Kırıkkale 19°
Kale Haber
Kültür Sanat 8 Ay Önce

Oba Köyde Yaşayan Müze

Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Müzeyyen Özhavzalı muhabirimiz Züleyha Doluca’nın sorularını cevapladı. ÖZhavzalı, Kırıkkale Valiliği İl Özel İdaresi tarafından Kırıkkale-Ankara yolu üzerinde Kızılırmak Nehri Kenarında Oba Köyde bulunan “Yaşayan Müzeyi” anlattı.  


Sayın Hocam, Kırıkkale Üniversitesi akademik personeli, Kadın Dayanışma ve Destekleme Derneği Başkanı ve proje Yürütücüsü olarak:

Proje fikri nerden oluştu: Sen niye böyle bir proje düşündün?

Ben babamı 13 yaşındayken kaybettim. Babam bana şunu vasiyet etti: “ Kızım sen okuyup iyi yerlere geleceksin, ama vasiyetimdir nerde çalışırsan çalış orası bizim Vatanımızdır, ne iş yaparsan yap mutlaka orada yaşayan insanlara aktar, onlara katkın olsun, paylaştıkça ilim artar, bu senin ilminin zekatıdır”. Bu düsturla Kırıkkale’de Kırıkkale Üniversitesi’nin bir akademisyeni olarak yıllardır kazandığım bilgi, tecrübe ve deneyimleri Kırıkkale halkı ile paylaşmak ve onların sorunlarına bir nebze çözüm bulmak amacıyla Kadın Dayanışma ve Destekleme Derneğini 2011’de kurduk. Ülkemizin bulunduğu coğrafyaya bağlı olarak maalesef  terör saldırıları sonucu 2018 yılı Nisan aylarında sayıca fazla şehidimiz oldu. Bu şehitlerin memleketi arasında 6 Kırıkkaleli vardı. Bir yandan şehitlerimizin ruhuna Fatiha okurken, bir yandan onların ailelerini görünce bir anne, eş, abla, bir kadın, bir insan olarak “Tören bittikten ve taziye ziyaretleri sonlandıktan sonra onların acıları, kabullenememeleri, gurur duymaları gibi birçok karmaşık duygularla nasıl baş başa kaldıklarını, yalnız mücadele ettiklerini hissettim.

 13 yaşında babasını kaybetmiş ve etrafında sağlıklı bir şekilde destek olan bir kişinin bile olmadığı  ve  hatta  babasının vefatından 1 hafta sonra Lise Giriş sınavına girip ona rağmen Kayseri Fen Lisesini kazanmış biri olarak, “Şehit anneleri, eşleri ve gazi ailelerinin yanında olmalıyız, onların derdini dinlemeliyiz dedim” ve bu Proje için yola çıktım. Kırıkkale Üniversitesinin bir akademisyeni olarak diğer akademik arkadaşlarıma söyledim ve birbirinden değerli 20 arkadaşım gönüllü olarak benimle beraber yürekten projede yer alacaklarını söylediler ve aldılar. Projede yapılacak faaliyetler arasında mutlaka onları meşgul edecek; bir anlamda kafalarını başka yöne verdirecek el sanatları olmalıydı. Çünkü daha önce yaptığım sosyal projelerden edindiğim tecrübeye göre insanlar sadece eğitimlerden sıkılıyorlardı.

Projede yapılacak ihtiyaçlarını ve faaliyetler belirlemek için onları birkaç kez ziyarete gittim. En önemli istekleri “ Şehitlerinin hatırlanması idi”. Bu amaçla kitre ve el sanatlarıyla yapılacak minyatürlerin Kırıkkale kültürünü, gelenek göreneklerini yansıtacak kompozisyonların olması ve bu eserlerin Kırıkkale İlinde hiç olmayan Minyatür Müzesinde sergilenmesini planladım. Bu eserlerle Müzeye gelenler şehitlerin ve ailelerinin hatırlanmasını sağlanacaktı.

Onların sosyalleşmeleri gerekliydi, evine kapanıp sadece Şehidinin yıllardır yasını tutan, etrafını göremeyen, bu ailelerin diğer çocukları “Anne biz de senin çocuğunuz, bizimle de ilgilen” diyenler, o günden beri hiç konuşmayan annelerimiz vardı.  Kırıkkale Üniversitesindeki uzman öğretim üyeleri ile birlikte toplantılar yapıp neler yapabiliriz diye düşündük. Tek kişi olarak başladığım projeden yürekleri büyük akademisyen arkadaşlarım, öğrenci toplulukları, birçok bölümden öğrencilerimiz biz de varız, neler yapabiliriz diye tekliflerle geldi.Bu proje ile Kırıkkale Üniversitesi şehir bütünleşmesi ve köprüsü de kurulmuş oldu.  Şehitler Diyarı Kırıkkale ilindeki yaşayan vasıfsız ve işsiz şehit aileleri ve gazi yakınları kadınların, el sanatları, tasavvuf müziği, teknik gezi, her bir şehidimiz adına ağaç dikme gibi sosyal ve kültürel faaliyetlerle sosyalleşmelerine, manevi bakımla sosyal dışlanmalarına sebep olan psikolojik sorunlarını iyileştirmeye çalışılması ve edinilen mesleki yetenekle üretime ve istihdama katılarak hem ilin hem de ülkemizde istihdam edilen kişi sayısı artmasını sağlanmasını ekledik ve gerçekleştirdik.

 

 

Projenin bu boyuta geleceğini düşündün mü?

Bir gün akşam 8 sularında telefonum çaldı ve Cumhurbaşkanlığı tarafından Projenin öğrenildiği ve Projenin uygulama gelişmelerinin bildirilmesi hususunda bir görüşme yaptım. Tek kişi olarak çıktığım Bu yolda artık Cumhurbaşkanlığımız da bizimleydi. Çok şaşırmıştım, çok gururluydum, mutluydum… duygularımı tarif edemem. Projenin sonuna geldik ve projenin eserlerinin sergilendiği Minyatür Müzenin açılışı ve Projenin sergisi 29 Ekim 2020’de Kırıkkale, OBAKÖY’de yapıldı. İlk projemizde destek veren eski Kırıkkale Valisi Ali Kolat’a, bizlere Müze yeri veren Kırıkkale Valimiz Yunus Sezer’e ve halen devam eden projemizde yanımızda olan Kırıkkale Valimiz Bülent Tekbıyıkoğlu’na, Kırıkkale Üniversitesi eski Rektörü Prof.Dr.Ekrem Yıldız’a, Rektörümüz Prof.Dr.Ersan Aslan ve Projelerden sorumlu Rektör Yrd. Prof.Dr.Mehmet Başalan’a çok teşekkür ederim. Bu Müzenin hazırlıkları aşamasında Kırıkkale Valiliği İl Özel idaresi ve Genel Sekreteri Haluk Karahan, Kırıkkale İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Uğur Özmen, Mühimmat Ana Depo Komutanı Albay Alper Koç ve askerlerimiz bahçe peyzajı, bekleme yeri için masa sandalye gibi birçok iş de çok destek oldular ve hala yardımlara devam etmektedirler. Yaşayan Müzenin bahçesine Kırıkkale İl Jandarma Komutanlığı tarafından Kağnı hediye edilmiştir. Gönüllü halkımız, Kırıkkale Üniversitesi Akademik personeli ve öğrenciler destek oldular.

Bu eserlerin her birinin Kırıkkale’ye ait gerçek bir hikayesi bulunmaktadır. Türkiye’de ilk kez uygulanan Projenin hedef kitlesi, el sanatları ile mesleki kazanımları olması, Projede planlanan ve başarı ile gerçekleştirilen sosyal, kültürel, psikolojik, manevi, sanatsal ve turizme katkı veren faaliyetlerle, yeni Projelere öncülük edecek ve Projeden yapılan saha araştırmalı kitap/kitap bölümü ile literatüre katkı veren bilimsel çalışma ve yayınlarla multidisipliner (çok yönlü) bir Proje oldu.

Bugün bu vatan için canını veren şehitlerimizin anneleri, gazi eşleri “Üniversiteden Hocalarımız bizim derdimizle dertlendi, proje boyunca bizimle ağladı, bizimle ilgilendiler,  çok teşekkür ediyoruz” diyorlarsa en büyük kazançtır yüreklerde olmak.  Bu proje artık Türkiye projesidir. Çünkü her karışında bu vatanın evlatlarının kanı vardır. Biz bu Proje ile bu evlatlar ve ailelerin yanındayız dedik hep birlikte.

 

 

TARİH YENİDEN CANLANIYOR

 

 

Kızılırmak Şehit ve Gaziler Kültür Sanat Yuvası kısaca “Yaşayan Müze” deki eserlerden bahseder misin? Onları diğer müzelerden ayıran özellikler nelerdir?

Öncelikle  “Yaşayan Müze” deki yer alan 80 tane kitre bebeklerden oluşan kompozisyonlar İçişleri Bakanlığının desteklediği Kadın Dayanışma ve Destekleme Derneğimizin yürüttüğü 2008 yılında Kültürümüz Kadınlarım Elinde Yükseliyor”, 2019 yılında “Şehit Ailelerine Yönelik Sosyal İçerme Projesi” ve 2021 ‘Girişimcilikte Kadınların Durumlarının Araştırılması ve Desteklenmesi” projelerinde şehit anneleri, gazi eşleri ve yakınlarına yönelik, dezavantajlı kadınların sosyalleşmelerine destek olmak Kırıkkale Üniversitesi akademik personellerinin desteği ve diğer proje ortakları ile 80 kadına aynı zamanda mesleki olarak gelişmelerine katkı verecek el sanatları eğitimleri verilmiş olmasıdır. 2021 yılının Kırıkkale Valiliği tarafından “Turizm Yılı “ ilan edilmesi ile “Devletimiz hep bizim yanımızda, İlimizde Valiliğimiz hep bizimle. Biz de hem şehit ve gazilerimizin unutulmaması hem de ilimizin turizmine destek olmak istiyoruz. Kadın Dayanışma ve Destekleme Derneğinin projesi sonunda hocalarımızın bize öğrettikleri minyatür Kırıkkale kültür eserlerinin: OBAKÖY’de Kızılırmak Şehitler ve Gaziler Kültür Sanat Müzesinde sergilenmesinden gurur duyuyoruz. Şehitlerimiz ve Gazilerimiz anısına yapılan bu Müzeye destek olmak için bu el sanatları atölyesine geldik.  Bu atölyede eğitimlerini alıp da ürettiğimiz ürünlerin geliri hem Müzemize destek olacak olması ve hem de bizim bu Müzeye ayrıca katkımızın olması çok mutlu etmektedir. Böylece yaşadığımız Kırıkkalemizin tanıtımı ve reklamına, İlin turizmine destek vermiş olacağız. Sizleri de bu amaca ve projeye desteğinizi bekliyoruz.” diyerek derneğimizin el sanatları ile İlin hediyelik eşya yapımı Projesine katıldılar ve halen “ Lavanta Kokusu” isimli atölyede çalışmaları devam etmektedir.  Şehit anneleri, aileleri ve gazi eşleri ile ildeki ihtiyaç sahibi ve üretim yapmak isteyen kadınlara kitreden yöresel bebeklere, Balışeyh Lavanta Vadisinden toplanan lavantadan, ayçiçeğinden ve bu benzeri ürünlerden yapılabilecek yan ürünlerin üretimi, turizmcilik, konaklama, yeme içme, oda-pansiyon işletmesi gibi çeşitli alanlarda eğitimler veriliyor. Anadolu kadını, şehit annesi, yakını ve gazi eşleri elindeki hazineyi, belki biraz da Tanrıça Artemis’ın yardımıyla yeniden yapılandırıyor. Artık onlar Kızılırmak’ın uzun uzun ve derin derin akan kıyısında, Türkiye’deki lavanta bebeklerin, ayçiçeğinin ilk hediyelik farklı tasarımını Kırıkkale’nin geleneksel kıyafetleri ile birleştiren üretken Anadolu kadınıdır.

Yaşayan Müzedeki her kompozisyonun Kırıkkale ve yöresi ile ilgili yaşanmış bir hikayesi olmasından dolayı ziyaretçiler kendilerini çocukluklarına, anneannesinin dedesinin köydeki evinde tekrar yaşıyor gibi hissedip çocukluk veya gençlik yıllarına gidip duygu dolu izlenimle Müzeden bahçesine çıkmaktadır. Müze bahçesinde çalan bazen “Adı büyük Osman Paşa Plevneden çıkmam diyor”, bazen “Amin desin Tüm şehitler, Alahu ekber gökten Şehit ver, Amin Amin Allahu ekber” , şehidin duası marşı veya Bozkırın Tezenesi Usta Neşet Ertaş’ın “Gönü dağı yağmur yağmur boran olunca, Akar can özünde sel gizli gizli…” türkülere eşlik ederek ayrılmaktadırlar. Bu nedenle ziyaretçilerinin Kızılırmak Şehit ve Gaziler Kültür Sanat Yuvasına verdiği isim “Yaşayan Müze” olarak gönüllerde yer almıştır.

Yaşayan Müzede başka ne gibi etkinlikler yapılmaktadır? Bu projenin kursiyerlerdeki ne gibi etkilerini gözlemlediniz?

Müzemizin bahçesinde halen devam eden projemiz kapsamında el sanatları faaliyetlerimizin workshopları proje ortaklarımızdan Kırıkkale Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğr.Gör. Fatma Talia Yağız, Kırıkkale Merkez Halk Eğitimi ve Yahşihan Halk Eğitim Merkezi usta öğreticilerinden Raziye Tekcan ve Ayla Baykal  eşliğinde kursiyerlerimiz tarafından yapılmakta; Kırıkkale Valiliği, Kırıkkale İl Jandarma Komutanlığı, Mühimmat Ana Komutanlığı işbirliği ile ilki 23 Haziran 2021, 10 Haziran 2022de  de yapılan Mehmetçik ve Şehit Anneleri Kavuşma günü etkinliği kapsamında şehit annelerimiz ve ilimizdeki askeriyedeki Mehmetçiklerle hasret giderme günü hala yapılmaktadır.

 

Şehit anneleri adına Şehit Uzman Çavuş Osman Yıldırım’ın annesi Ayşe Yıldırım: “Hocalarımız ve gönüllü uygulama dersine gelen Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencileri, bizimle ağlayıp dertleniyor, bizimle gülerek bize moral veriyorlar. Başta Üniversitemizin öğretim üyesi proje yürütücüsü Dr. Öğr. Üyesi Müzeyyen Özhavzalı hocamız olmak üzere projede görevli öğretim elemanlarının her zaman yanımızda olduklarını görüyoruz. Mesela İslami İlimler Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Belen ve Doç. Dr. Güldane hocalarımız manevi olarak ihtiyaçlarımızı tespit edip bizlere zaman zaman bireysel grup seansları yapıyorlar. Çocuk Gelişimi Bölümünden Asistan Ezgi Çobanoğlu ve  Doç. Dr. Seda Sakarya  Aile içi sağlıklı iletişim, anne ve çocuk iletişimi gibi konularda eğitimler verdiler. Doç.Dr.Aygen Çakmak, Öğretmen İffet Beşik bizi hep ziyaret edip sohbet ediyor. Yine Sosyal Hizmet uzmanlarından Prof. Dr. Hande hocamız ve Dr. Öğr. Üyesi Barış Demirel hocamız aile içi ilişkiler ve devletin bu konudaki uygulamaları ile ilgili seminerler verdiler.Daha birçok Hocamız geldi. Ben oğlum şehit olduğundan beri 6 yıldır evden dışarı çıkmayan biriydim. Kendisinden Allah razı olsun, Müzeyyen hocamız beni aradı ve bu projeye katılmamı rica etti. Öğlene kadar yatarım ben, ancak 1 sat gelirim dedim. Şimdi kurs saatini dört gözle bekliyorum, oğlum ve tüm şehit evlatlarımız adına yaptığımız hediyelik eşyaların beğenilmesi bizleri çok mutlu ediyor, kendimize olan güvenimiz artıyor. Ben de güzel bir şeyler yapabiliyorum diyorum ve daha çok gayret ediyorum. Hocalarımız işlerimiz bitip evlerimize dönerken bizlere evde de bizi meşgul edecek basit işleri ödev olarak veriyor. Böylece evimizde de faydalı bir meşguliyetimiz oluyor, aynı şeyleri düşünüp üzülmek yerine, daha sonra düşünmekten, hasta olmak yerine küçük elişlerini, yün yelekleri yaparak daha huzurlu oluyorum, topluma faydalı olduğumu hissediyorum, bir amacım oluyor. Bu ürünlerin satılması ile okuyan çocuklara burs veya hayır işlerine, sokak hayvanlarına mama gibi güzel işlerde kullanıyoruz. Ürünleri şehit anneleri yapıldığı öğrenilince şehitlerimize Fatihalar okunuyor, rahmetler dileniyor. Başta benim şehidim ve tüm şehitlerimiz hatırlanıyor, onların ruhunu bu şekilde canlı tutmuş oluyoruz. Çok mutluyum, birlikte ağlıyor, üzülüyor, dertlerimizi paylaşıyoruz. Bu faaliyetler için çok teşekkür ediyor ve bu faaliyetlerin devam etmesini istiyoruz” dedi.

23 Nisan Dünya Çocuk günü, 19 Mayıs Gençlik Spor Bayramı, 30 Ağustos Zafer bayramı gibi milli günlerimizde özellikle değerlerimizin yaşatılması ve öğretilmesi için Müzemizin bahçesinde Kırıkkale Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü vb. ve diğer gönüllü çeşitli dallardaki uzmanlar tarafından Türk Bayrağı çizimi, Mehmetçik Resmi yapma, canlı müzik, küçük tiyatro gösterisi gibi faaliyetler yapılmaktadır. Müzemizin küçük “Lavanta Kafesinde”  Müzemize özgü “lavanta konseptli Türk Kahvesi”, Kırıkkale Üniversitesi Fatma Şenses Sosyal Bilimler  İşletme ve Turizm Otelcilik Bölümü gönüllü öğrencileri tarafından ikram edilmektedir.

Yaşayan Müzeye ziyaretçilerin ilgisi nasıl?

Yaşayan Müzeye ziyaretçi sayısı her geçen gün artmaktadır. Hatta ziyaretçiler Müzenin bulunduğu konumun sezonluk olması ve özel araç olmadan ulaşımın zor olmasından dolayı  Kırıkkale Merkezde de Şubesinin olmasını istemektedirler.

Yetkililerden, ziyaretçilerden beklentileriniz neler?

Projde çevre dostu organik Kitre malzemesi ve atık parça kumaş ve malzemeler ile unutulmaya yüz tutmuş minyatür bebekler yapılmakta ve bu bebeklerle Kırıkkale kültür ve sanatını yansıtan kompozisyonlar çalışılmaya devam edilmektedir. Artık kursiyerlerimiz projede özel koleksiyon bebekleri yapabilecek seviyeye geldiler. Özellikle Kırıkkale’nin değerleri olan Usta Hacı Taşan, Bozkırın Tezenesi Usta Neşet Ertaş ve Kralların Ressamı Rahmi Pehlivanlı’nın minyatürlerini yaptırmaya başladık. Şehit annelerimiz, şehit ve gazi eşleri ve girişimci kadınlar projenin ilk gününden bu güne el becerileri ve sanatsal olarak çok ilerleme kaydettiler. Örneğin geleneksel bebek çalışlarında ilk önce gözleri üzgün, dertli, umutsuz ifadelerle yaparlarken şimdi daha canlı, enerjili ve parlak bakışlı yapmaktadırlar hem renk hem de ifade olarak. Bu durum aynı zamanda psikolojik durumlarındaki iyileşmeyi de göstermektedir.

Kırıkkale Merkezde de Şubesinin açmak istiyoruz, kadınlarımız orda kendi üretsin, kendisi satışını yapsın ve ev ekonomilerine katkı sağlasın ve bunun için Kırıkkale Belediyesinden yer istiyoruz. Bu konuda Kırıkkale Milletvekillerimiz ve Belediye Başkanımızdan destek istiyoruz. Şehit annelerimiz, şehit eşleri ve gazi eşleri, girişimci kadınların ve madur kadınların ürettikleri hediyelik eşyaların tanıtımı, reklamı ve satışı, siparişi için destek istiyoruz. Hem Müzemizi ziyaret ederek hem de bu ürünlerden sipariş vererek kadınlarımızın eğitimine ve onlara malzeme teminine, sokak hayvanlarına mama desteği verebilirsiniz.

“Yaşayan Müzemiz” biz bir gün buralardan gideceğiz ama “Şehitler Diyarı Kırıkkale’de” şehitlerimiz in ruhu bu müzede yaşasın istiyoruz.

Gelecekle ilgili planlarınız neler? Neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Kırıkkale Üniversitemizin kadın akademik personeli öncülüğünde İlk kuruluşunu hatırladığım Kadın Dayanışma ve Destekleme Derneği nezhinde başta kadın akademik personellerimizi ve Kırıkkale kadınlarının böyle projeleri yaptıkları ve  birlikteliğini, güç birliğini  kutluyorum. Artık Üniversite-Sivil Toplum işbirliği sayesinde ilk defa tasarımı ve üretimi yapılan Kırıkkale Hediye Seti gibi bu ürünlerin sizlerin elinde bir kooperatife dönüşerek tüm dünyaya açılması gereklidir. Bu konuda da desteğe kadınlarımızın ihtiyacı vardır.

Multidisipliner uygulamaları içeren projemizi hem ulusal olarak hem de Türkiye’nin her bölgesinde uygulamak, uluslararası tanıtmak ve bu tarz uygulamaları AB boyutunda incelemek için bir AB proje yapmak ve Projemizi tanıtmak daha da geliştirerek ülkemize yeni uygulamaları getirmek istiyoruz.

Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Müzeyyen Özhavzalı muhabirimiz Züleyha Doluca’nın sorunları cevapladı. Özhavzalı Kırıkkale Valiliği İl Özel İdaresi tarafından Kırıkkale Ankara yolu üzerinde Kızılırmak Nehri Kenar’ında Oba Köyde kurulan “Yaşayan Müzeyi” anlattı.