, yeni mahallelerin oluştuğu, sokaklarında üretim ve umut hissedilen bir şehir… Bu kare, sadece geçmişi hatırlatmıyor; aynı zamanda kentin hafızasında önemli bir yer tutuyor.
Köklerinden Güç Alarak Geleceğe Bakan Bir Şehir
Sanayiyle başlayan, emekle büyüyen ve eğitimle gelişen Kırıkkale, bugün hâlâ geçmişten taşıdığı değerleri yaşatıyor. Küçük bir istasyon yerleşiminden sanayinin kalbine dönüşen şehir, hem tarihsel kimliğine sahip çıkıyor hem de geleceğe umutla bakıyor.
1965’teki bu durak, Kırıkkale’nin şehirleşme serüveninde önemli bir kilometre taşı olarak hafızalarda yer etmeye devam ediyor.