Kırıkkale 20°
Kale Haber

Eğitim

Ders Başarısı Düşen Çocuğun Ailesi Rehberlik Servi... Sosyal İlişkiler ve Zaman Yönetimi Konularında Rehberlik Servisleri Ailelere Yardımcı OluyorSon dönemde, çocukların ders başarılarının düşmesi, sosyal ilişkilerinin azalması ve yalnız geçirdikleri sürenin artması, birçok aile için endişe verici bir durum haline geldi. Bu değişiklikler, çocukların akademik performansını ve psikolojik sağlıklarını olumsuz etkileyebilir. Ancak, ailelerin yardım alabilecekleri bir kaynak bulunmaktadır: rehberlik servisleri.Çocukların gelişimi için önemli bir rol oynayan rehberlik servisleri, ailelere çocuklarının yaşadıkları zorluklarla başa çıkmalarında yardımcı olmak amacıyla tasarlanmıştır. Bu servisler, çocukların ders başarısını artırmak, sosyal ilişkilerini güçlendirmek ve yalnız geçirdikleri süreyi azaltmak için ebeveynlere rehberlik ve destek sunar.Ders başarısının düşmesi genellikle çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Öğrenme güçlükleri, motivasyon eksikliği, uygun çalışma alışkanlıklarının olmaması gibi nedenler, çocukların akademik performansını olumsuz etkileyebilir. Rehberlik servisleri, çocuğun ders çalışma yöntemlerini değerlendirmek, uygun stratejiler geliştirmek ve öğrenme sürecini desteklemek için ailelere kılavuzluk eder. Bu sayede çocuklar, daha etkili bir şekilde çalışabilir ve ders başarılarını artırabilirler.Sosyal ilişkilerin azalması da çocukların genel refahını etkileyebilir. Özellikle pandemi sürecinde, sosyal etkileşimlerin sınırlanmasıyla birlikte çocukların arkadaşlık ilişkileri zayıflayabilir. Rehberlik servisleri, çocuklara sosyal becerilerini geliştirmeleri konusunda yardımcı olur. Grup etkinliklerine katılım, iletişim becerilerinin güçlendirilmesi ve duygusal zekanın geliştirilmesi gibi stratejiler kullanılarak, çocuklar daha sağlıklı sosyal ilişkiler kurabilir ve bu sayede kendilerini daha mutlu hissedebilirler.Ayrıca, çocukların yalnız geçirdikleri sürenin artması da endişe verici bir durumdur. Teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte çocuklar daha fazla ekran başında vakit geçirmekte ve gerçek dünya ile bağlantılarını kaybetmektedir. Rehberlik servisleri, çocuklara zaman yönetimi becerileri kazandırmak ve alternatif etkinliklere yönlendirmek konusunda ailelere destek sağlar. Bu sayede çocuklar, yaratıcı oyunlar, spor faaliyetleri veya sanatsal etkinlikler gibi etkileşimli deneyimler yaşayarak zamanlarını daha dengeli bir şekilde değerlendirebilirler.Aileler, çocuklarının ders başarısı düştüğünde, sosyal ilişkilerinin azaldığını fark ettiklerinde ve yalnız geçirdikleri sürenin arttığını gözlemlediklerinde, rehberlik servislerinden destek almalılar. Bu servisler, çocukların ihtiyaçlarına uygun öneriler ve stratejiler sunarak aileleri desteklemekte ve çocukların daha sağlıklı bir gelişim göstermelerine yardımcı olmaktadır. Unutmayalım ki, sağlıklı bir çocukluk deneyimi, gelecekte başarı ve mutluluk için temel oluşturur. ...
Yelda Kayhan
TÜRKİYE'DE TUİK RAPORLARINA GÖRE EĞİTİM SEVİYESİ A... Ulusal Eğitim İstatistikleri Veri Tabanı (UEİVT), Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) çalışmaları sırasında kişilerden alınan eğitim bilgileri ile idari kayıtlardan elde edilen bilgilerin birleştirilmesiyle 2008 yılında oluşturulmuştur. UEİVT kullanılarak ADNKS'de yer alan 6 yaş ve üzerindeki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının eğitim durumları yerleşim yeri, cinsiyet ve yaşa göre hesaplanmıştır.Bununla birlikte, uluslararası büyük bir öneme sahip olan 'ortalama eğitim süresi' göstergesi, 2011-2022 yılları için resmi istatistik olarak ilk kez bu haber bülteni ile sunulmaktadır. Ortalama eğitim süresi, 25 yaş ve üzeri nüfusun hâlihazırda almış olduğu eğitim süresinin ortalamasını göstermektedir. Ortalama eğitim süresi, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından hesaplanan İnsani Gelişme Endeksi (HDI), Cinsiyet Gelişme Endeksi ve Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi gibi çalışmalarda kullanılmaktadır.Yükseköğretim mezunlarının oranı 25 yaş ve üstü nüfusta %23,9 oldu25 yaş ve üzerindeki ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora mezunlarının 25 yaş ve üzeri toplam nüfus içindeki oranı 2008 yılında %9,8 iken, 2022 yılında bu oran %23,9 oldu. Söz konusu yaş grubu içindeki ilkokul ve üzeri eğitim seviyelerinden mezun olanların oranı ise 2008 yılında %81,1 iken, 2022 yılında bu oran %92,5 olarak gerçekleşti.25 yaş ve üstü nüfusun bitirilen eğitim seviyesine göre oranı, 2008, 2022 Ortalama eğitim süresi 2022 yılında 9,2 yıl oldu25 yaş ve üzeri nüfusun aldığı ortalama eğitim süresi 2011 yılında 7,3 yıl iken, 2022 yılında %26 artış göstererek 9,2 yıl oldu. Ortalama eğitim süresi 2022 yılı için kadınlarda 8,5 yıl, erkeklerde 10,0 yıl olarak gerçekleşti.Cinsiyete göre ortalama eğitim süresi, 2011-2022Kadınların ortalama eğitim süresinin, erkeklerin ortalama eğitim süresine oranını ifade eden "cinsiyet oranı" 2011 yılında 0,78 iken, bu oran her yıl artış göstererek 2022 yılında 0,84 oldu. İllere göre ortalama eğitim süresinde cinsiyet oranı, 2022 Ortalama eğitim süresinin en yüksek olduğu il Ankara oldu25 yaş ve üzeri nüfusun aldığı ortalama eğitim süresinin 2022 yılında en yüksek olduğu il 10,6 yıl ile Ankara olurken, bu ili sırasıyla İstanbul, Eskişehir, Kocaeli ve İzmir takip etti. Ortalama eğitim süresinin en düşük olduğu il ise 7,2 yıl ile Ağrı olurken, bu ili sırasıyla Şanlıurfa, Van, Muş ve Kastamonu izledi.Cinsiyete göre ortalama eğitim süresinin en yüksek ve en düşük olduğu 10 il, 2022Ortalama eğitim süresinin en çok arttığı il %65,1 ile Şırnak oldu25 yaş ve üzeri nüfusun aldığı ortalama eğitim süresinin 2011-2022 yılları arasında en yüksek artış gösterdiği ilk beş il %65,1 ile Şırnak, %53,9 ile Hakkâri, %51,9 ile Bingöl, %48,1 ile Muş ve %46,5 ile Van oldu. En düşük artış gösteren ilk beş il ise %18,2 ile Ankara, %20,5 ile Tekirdağ, %20,8 ile Eskişehir, %21,5 ile İstanbul ve %21,6 ile Yalova olarak hesaplandı.İllere göre ortalama eğitim süresi değişimi, 2011, 2022 Okuma yazma bilen oranı %97,6 oldu2008 yılında 6 yaş ve üzeri nüfusta okuma yazma bilenlerin oranı %91,8 iken, 2022 yılında bu oran %97,6 olarak hesaplandı. 2008-2022 yılları arasında kadınlarda okuma yazma bilen oranı %86,9'dan %95,9'a, erkeklerde ise bu oran %96,7'den %99,3'e yükseldi.Cinsiyete göre okuma yazma bilenlerin oranı, 2008-2022Okuma yazma bilen oranının en yüksek olduğu il, %99,0 ile Antalya olduOkuma yazma bilen oranının 2022 yılında en yüksek olduğu il %99,0 ile Antalya olurken bu ili sırasıyla Çanakkale, İzmir, Muğla ve Denizli takip etti. Bu oranın en düşük olduğu il ise %93,6 ile Mardin olurken bu ili sırasıyla Şanlıurfa, Siirt, Ağrı ve Iğdır izledi.Okuma yazma bilen oranının en yüksek ve en düşük olduğu 10 il, 2022Okuma yazma bilen oranının en fazla arttığı il Şırnak olduOkuma yazma bilen oranının 2008-2022 yılları arasında en yüksek puan artışı gösterdiği ilk beş il sırasıyla Şırnak, Hakkâri, Van, Siirt ve Muş oldu. En düşük artış gösteren ilk beş il ise sırasıyla Eskişehir, Ankara, Yalova, İstanbul ve Bilecik olarak gerçekleşti.İllere göre okuma yazma bilen oranındaki değişim, 2008, 2022Kadınlarda okuma yazma bilen oranının en yüksek olduğu iller Antalya ve Çanakkale olduKadınlarda okuma yazma bilen oranının en yüksek olduğu iller %98,4 ile Antalya ve Çanakkale olurken bu illeri sırasıyla İzmir, Denizli ve Muğla takip etti. Bu oranın en düşük olduğu il ise %89,0 ile Mardin olurken bu ili sırasıyla Şanlıurfa, Ağrı, Siirt ve Iğdır izledi. Erkeklerde ise okuma yazma bilen oranı Türkiye genelinde iller arasında belirgin bir fark göstermedi.Cinsiyete göre okuma yazma bilen oranının en yüksek ve en düşük olduğu 10 il, 2022Bu konu ile ilgili bir sonraki haber bülteninin yayımlanma tarihi Mayıs 2023'tür....
Yelda Kayhan
KKÜ Öğrencisi Ana Sınıfı Öğrencileriyle Etkileşiml... Kırıkkale Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliği bölümü 2. Sınıf öğrencisi Merve Ulucan, danışmanlığını Doç. Dr. Metin ELKATMIŞ’ın yaptığı Topluma Hizmet dersi kapsamında Zübeyde Hanım İlkokulunda bulunan anasınıfı öğrencilerine, seviyelerine uygun çocuk kitabını seçerek ve farklı etkinlikler yaptırarak kitap okumayı daha eğlenceli hale getirmeyi aynı zamanda öğrencilerin kitap okuma sürecinde aktif bir rol almasını amaçladı. Bu amaç doğrultusunda Bu Kış Kimse Üşümeyecek kitabını kullanarak anasınıfı öğrencilerine etkileşimli kitap okuma, hikaye canlandırma, resim yapma ve öğrencilerin yaptıkları resimlerin incelemesi için sergi çalışması yaptıkları etkinlikler düzenledi. Projeyle ilgili görüşlerine müracaat ettiğim Doç. Dr. Metin ELKATMIŞ ise yapılan bu etkinliklerin kitap okuma sürecini daha eğlenceli hale getirdiğini ve öğrencilerin okuma sürecine dahil olması konusunda önemli gördüğünü aynı zamanda etkileşimli kitap okumanın öğrencilerin düşünme ve dil becerilerine katkıda bulunduğunu ifade etti. Projemiz kapsamında öğrencimiz, ana sınıfındaki öğrencilerin okuma sürecine aktif olarak katılmasını sağlamak için sorular sorarak etkileşimli bir şekilde kitap okuma çalışması yapmıştır. Bu sayede öğrencilerin kitap okuma sürecine pasif dinleyici olarak katılması yerine düşünen, sorgulayan bir konumda olması amaçlanmıştır. Öğrencilerin hikayeyi zihinlerinde somutlaştırması, daha iyi anlamlandırabilmesi ve empati kurabilmelerini sağlamak amacıyla da kitapla ilgili gerekli materyalleri hazırlayarak öğrencilerle kitabı canlandırma etkinliği yapmıştır. Canlandırma etkinliğinden sonra öğrencilerden kitaptan anladıklarını renkli boyalarla resim kağıdına çizmeleri istenmiştir. Çizilen bu resimler ise sırasıyla yan yana dizilerek küçük bir sergi oluşturulmuştur. Öğrencilerde tek sıra halinde sessiz bir şekilde kendilerinin ve arkadaşlarının çizdiği resimleri inceleyip kitap üzerinde tartışmışlardır. Çalışmalarımız sonucunda ise öğrencilerin yapılan bu etkinliklere ilgi gösterdiğini ve derse aktif katılım gösterdiğini aynı zamanda ise kitapları daha dikkatli dinlediklerini gözlemledik. ...
Yelda Kayhan
Okul öncesi eğitim ve ilköğretim kurumları yönetme... Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.Özürsüz olarak aralıksız 5 gün devam etmeyen çocuğun durumu veliye e-posta veya kısa mesaj yolu ile bildirilir. 10 gün okula devam etmeyen çocuğun velisi okul müdürlüğünce yazı ile uyarılacak.Okul öncesi eğitim hizmeti resmî okul öncesi eğitim kurumlarında ücretsiz olacak ve  okul öncesinde daha önce çocukların beslenme, temizlik hizmetleri ve eğitim programının uygulanmasına yönelik materyeller için alınan ücretler de artık alınmayacak.Beslenme saatlerinde çocuklara refakat etmek zorunda olan öğretmen ve yardımcı personel okuldaki yemek hizmetinden ücretsiz yararlanacak. Günlük yemek ücretini ilgili hesaba haftalık veya aylık peşin olarak yatırmaları kaydıyla okulun diğer çalışanları da yemek hizmetinden faydalanabilecek."Her muhasebe kaydının tesvik edici (ispatlayıcı) bir belgeye dayanması, mali sonuç doğuran her işlemin muhasebe kayıtlarında gösterilmesi ve Bakanlıkça kurulan merkezî bilgi sistemine (TEFBİS) kayıt edilmesi zorunlu olacak.1 Temmuz 2023 itibarıyla okul yönetiminin velilerden alınan aylık ücret için kamu bankalarından birinde açtığı okul öncesi aidat hesaplarında bulunan bakiye okul-aile birliği hesabına aktarılacak.Yönetmelik için tıklayınız......
Yelda Kayhan
MATBİR KURSUNDAN GÖRKEMLİ AÇILIŞ Kırıkkale eğitim ve öğretim hayatına yeni bir soluk getirmek amacıyla yola çıkan Matbir Eğitim Kurumları Kırıkkale Şubesi 6 Mayıs 2023 Cumartesi günü yapılan görkemli açılış töreniyle hizmete başladı. Zafer Cad. Osmanağa Çarsısı Kat:2 ve 3’te hizmet verecek olan kurumun açılışına yoğun bir katılım oldu.  Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı , Jandarma Alay Komutan Yardımcısı Albay Cihan Sanlı , Ticaret Odası Başkanı Ahmet Varlı , Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Osman Cebeci , Matbir Eğitim Kurumları Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Sevim Ak Parti Kırıkkale İl Başkanı Bahadır Kılıç , Merkez İlçe Başkanı Turgay Sarıaydın Ak Parti Milletvekili Adayları Mustafa Kaplan ve Ergün Tekin ; Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Onur Yüksel Bozdağ , Başkan Yardımcısı Emre Demirtaş , Milletvekili Adayı Ümit Duman ; Demokrat Parti İl Başkanı Tolga Ersan ,Deva Partisi İl Başkanı İsmail Oğuz Karakuş, İyi Parti İl Başkanı Yavuz Kuzucu , Milletvekili Adayı Bülent Şükrü Altınışık Gelecek Partisi İl Başkanı Murat Korkmaz , Saadet Partisi İl Başkanı Veysel Kutluca ve il teşkilatları Kamu Sen İl Başkanı Yücel Karabacak ,Müsiad Başkanı Ahmet Çetin , SAGİAD Genel Başkanı Bülent Bozkurt , Genel Başkan Yardımcısı Rıfat Savrun , Türkav İl Yönetimi , Ülkü Ocakları İl Başkanı Oğuzhan Akpınar , Ayyıldız Yardım Derneği Genel Başkan Yardımcısı Barış Doğan , Kırıkkale Gazeteciler Derneği Başkanı Ramazan Çetin , Kırıkkale Medya ve Gazeteciler Cemiyeti Derneği Başkanı Ercihan Çakmak , yerel basın mensupları , il genel meclisi üyeleri , belediye meclis üyeleri , sivil toplum kuruluşları ve temsilcileri , esnaf odaları ve temsilcileri , ilimizin önde gelen eğitim kurumlarının temsilcileri , esnaflar , öğretmenler ve Matbir Eğitim Kurumları Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte yaklaşık 1.200 kişilik bir katılımcı ile açılış merasimi gerçekleştirildi.   MATBİR Kırıkkale Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taki KAPLAN yaptığı açılış konuşmasında : “Bizi hiçbir zaman yalnız bırakmayan , çıktığımız her yolda yanımızda olan değerli dostlarımıza teşekkürü bir borç bilirim. Üst üste iki yıl Ankara birinciliği , Türkiye 3. ve 4.lüğü elde eden ve Türkiye çapında şubeleşen MATBİR Eğitim Kurumlarının çağımız vizyonuna uygun yeni eğitim anlayışıyla otuz yıllık bilgi birikimi ve tecrübemizi birleştirerek şehrimizin en iyi öğretmen kadrosuyla çıktığımız bu yolda nice başarılara imza atacağımıza olan inancımız tamdır.  Bugün burada gerçekleşen yoğunluk yıllardır verdiğimiz kaliteli eğitim öğretim hizmetinin yansımasıdır. Bu hizmet kalitesini her geçen gün daha yükseğe taşıyarak bize duyulan bu güvenin karşılığını vereceğiz. Adını sayamadığım sayısız kıymetli dostumuza katılımları için yönetim kurulum ve şahsım adına teşekkür ediyorum. Ayrıca çok istemelerine rağmen yoğun programları ve mazeretlerinden dolayı programa katılamayan ancak çiçek ve çelenk gönderen , arayarak , mesaj yazarak varlıklarını yanımızda hissettiren dostlarımıza da teşekkür ediyorum” dedi. Açılış programının ardından kurs merkezinin terasında düzenlenen kokteyl programında misafirlere ikramlarda bulunuldu. Kurs binasını gezen katılımcılar merkezi konumdaki geniş ve ferah derslikleri , sesli - sessiz kütüphanesi ve etkinlik alanları bulunan kurs merkezine olan beğenilerini dile getirdi. ...
Yelda Kayhan
Kırıkkale Lisesi ''Davranışsal Bağımlılıklar İle M... Kırıkkale Lisesi Rehberlik Servisi tarafından “Davranışsal Bağımlılıklar İle Mücadele” Seferberlik Çalışmaları kapsamında farkındalık oluşturmak amacıyla Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesine gezi düzenlendi. Üniversite gezisi sırasında öğrenciler Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi bölümlerini yakından tanıma fırsatı buldular.  Öğrenciler daha sonra Canik Belediyesi Toptepe Meşe Tesislerinde yenilen öğlen yemeğinin ardından, Canik Belediyesine ait olan Ters Ev ve Oyuncak Müzesini gezdiler. Toptepe Meşe Sosyal Tesislerde “Doğa Yürüyüşü” yapma fırsatı buldular. Müze Gezileri  Tur rehberi Aslı YILMAZ'ın eşliğinde Davranışsal Bağımlılıklar İle Mücadele Seferberlik çalışmaları kapsamında  Bandırma Vapuru Müzesi, Amazon Köyü Müzesi, Kent Müzesi, Gazi Müzesi, Amisos Tepesi, Tütün İskelesi ve yapılan Panoramik şehir turunun ardından öğrenciler Atakum Sahilinde yürüyüş yaparak geziyi tamamladılar. Gezi sırasında öğrencilere Okul Rehberlik Öğretmeni Efraim SOYAK, Beden Eğitimi Öğretmeni Gamze AYGÜN, Handan GÖÇER, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Hayati TOKEL ve Tarih Öğretmeni Recep ERENTÖZ refakat ettiler. Gezinin gerçekleşmesinde emeği ve katkıları büyük olan ve her zaman desteğini esirgemeyen Sayın Kırıkkale Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Hamza AYGÜN"e teşekkür edilerek gezi tamamlandı. ...
Yelda Kayhan
EĞİTİM SEMİNERLERİ DÜZENLENİYOR Kırıkkale'de anaokulu, ilk, orta ve liselerde eğitim gören öğrencilere yönelik okullarda 112 Acil Çağrı Merkezi ve merkezin verdiği hizmetler konusunda eğitim seminerleri düzenlendi. Millî Eğitim Müdürü Hayati Telefoncu, 24 saat hizmet veren 112 Acil Çağrı Merkezinin her yaş grubundaki bireyler tarafından bilinmesinin hayati önem taşıdığını söyledi. Yaşanan herhangi bir olumsuzluk durumunda devletin verdiği hizmete ulaşmanın çok kolaylaştığını hatırlatan Telefoncu, "112 Acil Çağrı Merkezi gece gündüz demeden 24 saat görev başında. Bu önemli hizmetin öğrencilerimize öğretilmesi, çocuklarda ve daha genç yaşlarda bir bilinç oluşması açısından büyük önem taşıyor. 112'yi sadece gerekli durumlarda aranmasıyla sağlık, emniyet, jandarma ve itfaiye gibi devletin tüm acil birimleri dakikalar içinde vatandaşının yanında oluyor.  Bu kapsamda 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü ile yaptığımız işbirliği çerçevesinde tüm okullarımızda öğrencilerimizin yaş gruplarına göre 112'yi tanıtıcı ve verilen hizmetlerle ilgili bilgilendirici eğitim seminerleri düzenledik. Oldukça verimli ve faydalı çalışmalar oldu. Öğrencilerimiz doğru bilgileri bu sayede öğrenmiş oldular. Burada bizlere destek veren, eğitime katkı sağlayan 112 Acil Çağrı Merkezi yönetim ve çalışanlarına teşekkür ediyorum." dedi. Telefoncu, kentteki bazı anaokullarında "112 Sınıflar Projesi" kapsamında eğitim sınıflarının da oluşturulduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: "Acil hizmet alımı ülkemizin her bireyi için temel bir ihtiyaç olduğu için biz bu farkındalığın çocuklarımıza kadar ulaşmasını istiyoruz. Bu kapsamda tüm yurtta yaygınlaşan 112 acil çağrı numarasının her yaş grubundakiler için doğru ve zamanında kullanımı hayati önem taşmaktadır. 112 Çağrı Merkezi görevlileri okullarımıza kadar gelerek görevliler tarafından farklı kademelerdeki öğrencilerimize önemli bilgiler verildi. Yıl boyunca derslerin yanı sıra bu tür eğitim seminerleri dönemsel olarak devam edecek ve her bireyde bir bilinç oluşması sağlanacaktır."...
Yelda Kayhan
Milli Eğitim Müdürü Telefoncu "Başarı Belgesi" İle... Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Kırıkkale Milli Eğitim Müdürü Hayati Telefoncu'yu başarı belgesi ile ödüllendirdi. Bakan Özer, 81 ilin millî eğitim müdürleriyle Ankara'da iftar programında bir araya geldi. Gölbaşı Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde düzenlenen iftar programına, Bakan Özer'in yanı sıra Bakan Yardımcıları Petek Aşkar, Osman Sezgin ve Nazif Yılmaz ile genel müdürler ve 81 ilin millî eğitim müdürleri katıldı. Özer, programda yaptığı konuşmada depremin ilk gününden itibaren Bakanlığın tüm gücüyle sahada olduğunu belirterek, "Birinci evrede vatandaşımızın acil ihtiyaçlarını karşılamak için, yemesini, içmesini, barınmasını, çadırla ilgili ihtiyaçlarını, sobasını, uyku tulumunu karşılamayla ilgili Bakanlığımızın tüm yöneticileri büyük fedakârlık gösterdi.  Öyle bir nokta geldi ki, günlük 2 milyon yemek verebilir hâle geldik." ifadelerini kullandı. İl müdürleri ile birlikte okulları açmak için büyük fedakârlık gösterdiklerini dile getiren Özer, bugün itibariyle bölgedeki tüm illerde okulları açarak öğrencileri öğretmenleriyle buluşturabildiklerini söyledi. Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Okulları açmadan önce çadırlarda, konteynerlerde tüm imkânları kullanarak çocuklarımızı o travmadan kurtarabilmek için her türlü imkânı seferber ettik. Gerçekten bu sürecin kahramanı öğretmenlerimiz, il yöneticilerimiz, ilçe yöneticilerimizdi. Velhasıl, Millî Eğitim Bakanlığıydı. Ben hepinize depremzede vatandaşlarımız adına en içten şükranlarımı sunuyorum." Bakan Özer, afet bölgesindeki şehirleri yeniden imar etmek için çalışmaya devam edeceklerini belirterek fedakâr çalışmalarından dolayı tüm genel müdürler ve il millî eğitim müdürlerine başarı belgesi takdim etti. Bakan Özer, toplantı sonunda Millî Eğitim Müdürü Hayati Telefoncu'nun da belgesini kendisine verdi.   Kırıkkale Millî Eğitim Müdürlüğü camiası olarak başarı belgesini almaktan büyük onur duyduklarını belirten Telefoncu, "Ülke olarak yaşadığımız afet nedeniyle milletçe çok büyük hüzün yaşadık. Bizler eğitim camiası olarak yaraların en kısa sürede sarılması için her zaman milletimizin yanında olduk. Bu anlamda Sayın Bakanımızın bizlere layık gördüğü bu başarı belgesini mesleğine tüm kalbiyle bağlı tüm idarecilerim, öğretmenlerim ve diğer çalışanlarım adına almaktan büyük mutluluk duydum. Bizler bir aileyiz ve bu geniş aile her türlü özveriye daima hazır olduğunu belirtmek isterim." dedi. Başarı belgesi alan Telefoncu, Bakan Özer'e şükranlarını sunduğunu sözlerine ekledi. ...
Yelda Kayhan
KIRIKKALE LİSESİ TÜBİTAK 2204-A BÖLGE FİNALİNDE Kırıkkale Lisesi matematik öğretmeni Dr. Nevin Bilgiçli danışmanlığında Kırıkkale Lisesi öğrencisi Ekrem MusabArslan’ın  BaşaranAnadolu Lisesi öğrencisi Muhittin Ahmet Akçay ile beraber hazırladığı “Özgün Blok Şifreleme Algoritmasının Tasarımı ve Performansının   Araştırılması” isimli matamatik projesi, Tübitak 2204-A Lise öğrencileri araştırma projeleri yarışmasında 30.000 civarı proje arasından seçilerek Ankara bölge finaline katılmaya hak kazanmıştır. Proje ekibi bölge finalinde ilimizi matematik alanında temsil edecektir. Proje hakkında bilgi veren danışman öğretmen; “ Proje konusu  matematiğin alt dalı olan kriptoloji (şifreleme bilimi) ile ilgilidir. Şifreleme tarih boyunca güvenlik ve gizliliğin sağlanması  amacıyla kullanılmıştır. Geçmişte daha çok askeri bilginin düşman kuvvetlerden korunması için el yapımı şifreleme araçları kullanılmıştır. Makineleşme ve  bilgisayarın icadı ile birlikte şifreleme biliminin askeri alandaki önemi devam etmekle birlikte internet üzerinden yaptığımız her türlü alışveriş, e-devlet uygulamaları, e-posta gönderilmesi gibi pek çok alanda kullanıldığından günlük yaşamımızın da vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.   Konunun önemini farkeden öğrencilerimiz, “ Kendimize ait kullanışlı ve olabildiğince güvenli olan bir blok şifreleme algoritması oluşturabilir miyiz? ” sorusundan yola çıkarak çalışmalara başlamıştır. Projenin tasarım kısmında öğrenciler öncelikle özel matematiksel diziler olan Pell, Fibonacci, Lucas dizilerini kullanarak üç farklı şifreleme fonksiyonu tanımladılar. Ardından,  düz metni rastgele uzunlukta ve rastgele sayıda bloklara bölen daha sonra her bloğu  bu üç fonksiyondan rastgele birinin kullanımıyla şifreleyen özgün bir şifreleme ve deşifreleme algoritması oluşturdular. Daha sonraPHPprogramlama dilini kullanarak algoritmanın yazılımını yaptılar. Projenin araştırma aşamasında ise  güncel bazı şifreleme algoritmaları (AES, Bcrpt, MD5, SHA256, SHA512) ile kendi oluşturduklarıözgün şifreleme algoritmasını karşılaştırarak yöntemlerinin  performansını bilimsel verilerle ortaya koydular. Böylece oluşturdukları algoritmanın günümüzde kullanılan whatsapp benzeri mesajlaşma programları üzerinden ya da sosyal medya siteleri üzerinden güvenli mesajlaşmayı sağlayacak alternatif bir şifreleme algoritması olarak siber güvenlik alanına katkı sağlamasını hedeflendiler. Bende kendilerine projelerini bilimsel çalışma basamaklarına uygun biçimde yürütebilmeleri için rehberlik ettim” dedi.   Okul müdürü Basri Başat, “Ülkemizin en önemli bilimsel kurumlarından olan TÜBİTAK bu yarışmaların temel amacını, gençlerimizi düşünmeye, gözlem yapmaya, merak etmeye, merak ettiklerini araştırmaya teşvik ederek gelecekte karşılaşacakları problemlere çözümler üretebilen, 21. yüzyıl becerilerine sahip bireylerin yetişmesini sağlamak olarak açıklamaktadır. Okulumuzda, kurum misyonumuzla örtüşen böylesi çalışmaların yapılmasını her zaman destekliyoruz. Bu başarılı projenin  her aşamasında öğrencilere danışmalık yapan öğretmenimiz Dr. Nevin Bilgiçli ve öğrencilerimizi kutluyor, katılacakları bölge finalinde başarılarının devamını diliyoruz” dedi.     ...
Yelda Kayhan
ABC EĞİTİM KURUMLARI 30. YIL PASTASINI KESTİ ABC EĞİTİM KURUMLARI 30. YIL PASTASINI ÖĞRETMENLERE BERABER KESTİ   ABC’de 30. Yıl coşkusu Yarım asırdır Kırıkkale’de eğitimin mimari olan ABC Eğitim Kurumları 30. yılını kutluyor. ABC Eğitim Kurumları Başkanı Harun Güleç, hafta sonu gerçekleşen bursluluk sınavının yoğun bir katılım olduğuna dikkat çekerek ABC’nin şehre imzasını attığını söyledi.   ARKAMIZDA GÜZEL BİR RÜZGAR VAR Kırıkkale’de eğitimin öncü kuruluşu olan ABC Eğitim Kurumları 30. yılını kutluyor. ABC Eğitim Kurumları Genel Koordinatörü Hüseyin Kelkit, coşkulu ve yorucu bir haftayı geride bıraktıklarını belirterek “Arkamızda iyi bir rüzgar var ve bu rüzgarı arkamıza alan sizlersiniz hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.   MUTLULUĞUMUZ DEVAM ETSİN ABC Koleji Müdürü Necati Bayrakçı ise 30 yıllık tarihi olan bir kurum için önemli bir yıl olduğunu belirterek “İnşallah nice 30 yıllar olmasını diliyorum. Güzel bir hatıra olmasını diliyorum. Okulda gerçekten güzel bir mutluluğumuz var.Bu mutluluğunuz yüzlerinize yansıyor. Bu gülen yüzleriniz asla solmasın diliyor ve teşekkür ediyorum” dedi.   AYNI HEYECAN İLE DEVAM EDİYORUZ ABC Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Harun Güleç, haftasonu ciddi katılımlı bir sınav yapıldığını belirterek “ABC yine şehre imzasını attı. İki günde 3 bini geçtik emeği olanlara teşekkür ediyorum. Bu hafta sizler için yorucu oldu. ABC’yi birlikte yükseltiyoruz. Daha iyi günler olacak.1993 yıllında başladık ve aynı heyecan ile devam ediyoruz. İstikrarlı bir şekilde faaliyetlerimize devam ediyoruz. 30. yılımız kutlu olsun” dedi. Öğretmenler ise duydukları memnuniyeti dile getirerek teşekkür ettiler. ...
Yelda Kayhan
DEPREMZEDE AİLELERE EĞİTİM DESTEĞI Bahşılı ilçemizde örnek olacak bir uygulama hayata geçiriliyor. Depremzede ailelerin çocuklarına okul ve derslerden kopmamaları için ücretsiz etüt hizmeti verilecek. Yaşanan acı felaket sonrası evsiz kalan yüz binlerce insana diğer illerimizde yaşayan vatandaşlarımız kucak açtı. Depremzede ailelere maddi yardım göndermekle kalmayıp, evlerini, yurtlarını açan, yeniden Bir düzen kurabilmeleri için maddi, manevi desteklerini esirgemeyen illerden biri de Kırıkkalemiz oldu. Aralarında öğretmen, mühendis, avukat, bankacı, üniversite öğrencilerinin bulunduğu bir grup gönüllüsü organize eden Kasaba Kafe, ilimize yerleştirilen depremzede ailelerin sınavlara hazırlanan çocuklarına ders anlatmak, sorularını çözmek, sınav yılında olmayanların derslerine, ödevlerine yardımcı olmak maksadıyla kapılarını minik misafirlerine, kardeşlerine açıyor. İlimize yerleştirilen depremzede ailelerin çocuklarına belirlen gün ve saatlerde ücretsiz eğitim verilecek. Kitap, defter, kırtasiye ihtiyaçları da karşılanacak olan öğrencilerimize ders anlatmakla kalmayıp,  gönüllü psikologlar, rehber öğretmenler ve çocuk gelişimcilerle psikolojik destek de verilecek. Ayrıca ders birimlerinde film gösterimleri, müzik dinledikleri gibi aktivitelerle çocukların ve gençlerimizin deprem psikolojisinden çıkmalarına yardımcı olunacak. Yapılacak bu sosyal sorumluluk projesinin depremzede ailelere duyurulması noktasında tüm vatandaşların yardımına ihtiyaç duyulmaktadır. Memleketimize yerleştirilen bildiğiniz ailelerle iletişim kurularak Kafeye yönlendirilmesi isteyen Kasaba Kafe yetkililerine ve organizasyonda emeği geçen herkese buradan şehrimiz adına teşekkür ediyoruz. ...
Yelda Kayhan
FERDA HOCA'NIN BAŞARISI FERDA HOCA'NIN BAŞARISI Haber-Foto Şeyma Fidan   Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı tarafından her yıl verilen  ZOKEV 2022 eğitim, Bilim ve Kültür ödülleri sahiplerini buldu. Ödül alanlar arasında ilk görev yeri Bartın'da kütüphane ve Sanatevi  yaptırarak öğrenciler eğitimine katkı sağlayan ilimizin tanınmış öğretmenlerinden Ferda Balkaya Çetin de yer aldı.   KURUL KARARI ZOKEV ödül kurulu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda bu yılki bilim ödülü Prof. Dr. Baki Hazer'e,  eğitim ödülü Ferda Balkaya Çetin'e, kültür ödülü ise Fahri Bozbaş'a verildi.ZOKEV 2022 Bilim, Eğitim ve Kültür Ödül töreni 4 Şubat Cumartesi günü saat 16.00'da Zonguldak Maden Mühendisleri Odası  Salonunda verilecek.   FERDA BALKAYA ÇETİN'E NİÇİN ÖDÜL VERİLDİ ? Öğretmenlik görevi sırasında elde ettiği kazanımları yaşamı boyunca taşıdı. Yalnızca yetiştirdiği öğrencilerin değil dokunduğu herkesin öğretmeni, rol modeli oldu, örnek yaşamıyla yol gösterdi. Tüm görev yaptığı yerler gibi meslek yaşamının henüz başında görev yaptığı köyle de gönül bağını hiç kesmedi, insanlarıyla iç içe oldu. Köyün atıl kalan okul binasını kütüphane ve sanat evine dönüştürme hayalini gerçekleştirmek için büyük bir imece başlattı. Küçük katkıların anlamlı sonuçlara dönüştüğü başarılı çalışma sonucunda, yakınımızdaki bir köye, hafızaları da diri tutacak bir kültür mekânı kazandırdı. Sayın Ferda Balkaya Çetin örnek yaşamı, özverisi ve bölgemizin eğitim yaşamına sunduğu katkılar nedeniyle ZOKEV 2022 Eğitim Ödülü’ne değer görüldü.   Ferda Balkaya Çetin Kütüphane ve Sanat Evi Açıldı Ferda Balkaya Çetin'e ödül kazandıran Kültür - Sanat evi açılış töreni 6 Eylül 2022'de  gerçekleşmişti.Açılışta neler yaşanmıştı ? Bartın Akpınar köyünde yıllar önce görev yapan ve başka bir ile atandığı halde köyle ilişkisini kesmeyen Öğretmen Ferda Balkaya Çetin, boşaltılan okulunu düzenlediği bir kampanya ile sanatevi haline dönüştürdü. Birçok kurum ve kuruluşun katıldığı imeceye Zonguldak’tan ZOKEV ve Maden Mühendisleri Odası da destek verdi.   Bartın’a bağlı Akpınar Köyü Hacılar Mahallesi’nde yıllar önce görev yapan ve başka bir ile atandığı halde köyle ilişkisini kesemeyen Öğretmen Ferda Balkaya Çetin, boşaltılan köy okulunu sanatevi yapmak için harekete geçti. İlk görev yaptığı köye sık sık gelen hatta çoğu yaz tatillerini de burada geçiren Çetin, başta köylüler olmak üzere birçok kişi ve kurumu harekete geçirdi. Zonguldak’tan, Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı (ZOKEV) ve TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesinin de destekleriyle kurulan kütüphane ve sanatevi, 4 Eylül Pazar günü geniş katlım ve bayramı aratmayan bir coşkuyla açıldı.   ŞENLİK HAVASINDA TÖREN YAPILDI Açılışa Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Çağlar Öztürk, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Zonguldak Temsilcisi Bülent Özgümüş, ZOKEV Yönetim Kurulu Başkanı Kürşat Coşgun, Kırıkkale Sonsöz Gazetesi Yazarı ve Şair Hikmet Sönmez, dershanenin iç mekânlarının çizimini yapan güzel sanatlar öğrencileri Ozan ve Can Akar, projeye destek veren diğer kişiler ve köy halkı katıldı. Zonguldak’tan gelen Arzu Genç ve Şaduman Akar’ın yaptığı palyaço gösterisi çocuklar tarafından ilgiyle izlenirken ortaya şenlik havasında görüntüler çıktı.   ÇETİN: “BURAYI KOCAMAN YÜREĞİ OLAN MİNİK ELLERLE BİRLİKTE YAPTIK” Açılışta ilk konuşmayı yapan Emekli Öğretmen Ferda Balkaya Çetin, “Burada geçirdiğim iki yıl çok uzun bir süre değil. Ama köyün bende bıraktığı etki çok fazla. Biz burayı çocukların minik elleri, büyük yüreği ile hep birlikte yaptık. Buraya her gelişimde kırık camların dibinde onlarla birlikte oturup kitap okuduk. Sanat evinden daha öte bir yer olan burada tüm köy halkının ve çocuklarının emeği var. Öğretmenlik yaptığım Hacılar İlkokulunun taşımalı eğitime geçiş sonrasında atıl durumda kalıp yıkılmaya başladığını görünce kayıtsız kalamadım. Bir şeyler yapmak ihtiyacı duyarak aklımdaki kütüphane ve sanat evi düşüncesini köy halkı ile paylaştım. Onların da okulun virane haline gelmesine üzüldüklerini ve benim onlara sunduğum yol haritasını onayladıklarını görünce hep birlikte işe koyulduk. Okulun çatısından, boyasına kadar her yerinde köy halkı ile birlikte imece usulü ile okulu bu hale getirdik. Burada yaşayan insanların dayanışma ruhuyla gerçekleştirdiği imecelerle daha güzel işler başaracağız. Yardımlaşmanın içinde olan bütün köy halkına ve bizi destekleyen katılımcılara, Bartın Belediye Başkanımıza teşekkür ederim.” dedi. ...
Yelda Kayhan
EĞİTİME DESTEK PLATFORMU TOPLANTISI İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Haluk ÖZDEMİR başkanlığında Eğitime Destek Platformu toplantısı yapıldı. Eğitime Destek Platformu (EDEP) toplantısı İlçe Sorumlusu Haluk ÖZDEMİR önderliğinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde gerçekleşti. Toplantıya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından Şube Müdürü Mehmet SÜZER Gözlemci olarak İlçe Milli Eğitim Müdürü Haluk ÖZDEMİR, Şube Müdürü Abdurrahman KAYABAŞ, ve ilçemizdeki okul müdürleri katıldı. Toplantı iki ana gündem başlığında yapıldı: 1.Eğitime Destek Platformunu (EDEP) Okul Müdürlerimize tanıtmak. 2.Seçmeli Derslerle İlgili Planlamaların Yapılması EDEP İlçe Sorumlusu ve Milli Eğitim Müdürü Haluk ÖZDEMİR yaptığı açıklamada, Platform kuruluş amacının eğitim çağındaki bütün çocukların ve gençlerin milli ve manevi değerlere sahip olarak yetişmesini sağlamak ve bu amaç için altyapı oluşturmak ve aynı gayeye sahip sivil toplum kuruluşları (STK) arasında ortak koordinasyon ve işbirliği yapmak olduğunu ifade ederek toplantıyı başlattı. İlçe sorumlusu ÖZDEMİR eğitimin niteliğini artırmak, çocukları daha ahlaklı, edepli, kültürlü, teknolojiyi kullanan milli ve manevi değerlere sahip bireyler olarak yetiştirmek amacıyla genel bir değerlendirmede bulunulması için bir araya geldiklerini belirtti. Eğitime ve ahlaki değerlere gerçekten önem verirsek yapamayacağımız hiç bir şey yok. Bizim medeniyetimizin temelinde, paylaşım var, merhamet var, yardımlaşma var, gerçek insani değerler var.  Bu değerlere sahip çocuklar ve gençler yetiştirmek zorundayız dedi. Şube Müdürü Abdurrahman KAYABAŞ, Milli ve manevi değerleri geliştiren tarihi ve kültürel programlar düzenlenmesinin önemli olduğunu belirterek “Öğrenciler için sportif, sosyal, sanatsal, kültürel, kişisel ihtiyaç ve öğrencilerin gelişimine katkı sağlayacak her türlü çalışmaları desteklemek gerektiğini söyledi. Okul Müdürlerimiz yaptığı değerlendirmelerde  öğrenci potansiyeli, yapılan faaliyetler, eğitim-öğretimle ilgili gelinen son aşamalar konusunda bilgi verdiler. Okullarımızdaki seçmeli derslerle ilgili planlamalar üzerinde duruldu. Müdürlerimizin gerekli önlemleri almaları ve hazırlıkları yapmaları konusunda hassasiyet göstermeleri istendi. İlçe Sorumlusu Haluk ÖZDEMİR, "Geleceğimizin teminatı gençlerimizi gelenek ve göreneklerine bağlı, geçmişten aldığı kültürü yaşayarak, gelecek nesillere aktaracak bir toplum için herkesin gayret göstermesi gerekiyor" diyerek toplantıya katılan misafirlere teşekkür etti. ...
Yelda Kayhan
EĞİTİM SEN’İN 28. MÜCADELE YILI KUTLU OLSUN! EĞİTİM SEN’İN 28. MÜCADELE YILI KUTLU OLSUN!   Eğitim Sen Güneşi Türkiye’yi Aydınlatıyor!   23 Ocak 1995’te kurulan eğitim ve bilim emekçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele örgütü Eğitim Sen, 28. mücadele yılını kutluyor. Bugüne kadar her türlü baskı, tehdit, yasak ve engellemelere rağmen birlik, dayanışma ve mücadele anlayışıyla başlattığımız onurlu yürüyüşümüzü ilk günkü gibi büyük bir dirençle ve kararlılıkla sürdürüyoruz. Eğitim ve bilim emekçilerinin kökleri 1908’e kadar uzanan 115 yıllık mücadele tarihi, aynı zamanda insanca yaşam ve demokratik Türkiye için yürütülen mücadelenin tarihidir. Eğitim ve bilim emekçilerinin 115 yıllık uzun yürüyüşünde Encümen-i Muallimin, Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS), Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER), Eğit-Der, Eğitim-İş, Eğit-Sen, Öğretim Elemanları Sendikası (ÖES) sürecinden aldığı gelenek, 28 yıldır Eğitim Sen ile devam etmektedir. Eğitim Sen’in mücadele tarihi içinde isimler ve yüzler değişse de savunulan ilke ve değerler hiçbir zaman değişmemiştir. Okullarda, üniversitelerde, tek tek iş yerlerinde ve alanlarda, meydanlarda, yaşamın her alanında dostluğu, dayanışmayı ve umudu büyütmeye devam ediyoruz. Çocuklarımıza ve öğrencilerimize verdiğimiz sözleri hiçbir zaman unutmadığımız gibi, onlara onurlu bir gelecek bırakmanın sorumluluğunu her zaman hissediyoruz. Eğitim Sen, geçtiğimiz 28 yılda sadece sendikal hakların değil, aynı zamanda emek, demokrasi ve barış mücadelesinin öznesi olmuş, her türlü antidemokratik uygulamanın, baskının ve ayrımcılığın karşısında yer almıştır. Bizler açısından emek, barış ve demokrasi mücadelesi bir bütündür ve birbirinden ayrı değerlendirilemez. Bu nedenle Eğitim Sen her zaman karanlığa karşı aydınlığın, eşitsizliklere karşı adaletin, baskılara karşı demokrasinin, cinsiyet ayrımcılığına karşı kadınların, savaşa ve şiddete karşı barışın savunucusu olmuştur. Eğitim Sen’in mücadelesi aynı zamanda, düşünceyi ifade ve örgütlenme özgürlüğünün sağlandığı, farklı kimlik ve kültürlerin kendilerini özgürce ifade edebildiği ve kamusal alanda kendisini temsil edebildiği, gerçek anlamda laik ve demokratik bir Türkiye yaratılması mücadelesidir. Eğitim Sen’in mücadele tarihi emeğin kazanılmış haklarının ortadan kaldırılmasına, eğitim başta olmak üzere tüm kamusal hizmetlerin ticarileştirilmesine, özelleştirmelere, esnek ve angarya çalışma uygulamalarına, çalışma hayatının güvencesiz hale getirilmesine, işsizliğin ve yoksulluğun artmasına karşı, herkes için eşit, parasız, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim mücadelesinin tarihidir. Sendikal hakların, demokrasinin, emeğin ve eşit haklar mücadelesinin sesi olan Eğitim Sen, geçmişten bugüne taşıdığı değerlerle, eğitim ve bilim emekçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele sendikası olmayı sürdürecektir. Eğitim ve bilim emekçilerinin ekonomik, sosyal ve sendikal haklarının, demokrasinin, emeğin ve eşit haklar mücadelesinin en örgütlü sesi olan Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin örgütlenme ve mücadele geleneğinin Türkiye’deki tek gerçek temsilcisi olmanın haklı gururunu yaşamaktadır. Geçmişten bugüne savunduğumuz ve yaşattığımız ilke ve değerlerimizi geleceğe taşıyarak, sadece üyelerimizin değil, bütün eğitim ve bilim emekçilerinin hakları ve talepleri için mücadele etmenin verdiği onur ve gururla 28. mücadele yılımızı kutluyoruz. YAŞASIN EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİNİN ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ! YAŞASIN EĞİTİM SEN! Ayşe Avcı Şube Başkanı...
Yelda Kayhan
EĞİTİMDE YAŞANAN SORUNLAR DAHA DA ARTMIŞTIR BASINA VE KAMUOYUNA   2022/2023 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI I. YARIYIL DEĞERLENDİRMESİ   EĞİTİMDE YAŞANAN SORUNLAR DAHA DA ARTMIŞTIR 2022-2023 eğitim-öğretim yılının ilk yarısı bugün sona erdi. MEB’in örgün eğitim istatistiklerine göre Türkiye’de örgün eğitimde (resmi + özel) 17,5 milyon öğrenci bulunmaktadır. Toplam 70 bin 383 eğitim kurumu/okulu içinde devlete ait kurum/okul sayısı 56 bin 200 (yüzde 80) iken, özel okulların sayısı 14 bin 179 (yüzde 20)’dur. Devlet okullarında okuyan öğrenci sayısı 15 milyon 839 bin 140 (yüzde 92), özel okullarda okuyan öğrenci sayısı 1 milyon 578 bin 233 (yüzde 8) olmuştur. Açık öğretimde okuyan 1 milyon 738 bin 198 öğrenci bulunmaktadır. Türkiye çapında devlet ve özel okullarda toplam 1 milyon 139 bin 673 öğretmen görev yapmaktadır. Öğretmenlerin 455 bin 294’ü (yüzde 40) erkek, 684 bin 379’u (yüzde 60) kadındır. 2022 yılı itibariyle devlet okullarında çalışan öğretmenlerin sayısı 975 bin 698’dir. 2021/2022 eğitim öğretim yılı sonu itibariyle devlet okullarında 95 bin 773 sözleşmeli öğretmen görev yapmaktadır. Devlet okullarında çalışan öğretmenlerin yüzde 42’si (409 bin 63) erkek, yüzde 58’ü (566 bin 635) kadındır. Türkiye’de eğitim sistemi uzun süredir ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakılırken, eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikaları 2022/’23 eğitim öğretim yılının ilk yarısında artarak sürdürülmüştür. Siyasi iktidar ve MEB’in bilimsel eğitim anlayışını dışlayarak hayata geçirdiği uygulamalar eğitimin niteliğinde yaşanan gerilemeyi hızlandırmıştır. Eğitimde ticarileşme ve eğitimi dinselleştirme uygulamalarının tüm hızıyla sürmesi, okulların fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin giderilmemesi, kalabalık sınıflar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, çocuk ve gençlerin dini cemaat ve vakıfların kreşlerine ve yurtlarına yönlendirilmesi, çocuklara yönelik taciz ve istismar vakaları devam etmektedir. Öğretmen açıkları, mülakata ve arşiv araştırmasına dayalı sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulaması, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile “eşit işe eşit ücret” uygulamasına son verilmesi, ataması yapılmayan öğretmenler gibi çok sayıda sorun eğitim sisteminin çözüm bekleyen sorunları olarak geçtiğimiz öğretim yılında da varlığını sürdürmüştür. Çocuklar eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamamakta, çocuk istismarı anlamına gelen çocuk yaşta evlendirmeyi engelleyen adımlar atılmamaktadır. Yoksul, emekçi ailelerin çocukları başta olmak üzere kız çocukları ve kırsal kesimde yaşayan çocuklar açısından eğitime erişim konusunda yaşanan sorunlar sürmektedir. Bölgesel, cinsel, sınıfsal vb. eşitsizlikler, anadilinde eğitim gibi en temel sorunlar iktidarın çözmek bir yana daha da derinleştiği bir yarı yıl geride kalmıştır. Eğitim sistemimiz toplumsal cinsiyet eşitliğinden oldukça uzakta ve giderek dinsel içerik kazanan egemen ideolojinin yoğun baskısı ve denetimi altındadır. Geçtiğimiz dönemde cinsiyetçilik ve cins ayrımcı uygulamaların özellikle karma eğitim karşıtı uygulamaların devam ettiği görülmüştür. Türkiye’de çeşitli nedenlerle eğitime erişimde, kız çocukları, mülteci çocuklar, anadili farklı olan çocuklar, engelli çocuklar ve geçici koruma altındaki çocukların dezavantajları günden güne artarak devam etmektedir. Türkiye’de milyonlarca çocuk ve gencin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanması için gerekli adımlar atılmaz iken, milyonlarca çocuk ve gencimizin ağırlıklı olarak ekonomik sorunlar nedeniyle eğitime erişim hakkını ihlal eden uygulamalar sürmektedir. EĞİTİMDE TİCARİLEŞTİRME POLİTİKALARI ARTARAK DEVAM ETMİŞTİR Eğitim, herkese eşit koşullarda sunulması gereken temel bir insan hakkı, aynı zamanda devredilemez ve vazgeçilemez kamusal bir haktır. Kamusal eğitimden uzaklaşıldıkça eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanma olanağının ortadan kalktığı, eğitime erişim başta olmak üzere, pek çok konuda yeni eşitsizliklerin ortaya çıktığı bilinmektedir. Piyasacı eğitim sistemi, yaşamın her düzeyinde rekabeti, hizmetin bedelini ödemeyi, öğrenci ve velilerin ‘müşteri’ haline getirilmesini hedeflemiş, toplumdaki sınıfsal eşitsizlikleri daha da belirgin hale getirmiştir.   ÇOCUKLARA VE ÇOCUK HAKLARINA YÖNELİK TEHDİTLER SÜRMÜŞTÜR Türkiye’nin de taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme halen dünya genelinde en çok sayıda ülke tarafından kabul edilen insan hakları belgesi olma özelliği taşımaktadır.  197 devletin imzaladığı ve çocuk hakları konusunda yükümlülük altına girmeyi taahhüt ettiği belge, çocuklar için daha iyi bir dünya çabası açısından önemli bir dayanak olmayı sürdürmektedir. Türkiye’de eğitim ve sağlık sisteminden kadın politikalarına kadar her alanda çocukların yararını değil, kendi çıkarlarını düşünen mevcut sistem; çocuklarımızın sahip olduğu heyecan, merak ve yaratıcılıktan açıkça korkmaktadır. Bu nedenle toplumsal yaşamdan dışlanarak aile içine hapsedilen kadınlar ve çocuklar devlet politikaları ile sosyal yaşamdan uzaklaştırılmaktadır. Son olarak otizmli çocuklara yönelik olduğu gibi, özel eğitim alanındaki çocuklar da sık sık ayrımcı ve dışlayıcı uygulamalarla karşı karşıya bırakılmaktadır. Türkiye’de çocuk haklarına yönelik olarak ortaya çıkan karanlık tablo, çocuk haklarının ülkemizde sadece kâğıt üzerinde kaldığını göstermektedir. Eğitim ve yaşam hakkı başta olmak üzere, Türkiye’de çocukların en temel haklarının tehdit altında olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir.   ÖĞRENCİLERİN BESLENME SORUNU BÜYÜMÜŞTÜR 2022/’23 eğitim öğretim yılının ilk yarısında en dikkat çekici sorunlardan birisi öğrencilerin beslenme sorununa ilişkin olmuştur. Türkiye’de çok sayıda öğrenci okula kahvaltı yapmadan gitmekte, yine birçok öğrencinin okulda yemek yemeden günü tamamladığı ve eve döndüğü görülmektedir. Sağlıklı beslenme alışkanlığının çocukların sadece büyüme ve gelişiminde değil, okul başarısı üzerinde de son derece etkili olduğu bilinmektedir. Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunda ilk sıradadır. Son dönemde çok hızlı artan yoksullaşma Türkiye’de önce en hassas durumdaki çocukları vurmuştur. Türkiye’de bugün her 5 çocuktan biri derin yoksulluk sorunları ile yüzleşmekte, yeterli ve besleyici gıdaya ulaşamamaktadır. Bu noktada yapılacak en acil eylem, bir an önce okullarda kamunun öğle yemeği hizmeti sunmasıdır.     EĞİTİMİ DİNSELLEŞTİRME POLİTİKALARI YOĞUNLAŞMIŞTIR  2022 yılında Türkiye’nin eğitim sistemi en temel bilimsel ilkelerden ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşırken, okullarda dinselleşme hızla artarak kaygı verici boyuta ulaşmıştır. MEB’in geçmişte eğitimin dinselleştirilmesi hedefiyle Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, çeşitli dini vakıf ve derneklerle ortak yürüttüğü projeler ve imzalanan ‘iş birliği’ protokolleri, okulları çeşitli cemaat, tarikat ve dini grupların etkinlik ve faaliyet alanı haline getirmiştir. Erkek ve kız öğrencilerin karma eğitimine dinsel ve cinsiyetçi gerekçelerle karşı çıkmak ve tek cinse dayalı eğitimi savunmak, okulların sadece öğrenme değil, aynı zamanda çocuklar ve gençler için sosyalleşme mekânları olduğu gerçeğinin göz ardı edilmesi, öğrencilerin cinsiyetlerine göre ayrıştırılması birbirinden açıkça tecrit edilmesi anlamına gelmektedir. Devlet, eğitimi ve toplumsal yaşamı örgütlerken bunu dini kurallara, söylemlere ya da referanslara göre yapmamalı, özellikle eğitim sistemini dini kurallara göre değil, bilimsel gerçekleri referans alarak ve çocukların üstün yararını gözeterek düzenlemelidir. Bu nedenle Millî Eğitim Bakanlığı ile Diyanet ve diğer kurumlarla imzalanan ve fiilen ‘sıbyan mektebi’ işlevi gören bütün protokoller derhal iptal edilmelidir.   ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU YENİ EŞİTSİZLİKLER YARATMIŞTIR 2022/’23 eğitim öğretim yılının ilk yarısında öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunları Millî Eğitim Bakanlığı’nın yine gündeminde olmamıştır. Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik talepler görmezden gelinirken, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret talepleri yok sayılmıştır.  Türkiye’deki bütün eğitim kurumlarında 15 Ocak 2023 itibariyle “eşit işe eşit ücret” uygulaması bizzat siyasi iktidar ve MEB eliyle kaldırılmıştır. Öğretmenlik Meslek Kanunu çerçevesinde yapılan Kariyer Basamakları Sınavı sonrasında “başöğretmen” ve “uzman öğretmen” unvanı alan öğretmenler aynı derece ve kademede görev yapan öğretmenlerden daha yüksek maaş alacaktır. Bu kadar yüksek maaş farklılığının olduğu bir eğitim sisteminde eşitlikten, adaletten ve nitelikli eğitimden bahsetmek mümkün değildir. Öğretmenlik mesleği ve öğretmenin saygınlığı ÖMK üzerinden polemiğe açılmış, öğretmenlik mesleği daha da itibarsız hale getirilmiştir. Önümüzdeki dönemde çocuğunun sınıfına uzman ya da başöğretmenin girmesini isteyen velilerle okul idaresi ve öğretmenler arasında sorunlar yaşanması kaçınılmazdır. Türkiye'de aynı işi yaptıkları halde farklı statü ve maaş kaleminde çalışmak zorunda kalan aynı işi yaptığı halde bu kadar farklı ücretlendirme yapılan başka bir meslek grubu bulmak mümkün değildir. ÖMK ile öğretmenler arasında halen var olan aday, sözleşmeli, kadrolu, ücretli ayrımına yenilerini eklenirken, eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenlik mesleği de dahil edilmiş, aynı derece ve kademedeki öğretmenlere yönelik farklı ücretlendirme politikası sonucunda iş yerlerimizde huzursuzluk artmıştır. Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ve Kariyer Basamakları Sınavı (KBS) sonrasında aynı sınıfta, aynı konuyu anlatan bir öğretmenin sırf unvanı farklı olduğu için farklı maaş alması doğru değildir. Yapılması gereken oluşan ücret farklarının “eşit işe eşit ücret” ilkesi doğrultusunda düzenlenmesi, derece, kademe ve lisansüstü eğitim gibi kriterler dikkate alınarak en düşük öğretmen maaşının yoksulluk sınırı üzerinde belirlenmesidir.   EĞİTİM HARCAMALARININ YÜKÜ YİNE VELİLERİN SIRTINA YIKILMIŞTIR Eğitim sistemi, her geçen yıl daha fazla paralı hale getirilirken milyonlarca öğrenci velisi çocuklarını okutabilmek için bütçelerine göre çok yüksek rakamlarla harcama yapmak zorunda bırakılmaktadır. Halkın ödediği vergileri, halkın ihtiyaçları için harcamaktan kaçınanlar, herkesin eşit ve parasız olarak yararlanması gereken eğitim hakkını para ile satmaya çalışanlar bu durumun öncelikli sorumlusudur. Her yıl eğitimde ve diğer kamu hizmetleri alanında çeşitli adlar altında yapılan ‘büyük soygun’a artık son verilmeli, herkes için gerçek anlamda eşit ve parasız eğitim hakkı hayata geçirilmelidir.     HUKUKSUZ KHK İHRAÇLARI SORUNUNA ÇÖZÜM ÜRETİLMEMİŞTİR OHAL sürecinde ihraç edilen kamu emekçileri çok ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmış, aralarında eğitimci ve akademisyenlerin de olduğu 60’ı aşkın KHK’li yaşadıkları haksızlığa dayanamayarak intihar etmiştir. KHK ihraçları ile eğitim ve bilim emekçilerinin sadece işleri ellerinden alınmamış, uzun uğraşlar sonucunda kazandıkları mesleklerini yapmaları engellenmiş, kendilerinin ve ailelerinin yaşamları adeta kâbusa dönüştürülerek, eğitim ve bilim emekçileri açlığa mahkûm edilmiştir.   EĞİTİMDE GÜVENCESİZ İSTİHDAM VE ATAMALARDA MÜLAKAT ISRARINA SON VERİLMELİDİR Siyasi iktidar, yıllardır kamu istihdamında liyakat yerine, siyasal-ideolojik yakınlık, sadakat ve yandaşlık ilişkilerine göre istihdam uygulamalarını benimsemiş, ülke tarihinde en yoğun siyasal kadrolaşma geçtiğimiz 20 yıl içinde yaşanmıştır. İlk uygulandığı andan itibaren tartışılan ve çok sayıda mağduriyet yaşanmasına neden olan mülakat sınavı ile sözleşmeli öğretmen alımında yaşanan haksızlıklar ve adaletsizlikler artarak sürmektedir. Türkiye’de mülakat sınavına dayalı tüm uygulamaların ‘siyasal kadrolaşma’nın önünü açarak sayısız haksızlığa neden olduğu, aldıkları puanlara bakılmaksızın iktidarın dünya görüşüne uygun olanlar sürekli başarılı olurken, iktidarın dünya görüşüne yakın olmayanların taraflı ve kasıtlı değerlendirmeler sonucunda elendiği çok iyi bilinmektedir. Siyasi iktidarın ve MEB’in, kamuya ait kadroları kendi siyasal tutum ve anlayışları doğrultusunda yapılan atamalarla doldurması kabul edilemez. Okullarımız siyasi iktidarın Türkiye’de doğrudan torpil anlamına gelen ‘mülakat’ ile kadrolaşacağı makamlar değildir. Kamu hizmetlerinin sürekliliği, düzenliliği ve halka daha nitelikli olarak sunulması için eğitimde her türlü güvencesiz istihdam uygulamasından derhal vazgeçilmeli, ataması yapılmayan öğretmenler sorunu kalıcı olarak çözülerek herkese kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır. SONUÇ 2022/23 eğitim öğretim yılının ilk yarısında eğitim alanında yaşanan gelişmeler, MEB’in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir derdinin olmadığını göstermiştir. Okullarda yaşanan yoğun dinselleşme ve eğitimi ticarileştirme uygulamaları, siyasal-ideolojik hedeflere uygun olarak alınan bilim karşıtı kararlar eşliğinde okullarda hayata geçirilmeye devam etmektedir.  Eğitim alanında yaşanan sorunların çözümü için gerekli adımların atılmadığı, eğitime erişimde yaşanan sorunlar başta olmak üzere eğitimde dayatmacı politikaların sürmesi nedeniyle öğrencilerin ve öğretmenlerin mutsuz olduğu, öğretmenlerin esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın devam ettiği, eğitim sürecinde farklı dil, kimlik ve inançların dışlandığı, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sisteminin başarılı olması mümkün değildir. Eğitim sisteminde yaşanan sorunların ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız olmadığı açıktır. Eğitim Sen, her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin değil, milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelesini kesintisiz sürdürmeye kararlıdır. 20.01.2023                                                                                                        imza                                                                                                  Ayşe AVCI                                                                                                Şube Başkanı ...
Yelda Kayhan
Çoban Çocuğa Eğitim Desteği Kırıkkale Millî Eğitim Müdürü Hayati Telefoncu, ailesi ve kendisi ikna edildikten sonra eğitime kazandırılan çobanlık yapan çocukla yakından ilgilendi. Okula kaydı yapılan çocuğa hediye ve kitaplarını teslim etti.   EĞİTİME KAZANDIRILDI ”Kırıkkale Millî Eğitim Müdürlüğü, "Eğitimle Yeniden Buluşma" projesi kapsamında köyde çobanlık yapan ve eğitime bir yıl ara veren çocuğu ailesi ile birlikte ikna ederek eğitime kazandırdı. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim sisteminde kaydı bulunmayan öğrencilerin eğitime dahil edilmesi amacıyla "Eğitimle Yeniden Buluşma" projesi yurt genelinde hayata geçirildi. 4 Ocak 2023 tarihinde başlayan proje kapsamda Kırıkkale Millî Eğitim Müdürlüğü de çalışmalarını hızlandırarak zorunlu eğitim kapsamında olan öğrencilerin eğitime kazandırılması amacıyla köy köy, mahalle mahalle gezerek öğrencilerin tespitini yapıyor. Eğitimsiz hiçbir çocuğun kalmaması için sahada çalışmalarını aralıksız sürdüren görevliler, lise çağında olan ancak çeşitli sebeplerle eğitim öğretime başlayamayan öğrencilerin tespiti görevlilerce yapılarak mesleki eğitim merkezlerine ya da açık öğretim liselerine kayıtları yapılıyor." Ortaokuldan sonra bir yıl eğitimine ara veren ve köyde çobanlık yapan öğrencilerden biri de 17 yaşındaki Resul Aktepe.  Kırıkkale Millî Eğitim Müdürlüğü görevlileri, öğrencinin yaşadığı Samanlık köyü yakınlarında bulunan evlerine giderek öğrenci ve ailesiyle görüşme yaptı. Millî Eğitim Müdürü Hayati Telefoncu ve beraberindeki görevliler, Resul Aktepe ve babası Adem Aktepe ile bir süre görüşme yaparak ikna edildikten sonra öğrencinin eğitim öğretime devam etmesi gerektiği belirtildi. Daha sonra ise çobanlık yapan öğrencinin fotoğrafı çekilip bilgileri de bilgisayara girilerek Açık Öğretim Lisesinin birinci sınıfına kaydı yapıldı. Millî Eğitim Müdürü Telefoncu, kaydı sisteme işlenen öğrenciye ders kitaplarını teslim etti, ayrıca çanta ve çeşitli hediyeler de verdi." EĞİTİMSİZ GENCİMİZ KALMASIN Telefoncu, konu ile ilgili basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Bakanlığımızın başlattığı "Eğitimle Yeniden Buluşma" projesi kapsamında Kırıkkale'mizde tüm çocuklarımızın eğitimle buluşması için yoğun bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İlimizde de ortaöğretimde okullaşma oranımız yaklaşık yüzde 98 civarında, temel eğitimde bu oranımız yüzde 99'larda. Zorunlu eğitim çağında olup çeşitli nedenlerle eğitime devam edemeyen ilimizde yaklaşık 313 çocuğumuzun olduğunu tespit ettik. Bunları eğitim öğretimin içine alınması için kapı kapı, köy köy geziyoruz." dedi. Hedeflerinin zorunlu eğitim çağı içerisinde olup öğrenime devam edemeyen hiçbir çocuğun kalmaması olduğuna dikkat çeken Telefoncu, "Sayın Bakanımızın da bu konuda çok talimatı var. Eğitimsiz çocuğumuz kalmasın, eğitimsiz gencimiz kalmasın. Bu anlamda yakın köylerimizden birine geldik. Resul'ümüzü bulduk. Resul'ümüz gibi 313 çocuğumuz var. Onları sistemin içine dahil ediyoruz. İnşallah eğitimsiz çocuğumuz kalmayacak." ifadelerini kullandı. Yeniden eğitim öğretime kazandırılaran öğrenci olan Resul Aktepe ise, kendisine kitaplar verildiğini belirterek Millî Eğitim Müdürü Telefoncu ve diğer görevlilere ilgilerinden dolayı teşekkür etti. Millî Eğitim Müdürü Telefoncu'ya Müdür Yardımcısı Serkan Akpınar, Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Ahmet Süreyya Kılıç ile diğer millî eğitim müdürlüğü çalışanları eşlik etti. ...
Yelda Kayhan
"Öğrenciler matematik dersini severek, oynayarak ö... Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in yurt genelinde başlatmış olduğu "Matematik Seferberliği" kapsamında Kırıkkale'de de temel eğitim alan öğrenciler matematiği severek, oynayarak öğreniyorlar.   MATEMATİK HAYATIMIZIN HER YERİNDE VAR Millî Eğitim Bakanlığı, TÜBİTAK ve üniversiteler iş birliğinde matematik dersinin öğrenimini günlük yaşam becerilerine uyarlayarak kolaylaştırmak hem de öğrencilerin bu dersi küçük yaştan itibaren sevmelerini sağlamak amacıyla başlatılan "Matematik Seferberliği" her geçen gün öğrencilerin özellikle de temel eğitim alan öğrenciler arasında sevilerek öğrenilen bir ders haline geldi.Bu kapsamda Kırıkkale Millî Eğitim Müdürlüğü de üniversite işbirliği sayesinde temel eğitimde ağırlık vermek üzere kentteki tüm okullardaki eğitim faaliyetleri kapsamlı şekilde devam ediyor. Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Veli Toptaş ile İl Millî Eğitim Müdürü Hayati Telefoncu kentteki Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) Anaokulunda öğrencilerle bir araya geldi. Öğrencilere kısa bir ders anlatımında bulunan Toptaş, daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen "Matematik Seferberliğinin" toplumsal açıdan büyük önem taşıdığını söyledi. Toptaş, "Okul öncesi eğitim alan öğrencilerin akranlarına göre yüzde 30 daha başarılı olduğu ile ilgili bilimsel bulgular elimizde var. Matematiği anlamak, hayatı anlamaktır. Matematiği anladığımız zaman hayatı daha kolay anlarız ve matematik eğitimi çocuk doğduğundan itibaren başlar." dedi. Dünyaya gelen bir bireyin heyecanla ve merakla dünyayı keşfetmeye çalıştığını hatırlatan Toptaş, şöyle konuştu: "Bu keşfetmeye çalıştığı unsurlardan en iyi destekleyen şey matematiktir. Matematik hayatımızın her yerinde var. Matematiği anlamak, hayatı anlamaktır. Matematiği anladığımız zaman hayatı daha kolay anlarız ve matematik eğitimi çocuk doğduğundan itibaren başlar. Ebeveynler evde matematik terminolojisi kullandığı zaman okula geldiğinde bu çocuklar akranlarına göre yüzde 25 daha başarılı olduğu görülüyor. Ankara'da yapmış olduğum bilimsel bir çalışmada okul öncesi eğitim alan öğrencilerin birinci sınıfta akranlarına göre yüzde 25, yüzde 30 daha başarılı olduğu ile ilgili bilimsel bulgular elimizde var. O yüzden matematik çok önemli. Bir çocuk kendisinin ne kadar ağır olduğunu, ne kadar uzun, akranına göre kısa mı, uzun mu olduğunu matematik sayesinde kavrıyor. Kaç yaşında olduğunu, ağırlığını, bununla ilgili binlerce örnek verebiliriz. Matematik o yüzden hem okul öncesinde olsun, hem ebeveynlerin çocuklarıyla matematiksel terminoloji kullanması açısından olsun çok çok önemli."   TOPLUMLAR DİĞER TOPLUMLARA YÖN VERİYOR   Matematiğin bilgi ve teknolojinin temelini oluşturduğunu belirten Toptaş, şunları söyledi: "Toplumlara baktığımız zaman matematiksel bilgi ve becerisi yüksek olan toplumlar diğer toplumlara yön veriyor. Matematik bizim hayatımızı kolaylaştırıyor. Bakanlığımızın matematik seferberliği başlatması toplumsal anlamda bizim matematiksel gücümüzü ve matematik düşünme gücümüzü artırmasıyla diğer toplumlara rekabet  gücümüzün artacağını düşünüyorum. Bunun için önemsiyorum. Örüntüler yapay zekanın temelini oluşturuyor. Koordinatlar sistemi, navigasyon sisteminin temelini oluşturuyor. Çocuklar burada gerçek yaşantıya hazırlık yapıyorlar. Somut model araç gereçleri kullanarak matematiksel modellemeden yararlanıyoruz. Bu modeller sayesinde çocuk gerçek yaşamdaki matematikle karşılaştığı şeyleri burada somut deneyimlemiş oluyor. Çocuk matematiği deneyimlediği zaman anlamlı öğrenmesi daha yüksek oluyor. Bu yüzden burada yapılan faaliyetler çok önemli. Çocuğun merak ve heyecanı iyi bir şekilde eğitildiğinde, matematiksel bilgi kazandırıldığında o zaman çocuğun hem ilkokulda, hem ileriki akademik hayatında en iyi temelinin atıldığı bir dönem ve bir fırsat haline geliyor. Bu anlamda Millî Eğitim Müdürlüğünün okul öncesinde başlatmış olduğu matematik seferberliği çok önemli. Çocuklara ne verirseniz alır ve matematik eğlenerek öğrenilen bir şey. Eğlence ve oyun olduğu yerde çocuk kuralları keşfeder. Matematikte de kurallar vardır. Matematiği keşfettikçe seversin oyun da öyle. Oynadıkça zekan gelişir. Matematik düşünce biçimidir, düşüncemizi geliştirir. Burada öğretmenlerimiz oyunlarla, etkinliklerle matematik uygulaması yapıyor. Bu da matematiksel düşünceye olumlu katkı sağlıyor ve temelini oluşturuyor." Millî Eğitim Müdürü Hayati Telefoncu ise, "Sayın Millî Eğitim Bakanımızın ülkemiz genelinde başlattığı "Matematik Seferberliğini" üniversitemizle iş birliği yaparak Kırıkkale'mizde de başlattık. Matematik mantık öğretir, düzen öğretir, kıyaslama öğretir. Biz de çocuklarımıza düzenli olmayı, mantıklı olmayı, kıyaslama becerisini basit düzeyde de olsa okul öncesi eğitimde veriyoruz. Sayın Bakanımızın gayretleriyle hayata geçirilmiş olan "Matematik Seferberliği" Kırıkkale'mizde de üniversite ile birlikte, hocalarımızla birlikte okul öncesi eğitimden başlamak üzere çok faydalı ve kazanımlı çalışmalarımızı uyguluyoruz. Okul öncesi eğitimde çocuklarımıza basit düzeyde azdan çoğa, çoktan aza, büyükten küçüğe ve çeşitli görsel matematiksel materyallerle daha kalıcı ve etkili çalışmalar yapıyoruz. Gördüğünüz gibi çocuklarımız bu bilinçsel düzeyde en güzel şekilde eğim alıyorlar. Her türlü materyalimiz de mevcut." diye konuştu. ...
Yelda Kayhan
İslam Bilim Tarihi ve Medeniyeti Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı’nın (İBTAV) büyük bilim insanımız Prof. Dr. Fuat Sezgin’i çeşitli faaliyetlerle ülkemizin dört bir yanındaki ortaöğretim ve lise öğrencilerimize anlatmak ve tanıtmak maksadıyla düzenlediği Prof. Dr. Fuat Sezgin ve İslam Bilim Tarihi Tanıtım Seminerleri kapsamında Niğde Fen Lisesi’nde seminer verdi. HATIRA FOTOĞRAFI ÇEKİNİLDİ Seminere, Niğde Fen Lisesi Müdürü Mehmet Özdemir, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Prof. Dr. Ersan Aslan, düzenlenen seminerlerin; Batılıların karanlık çağ dediği bir dönemde, Türk ve Müslüman bilim adamlarının dünya medeniyetine yaptığı katkıların gençlerimize anlatılmasını amaçladığını ifade etti. Prof. Dr. Ersan Aslan, görseller eşliğinde yaptığı konuşmasında geçmişten günümüze Müslüman ve Türk bilim insanlarının farklı alanlarda yaptığı çalışmaları ve bu çalışmaların bilim ve teknolojiye katkılarını öğrencilere anlattı. Geçmişte, yakın tarihimizde ve günümüzde ürettiğimiz teknolojik ürünleri, aradan yüzyıllar geçse de eserleri ve çalışmalarıyla günümüzde de etkisini sürdüren bilim insanlarımızı gençlerimize örnek gösteren Rektörümüz, özgün fikirleri olan ve yüksek teknolojili ürünler üretmek isteyen gençlerimize TÜBİTAK, TÜBA, KOSGEB gibi bir çok devlet kurum ve kuruluşunun destek sağladığını belirterek nitelikli projeler üretildiği sürece devletimizin ihtiyaç duyulan maddi ve teknik desteği sağladığını söyledi. Prof. Dr. Ersan, konuşması sırasında sorduğu sorulara en hızlı cevap veren öğrencilere “Fuat Sezgin ile Bilimler Tarihine Yolculuk” adlı kitabı hediye etti. Konferans sonunda Niğde Fen Lisesi Müdürü Mehmet Özdemir, Rektörümüze teşekkür ederek çiçek hediye etti. Program, günün anısına hatıra fotoğrafı çektirilmesi ile sona erdi. ...
Yelda Kayhan
Yükseköğretime Bakış 2022 Raporu Paylaşıldı Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Murat Şahin, “Bilgi temelli toplumun ve yükseköğretim sistemini analiz etmenin öneminin farkında olarak, her yıl yükseköğretim sistemini incelemekte ve analiz etmekteyiz.” ARZ-TALEP ARASINDAKİ FARK, 2022 YILINDA DAHA DA ARTMIŞTIR Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Murat Şahin Bu sene altıncısını hazırladığımız Yükseköğretime Bakış 2022: İzleme ve Değerlendirme Raporu ile hem Türkiye’deki güncel yükseköğretim sistemini hem de dünya örneklerini inceleyerek karşılaştırmalı analizlerde bulunmaktayız. Uluslararası kuruluşların standartları kullanılarak ve veri temelli analiz ilkesi gözetilerek hazırlanan Yükseköğretime Bakış 2022 Raporu, içeriği ve metodolojisi ile yükseköğretimde yaşanan değişimlerin süreç analizlerini ve sonuç gözlemlerini yansıtan bir perspektifle sunulmaktadır. Rapor, yükseköğretime geçiş, yükseköğretime erişim ve katılım, eğitimin çıktıları, öğretim elemanları, eğitim ortamları, yükseköğretimin finansmanı ile üniversitelerin akademik ve yenilikçilik performansı olmak üzere yedi bölümden oluşmaktadır. 2021/22 öğretim yılında genel ortaöğretimden 1 milyon 121 bin 270 kişi, mesleki ve teknik ortaöğretimden ise 472 bin 554 kişi olmak üzere ortaöğretimden toplamda 1 milyon 593 bin 824 kişi mezun olmuştur. 2022 yılında ÖSYS’ye başvuran aday sayısı 3 milyon 234 bin 318, yerleşen aday sayısı ise 1 milyon 5 bin 490 olmuştur. Başvuran aday sayısındaki artışın temel nedeni, baraj puanları uygulamasının kaldırılmasından kaynaklanmaktadır. Buna rağmen mevcut kontenjanlar, başvuran aday sayısındaki artışa oranla fazla artırılmamıştır. Arz-talep arasındaki fark, 2022 yılında daha da artmış bulunmaktadır. 2021 yılında toplamda 148 bin 800 açık öğretim programı kontenjanı bulunurken, 2022 yılında 6 bin 133 artışla açık öğretim programı kontenjanı 154 bin 933 olmuştur. Bu kontenjanların yüzde 74’ü ön lisans, yüzde 26’sı lisans kontenjanıdır. Bu açık öğretim kontenjanlarının yüzde 52’si Anadolu Üniversitesi, yüzde 28’i Atatürk Üniversitesi, yüzde 17’si İstanbul Üniversitesi ve yüzde 3’ü ise Ankara Üniversitesi’ne aittir. 2012 yılında ön lisans düzeyinde yeni kayıt yaptıran öğrencilerin yeni kayıt yaptıranların içindeki payı yüzde 45 iken, 2021 yılında bu pay yüzde 52’ye yükselmiştir. 2017’den 2020’ye kadar yeni kayıt öğrenci sayısı artış eğilimindeyken, 2021 yılında bir önceki yıla göre düşüş yaşanmıştır.” PUANLIK BİR ARTIŞ Şahin, “2021/22 öğretim yılında yükseköğretimdeki toplam öğrenci sayısı 8 milyon 296 bin 959 olup, ön lisans düzeyinde 3 milyon 250 bin 101, lisans düzeyinde 4 milyon 579 bin 47 ve lisansüstü düzeyinde ise 467 bin 811 öğrenci bulunmaktadır. 2011-2016 yılları arasında hem öğrenim düzeylerinde hem de toplam öğrenci sayısındaki artış, 2016-2021 yılları arasındaki artışa göre daha fazladır. Açık öğretimde bulunan öğrenci sayısına bakıldığında, ön lisans düzeyinde 2 milyon 251 bin 781, lisans düzeyinde 2 milyon 202 bin 347 ve toplamda ise 4 milyon 454 bin 128’dir. 2021 yılında 25 ve üzeri yaş grubunda yükseköğretim mezunu oranı kadınlarda yüzde 20,1, erkeklerde yüzde 21,2’dir. 2018, 2019 ve 2020 yıllarında 25-34 yaş grubunda yükseköğretim mezunu kadınların oranı erkeklerin oranını geçmiş ve aradaki makas açılmaya başlamıştır. OECD ülkeleri arasında 25-34 yaş arası yükseköğretim mezun oranlarında 2011 yılından 2020 yılına Türkiye yüzde 21 puanlık bir artış yaşamıştır. 2021 yılı verilerine göre OECD ülkeleri ortalaması 25-34 yaş arası yükseköğretim mezunu kadınların oranı yüzde 53, erkeklerin ise yüzde 41 iken, Türkiye’de bu oranlar kadınlar için yüzde 36, erkekler için ise yüzde 35’tir.   2012 yılında 25 bin 704 olan yüksek lisans mezun sayısı, 2017 yılında 48 bin 683’e, 2019 yılında 86 bin 251’e yükselmiş ve 2021 yılına gelindiğinde 70 bin 396 olarak gerçekleşmiştir.  2017-2019 yılları arasında yüksek lisans mezun sayılarında ciddi bir artış meydana gelirken, 2020 yılında düşüş, 2021 yılında ise artış yaşanmıştır. 2021 yılında doktora mezun sayısı ise 8 bin 857 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye, 25-34 yaş arası yükseköğretim mezunu oranını 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 35’ten yüzde 40’a yükseltmiştir. Buna ilaveten son on yıllık süreç içerisinde 25-34 yaş arası yükseköğretim mezunu oranını en fazla artıran OECD ülkesidir ancak OECD ülkeleri ortalaması olan yüzde 47’nin hâlâ altındadır. 25-34 yaş arası yükseköğretim mezunu ne eğitimde ne istihdamda olanların (NEET) oranı bakımından OECD ülkeleri ortalaması yüzde 16,1 iken, bu oranın en yüksek olduğu ülke yüzde 32,2 ile Türkiye’dir.”   ...
Yelda Kayhan
5 BİN VELİ OKULLU OLDU Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünce başlatılan "Aile Okulu Projesi" ile Kırıkkale'de 230 kursta yaklaşık 5 bin veli eğitim alıyor. BİNALAR İNŞA EDEBİLİYORUZ İl Milli Eğitim Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Milli Eğitim Müdürü Hayati Telefoncu, Şehit Aydın Çopur İmam Hatip Ortaokulu'nda eğitim alan ailelerle bir araya geldi. Telefoncu, çocukların eğitiminde ebeveynlerin tutum ve davranışlarının büyük önem taşıdığını ve aile eğitimine önem verdiklerini belirtti. Çocukların gelişimlerinin önemli olduğunu ve bu nedenle anne babaların daha bilinçli olmasını arzu ettiklerini aktaran Telefoncu, şunları kaydetti: "Bizler ebeveyn olarak çocuklara karşı yaklaşımımızda dikkatli olma sorumluluğumuz var. Temel amacımız bu. Eğitim aileden başlıyor. Ailelerimiz çocukları belirli bir seviyeye getirdikten sonra bizlere teslim ediyor. Çocuklara atılan temel üzerine daha sağlıklı binalar inşa edebiliyoruz. Ailelerimizi çeşitli konularda bilinçli hale getirebilirsek süreç verimli şekilde ilerlemiş oluyor. İlimizde bugün itibarıyla 230 kursumuzda 5 binin üzerinde velimizi bilgilendirdik. Sosyal ve duygusal beceri gelişimi, aile içi iletişim becerileri, akran zorbalığı ile baş etme yolları, bilinçli ve düzenli teknoloji kullanımı, çatışma ve stres yönetimi, madde bağımlılığı, sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite ve ahlaki gelişim gibi konularda anne ve babalarımızın bilgi ve becerilerini artırmak istiyoruz." Telefoncu, amaçlarının çocuklara daha güzel bir gelecek hazırlamak olduğunu ve bu kapsamda kurs sayılarının daha yaygın hale getirileceğini ifade etti. ​​​​​​​ ...
Yelda Kayhan
İtfaiyeden Kurum Ekiplere Eğitim Desteği Kırıkkale Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ve Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı uzmanları tarafından merkez, ilçe itfaiye ekipleri ile MKE İtfaiye ve kurum sorumlularına eğitim düzenliyor.   PRATİK BİLGİLER AKTARILIYOR Kırıkkale Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekiplerinin öncülüğünde düzenlenen eğitime, Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri de destek veriyor. Çok sayıda personelin katılımı ile düzenlenen eğitimlerde, yangına etkin müdahale teknikleri, trafik kazalarında araçlarda sıkışan yaralıların kurtarılmasında eldeki ekipmanın etkin kullanılması, deprem, göçük gibi olaylarda enkaz altında kalan insanların, özel yetiştirilmiş arama kurtarma köpeği yardımı ile kurtarılmasına yönelik çalışma ile ilgili teorik ve pratik bilgileri aktarılıyor.   BİLGİ PAYLAŞIMI YAPIYORUZ Kırıkkale Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Kırıkkale’nin konumu itibari ile yanıcı patlayıcı madde üzerine üretim yapan tesislerin sayısının çok olması nedeniyle eğitimlere aralıksız devam ettiklerini, böylelikle ekipleri sürekli hazır bulundurdukları ifade edilerek “Bilgi ve deneyimlerimizi ilçe itfaiye teşkilatları, MKE gibi itfaiye birimi olan kurumlara ve diğer kamu kurumlarında bu hususta görev yapan meslektaşlarmızla paylaşımlara devam ediyoruz. İtfaiyecilik alanında gelişmeleri takip etmek ve pratikte uygulayabilmek için her zaman eğitime öncelik vermek zorundayız. Eğitim faaliyetlerimiz kurum içi, çevre ilçeler diğer iller ile işbirliğine dönüştürülecek eğitim projeleriyle devam edecektir. Bu eğitimimizde de Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı bizlere destek verdi” şeklinde açıklamada bulunuldu. ...
Yelda Kayhan
50/D Meselesi Çözüldü  Kırıkkale Üniversitesi  Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Murat Şahin, Kırıkkale Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu nu yönetim kurulu üyeleri ile ziyaret etti. SORUNLAR TEK TEK ÇÖZÜLÜYOR Kırıkkale Üniversitesi  Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Murat Şahin, “Sendikal gündemi konuştuk. Valimize ilgi alaka ve hoş sohbetinden dolayı teşekürler ederiz. “dedi.  Öte yandan Üniversite odasında bir açıklama yapan  Kırıkkale Üniversitesi  Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Murat Şahin, 50/D meselesi çözüldü. Sözleşmeli memura kadro meselesi çözüldü. En kısa sürede üniversite idari personel yer değiştirme ve  becayiş sorunu da  çözülecek.  Gys ünvan değişikliği sınavı için 2023 te takipçisi olacağız.  Sorun varsa Memur-Sen/Eğitim-Bir-Sen çözer. Biz çözdük diyen olursa gülüp geçin, “ HARCIRAH TUTARLARI GELİR KAYBI OLUŞTURMAYACAK ŞEKİLDE YAPILMALIDIR Şahin, pandemi sonrası dünya ekonomisinde arz-talep dengesinin temelden sarsılması, dış ticaretteki aksaklıklar, bölgesel savaşın küresel ekonomiye olumsuz etkisi, artan enerji ve petrol fiyatları sonucu ortaya çıkan beklenmedik gıda, konut vb. fiyat artışları sonrasında kamu görevlilerinin alım gücünün düştüğü ve geçim sıkıntısının büyüdüğü gerçeğini sürekli olarak dile getirdik. Kamu görevlilerine 2022 Ocak ayında yüzde 30,5, Temmuz ayında yüzde 41,69 oranında yapılan maaş/ücret artışlarına ve diğer ek desteklere rağmen 2022 ek bütçesinde gelir vergisi dilimlerinde yeterli düzenlemenin yapılmaması ve kamu görevlileri için ödenen harcırah tutarlarının günün şartları karşısında yetersiz kalması, kamu görevlilerinin önemli kayıplar yaşamasına sebebiyet vermekte ve bu kayıplar yıl sonuna doğru daha derinden hissedilmektedir. 2023 yılı için uygulanacak Yeniden Değerleme Oranı’nın yüzde 122,93 olarak belirlenmesiyle birlikte gelir vergisi dilimlerinin ne kadar artacağına ilişkin somut bir veri de ortaya çıkmıştır.  Fakat bu artış oransal olarak yüksek gibi görünse de, yeni yılda hem asgari ücretliye hem de kamu görevlisine yapılacak artış sonrasında sabit gelirliler hem yüzde 20’lik hem de yüzde 27’lik dilime girecek ve gelir kayıplarının önlenmesi mümkün olmayacaktır. Kamu görevliler için öneme sahip bir diğer konu ise piyasa şartları karşısında yetersiz kalan harcırah tutarlarının günün şartlarına uygun şekilde güncellenmesidir. Nitekim güncel rakamlarıyla harcırah tutarları, enflasyon rakamlarına yenik düşmüş ve kamu görevlilerinin ihtiyaçlarını karşılama işlevini yerine getiremez hâle gelmiştir. 07.07.2022 tarihli ve 31889 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7414 sayılı Kanunu’na ekli H Cetvelinde gösterildiği üzere yurt içinde verilecek gündelikler, aylık kadro/derecesi 5-15 olanlar için 100 TL olarak belirtilmiştir. 2023 Bütçe Kanunu Teklifinde ise yüzde 80 ila yüzde 100 arasında artış yapılarak aylık kadro/derecesi 5-15 olanlar için 200 TL olarak uygulanması teklif edilmiştir. Başta yer değiştirme masrafı, taşıt gideri, yatacak yer temini ve gündelik tutarı olmak üzere harcırah tutarlarının, günümüz piyasa şartları dikkate alındığında konaklama, yol ve benzeri giderleri karşılama noktasında yetersiz kalacağı görülmektedir. Bütçe görüşmelerinin yapıldığı bu süreçte, kamu görevlilerinin talep ve beklentileri görülmeli, ihtiyaçları karşılayacak adımlar atılmalıdır. Kamu görevlilerine ödenen harcırah tutarları en az yeniden değerleme oranında artırılarak günün şartlarına uygun hâle getirilmeli; kamu görevlilerinin gelir vergisi kaynaklı kayıp yaşamaması için toplu sözleşme süreçlerinde de dile getirdiğimiz “Vergide yüzde 15’i aşan kısmın iade edilmesi” teklifimiz uygulamaya konulmalı, gelir vergisi dilimleri adil bir şekilde düzenlenmelidir.”   ...
Yelda Kayhan
    BİZE ULAŞIN

    Yenidoğan Mahallesi Mimar Sinan Caddesi 596.Sokak No: 5 Kat: 3 Kırıkkale

    +90 (318) 224 34 34

    bilgi@kalehaber.net

    BİZİ TAKİP EDİN

    Kalehaber I Kırıkkale Haber - Kırıkkale Son Dakika Haber Kırıkkale haber,Kırıkkale son dakika haberleri ve güncel Kırıkkale haberleri,güncel Kırıkkale nöbetçi eczaneleri,hava durumu,namaz vakitleri,cenaze ilanları ve vizyondaki sinema filmleri Kalehaber.net'de!

    yüklenemedi

    kalehaber.net, Anadolu Ajansı abonesidir.

    © 2010-2023 Kale Haber Tüm Hakları Saklıdır.