Kırıkkale’nin hafızasında derin izler bırakan mekanlardan Hüseyin Kahya Parkı ve hemen yanındaki Çarşı Camii, geçmişin sıcak atmosferini bugüne taşıyor. Emeklilerin banklarda sohbet ettiği, çocukların neşeyle koşturduğu bu park, uzun yıllar boyunca şehrin kalbinin attığı yerlerden biri oldu.

Bugün baktığımızda bu manzara, sadece bir park ya da camiden ibaret değil; Kırıkkale’nin eski günlerinin samimiyetini, insanların birbirine daha yakın olduğu zamanları yansıtıyor. Hüseyin Kahya Parkı’nın gölgesinde yaşanan sakinlik ve Çarşı Camii’nin sade ama güçlü silueti, şehrin geçmişine sessiz bir tanıklık ediyor.

Burası, yalnızca günlük yaşamın aktığı bir yer değil; aynı zamanda küçük kutlamaların, bayramlaşmaların, tesadüfî karşılaşmaların da adresiydi. Parkta uzayıp giden sohbetler, camiden yükselen ezan sesine karışır; şehir, bu doğal ritimle kendi içinde akıp giderdi.

Bugün pek çok yeni yapı yükselse de Hüseyin Kahya Parkı ve Çarşı Camii, Kırıkkale’nin kaybolmaya yüz tutmuş şehir kültürünü hatırlatan nadir köşelerden biri olmayı sürdürüyor. Eski Kırıkkale'yi özleyenler için bu görüntü, hem bir durak hem de geçmişe açılan bir kapı niteliğinde.

Şehrin ruhunu hissetmek isteyenler için Hüseyin Kahya Parkı hâlâ sessizce anlatıyor: dostlukların, samimiyetin ve dingin yaşamın hikayesini.

Kaynak: Haber Merkezi