Kırıkkale 19°
Kale Haber

Ekonomi

Küresel piyasalar Fed haftasını negatif tamamladı Küresel pay piyasaları, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikası kararları sonrasında yılın geri kalanında bankanın bir faiz artışına daha gidebileceğinin sinyalini vermesiyle negatif bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler ABD'de büyüme başta olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.Hafta genelinde, küresel çapta merkez bankalarının para politikası kararları açıklanırken, gelecek döneme dair alınan sinyallerle faizlerin uzun bir süre yüksek seviyelerde tutulabileceği beklentisi arttı.Fed, politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında bıraktı.Karar sonrası açıklamalarda bulunan Fed Başkanı Jerome Powell, uygun olması halinde faiz oranlarını daha da artırmaya hazır olduklarını belirterek, enflasyonun sürdürülebilir şekilde hedefe doğru indiğinden emin olana kadar para politikalarını kısıtlayıcı seviyede tutma niyetinde olduklarını söyledi.Bu toplantıda aldıkları politika faizini sabit tutma kararlarının para politikasında istedikleri duruşa ulaştıkları anlamına gelmediğini ifade eden Powell, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin çoğunun bu yıl kalan 2 toplantıda faiz oranlarını bir kez daha artırmanın uygun olacağını öngördüğünü aktardı.Powell, ekonomide "yumuşak inişin" öncelikli hedefleri olduğunu vurgulayarak, bunca zamandır bunu başarmaya çalıştıklarını kaydetti. Toplantının ardından yayımlanan Fed'in ekonomiye ilişkin projeksiyonları ve politika faizine ilişkin üyelerin beklentilerinin yer aldığı "dot plot" grafiğinde federal fon oranına ilişkin tahmin, bu yıl sonu için yüzde 5,6 olarak korunarak bir faiz artışının daha sinyalini verdi.Fed'in federal fon oranına ilişkin 2024 yılı için tahmini yüzde 4,6'dan 5,1'e, 2025 yılı için de yüzde 3,4'ten 3,9'a yükseltildi. Fed'in 2026 yılına ilişkin faiz öngörüsü ise yüzde 2,9 oldu. Uzun dönem ortalama faiz beklentisi ise yüzde 2,5'te tutuldu.Banka'nın enflasyon tahminleri ise bu yıl için yüzde 3,2'den 3,3'e yükseltildi, 2024 için yüzde 2,5 olarak korunurken, 2025 yılı için yüzde 2,1'den 2,2'ye çıkarıldı. Enflasyon tahmini 2026 için yüzde 2 oldu.Analistler, Fed'in beklenenden daha uzun süre faizleri yüksek seviyelerde tutacağına ilişkin sinyallerin projeksiyonda verildiğini söyledi."Şahin" sözle yönlendirmeleriyle bilinen eski St. Louis Fed Başkanı James Bullard, bankanın faizleri daha da artırması ve o seviyelerde bir süre sabit tutması gerekebileceğini dile getirerek, enflasyonun yeniden hızlanma riskine karşı para politikasının bu şekilde olması gerektiğini vurguladı.Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman ile Boston Fed Başkanı Susan Collins, Banka'nın devam eden enflasyonla mücadelesinde faiz oranlarının yüksek tutulmasını desteklediklerini belirtti.Öte yandan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), haziranda 2023 yılı için yüzde 2,7 olarak açıkladığı küresel ekonomide büyüme tahminini yüzde 3'e revize ederken, 2024 için ise büyüme tahmini yüzde 2,9'dan 2,7'ye indirildi.OECD raporunda, "Küresel ekonomi, 2023'ün ilk yarısında beklenenden daha dirençli kaldı. Ancak büyüme görünümü zayıf kalmaya devam ediyor. Para politikasının giderek daha görünür hale gelmesi ve Çin ekonomisinden beklenenden daha zayıf bir toparlanma ile 2024 yılında küresel büyümenin 2023'e göre daha düşük olacağı tahmin edilmektedir." denildi.Söz konusu gelişmelerle ABD'nin 10 yıllık hazine tahvil faizi yüzde 4,51 ile Ekim 2007'den bu yana en yüksek seviyesini, 2 yıllık tahvil faizi de yüzde 5,20'yi aşarak Temmuz 2006'dan bu yana en yüksek seviyesini test etti.Dolar endeksi haftayı yüzde 0,2 artışla 105,6 seviyesinden tamamladı.Fed'in faiz kararıyla birlikte doların değer kazanması ve hisse senedi piyasalarında değer kayıplarının görülmesiyle yatırımcıların güvenli limanlara yöneldi ve haftayı altının onsu yüzde 0,1 artışla 1.925 seviyesinden tamamladı.Brent petrol ise haftayı yüzde 1,4 azalışla 92,3 dolar seviyesinden kapattı.Analistler, Brent petrolde Fed'in şahin duruşuna devam edeceğine yönelik endişelerin arz endişelerine daha ağır bastığını söyledi.New York borsasında negatif bir seyir izlendiABD'de pay piyasaları, Fed kararı sonrasında haftayı satış ağırlıklı seyirle tamamladı.ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, yaptığı açıklamalarda, ABD ekonomisinin bir gerileme sürecine girdiğine ilişkin herhangi bir işaret görmediğini ifade ederek, Kongre'nin hükümeti ayakta tutacak yasaları geçirmekte zorluk yaşamasının ekonomideki ivmeyi yavaşlatma riski taşıdığını kaydetti.ABD'nin uzun vadeli mali zorluklarını ele almaya yönelik çalışmalar yürüten Peter G. Peterson Vakfı Üst Yöneticisi Michael Peterson ise kanun yapıcıların kısa vadeli bir mali krizden diğerine sürüklenirken, ABD'nin milli borcunun trilyonlarca dolar artmaya devam ettiğini hatırlattı.Ülkede haziranda yaşanan borç limiti "hesaplaşmasının" ardından 32 trilyon dolarlık borç sınırının aşıldığını aktaran Peterson, politika yapıcıların, Amerikalıların gerçek mali problemlerine çözüm getirmeyen partizan kavgalar yerine temel sorun olan borcun kendisine odaklanmasını istediğini ifade etti.ABD Hazine Bakanlığı verilerine göre, ülkenin milli borcu, ilk kez 33 trilyon doların üzerine çıktı.ABD'de Birleşik Otomotiv İşçileri Sendikası (UAW), ülkede 3 büyük otomobil üreticisine karşı başlattıkları grevi, yeni sözleşme görüşmelerinde ilerleme kaydedilmemesi nedeniyle General Motors (GM) ve Stellantis'e karşı genişleteceklerini duyurdu.Analistler, grevin ülkede ekonomik aktiviteyi olumsuz etkileyebileceğine dair endişeleri tetikleyebileceğini vurguladı.ABD'de açıklanan verilere göre, haftalık işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı 201 bin ile mart ayından bu yana en düşük seviyeye gerilerken, bu durum iş gücü piyasasının sağlamlığını koruduğuna işaret etti.Ülkede, konut başlangıçları, ağustosta yüzde 11,3 azalarak 1 milyon 283 bine gerilerken, Haziran 2020'den bu yana en düşük seviyesine inerken, İnşaat izinleri ise ağustosta aylık bazda yüzde 6,9 artışla 1 milyon 543 bine çıkarken 10 ayın en yüksek seviyesini kaydetti.ABD'de ikinci el konut satışları, ağustosta yüzde 0,7 azalarak ocak ayından bu yana en düşük seviyesini kaydetti.ABD'de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), eylülde aylık 1 puan artarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Ülkede, hizmet sektörü PMI ise eylülde geçen aya göre 0,3 puan azalarak 50,2 değerine geriledi.Söz konusu gelişmelerle New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 2,91, Nasdaq endeksi de yüzde 3,62, Dow Jones endeksi yüzde 1,89 düşüşle haftayı tamamladı.25 Eylül ile başlayan haftada, pazartesi Chicago Fed ulusal aktivite endeksi, Dallas Fed imalat aktivite endeksi, salı günü yeni konut satışları, Conference Board tüketici güven endeksi, Richmond Fed sanayi endeksi, çarşamba dayanıklı mal siparişleri, perşembe büyüme, haftalık işsizlik başvuruları, bekleyen konut satışları, cuma günü toptan stoklar, kişisel gelir ve harcamalar, Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi takip edilecek.Avrupa borsaları haftayı düşüşle tamamladıAvrupa borsalarında da geçen hafta negatif bir seyir izlendi.Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkililerinin gelecek dönem politikalara ilişkin sözle yönlendirmeleri de yatırımcıların odağında bulunurken, Fransa Merkez Bankası Başkanı Francois Villeroy de Galhau, ECB'nin, faizi bu seviyelerde yeterince uzun süre koruyacağını belirtti.Enflasyonun bir hastalık, faiz oranlarının ise bir ilaç olduğunu belirten Francois Villeroy de Galhau, "Enflasyon yüzde 2'ye doğru geldiğinde, ECB faizi düşürebilir." ifadesini kullandı.İngiltere Merkez Bankası (BoE) politika faizin yüzde 5,25 seviyesinde sabit tutulmasına karar verdi.Politika faizi kararının dörde karşı beş üyenin oyu ile alındığı belirtilen açıklamada, Kurul'un dört üyesinin, Banka'nın faiz oranını 25 baz puan artırarak yüzde 5,5’e yükseltmesi yönünde oy kullandığı belirtildi.Kararın ardından açıklamalarda bulunan BoE Başkanı Andrew Bailey, bu yıl ülkede enflasyonun daha da azalmasını beklediklerini ifade ederek, "Faiz oranları, işimiz tamamlayabilmek için yeterli yükseklikte ve uzun süreli olarak tutmaya devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.Bölgede diğer merkez bankalarının da para politikası kararları yatırımcıların odağında bulunurken, İsviçre Merkez Bankası (SNB) art arda 5 faiz artırımının ardından politika faizini yüzde 1,75’te sabit tuttu. İsveç Merkez Bankası politika faizinin 25 baz puan artırarak yüzde 4’e yükseltildiğini duyururken, Norveç Merkez Bankası da politika faizinin 25 baz puan artırarak yüzde 4,25’e çıkarma kararı aldı.Avro Bölgesi'nde, ağustos ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), aylık yüzde 0,5, yıllık yüzde 5,2 artarak beklentilerin altında gerçekleşti.İngiltere'de ise enflasyon, ağustos ayında yıllık bazda hız keserek yüzde 6,7 düzeyinde gerçekleşti. Bir önceki ay Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık bazda yüzde 6,8 artış gösterirken, piyasaların beklentisi bu ay yüzde 7 artış olacağı yönündeydi.Söz konusu gelişmelerle geçen hafta Almanya'da DAX endeksi de yüzde 2,12, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,63, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 1,1, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,36 azalış kaydetti.Gelecek hafta pazartesi Almanya'da Ifo İş Dünyası Güven Endeksi, perşembe Avro Bölgesinde güven endeksi, Almanya'da TÜFE, cuma İngiltere'de büyüme, Almanya'da işsizlik oranı, Avro Bölgesinde TÜFE, ECB Başkanı Christine Lagarde'ın açıklamaları takip edilecek.Asya borsalarında BoJ kararı sonrasında satış ağırlıklı bir seyir izlendiAsya borsalarında da Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) faiz kararı sonrasında satış ağırlıklı bir seyir izlendi.BoJ politika faizini değiştirmeyerek yüzde eksi 0,1'de sabit bırakırken, getiri eğrisi hedef aralığını da artı/eksi yüzde 0,5 düzeyinde korudu.Banka, artan fiyatlar, yurt içi ve küresel büyüme görünümüne ilişkin yüksek belirsizlikleri dikkate alarak ultra gevşek para politikasında bir değişikliğe gitmediğini duyurdu.Söz konusu kararı oy birliğiyle alan BoJ, "tereddüt etmeden ek genişleme önlemleri alma" taahhüdünü devam ettirerek ileriye yönelik yönlendirmesinde herhangi bir değişiklik yapmadı.Son zamanlarda BoJ’ın onlarca yıldır uygulanan aşırı gevşek seyrini değiştirebileceğine dair spekülasyonlar ortaya atılmıştı. Öte yandan ülkede açıklanan verilere göre, ağustosta Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 3,2 artış gösterdi.Ülkede dış ticaret açığı, ağustosta 930,5 milyar yen oldu.Öte yandan, ABD Hazine Bakanı Yellen, ABD'nin Japonya'nın yene bir müdahalede bulunmasına anlayış gösterip göstermeyeceği sorusuna, "ayrıntılara bağlı" cevabını verdi.Çin Merkez Bankası'nın (PBoC) krediler için referans kabul edilen gösterge faiz oranlarını sabit bırakması da risk iştahını düşürdü. Banka, bir yıl vadeli ana kredi faiz oranını yüzde 3,45 ve 5 yıllık kredi faiz oranını da yüzde 4,2'de sabit bıraktı.Analistler, "PBoC için ekonomiye mi yoksa yuanın desteklenmesine mi öncelik verileceği konusundaki ikilem devam ediyor." ifadesini kullandı.Asya Kalkınma Bankası (ADB), Çin emlak sektöründeki zayıflık ve El Nino iklim olayı ile bağlantılı risklerin bölgesel beklentileri olumsuz etkilemesi nedeniyle bu yıl gelişmekte olan Asya'daki ekonomik büyümenin beklenenden biraz daha düşük olacağını bildirdi.Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,47 değer kazanırken, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 3,58, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,37, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,69 değer kaybetti.Gelecek hafta çarşamba BoJ toplantı tutanakları, cuma Japonya'da işsizlik oranı, perakende satışlar, sanayi üreitimi, Çin'de Caixin hizmet sektörü ve imalat sanayi PMI takip edilecek.Yurt içinde piyasalar S&P'nin beklenen Türkiye değerlendirmesine çevrildiYurt içinde geçen hafta dalgalı seyreden Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararı sonrasında haftayı yüzde 0,97 artışla 8.039,18 puandan tamamladı.TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını piyasa beklentileri doğrultusunda 500 baz puan artırarak yüzde 30'a çıkardı.PPK karar metninde, Kurul'un; dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verdiği belirtildi.Duyuruda, "Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, turizm gelirlerinin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artmaya başlaması fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacaktır." ifadeleri dikkati çekti.Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), sosyal medya hesaplarından gerçekleştirilen paylaşımlarda piyasa dolandırıcılığına ilişkin makul şüphe bulunması nedeniyle, 10 kişi hakkında borsalarda 6 ay süreyle geçici işlem yasağı uygulanmasına karar verdiğini bildirdi.SPK, ayrıca 5 şirketin sermaye artırımına onay verdi. Kurul, Kalekim Kimyevi Maddeler'in 345 milyon liralık, Mercan Kimya Sanayi ve Ticaret'in 127 milyon liralık ve Çimsa Çimento'nun 810,5 milyon liralık bedelsiz sermaye artırımı başvurusunu onayladı.İzmir Fırça Sanayi ve Ticaret AŞ ile Kuvva Gıda Ticaret ve Sanayi Yatırımları AŞ'nin tahsisli sermaye artırımı başvurusuna onay verildi. İzmir Fırça'nın sermayesini tahsisli olarak 50 milyon TL satış bedeli karşılığı nominal tutarda artırması talebi ile Kuvva Gıda'nın 287,1 milyon TL satış bedeli karşılığı nominal tutarda sermaye artırımı talebi onaylandı.Öte yandan geçen hafta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, New York'ta yatırımcılarla yaptığı görüşmelere ilişkin, "Bu görüşmelerimizin Türkiye'ye fon akışında katkısının olacağına inanıyorum." ifadesini kullandı.OECD, Türkiye ekonomisine yönelik haziranda 2023 yılı için yüzde 3,6 olarak açıklanan büyüme tahminini dün yayımlanan raporda yüzde 4,3'e yükseltti.Raporda, Türk ekonomisinin gelecek yıla ilişkin büyüme tahmini yüzde 3,7’den 2,6’ya çekilirken, 2023 yılı enflasyon beklentisi ise yüzde 44,8'den 52,1'e yükseltildi. Enflasyonun 2024'te ise yüzde 39,2'ye ineceği öngörüldü.Alibaba Grup Başkanı Michael Evans, Türkiye'nin, dünyanın lider e-ihracat ülkesi olma potansiyeline sahip olduğunu belirterek, gelecek dönemde burada 2 milyar dolarlık yatırım planları olduğunu bildirdi.Resmi Gazete'de yayımlanan TCMB tebliğleri ile gerçek kişi dönüşüm hesaplarının tarih koşulunda teknik değişikliğe gidilerek tarih, 30 Haziran 2023'ten 31 Ağustos 2023'e alındı.Buna göre, yurt içi yerleşik gerçek kişiler, 31 Ağustos 2023 tarihi itibarıyla bankalarda mevcut olan altın, dolar, avro ve İngiliz sterlini cinsinden mevduat ve katılım fonu hesaplarını TL'ye çevirebilecek.Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,6 üzerinde 27,1678 seviyesinden tamamladı.Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.100 ve 8.200 seviyelerinin direnç, 8.000 ve 7.900 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti....
Yelda Kayhan
Dolar Kuru 27 Seviyesini Aştı: Benzine, Mazota ve ... Tarih: 20 Eylül 2023Türkiye ekonomisi, son dönemde döviz kurlarındaki dalgalanmalarla mücadele etmeye devam ediyor. Bugün itibariyle, dolar kuru 27 seviyesini aşarak ekonomik belirsizliği artırdı. Bu durum, benzine, mazota ve gıda ürünlerine gelebilecek yeni zamların habercisi olarak değerlendiriliyor.Doların yükselmesi, petrol fiyatlarının artmasına ve dolayısıyla enerji taşıt yakıtları olan benzin ve mazotun maliyetlerinin artmasına neden oluyor. Bu, otomobil sahiplerinin ve tüketici malları taşımacılığı yapan işletmelerin yakıt giderlerinin artmasına yol açarak enflasyon baskısını artırıyor.Benzin ve mazot fiyatlarındaki artış, aynı zamanda gıda ürünlerinin maliyetlerini de artırıyor. Tarım ürünlerinin yetiştirilmesi, taşınması ve işlenmesi için enerjiye bağımlı bir süreç olduğundan, yakıt fiyatlarındaki artış gıda fiyatlarını da yukarı çekiyor.Vatandaşlar ve işletmeler için bu durum, günlük yaşamın ve ticaretin daha maliyetli hale gelmesi anlamına geliyor. Gıda ve yakıt fiyatlarında yaşanan artış, enflasyonun artmasına katkı sağlayarak halkın alım gücünü zorlaştırabilir.Hükümet yetkilileri, ekonomik istikrarı sağlamak ve enflasyonu kontrol altına almak için çeşitli önlemler almaya çalışıyorlar. Ancak döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve yükseliş, bu çabaların önündeki büyük bir engel olarak karşımıza çıkıyor.Tüketiciler ve işletmeler, yakın gelecekte benzin, mazot ve gıda ürünlerindeki fiyat artışlarını göz önünde bulundurarak bütçe planlamalarını dikkatle yapmalılar. Ayrıca, ekonomik gelişmeleri yakından takip etmek ve gerektiğinde uygun önlemleri almak, mali açıdan daha sağlam bir duruş sergilemelerine yardımcı olabilir....
Yelda Kayhan
TCMB'den Türk lirasını tasarruf ve yatırım ar... Bankacılık sisteminde TL payını artırma ve TL'yi tasarruf aracı haline getirme amacını kararlılıkla sürdüren TCMB, mevcut düzenlemede yaptığı revizyonlarla bu amacını pekiştirirken, bazı teşvik ve uygulama kolaylıkları da getirdi.Merkez Bankası, yerel para TL'yi güçlendirmeye yönelik olarak hem standart TL mevduatı destekleyen hem de kur korumalı hesaplardan standart TL mevduata geçişi özendiren yeni adımlar attı.TCMB'nin bankalara gönderdiği uygulama talimatına göre, (gerçek kişiler için) TL payı artış hedefi yükseltildi.TCMB, ağustos ayında menkul kıymet ve zorunlu karşılık uygulamalarında kur korumalı hesapların TL mevduata dahil olduğu TL payı rasyosunu yürürlükten kaldırmış, yerine kur korumalı hesapları TL mevduat olarak dikkate almayan ve standart yerel para olan TL mevduatın toplam mevduat içindeki payını artırmayı hedefleyen yeni bir TL payı rasyosu getirmişti.TL'ye geçişlerin hızlandığını gösteren veriler doğrultusunda gerçek kişiler için aylık yüzde 2 olarak belirlenen TL payı artış hedefi, yüzde 2,5'e yükseltildi.Ayrıca, TL'ye geçiş ve yenileme ile TL payı hesaplamalarında revizyona gidildi. TL'ye geçiş ve yenileme oranında eksik kalan kısmın gerçek kişi dönüşüm hesaplarıyla tamamlanması mümkün hale getirildi.Komisyon uygulamasında TL'ye geçiş ve yenileme oranları esas alındıAğustos ayında menkul kıymet ve zorunlu karşılık uygulamalarında yürürlükten kaldırılan eski TL payı rasyosuna göre komisyon uygulaması da sona erdirildi. Komisyon uygulamasında, TL'ye geçiş ve yenileme oranları belirleyici olacak.Uygulama talimatına göre, TL'ye geçiş ve yenileme oranı yüzde 100'ün altında olan bankalara yıllık yüzde 8 oranında, yüzde 100'ün üzerinde olan bankalara ise yıllık en fazla yüzde 4 olacak şekilde TL'ye geçiş oranına göre komisyon uygulanacak.Harcama mukabili kredilerde muafiyet sınırı yükseltildiİhracat, yatırım ve KOBİ kredilerinde 50 bin TL'nin üzerinde kredi kullandırılması durumunda kredinin belirlenen harcama alanlarında kullanıldığının belgelenmesi gerekiyor, aksi takdirde bankalar kredinin yüzde 30'u oranında menkul kıymet tesis ediyor ve bu krediler kredi büyümesi sınırına dahil oluyor.Kredi akışını rahatlatmak amacıyla bu krediler için fatura muafiyet sınırı 250 bin TL'ye yükseltildi. ...
Yelda Kayhan
Kripto paralara yönelik düzenleme hazırlıkları hız... Küresel finansal sistem içinde kendisine yer edinen ve kullanımı giderek yaygınlaşan kripto paraların takibi, vergilendirilmesi ve kullanıcılarının korunmasına yoğunlaşan yeni düzenleme çalışmaları tüm dünyada hız kazandı.Son yıllarda kripto varlıklar ile buna bağlı ürün ve hizmetler hızla artarken, bu işlemlerin sıkı biçimde düzenlenmiş ve denetlenen mevcut finansal sistemle daha fazla bağlantılı hale gelmesi dikkati çekiyor.İnternet üzerinden kullanılmak üzere tasarlanmış ve merkezi olmayan dijital para birimleri olan kripto para birimleri ile bir banka veya finansal aracıya ihtiyaç duymadan işlem yapılabilmesi; herhangi bir denetleyici veya düzenleyici kuruluşa ihtiyaç duymadan faaliyet gösterilmesine imkan sağlıyor.Mevcut finansal sistemi ve parasal işlemleri önemli ölçüde değiştirmesi söz konusu olabilecek kripto paraların piyasalar, yatırımcılar, kullanıcılar ve çevre üzerindeki olası etkileri yoğun biçimde tartışılırken, çoğu faaliyetin tam olarak düzenlenememiş olduğu kripto işlemler önemli riskleri ve endişeleri de beraberinde getiriyor.Kısa süre önce Hindistan'da gerçekleştirilen G20 Liderler Zirvesi'nin ardından yayımlanan sonuç bildirgesinde kripto varlıklarla ilgili politika ve düzenleme konusunun yer alması da bu alanda yakın zamanda atılacak adımlara işaret ediyor."Kripto varlık ekosistemindeki hızlı gelişmeleri ve riskleri yakından takip etmeye devam ediyoruz" ifadesinin kullanıldığı bildirgede, finansal piyasalardaki düzenleyici otoriteler ile uluslararası finansal kuruluşlar arasında koordinasyonu ve bilgi paylaşımını sağlayarak finansal istikrara katkı sağlayacak etkin düzenleyici ve denetleyici politikalar geliştirilmesinden sorumlu uluslararası platform olan Finansal İstikrar Kurulu'nun kripto varlık faaliyetleri ve piyasaları ile küresel stablecoin alanının düzenlenmesi, denetlenmesi ve gözetimine yönelik tavsiyelerinin onaylandığı kaydedildi.Katı kural çağrısıG20 tarafından kurulan Finansal İstikrar Kurulu, temmuz ayında kripto para kullanıcılarının varlıklarını korumak ve çıkar çatışmalarını önlemek için daha katı kuralların getirilmesi çağrısında bulunmuştu.Kurulun kripto varlık faaliyetleri için küresel düzenleyici çerçeveye yönelik tavsiye raporu, kripto varlık ekosistemindeki kilit bir hizmet sağlayıcının başarısızlığının, riskleri o ekosistemin diğer bölümlerine hızla yayabileceğine işaret etmişti. Raporda, geleneksel finansla bağlantılarının daha da büyümesi halinde kripto varlık piyasalarının daha geniş finansal sisteme yönelik etkilerinin artabileceği belirtilmişti.Kripto varlıkların sınırı olmayan doğasının güçlü ve tutarlı düzenleyici, denetleyici ve yürütme uygulamalarının önemini gösterdiği aktarılan raporda, kripto varlık üretenler ve hizmet sağlayıcıların, düzenlemenin daha hafif olduğu yerlere kayarak düzenleme ve gözetimden kaçmaya çalışabileceği, buna yönelik güçlü önlemlerin gerektiği kaydedilmişti."Kripto varlıklar, potansiyel olarak uluslararası parasal ve finansal sistemi derinden değiştiriyor"Kripto varlıklarla ilgili IMF tarafından hazırlanan bir raporda ise "Kripto varlıklar, potansiyel olarak uluslararası parasal ve finansal sistemi derinden değiştiriyor. Politika yapıcılar, pek çok faaliyetin düzenlenmediği kripto para sektöründen kaynaklanan riskleri izlemek için mücadele ediyor. Aslında bu finansal istikrar risklerinin bazı ülkelerde yakında sistematik hale gelebileceğini düşünüyoruz." ifadeleri dikkati çekmişti.Ortaya çıktıkları 2008 yılından bu yana popülaritelerini artıran kripto para birimleri, günümüzde küresel finansal sistemin önemli bir parçası haline geldi.Dünyanın gelişmiş ülke ve ekonomileri, kripto para birimlerinin yenilikçi unsurlarını teşvik ederken, olası zararlarını önlemek için de düzenleme arayışına girdi.Merkezi ABD'de bulunan düşünce kuruluşu Atlantic Council'in 45 ülkenin kripto varlıklara ilişkin düzenlemelerini analiz ettiği çalışmasına göre, kripto para birimleri 20 ülkede yasal, 17 ülkede kısmen yasaklanmış ve Çin'in de aralarında bulunduğu 8 ülkede ise genel olarak yasaklanmış durumda bulunuyor.Dünya ekonomisinin yüzde 50'sinden fazlasını temsil eden 10 G20 ülkesinde kripto para birimleri tamamen yasal konumda olurken, bu varlıklara ilişkin düzenleme tüm G20 ülkelerinde değerlendiriliyor.Düzenleyici çerçeve hazırlığıAtlantic Council'in çalışması kapsamında incelenen 45 ülkenin yaklaşık yüzde 75'i, genellikle kripto para piyasalarına yönelik yeni, özel mevzuat yoluyla düzenleyici çerçevelerinde önemli değişiklikler yapma sürecinde bulunuyor.Gelişmekte olan piyasa ekonomileri, düzenleme geliştirme konusunda gelişmiş ekonomilerin gerisinde kalırken, incelenen gelişmiş ekonomilerin yüzde 64'ünde vergilendirme, tüketicinin korunması ve lisanslama konularındaki düzenlemeler öne çıkıyor. Bu düzenlemelerin gelişmekte olan ülkelerinin sadece yüzde 11'inde olduğu görülüyor.Tüketiciyi korumaya yönelik kurallarda da geride kalındığı belirtilirken, incelenen ülkelerin yalnızca üçte birinde tüketicileri korumaya yönelik kuralların olduğu, bu tür kuralların ise reklam düzenlemelerini, hizmet sağlayıcılar için siber güvenlik gerekliliklerini, yatırımcı akreditasyonunu ve diğer düzenlemeleri içerdiği kaydediliyor.ABD'de federal düzeyde genel bir düzenleyici çerçeve hala eksikÖnemli bir kripto para piyasasına sahip ABD'de kripto varlıklar üzerindeki denetleyici ve düzenleyici otoriteye ilişkin tartışmalar devam ediyor.ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), ABD Gelir İdaresi (IRS), Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC) gibi kurumlar, federal düzeyde genel bir düzenleyici çerçevenin eksikliği nedeniyle kripto paralara ilişkin farklı yaklaşımlar benimsiyor.Kongre'de konuyu ele alan çok sayıda yasa tasarısı olmasına rağmen mevzuat belirsizliğinin 2023'te de devam etmesinin muhtemel olduğu belirtiliyor.Ülkede ilk olarak 2013 yılında FinCEN, Bankacılık Gizliliği Yasası'nın çoğu sanal para birimi faaliyeti için geçerli olduğunu ve Para Hizmetleri İşletmesi olarak kaydolmaları gerektiğini belirten bir açıklama yayımladı. IRS de 2014 yılında sanal para birimlerinin vergilendirilmesine ilişkin bir kılavuz yayınlamış ve genel ilkeleri özetlemişti.Eyaletler özelinde ise New York, 2015 yılında kripto para birimlerini düzenleyen ABD'deki ilk eyalet olurken, o zamandan bu yana birçok eyalet New York'u takip etti.SEC, kripto para piyasası üzerindeki baskısını artırdıABD kripto para birimleriyle ilgili kapsamlı yasa ve düzenlemeleri oluşturmakta yavaş da kalsa SEC, son yıllarda kripto para piyasası üzerindeki baskısını artırdı.SEC, Aralık 2020'de kripto para birimi XRP'nin arkasındaki şirket Ripple Labs ve yöneticilerine dava açtı, şirket ve iki yöneticisini 2012'de piyasaya sürülen XRP'yi satarak 1,3 milyar dolarlık kayıt dışı menkul kıymet arzı gerçekleştirmekle suçladı. Ripple, sınır ötesi ödemeleri kolaylaştırmak için geliştirilen bir token olan XRP'nin menkul kıymet olmadığını savunurken, bu yıl temmuz ayında New York Güney Bölge Mahkemesi Yargıcı Analisa Torres, Ripple Labs'in XRP'yi satarak federal menkul kıymetler yasasını ihlal etmediğine karar verdi. Ancak SEC'in, XRP'nin menkul kıymet olmadığına dair kararı temyize götürmek için federal yargıçtan izin istediği bildirildi.Coinbase ve Binance gibi kripto para borsaları ile şirketleri de hedef alan SEC, bu yıl haziran ayında bu borsalara menkul kıymetler kurallarını ihlal ettikleri gerekçesiyle dava açtı.ABD, daha fazla düzenlemeye kapı aralayan yeni çerçeveyi geçen yıl duyurduABD Başkanı Joe Biden yönetimi ise geçen yıl dijital varlıkların düzenlenmesine yönelik ilk kapsamlı çerçeveyi ortaya koydu. Biden'ın geçen yıl mart ayında düzenleyici kuruluşlara kripto para birimlerinin sunduğu geniş riskleri ve faydaları değerlendirme talimatı veren dijital varlıkların sorumlu gelişimini sağlamaya ilişkin kararnameyi imzalamasının ardından ilgili federal kurumlar, tüketicileri, yatırımcıları, işetmeleri finansal istikrarı, ulusal güvenliği ve çevreyi korumaya yönelik önerilerin yer aldığı 9 rapor sundu.Tüketicileri, yatırımcıları ve işletmeleri koruma, güvenli, uygun fiyatlı finansal hizmetlere erişimi teşvik etme, finansal istikrarı artırma, sorumlu inovasyonu geliştirme, ABD'nin küresel finansal liderliği ile rekabet gücünü artırma, yasa dışı finansla mücadele ve ABD Merkez Bankası Dijital Para Birimi'nin araştırılması alanlarında atılması planlanan adımlar paylaşıldı.Kripto para endüstrisi için düzenleyici bir çerçeve sağlamayı öngören Sorumlu Finansal Inovasyon Yasası da geçen yıl ABD Senatosu'nda gündeme gelirken, yasal düzenlemeye ilişkin tartışmaların 2023 yılında da devam etmesi bekleniyor.AB'den kapsamlı kripto kurallarıAB ülkeleri, mayıs ayında, kara para aklamayla mücadele ve mali denetim için kripto varlık transferlerini izlemeyi içeren ilk kapsamlı kuralları onayladı.2024'te yürürlüğe girmesi beklenen kurallara göre, normal finansal işlemlerde olduğu gibi kripto transferler de her zaman takip edilecek. Şüpheli kripto işlemler önlenecek. Böylece özellikle suçluların kripto para birimleri aracılığıyla kara para aklamayla mücadele kurallarını delmesinin zorlaştırılması hedefleniyor.Kripto varlık hizmet sağlayıcıları, işlem yaptıkları kripto varlık transferlerinin göndericisi ve alıcısı hakkında belirli bilgileri toplayacak ve bu bilgileri resmi kurumların erişimine sunacak. Böylece şüpheli işlemler daha iyi tanımlanacak. Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının suçluların kripto akışlarını tespit etmesi ve engellemesi gerekecek.Kripto hizmetleri lisans alacakAB ülkelerinde kripto varlık hizmeti sunanların ilgili düzenleyici kurumlardan lisans alması gerekecek ve AB içerisinde kripto varlıklara yönelik tek bir yasal çerçeve geçerli olacak.Kripto varlıkların vergi kaçırılmasında kullanımını engellemek için bu alanda AB ülkeleri otomatik bilgi paylaşımında bulunacak.Ayrıca, bireylerin kripto varlık işlemlerinden sağladıkları gelirler raporlanacak ve bu bilgiler diğer üye ülkelerle otomatik biçimde paylaşılacak.Vergi kapsamındaki varlık ve gelir kategorilerine kripto varlıklar da dahil olacak.Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının vergi makamları ile zorunlu otomatik bilgi paylaşımında bulunması gerekecek.Kriptoda risk uyarısıAB finansal sisteminin istikrarına tehdit oluşturabilecek olası riskleri tespit etmek ve izlemekten sorumlu Avrupa Sistemik Risk Kurulu (ESRB), mayıs ayında kripto para piyasalarının sistemik etkileri ve kripto varlıklardan kaynaklanan risklere yönelik politika seçeneklerini içeren bir rapor hazırladı.Raporda, mevcut durumda kripto paraların finansal sistem üzerindeki etkisinin sınırlı olduğu, kripto piyasalarla geleneksel finans sektörü ve reel ekonomi arasında çok az bağlantı bulunduğu belirtildi.Kripto varlıkların hızla büyümesi ve yüksek oynaklığı göz önüne alındığında, sistemik risk oluşturabilecekleri için yakından izlenmeleri gerektiğine işaret edilen raporda, kripto varlıklar ile geleneksel finansal sistem arasındaki bağlantının zamanla artması ve bu bağlantıların hemen belirlenememesi durumunda risklerin artabileceği vurgulandı.Rusya'da kripto paralara yoğun ilgiKripto paraların Rusya'daki yasal durumu hala tartışmalı durumdayken, vatandaşların kripto para ve borsalarına yönelik yoğun ilgisi artarak devam ediyor. Dünyada en çok kripto para madenciliği yapılan ikinci ülke konumunda yer alan Rusya, kripto para borsalarında en çok kullanıcının bulunduğu üçüncü ülke olarak da ön plana çıkıyor.Rus yetkililer, Şubat 2022 öncesi kripto paralara mesafeli bir tutum sergilerken, Ukrayna savaşı ve ardından ülkeye uygulanan finansal yaptırımlar nedeniyle söz konusu yaklaşımda önemli değişiklikler yaşandı.Rusya Merkez Bankası, 2021'de hazırladığı raporla ülkede kripto paraların tümüyle yasaklanmasını talep etmişti. Savaşın başlamasıyla Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, ülkesinin SWIFT ödeme sisteminden çıkartılmasının ardından Rus şirketlerin ödemelerde zorluklar yaşadıklarını ve bu nedenle uluslararası ödemelerin kripto yoluyla yapılmasına izin vermeye hazır olduklarını söylemişti.Ülkedeki çeşitli mali kurumların kripto paraların kullanımını ve madenciliği konusunda çeşitli önerileri ve hazırladıkları yasa tasarıları bulunsa da bu konuda henüz somut bir adım atılmış değil.Rus Parlamentosunun alt kanadı Duma'da madencilik, kripto para işlemleri ve vergilendirme konularında çeşitli yasa tasarıları değerlendirilse de bu konularda ilerleme sağlanamadı.Kripto para düzenlemesi "tıkandı"Duma'nın Mali Piyasalar Komitesi Başkanı Anatoliy Aksakov, 6 Eylül'de yaptığı açıklamada, ülkede kripto paraların düzenlenmesine ilişkin konunun "tıkandığını" söyledi. Ülkede geniş bir kripto pazarı bulunduğuna işaret eden Aksakov, söz konusu pazarın hiçbir şekilde düzenlenmediğinin altını çizdi.Son olarak, Rusya Maliye Bakanlığı Mali Politikalar Direktörü İvan Çebeskov da 12 Eylül’de yaptığı açıklamada, dijital para birimlerinin kapsamlı bir şekilde düzenlenmesini desteklediklerini belirterek, "Bir süre önce böyle bir yasa tasarısı hazırlanmıştı ancak bu konuda fikir birliğine varılamadı." ifadesini kullanmıştı.Rus yetkililer, kripto paraların özellikle dış ticarette kullanılmasının önündeki en büyük engelin, kripto paralara ilişkin her ülkede farklı bir hukuki düzenlenmenin bulunması veya bazı ülkelerde hiçbir düzenleme bulunmaması olduğuna işaret ediyor.Çin'de kripto paralar yasaklandıDünyanın en büyük ekonomilerinden ve bir dönem en çok madenciliğinin yapıldığı Çin ise dünyada kripto paralara yönelik en katı adımları atan ülkelerden biri olarak ön plana çıktı.Çin hükümeti, Eylül 2021 itibarıyla ekonomik ve finansal düzeni bozduğu ve suçu yaygınlaştırdığı gerekçesiyle ülkede kripto paraların kullanımını tümüyle yasakladı. Söz konusu yasağın ardından Çin Merkez Bankası, dijital yuanı yerel finansal sistem içerisinde yaygınlaştırmak için önemli adımlar atmaya başladı.Uzmanlar, kullanıcılarına belirli bir gizlilik seviyesi sağlayan kripto paraların aksine, hükümetlerin dijital yuan gibi merkez bankalarının kullanımına soktuğu dijital para birimlerinin, üzerinde tümüyle kontrol sağlanabildiği için tercih edildiğine işaret ediyor....
Yelda Kayhan
Borsa güne yükselişle başladı Açılışta BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 21,82 puan artışla ve yüzde 0,27 değer kazanarak 8.035,70 puana çıktı.Bankacılık endeksi yüzde 0,41 azalırken, holding endeksi yüzde 0,36 artış kaydetti. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 1,17 ile kimya, petrol, plastik, tek kaybettiren ise yüzde ise bankacılık oldu.Dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,8 değer kaybıyla 8.013,89 puandan tamamladı.Küresel piyasalar, dün ABD'de açıklanan enflasyon verilerinin ardından karışık bir seyir izlerken, bugün gözler, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz kararının yanı sıra karar sonrası ECB Başkanı Christine Lagarde'ın yapacağı konuşmaya çevrildi.Analistler, ABD'de açıklanan enflasyonun yıllık bazda yüzde 3,7 ile beklentilerin üzerinde geldiğini aktararak, bu durumun ABD Merkez Bankası'nın (Fed) yılın geri kalanında bir kez daha faiz artışına gitme ihtimalini nispeten artırdığını kaydetti.Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, Fed'in eylül toplantısında politika faizini yüzde 5,25-5,50'de sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını hatırlatan analistler, bankanın kasım veya aralık toplantısında faizi 25 baz puan artırma ihtimalinin yüzde 42'ye çıktığını söyledi.Öte yandan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Kur Korumalı Mevduat'ta (KKM) zorunlu karşılık oranını yükseltti. KKM zorunlu karşılık oranı vadeye göre farklılaştırılırken, KKM'nin yoğunlaştığı 6 aya kadar vadelinin zorunlu karşılık oranı 10 puan artırılarak yüzde 25'e çıkarıldı. 1 yıla kadar, 1 yıl ve daha uzun vadeli olanlar için zorunlu karşılık oranı ise yüzde 5 olarak belirlendi.Analistler, bugün yurt içinde, özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu ve haftalık para ve banka istatistikleri, yurt dışında ise ECB faiz kararı ve Lagarde'ın açıklamalarının yanı sıra ABD'de perakende satışlar, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) haftalık işsizlik maaşı başvuruları verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.100 ve 8.200 seviyesinin direnç, 8.000 ve 7.900 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti....
Yelda Kayhan
Fitch, Türkiye'nin bu yıla ilişkin büyüme tah... Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu'nun eylül sayısını "Çin Endişeleri Artıyor" başlığıyla yayımladı.Raporda, dünya ekonomisinin bu yıl tahmin edilenden biraz daha hızlı büyümesinin beklendiği ancak Çin'in emlak piyasasında derinleşen çöküşün küresel büyüme beklentilerine gölge düşürdüğü, parasal sıkılaşmanın ise ABD ve Avrupa'daki talep görünümü üzerinde giderek daha fazla baskı oluşturduğu aktarıldı.Küresel ekonomik büyüme tahmininin bu yıl için yüzde 2,4'ten yüzde 2,5'e yükseltildiği belirtilen raporda, bunun bu yıl şu ana kadar ABD, Japonya ve Çin hariç gelişmekte olan piyasalardaki "şaşırtıcı direnci" yansıttığı kaydedildi.Raporda, küresel ekonominin gelecek yıla ilişkin büyüme beklentisinin yüzde 2,1'den yüzde 1,9'a düşürüldüğü, dünya ekonomisinin 2025'te ise yüzde 2,8 büyümesinin beklendiği bildirildi.Çin'in büyüme tahminleri düşürüldüÇin'in konut piyasasında önceden beklenen istikrarın gerçekleşmediğine işaret edilen raporda, yeni satışların bu yıl 5'te 1 oranında düşebileceği aktarıldı.Raporda, konut piyasasının ülke Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'sının (GSYH) yüzde 12'sini oluşturduğu belirtilerek, daha geniş ekonomi üzerinde güçlü çarpan etkilerine sahip olduğu vurgulandı.Çin'de politika gevşemesinin şu ana kadar yetersiz kaldığı aktarılan raporda, ihracat talebinin düştüğü kaydedildi.Raporda, Çin ekonomisinin ekonomik büyüme tahmininin bu yıl için yüzde 5,6'dan yüzde 4,8'e ve gelecek yıl için yüzde 4,8'den yüzde 4,6'ya düşürüldüğü bildirildi.ABD'de resesyon hala olasıABD Merkez Bankası'nın (Fed) sıkılaşma politikasına rağmen ülkedeki hızlı tüketim artışının bu yıl da devam ettiğine işaret edilen raporda, bunun istihdam ve ücretlerin hızla artmasından kaynaklandığı aktarıldı. Raporda, iş gücü talebinin son aylarda yavaşladığı ve iş gücü piyasası soğumaya devam ettikçe ücret enflasyonunun daha da düşeceği kaydedildi.İş gücü gelirindeki yavaşlama ihtimalinin yanı sıra kredi ivmesinin negatife dönmesiyle kredi koşullarındaki sıkılaşmanın da belirginleştiği belirtilen raporda, kar artışındaki düşüşün aynı zamanda yatırım beklentilerinin zayıfladığının sinyalini verdiği bildirildi.Raporda, "Hala hafif bir resesyon bekliyoruz, ancak şimdi bunun 2024'ün ilk yarısında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz." ifadesi kullanıldı.ABD ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmininin yüzde 1,2'den yüzde 2'ye yükseltildiği belirtilen raporda, ülke ekonomisinin gelecek seneye ilişkin büyüme beklentisinin ise yüzde 0,5'ten yüzde 0,3'e düşürüldüğü kaydedildi.Avro Bölgesi'nin büyüme tahminleri de aşağı yönlü revize edildiAvro Bölgesi'ndeki toparlanmanın ise enerji şokunun ardından durduğu, şimdi dünya ticaretindeki ve Çin'deki yavaşlamadan kaynaklanan yeni dış zorluklarla karşı karşıya olunduğu belirtilen raporda, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) sıkılaşmasının kredi büyümesi üzerinde baskı yarattığı aktarıldı.Raporda, Avro Bölgesi ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme beklentisinin yüzde 0,8'den yüzde 0,6'ya ve gelecek yıl için yüzde 1,4'ten yüzde 1,1'e düşürüldüğü bildirildi.Türkiye'nin bu yıla ilişkin büyüme tahmini yükseltildiTürkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelere de yer verilen raporda, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın da aralarında bulunduğu yeni ekonomi yönetiminin atanmasından bu yana para politikasının daha ortodoks bir hal aldığı aktarıldı.Raporda, Türkiye ekonomisinin bu yılın 2'nci çeyreğindeki beklenenden daha güçlü büyümesinin ardından bu yıla ilişkin ekonomik büyüme tahmininin yüzde 2,5'ten yüzde 4,3'e yükseltildiği kaydedildi.Tüketim, yatırım ve hükümet harcamalarındaki güçlü artışın ekonominin çeyreklik bazda yüzde 3,5 büyümesine yardımcı olduğu belirtilen raporda, bunun Fitch'in yüzde 0,6 olan önceki tahmininin çok üzerinde olduğu belirtildi.Raporda, Türkiye ekonomisinin 2024'te yüzde 3 ve 2025'te ise yüzde 3,4 büyümesinin beklendiği bildirildi.Perakende satışların gücünü koruması ve yurt içi kredi büyümesindeki artış nedeniyle ekonominin bu yılın 2'nci yarısında ivmesini sürdürmesinin beklendiği belirtilen raporda, ayrıca deprem sonrası yeniden inşa projelerine yönelik hükümet harcamalarının da ekonomiyi desteklemeye devam etmesinin beklendiği aktarıldı....
Yelda Kayhan
Küresel piyasalar haftaya temkinli seyirle başladı Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz oranlarını daha uzun süre yüksek tutacağına ilişkin beklentilerin artmasıyla haftaya temkinli bir seyirle başlarken, bu hafta, başta ABD'de enflasyon verileri olmak üzere yoğun makroekonomik veri gündeminin yanı sıra Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz kararı yatırımcıların odağına yerleşti.Yılın geri kalanında Fed'in nasıl bir yol izleyeceğine dair belirsizlikler varlığını korurken, daha önce banka yetkililerinin de vurguladığı gibi veri odaklı hareket edilmesi bekleniyor.ABD'de son zamanlarda açıklanan verilerin ekonomik aktiviteye ilişkin güçlü sinyaller vermesinin ardından Fed'in politika faizini uzun bir süre yüksek tutabileceğine yönelik öngörüler artarken, bu hafta ülkede açıklanacak ağustos Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerinden Banka'nın gelecek dönemde atacağı adımlara dair ipuçları aranacak.Analistler, enerji sektöründe yaşanan arz kesintilerinin bu haftaki enflasyon verilerinde etkisinin görülebileceğini ifade ederek, yıllık TÜFE'nin yüzde 3,6 artmasının beklendiğini kaydetti. Temmuzda yıllık enflasyon yüzde 3,2 seviyesinde gerçekleşmişti.Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in eylül toplantısında politika faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını bildiren analistler, Banka'nın kasım toplantısında ise 25 baz puan faiz artırma ihtimalinin yüzde 44'e çıkarak belirsizliğin arttığına işaret ettiğine dikkati çekti.Öte yandan, Hindistan'ın ev sahipliğinde 18'incisi "Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek" ana temasıyla düzenlenen G20 Liderler Zirvesi sonrası yayımlanan bildiride, iklim eylemiyle ilgili dinamik hedefler yer aldı.G20 Zirvesi'nden sonra açıklamalarda bulunan ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, istihdam piyasasına zarar vermeden enflasyonu kontrol altına alabileceklerine giderek daha fazla güvendiğini vurguladı.Yoğun makroekonomik veri gündeminin olduğu haftaya yüzde 0,4 azalışla 104,7 seviyesinden başlayan dolar endeksi, geçen hafta yüzde 0,8 artışla yükseliş eğilimini üst üste 8 haftaya taşıyarak 2014'ten bu yana en güçlü yükseliş serisini yakaladı.Arz kısıtlamalarının ardında geçen haftayı yüzde 1,6 artışla 90,2 dolardan tamamlayan Brent petrolün varil fiyatı, Kasım 2022'den bu yana en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Brent petrol, yeni haftaya ise yatay seyirle başladı.Cuma günü New York borsasında Dow Jones endeksi yüzde 0,22, S&P 500 endeksi yüzde 0,16 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,09 artış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar ise yeni haftaya karışık bir seyirle başladı.Avrupa borsalarında da karışık bir seyir izlenirken, bu hafta gözler ECB faiz kararı ve ECB Başkanı Christine Lagarde'ın yapacağı konuşmaya çevrildi.Analistler, Avrupa'da enflasyon ve resesyon ikileminin varlığını korumaya devam ettiğini belirterek, ECB'nin bu hafta gerçekleştirilecek eylül toplantısının ardından piyasalarda oynaklığın artabileceğini söyledi.Son dönemde bölgede açıklanan verilerin ekonomik aktiviteye dair karışık sinyaller verdiğini ifade eden analistler, para piyasalarında, ECB'nin yüzde 62 ihtimalle faizi sabit bırakacağının fiyatlandığını kaydetti.Banka yetkililerinin sözle yönlendirmeleri de geçen hafta devam etti. ECB Yönetim Kurulu Üyesi Klaas Knot, para piyasalarında eylül toplantısına dair fiyatlamalarda faiz artışı ihtimalinin hafife alındığını düşündüğünü aktarmıştı.Geçen haftanın son işlem gününde, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,14, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,62, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,49 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,28 değer kazandı. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni haftaya ise karışık bir seyirle başladı.Asya piyasalarında karışık bir seyir öne çıktı.Asya piyasalarında, Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Kazuo Ueda'nın "şahin" tonlu sözle yönlendirmeleri ve Çin Merkez Bankası'nın (PBoC) yuana müdahalesiyle karışık bir seyir izlenirken, bölge genelinde bu hafta açıklanacak sanayi üretim verileri yatırımcıların odağına yerleşti.BoJ Başkanı Ueda, yüzde 2'lik enflasyon hedefine ulaşılırsa merkez bankasının negatif faiz oranı politikasına son verebileceğini belirterek, olası faiz artırım sinyalini vermesinin ardından Japon yeni dolar karşısında yaklaşık yüzde 0,7 değer kazandı.Çin tarafında ise ekonomiye ilişkin artan risk algısıyla geçen hafta değer kaybeden Çin yuanı, bugün PBoC'un müdahalesiyle dolar karşısında sert bir yükseliş sergiledi. Cuma günü yaklaşık son 16 yılın zirvesine çıkan dolar/yuan paritesi, şu sıralarda önceki kapanışının yüzde 1,4 altında işlem görüyor.Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,5 ve olumsuz hava şartları nedeniyle cuma günü işleme kapatılıp bugün tekrar açılan Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,9 azalırken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,3 artış kaydetti.Yurt içinde, cuma günü dalgalı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 0,15 değer kaybıyla günü 8.325,30 puandan tamamlamasına karşın tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Endeks, gördüğü en yüksek seviye rekorunu da 8.398,44 puana taşıdı.Cuma günü piyasalar kapandıktan sonra uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu "B" olarak teyit ederken, not görünümünü 2 yıl sonra "negatif"ten "durağan"a çıkardı.Kuruluştan yapılan açıklamada, görünümün "durağan"a revize edilmesinin, kısa vadeli makrofinansal istikrar risklerini azaltan ve ödemeler dengesi baskılarını hafifleten daha geleneksel ve tutarlı bir politika bileşimine dönüşü yansıttığı vurgulandı.Dolar/TL, geçen haftanın son işlem gününde yatay bir seyirle 26,8448'den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 26,8230 seviyesinden işlem görüyor.Analistler, bugün yurt içinde cari işlemler dengesi, işsizlik oranı ve sanayi üretimi, yurt dışında ise ABD'de tüketici enflasyon beklentisi verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.400 ve 8.500 seviyesinin direnç, 8.300 ve 8.200 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:10.00 Türkiye, temmuz ayı cari işlemler dengesi10.00 Türkiye, temmuz ayı işsizlik oranı10.00 Türkiye, temmuz ayı sanayi üretimi18.00 ABD, ağustos ayı tüketici enflasyon beklentisi...
Yelda Kayhan
Kırıkkale'de Kırtasiye Ürünlerine Yüzde 400 A... Kırıkkale'de Kırtasiye Ürünlerine Yüzde 400 Artış YaşandıKırıkkale'de son zamanlarda kırtasiye ürünlerine olan talepte gözle görülür bir artış yaşandı. Bu artış, özellikle eğitim kurumlarının açılmasına yakın döneme denk geldi. Pandemi nedeniyle uzaktan eğitimin sıkça kullanıldığı bir dönemde, okulların yüz yüze eğitime geçişi ile birlikte öğrenci ve velilerin kırtasiye ürünlerine olan talebi büyük ölçüde arttı.Kalemlerden defterlere, boya kalemlerinden yapıştırıcılara kadar geniş bir yelpazede bulunan kırtasiye ürünlerinin fiyatlarında yaşanan bu yüzde 400'lük artış, vatandaşları endişelendirmeye başladı. Özellikle düşük ve sabit gelirli aileler için bu artışın eğitim masraflarını olumsuz etkileyeceği ifade ediliyor.Eğitim sendikaları ise konuyla ilgili olarak, "Öğrenci ve velilerin eğitim masraflarının bu şekilde artması kabul edilemez. Devletin bu konuda gerekli adımları atarak vatandaşları koruması gerekiyor. Aksi halde eğitim fırsat eşitsizliği daha da derinleşebilir." şeklinde görüşlerini dile getirdi.Kırıkkale İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise konuyla ilgili olarak henüz resmi bir açıklama yapmasa da, velilere ve öğrencilere destek olacak adımların düşünüldüğü belirtiliyor.Yaşanan bu fiyat artışının gelecekte nasıl bir etki yaratacağı ve yetkililerin bu konuda nasıl bir çözüm üreteceği merakla bekleniyor....
Yelda Kayhan
Küresel piyasalarda gözler Jackson Hole'e çev... Pasifik Okyanusu'nun iki yakasında yer alan dünyanın en büyük iki ekonomisi ABD ve Çin'in ekonomik gidişatına ilişkin belirsizlikler, fiyatlamaları zorlaştırmaya devam ediyor. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) hafta içi açıklanan temmuz ayı toplantı tutanaklarında, enflasyonun Banka'nın uzun vadeli hedefinin hala oldukça üzerinde olduğuna işaret edilmesi dikkati çekti.İş gücü piyasasının sıkı kalması nedeniyle çoğu katılımcının para politikasının daha fazla sıkılaştırılmasını gerektirebilecek önemli yukarı yönlü riskler görmeye devam ettiği belirtilen tutanaklarda, 2 üyenin geçen ayki kararda faiz oranlarının sabit bırakılmasını tercih ettiği bildirildi.Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in gelecek ay yüzde 90 ihtimalle politika faizini sabit bırakacağının öngörüldüğünü aktararak, yıl sonuna kadar yapılacak diğer iki toplantıya yönelik belirsizliklerin güçlü kalmaya devam ettiğini bildirdi.Fed yetkilileri, hafta boyunca yaptıkları açıklamalarda karışık sinyaller vermeyi sürdürürken, Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, ilerlemeden memnun olduğunu ancak enflasyon oranının hala yüksek seviyede bulunduğunu kaydetti.Banka'nın bir faiz indirimine çok uzak olduğunu belirten Kashkari, oranları daha fazla artırıp artırmayacaklarına karar vermek için verileri görmeleri gerektiğini ifade etti.Söz konusu gelişmelerle enflasyonun hala hedeflenen düzeyin oldukça üzerinde olması sonucu tahvil piyasalarında satış baskısı devam ederken, yükseliş eğilimini üst üste 6. iş gününe taşıyan ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,30 ile son 16 yılın zirvesine yaklaştı.6 haftalık yükseliş eğilimini sonlandıran Brent petrolün varil fiyatı, haftayı yüzde 2,1 azalışla 84,4 dolardan tamamladı. Altının ons fiyatı ise yüzde 1,3 düşüşle 1.888 dolara indi.ABD, Jackson Hole'e kilitlendiABD'de pay piyasaları bu hafta negatif bir seyir izlerken, gözler Fed Başkanı Jerome Powell'ın Jackson Hole Ekonomi Politikaları Sempozyumu'nda yapacağı konuşmaya çevrildi.Kansas City Fed tarafından 1978'den bu yana düzenlenen, dünya genelinden merkez bankası başkanları, maliye bakanları ve akademisyenlerin katıldığı sempozyumda, genel olarak güncel küresel ekonomik durum ele alınırken, para politikasının geleceğine ilişkin değerlendirmeler ve olası politika adımlarına ilişkin yapılan yönlendirmeler de dikkati çekiyor.Powell'ın açıklamalarında, Fed'in olası para politikası adımlarına ilişkin ipuçları beklenirken, söz konusu açıklamaların piyasalarda oynaklığı artırabileceği tahmin ediliyor.Öte yandan, yılbaşından bu yana yükseliş eğiliminde hareket ederek yatırımcısının yüzünü güldüren Bitcoin, geçen hafta SpaceX'in elinde bulundurduğu Bitcoinleri satmış olabileceğine ilişkin haber akışıyla sert düştü.Kripto para piyasasında haber odaklı oynaklık devam ediyor. En büyük kripto para birimi olan Bitcoin'in fiyatı, son 2 günde yaklaşık yüzde 13,1 değer kaybetti.Analistler, söz konusu düşüşte Elon Musk'ın yönetimindeki SpaceX şirketinin varlıkları arasında bulunan Bitcoin'leri sattığına ilişkin haber akışının etkili olduğunu belirterek, Çin'in emlak devi olarak bilinen şirketi Evergrande'nin New York'ta iflas mahkemesine alacaklılardan korunma başvurusunda bulunmasının da piyasalarda endişeye sebep olduğunu bildirdi.Söz konusu gelişmelerle S&P 500 endeksi haftalık bazda yüzde 2,13, Nasdaq endeksi yüzde 2,59 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,19 değer kaybetti.28 Ağustos ile başlayan haftanın veri takviminde, salı günü ikinci el konut satışları ile Richmond Fed sanayi endeksi, çarşamba günü imalat sanayi, hizmet sektörü ve bileşik Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), perşembe günü Chicago ulusal aktivite endeksi ile dayanıklı mal siparişleri, cuma günü Michigan tüketici güven endeksi verileri takip edilecekAvrupa borsalarına Çin etkisiAvrupa borsalarında geçen hafta satış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, bölgenin en büyük ticaret ortağı Çin'den gelen olumsuz haber akışı risk algısının artmasına neden oldu.Bölgede halihazırda güçlü bulunan resesyon endişesine, Çin'de ekonomik aktivitenin daha da yavaşlayacağı ve bölgenin üretimini olumsuz etkileyebileceği korkusu da eklenirken, Fed'in enflasyonla mücadelede hala önemli yol katetmesi gerektiği gerçeği yatırımcıların karar almasını zorlaştırıyor.Öte yandan, İngiltere'de sıkı para politikası süreci devam ederken, yıllık enflasyon son 1,5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Ülkede yıllık enflasyon temmuzda yüzde 6,8 ile beklentilere paralel gerçekleşirken, çekirdek enflasyon yüzde 6,9 ile değişkenlik göstermedi.Avro Bölgesi'nde ise temmuz ayı enflasyonu, beklentilere paralel olarak yıllIk bazda yüzde 5,3 olarak ölçüldü.Avrupa Merkez Bankası (ECB) para politikasına yönelik beklentiler Banka'nın eylülde de faiz artışlarına devam edebileceği yönünde güçlenmeye başlarken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB'nin eylülde yüzde 60 ihtimalle 25 baz puanlık faiz artışına gideceği öngörülüyor.Bir taraftan bölge ekonomilerinde durgunluk endişesinin baş gösterdiği, diğer taraftan enflasyonun hala hedeflenen seviyenin oldukça üzerinde bulunduğu Avro Bölgesi'nde söz konusu fiyat artışları belirsizliklerin artmasına neden oldu.Geçen hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 3,48, Almanya'da DAX endeksi yüzde 1,63, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,40 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 1,93 geriledi.Gelecek hafta pazartesi günü Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), çarşamba günü Almanya, Avro Bölgesi ve İngiltere'de imalat sanayi, hizmet sektörü ve bileşik PMI ile Avro Bölgesi tüketici güven endeksi ve cuma günü Almanya'da büyüme verileri takip edilecek.Asya borsaları gerilediAsya tarafında da pay piyasaları bu hafta Çin'de ekonomik aktiviteye yönelik süregelen endişelerle negatif bir seyir izledi.Çin'de artan risk algısı dolar/yuan paritesini yaklaşık son bir yılın zirvesine taşırken, yuandaki değer kaybını önlemek için Çin Merkez Bankası'nın (PBoC) kamu bankaları aracılığıyla tarihindeki en güçlü müdahaleyi yapmış olabileceği ifade ediliyor.Gayrimenkul sektöründe borçlarını ödeyemeyen şirketlerin sayısı her geçen gün artarken, ülkenin bazı finansal kuruluşlarının da benzer problemleri yaşamaya başlaması risk algısının artmasına neden oluyor.Ülkede halihazırda yavaşlayan ekonomik aktivite endişelerin artmasına neden olurken, açıklanan şirket bilançoları da olumlu sinyaller vermiyor.Buna göre, Çin'in en büyük teknoloji şirketlerinden Tencent Holding'in gelirleri beklentilerin altında kaldı.Ülkede gayrimenkul sektöründe baş gösteren sıkıntıların ekonominin diğer alanlarına da sıçrayabileceği ihtimali piyasalarda yakından takip ediliyor.Öte yandan, Japonya'nın öncü büyüme verilerine göre yılın ikinci çeyreğinde Japon ekonomisi yıllık yüzde 6 büyüyerek öngörüleri geride bırakırken, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) temmuzda yüzde 3,3 artarak beklentilere paralel gerçekleşti.Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,15, Çin'de Şangay bileşik endeksi yüzde 1,8, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 2,12 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 5,8 değer kaybetti.21 Ağustos ile başlayan haftanın veri takviminde cuma günü Japonya'da açıklanacak Tokyo TÜFE verileri bulunuyor.Yurt içinde gözler TCMB'nin faiz kararına çevrildiYurt içinde geçen hafta Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 2,61 azalışla 7.513,29 puandan kapatırken, gelecek hafta gözler perşembe günkü TCMB'nin faiz kararına çevrildi.TCMB Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının (politika faizi) 250 baz puan artırılarak yüzde 20'ye çıkarılacağını tahmin ediyor.Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türk bankacılık sektörünün görünümünün negatiften durağana yükseltildiğini bildirdi. Moody's'ten yapılan açıklamada, hükümetin mayıs ayındaki seçimler sonrası Ortodoks politikaların uygulanmasına yönelik attığı adımların, Türk bankalarının faaliyet ortamını destekleyici yönde olduğu kaydedildi.Moody's açıklamasında, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 4,2 seviyesinde büyüme göstermesinin, enflasyonun ise yüzde 51 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiği aktarılarak, "Avrupa pazarındaki görünüm nedeniyle bu yılın ilk yarısında ekonomik yavaşlamaya rağmen Türkiye'nin güçlü ihracatı ve turizm sektörleri büyümeyi desteklemeye devam edecektir." denildi.Dolar/TL ise haftayı, bir önceki hafta kapanışa göre yüzde 0,91 artışla 27,1045 seviyesinden tamamladı.Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.580 ve 7.750 seviyelerinin direnç, 7.500 ve 7.400 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.Gelecek hafta yurt içinde çarşamba günü tüketici güven endeksi, perşembe günü TCMB'nin faiz kararı ve cuma günü kapasite kullanım oranı ile reel kesim güven endeksi verileri takip edilecek. ...
Yelda Kayhan
Otomotiv sektöründe taşlar yerine oturmaya başlıyo... Ticaret Bakanlığınca otomotiv piyasasında son dönemlerde arz-talep ilişkisiyle açıklanamayan spekülatif karakterli fahiş fiyat oluşumları ve stokçulukla mücadele etmek, araç bulunurluğunu artırmak, sektörde rekabetçi, adil ve istikrarlı bir piyasa yapısını yeniden tesis etmek üzere titiz çalışmalar yapılmaya devam edilirken, alınan tedbirlerin piyasayı yeniden dengeye oturtmaya başladığı belirtiliyor.Otomotiv piyasasında son dönemlerde yaşanan olağanüstü gelişmeler, araç bulunurluğu sorunları, stokçuluk ve bununla birlikte ortaya çıkan spekülatif alım-satım işlemleri, araca ulaşmak isteyen gerçek müşteriyi mağdur etti. Ancak son dönemde Ticaret Bakanlığının aldığı tedbirlerin piyasaya olumlu yansımaları görülmeye başlandı.Otomotiv sektörüne yönelik düzenlemeler kapsamında, ortaya çıkan aşırı ve adil olmayan fiyat artışlarının ve stokçuluğun önüne geçilmesini temin etmek üzere, "6 ay 6 bin kilometre" kısıtlaması çerçevesinde 126 yetkili bayi ve galeriye toplam 51 milyon 920 bin 782 TL, haziran, temmuz ve ağustos aylarında 639 yetkili bayi denetlenerek 20 yetkili bayiye stokçuluk nedeniyle toplam 102 milyon 547 bin TL, 27 Temmuz itibarıyla aykırı ilan girişinde bulunduğu tespit edilen 253 gerçek ve tüzel kişiye ise toplam 67 milyon 439 bin TL idari para cezası uygulandı."Alınan bu tedbirler sonuçlarını vermeye başladı"İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın sektör temsilcileriyle görüşerek problemleri dikkatlice dinleyip hemen aksiyon almasının memnuniyet verici olduğunu söyledi.Ticaret Bakanlığının son dönemde aldığı tedbirlerin etkisini gösterdiğini belirten Ertemel, "Şahısların da 6 ay 6 bin kilometre şartı kapsamına alınması piyasada büyük bir rahatlamaya sebep oldu. Kayıt dışı diye tabir ettiğimiz bu al-satçılar bu araçları alıyorlardı, bizler üzerinden veya kendileri internet ortamından bu araçları satıp ciddi anlamda karlar elde ediyordu. Şimdi bunlar bu kapsama alınınca tabii ciddi de cezalar yazılmaya başlandı. Bunlara noterliklere gittikleri zamanlar orada satış engellemesi konuldu. Özetle, alınan bu tedbirler sonuçlarını vermeye başladı. Çok da olumlu sonuçlar olmaya başladı." diye konuştu.İnternetten yapılan satışlarla ilgili olarak, tavsiye edilen fiyatın üzerinde bir fiyat girilmemesi tedbirinin de çok önemli olduğunu dile getiren Ertemel, bunun engellenmesiyle kayıt dışı alım-satım yapanların ellerini sektörden tamamıyla çekmeye başladığını kaydetti."Bakanlık bu işin üstüne kararlılıkla gidiyor"Ertemel, sıfır araca erişim konusunda birçok marka ve modelde artık sorun kalmadığına işaret ederek, şunları söyledi:"Sıfır araç satanların ellerinde arabalar birikmeye başladı. Hatta ve hatta çok yakında eskiden olduğu gibi sıfır faizli, kendilerinden kampanyalar düzenlediği günlere döneceğiz. Bakanlık bu işin üstüne kararlılıkla gidiyor. Bu bizler için çok önemli. Piyasa yavaş yavaş oturmaya başladı. Bir ay sonra çok daha güzel oturacak. Sektör temsilcileri olarak hep burada istediğimiz şey şuydu, sektörümüzün pandemi öncesine dönmesi. Yani pandemi öncesinde kim sıfır araç alıp satıyordu? Sadece bayiye giden insanlar sıfır araç alıyorlardı. Pandemi öncesine dönmek istiyoruz.""ÖTV yükseltilmesiyle alakalı herhangi bir çalışma yapılmıyor"İMAS Başkanı Ertemel, otomotivde ÖTV artışı olacağına yönelik söylentilere ilişkin ise "Bayi ve distribütörler özellikle şu anda mesela 'ÖTV yükselecek' korkusu verip, tüketiciye 'bir an önce araba alın' mesajı veriyor. Ellerinde kaldı bu arabalar. Bu konuyu empoze etmeye çalışıyorlar. Bakanlık yetkililerimizle görüştüğümüzde şu anda böyle bir çalışmanın da kesinlikle olmadığını bize ilettiler. Yani şu anda, ÖTV yükseltilmesiyle alakalı herhangi bir çalışma yapılmıyor." değerlendirmesinde bulundu."Tüketici de bilinçli olsun"Bazı bayilerin ek aksesuar ya da boya koruma paketleriyle tüketiciye mecburi olarak liste fiyatının üzerinden araç satmaya çalışmasıyla ilgili şikayetleri kendilerinin de gördüğünü kaydeden Ertemel, "Kimse acele etmesin. Bu araçlar bollaşacak. Bu tarz fazladan talep edilen veyahut da araca, 'şunları yapalım, aksesuar yapalım' denilen yerlerden de tüketiciler araba almasın. Biraz sabretsinler araç bollaşınca zaten bu araçlar teklif edilecek. Herkes de bu araca erişim konusunda çok rahat edecektir. Tüketici de bilinçli olsun artık. Bu tarz talepte bulunan bayi veya internet ortamındaki satıcıların da hepsini Ticaret Bakanlığına, İl Ticaret Müdürlüklerine şikayet etsinler." diye konuştu.İkinci el araç konusunda da fiyatların güncellenmesi gerektiğine dikkati çeken Ertemel, ikinci el fiyatlarının da bir ay içerisinde rayına oturmasını beklediklerini bildirdi.Ertemel, "Burada bayide sıfıra erişim konusunda bir sıkıntı kalmadığı zaman zaten sıfırla ikinci el arasındaki eskiden olduğu gibi makas tekrar eski yöne dönecek. Şimdi ikinci eller sıfırın üzerine satılırken, eskide olduğu gibi ikinci eller sıfırın daha altında satılacak. Bunu da çok yakın bir zamanda görmeye başlayacağız ama özellikle belirtiyorum, Bakanlığımızın bu aldığı tedbirlerde kararlılıkla devam etmesi gerekir." şeklinde sözlerini tamamladı.Ticaret Bakanlığının otomotiv sektörüne yönelik hayata geçirdiği tedbirlerÖte yandan Bakanlıktan edinilen bilgiye göre, yetkili bayilere yönelik yapılan mevzuat değişikliği ile bayilerin taşıt satışından kaçınması, taşıtın liste fiyatının üzerinde fiyat talep etmesi, nihai tüketiciyi aksesuar almaya veya takas yapmaya zorlaması ya da takas fiyatını piyasa fiyatının önemli ölçüde altında belirlemesi gibi tüketicinin sıfır kilometre taşıta erişimini zorlaştırıcı faaliyetlerde bulunması engellenerek, bu faaliyetlerde bulunanların ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yetki belgelerinin iptal edilmesine ve bu işletmelerin 1 yıl süreyle ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yapmalarının engellenmesine yönelik düzenleme yapıldı.Son olarak yapılan mevzuat değişikliği ile ikinci el motorlu kara taşıtlarının, üretici veya distribütör tarafından tavsiye edilen güncel satış fiyatının üzerinde bir fiyattan ilan yoluyla pazarlanması 1 Ocak 2024 tarihine kadar yasaklanmıştı.15 Temmuz itibarıyla yürürlüğe giren düzenleme kapsamında, tüm gerçek ve tüzel kişiler ilan verilmesi aşamasında "ilan platformları" tarafından uyarılırken, bu uyarıya rağmen söz konusu yasağa aykırı verilen ilanlar ile ilan verenlere ilişkin bilgiler Ticaret Bakanlığına iletiliyor.Düzenlemeye uymayan ilan sayısı yüzde 93 azaldıİlan kısıtlaması düzenlemesinin yürürlüğe girmesinden önce düzenlemeye aykırılık teşkil edebilecek bireysel ve ticari olmak üzere toplam ilan sayısının 20 binin üzerinde seyrettiği, ilan platformları tarafından üyelerine yapılan uyarı ve bilgilendirmeler ile Ticaret Bakanlığına yapılan kamuoyu bilgilendirmeleri sonucunda bu sayının düzenlemenin yürürlüğe girdiği 15 Temmuz'da yüzde 64,34 azalarak 7 bin seviyelerine gerilediği bildirildi.17 Ağustos'ta ise söz konusu düzenlemeye aykırılık teşkil edebilecek toplam ilan sayısının düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten bu yana yüzde 92,61 azalarak 1550'ye düştüğü kayıtlara geçti. ...
Yelda Kayhan
Tüketicilerin korunması kapsamında yapılan denetim... Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, tüketicilerin ekonomik çıkarları ile sağlık ve güvenliğini koruyucu, zararlarını tazmin edici denetimler gerçekleştirilerek, tüketicilerin hak ve menfaatleri korunuyor.Tüketicilerin taraf olduğu birçok alanda denetim faaliyetleri Bakanlıkça gerçekleştiriliyor.Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında tüketicilerin taraf olduğu sözleşmelere ilişkin denetimler sonucu, başta mesafeli sözleşmeler, abonelik sözleşmeleri, iş yeri dışında kurulan sözleşmeler, ön ödemeli (maket üzerinden) konut satışları, devre tatil, paket tur, bankacılık hizmetleri, haksız şartlar, garanti belgesi ve satış sonrası hizmetler gibi konularda tüketicilerin ekonomik menfaatlerini olumsuz yönde etkileyen firmalara yönelik idari yaptırımlar uygulanıyor.Bu kapsamda, 2022 yılında 268 firma denetlendi, ihlali tespit edilen 107 firmaya 157 milyon 173 bin 605 lira idari para cezası uygulandı. Bu sene ise 15 Ağustos itibarıyla 75 firma denetlendi, mevzuata aykırı faaliyetleri belirlenen 69 firmaya 67 milyon 62 bin 267 lira idari para cezası kesildi.Fiyat etiketi denetimleriTüketicilere sunulan malın kasa fiyatının etiket fiyatı ile arasında oluşan farklılıklar ve etikette yer alması gereken zorunlu hususlar yönüyle yapılan fiyat etiketi denetimlerinde 2022 yılında, 63 bin 3 firmada 1 milyon 216 bin 164 ürün etiketi denetlendi. Kurallara aykırı bulunan 13 bin 978 firmaya 23 bin 536 ürün için 11 milyon 918 bin 561 lira idari para cezası uygulandı.Söz konusu denetimlere bu yıl daha da ağırlık verilerek 15 Ağustos itibarıyla 31 bin 130 firmada 767 bin 494 ürün denetlendi, aykırı bulunan 19 bin 559 ürün için 11 bin 371 firmaya 19 milyon 98 bin 807 lira ceza kesildi.Reklam Kurulu denetimleriTüketicilerin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının ticari reklam ve haksız ticari uygulama vasıtasıyla zedelenmesini engellemek için dijital (internet, sosyal medya ve benzeri) ve geleneksel (televizyon, radyo, gazete ile benzeri) tüm mecralarda yayınlanan reklamlar ile haksız ticari uygulamaları denetlemekle yetkili tek idari otorite olan Reklam Kurulu tarafından aldatıcı ve yanıltıcı reklamlar ile haksız ticari uygulamalar hakkında denetim yapılıyor.Bu kapsamda, 2022 yılında 21 bin 199 dosya karara bağlandı, 42 milyon 329 bin 745 lira idari para cezası uygulandı. Bu yıl 15 Ağustos itibarıyla 11 bin 879 dosya karara bağlanarak 51 milyon 909 bin 874 lira idari para cezası uygulandı.Ürün güvenliği denetimleriBakanlığın sorumluluğunda bulunan tekstil, ayakkabı oyuncak, kırtasiye ve deterjan gibi tüketici ürünlerinin güvenli bir şekilde piyasaya arz edilmesi amacıyla "güvensiz ürüne sıfır tolerans" ilkesiyle piyasa gözetimi ile denetimi faaliyetleri sürdürülüyor.Gerçekleştirilen denetimlerde gerek ambalaj ve etiket kontrollerinden gerekse kimyasal, fiziksel ve mekanik testlerden geçirilerek ürünlerden güvensiz bulunanların piyasaya arzı yasaklanarak, bunlar toplatılıyor ve ilgililere idari para cezası uygulanıyor. Ayrıca güvensiz bulunan ürünler ve üreticileri "www.guvensizurun.ticaret.gov.tr" adresinden tüketicilerle paylaşılıyor.Bakanlıkça 2022 yılında 910 firmada denetim gerçekleştirilerek ürünleri güvensiz bulunan 47 firmaya 5 milyon 72 bin 668 lira idari para cezası uygulandı ve bu ürünlerin piyasaya arzı yasaklandı. Bu yıl ise 31 Temmuz itibarıyla 1249 firma denetlenerek 9 firmaya 4 milyon 211 bin 348 lira ceza kesildi, bu ürünlerin tüketicilere ulaşması engellendi.Açıklamaya göre, 2022 yılında tüketicilerin korunması kapsamında yapılan denetimler sonucu 216 milyon 494 bin 580 lira, bu yıl ise 15 Ağustos itibarıyla 142 milyon 282 bin 296 lira idari para cezası uygulandı.Ticaret Bakanlığı, tüketicilerin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla gelecek dönemde de denetim faaliyetlerine devam edecek....
Yelda Kayhan
Avrupa'da gaz fiyatları yüzde 15 arttı Avrupa'da doğal gaz fiyatları, Avustralya'da sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tesislerindeki grev belirsizliği nedeniyle eylül vadeli kontratlarda yüzde 15 yükseldi.Avrupa'da derinliği en fazla olan Hollanda merkezli sanal doğal gaz ticaret noktası TTF'de, eylül vadeli kontratlarda megavatsaat başına gaz fiyatı dün 34,4 avrodan kapandı.Bugün megavatsaat başına 35,7 avrodan açılan fiyatlar, dünkü kapanışa göre gün içinde yüzde 15 artış göstererek 39,4 avroya çıktı.Avustralya'daki LNG tesislerinde çalışanların daha iyi çalışma ve ücret koşulları için greve olasılığının, arz kesintisi yaşanabileceğine ilişkin endişelerin artırması fiyatlardaki yükselişte etkili oldu.Avrupa'da fiyatlar, geçen hafta ortasında grev haberlerinin çıkmasından beri dalgalı seyir izliyor.Avustralya dünyanın en büyük LNG ihracatçısıAvustralya, geçen yılki 80,9 milyon ton LNG ihracatıyla dünyanın en büyük ihracatçısı konumunda bulunurken, küresel LNG ticaretinden yüzde 20,1 pay aldı.Ülkede Chevron and Woodside Energy Group şirketlerine ait grev riski bulunan Gorgon, Wheatstone ve North West Shelf tesisleri 40,8 milyon tonla Avustralya'nın toplam LNG ihracat kapasitesinin yarısını, küresel LNG ticaret hacminin ise yüzde 10'unu oluşturuyor.Avustralya'nın Avrupa'ya doğrudan LNG tedariki kısıtlı olsa da Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ardından kıtaya Rus gazı arzının büyük ölçüde azalmış olması Avrupa'nın LNG ithalat bağımlılığını artırdı.Bu nedenle, küresel LNG piyasalarında oluşan arz endişeleri, Avrupa'daki gaz fiyatlarını doğrudan etkiliyor ve mevcut riskler, fiyatlarda dalgalanmaya yol açıyor....
Yelda Kayhan
ASELSAN bu yılın ilk yarısında 18, 1 milyar liralı... ASELSAN'dan yapılan açıklamaya göre, şirketin brüt karı, geçen yılın ilk yarısına göre yüzde 68 artarken, faiz, amortisman ve vergi öncesi karı (FAVÖK) geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 62 artış göstererek 4,4 milyar liraya yükseldi. FAVÖK marjı yüzde 24 olarak gerçekleşti. ASELSAN'ın net karı da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 42 artarak 5,4 milyar liraya çıktı. ASELSAN'ın 6 aylık cirosu da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 67 büyüyerek 18,1 milyar liraya ulaştı. Şirketin öz kaynaklarının aktife oranı ise yüzde 51 olarak kayıtlara geçti. "ASELSAN'ın bakiye siparişleri 8,4 milyar dolara ulaştı" Açıklamada görüşlerine yer verilen, ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, şirketin sürdürülebilir büyümesine devam ettiğini vurguladı. ASELSAN'ın yılın ilk 6 ayında yeni başarı hikayeleri yazmaya devam ettiğine vurgu yapan Akyol, "Bu yılın ilk yarısını yüksek bir karlılık oranı ve başarıyla geride bıraktık. Yeni sözleşmelerin altına da imza attığımız 2023 yılının ilk yarısında ASELSAN'ın bakiye siparişleri 8,4 milyar dolara ulaştı. 2023 yılının ilk 6 ayında tedarikçilerimize yaklaşık 17,8 milyar lira ödeme yaptık. Yılın ilk 6 ayında 68 adet ürünün millileştirilmesini başarı ile tamamladık. Türkiye'ye askeri teknolojide liderlik ederken, son 5 yılda millileştirdiğimiz ürün sayısını 738'e çıkardık. Böylece 900 milyon doların üzerindeki bir büyüklüğün ülkemizde kalmasını sağladık." değerlendirmesinde bulundu. Akyol, 6 aylık dönemde önemli ihracat sözleşmeleri de imzaladıklarının bilgisini verdi. Söz konusu sözleşmelerin olumlu yansımalarını bundan sonraki dönemlerde göreceklerini bildiren Akyol, "Önümüzdeki dönemde ihracatımızı artırmak, yüksek teknolojiye odaklanmak ve daha fazla millilik oranına ulaşmak istiyoruz." ifadesini kullandı. İstikrarlı büyümeyi devam ettirirken, sürdürülebilirlik konusunda da Türkiye'nin milli gücü olmaya devam ettiklerine vurgu yapan Akyol, şunları kaydetti: "Bu nedenle sürdürülebilir büyümesini koruyan, rekabet gücü ile tercih edilen, güven duyulan, çevreye ve insana duyarlı bir teknoloji firması olma vizyonunu benimsiyoruz. Ürettiğimiz ileri teknolojilerle hayatın birçok farklı alanında önemli görevler üstlenirken, sürdürülebilirliği de ön plana alıyoruz. Yurt içinde ve yurt dışında kullanıcılarımıza sunduğumuz rekabet gücü yüksek çözümlerle ülkemizin katma değerli ihracat hedeflerine en yüksek girdileri sağlayacağız. Milletimizden aldığımız güçle, çığır açıcı milli projelere imza atmayı sürdüreceğiz."...
Yelda Kayhan
Sabancı, sürdürülebilirlikle bağlantılı yatırımlar... Sabancı Holding, 2023 yılının ilk yarısına ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. İkinci çeyrek verileriyle birlikte, yılın ilk 6 aylık döneminde kombine satışlarını yüzde 61 artışla 265,8 milyar TL seviyesine yükselten Sabancı Holding’in konsolide net kârı ise 19,4 milyar TL oldu. Özkaynak kârlılığında iyileşme ve güçlü nakit yaratımı sayesinde bilanço yapısını kuvvetlendirmeyi sürdüren Sabancı Holding, faaliyet kârı içerisinde döviz gelirlerinin payını yüzde 30 seviyesine ulaştırırken, ‘yeni ekonomi’ odaklı küresel büyüme stratejisi kapsamında da yatırımlarına kararlılıkla devam etti. Konuyla ilgili değerlendirmesine 06 Şubat’ta yaşanan depremleri hatırlatarak başlayan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, “Ülke olarak yaşadığımız bu acı karşısında, sahada insanımızın yanında olup, yaraların sarılmasına katkıda bulunmayı en büyük önceliğimiz olarak görüyoruz. Tüm Topluluk şirketlerimizle de büyük bir kararlılıkla bölgede yardım faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu kapsamda, Sabancı Vakfı, başlattığı eğitim seferberliği kapsamında ‘Hatay’a 3 Ayda 3 Okul’ sözünü yerine getirirken, Topluluk şirketlerimiz Brisa ve Enerjisa Enerji projeye, iki okulun yapımına destek vererek katıldı. Topluluk olarak, Sabancı Gönüllülerimiz ve şirketlerimizle, tüm yaralar sarılıncaya kadar sahada olacağız” dedi. “SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK EKONOMİSİNİ FIRSAT OLARAK GÖRÜYORUZ” Sabancı Holding’in birinci yarıyıl performansına ilişkinde görüşlerini paylaşan Cenk Alper, “Dinamik portföy yönetimi anlayışımız ve başarıyla yürüttüğümüz dönüşüm stratejimizle, bir yandan ana işlerimizi büyütürken aynı zamanda Topluluğumuza yeni büyüme alanları kazandırıyoruz.2022 yılında açıkladığımız orta vadeli yol haritamız doğrultusunda, yatırımlarımızı ikiye katlarken, banka dışı yatırımlarımızın yüzde 25’lik bölümünü mevcut iş kollarımıza yönlendiriyor; yüzde 75’ini ise ‘yeni ekonomi’ olarak adlandırdığımız enerji ve iklim teknolojileri, ileri malzeme teknolojileri ve dijital teknolojiler alanlarında hayata geçiriyoruz. Sürdürülebilirlik ekonomisini, değer odaklı ekosistemleri güçlendirecek, tüm paydaşlarımıza kalıcı fayda sağlayacak çok önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Bu kapsamda, sürdürülebilirlikle bağlantılı yatırımlarımızı 2027 sonuna kadar 5 milyar dolara ulaştırmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. “İŞLERİMİZİ BÜYÜTÜRKEN ÇEVRESEL ETKİMİZİ GÖZETİYORUZ” Sözden aksiyona geçmeyi önceliklendiren bir yaklaşımın sürdürülebilir gelecek için hayati bir önem taşıdığını sözlerine ekleyen Cenk Alper, “2050 net sıfır hedefimiz doğrultusunda, Sabancı Holding olarak Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (SBTi) ile koordinasyon halinde 2030 yılına kadar doğrudan karbon emisyonlarımızı en az yüzde 42 seviyesinde azaltacağız. 2025 sonunda ise Holding olarak yüzde 15’lik azaltımı yakalamış olmayı amaçlıyoruz” dedi. Cenk Alper, “2022 yılında enerji tüketimimizde yenilenebilir payını artırmak için tüm şirketlerimiz çalışmalarını hızlandırdı. Bir önceki yıla kıyasla, yenilenebilir elektriğin toplam elektrik tüketimimize oranı 3 katın üzerinde arttı. Bazı şirketlerimiz şimdiden %100 yenilenebilir elektrik kullanımına geçti. Önümüzdeki yıllarda da yeni ekonomi alanında yatırımlarımızı sürdürürken bir yandan çevresel etkilerimize odaklanmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. “HER ÜÇ RÜZGÂR VE GÜNEŞ SANTRAL YATIRIMINDAN BİRİNİ BİZ HAYATA GEÇİRECEĞİZ” Topluluk şirketlerinin de tüm yatırım süreçlerindesürdürülebilirliği pusula olarak kabul ettiğini ifade eden Cenk Alper şunları söyledi: “Enerji iş kolumuzda, Türkiye’de yenilenebilir enerji portföyümüzü büyütecek yatırımlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. 2022’de bir önceki yıla kıyasla %30 daha fazla yenilenebilir elektrik ürettik.Türkiye’de önümüzdeki 4 yılda yapılacak yaklaşık her üç rüzgâr ve güneş santral yatırımından birini Enerjisa Üretim olarak hayata geçireceğiz. Bu aynı zamanda Türkiye’nin kurulu rüzgâr gücü kapasitesini sadece kendi yatırımlarımızla 4 yılda yüzde 10 oranında artırmak anlamına geliyor. Başlattığımız yatırım hamlesi kapsamında, Sanayi ve Yapı Malzemeleri iş kollarımızda, ileri malzeme teknolojilerindeki gücümüzü pekiştiriyoruz.Kordsa İzmit tesisimizde, 22 milyon dolarlık yatırımlarımızın tümünü gelecek yıl devreye alacağız. Çimsa Mersin tesisimizde devam ettiğimiz, yaklaşık 42,5 milyon dolarlık kalsiyum alüminat çimento (CAC) yatırımımızı da bu yıl içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz. Diğer yandan, Kurumsal Girişim Sermayesi Fonumuz Sabancı Ventures, bu dönemde sürdürülebilir enerji kaynakları ve suyu kullanarak yeşil hidrojen üreten ekipmanlar geliştiren SunGreenH2 girişimine yatırım yaptı. Girişimcilik ekosistemine ve açık inovasyona katkı sunmayı amaçlayan Sabancı ARF Almost Ready to Fly programımız da bu dönemde ilk mezunlarını verirken, sürdürülebilirlik alanındaki yenilikçi fikirlerini ticari boyuta taşımayı amaçlayan 8 girişime tohum yatırımı gerçekleştirdik. Programımızın ikinci uygulama dönemini de geçtiğimiz günlerde başlattık.” Türkiye’yi katma değerli üretimin merkezi yapacak bu yatırımların yanında, “Dünya’nın Sabancı’sı” vizyonunu güçlendirecek adımlar attıklarını söyleyen Cenk Alper şöyle devam etti: “İklim teknolojilerinde yıkıcı inovasyonların parçası olma vizyonumuz doğrultusunda, farklı sektörlerde sürdürülebilirlikperformansını iyileştirmek için uyumluluk izleme ve içgörü yazılımı geliştiren, San Francisco merkezli PulsESG girişimine yatırımımızı tamamladık. Ayrıca, Kordsa’nın Asya Pasifik bölgesindeki ilk teknik merkezinin açılışını da bu dönem içerisinde gerçekleştirdik.” “KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUKTA DÜNYA LİDERİ UNVANIYLA ONURLANDIRILDIK” Sabancı Topluluğu’nun insan ve toplum odaklı pozitif etkisini artırma yolunda öncü ve örnek projeleri hayata geçirmeye devam ettiğinin de altını çizen Cenk Alper, “Bu doğrultuda iki yıl önce başlattığımız Sabancı Cumhuriyet Seferberliği bugün Türkiye’nin en geniş katılımlı sosyal sorumluluk hareketine dönüştü. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, tüm Topluluk şirketlerimizle birlikte Cumhuriyetimize sahip çıkmaya; Cumhuriyeti ve Atatürk değerlerini sahada çalışarak yüceltmeye devam edeceğiz. Ayrıca projemizin, International CSR Excellence Awards’ta, 2023 Uluslararası Kurumsal Sosyal Sorumluluk Mükemmeliyet Altın Ödülü’ne layık görülmesinden ve Sabancı Holding’in ‘Kurumsal Sosyal Sorumluluk Dünya Lideri’ unvanıyla onurlandırılmasından büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.   ...
Yelda Kayhan
Küresel piyasalar haftaya negatif seyirle başladı Pasifik okyanusunun iki yakasında yer alan dünyanın en büyük ekonomileri ABD ve Çin'in ekonomik gidişatına ilişkin belirsizlikler fiyatlamaları zorlaştırmaya devam ediyor.ABD'de açıklanan veriler dolayısıyla enflasyonla mücadelede ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bir faiz artışına daha gidebileceği ihtimali bulunurken, Çin'deki deflasyonist süreçle birlikte gayrimenkul sektöründe büyük oyuncuların temerrüde düşme olasılığı risk algısının artmasına neden oluyor.Geçen hafta perşembe ve cuma günü ABD'nin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile Üretici Fiyat Endeksi'nden (ÜFE) alınan sinyaller enflasyonla mücadelenin henüz sona ermemiş olabileceğine işaret ederken, ülkede gerçekleştirilen tahvil ihraçlarındaki fiyatlamalar da dikkati çekti.Perşembe günkü ihraçlarda ABD'nin 30 yıllık tahvil faizlerinde ortalama faiz yüzde 4,19 seviyesinde gerçekleşirken, enflasyon verilerinin ardından söz konusu faizler yüzde 4,26 seviyesine yükseldi.Analistler, tahvil piyasalarındaki satış baskısının Fed'in yıl sonuna kadar bir faiz artışına daha gidebileceği endişesini yansıttığını belirterek, bu durumun risk algısını beslediğini dile getirdi.Para piyasalarındaki fiyatlamalarda bankanın gelecek ayki toplantıda politika faizini yüzde 90 ihtimalle sabit bırakacağının öngörüldüğünü ifade eden analistler, buna karşın kasım toplantısında da 25 baz puanlık artış ihtimalinin yüzde 40 seviyesinde olduğunu dile getirdi.Analistler, söz konusu endişelerin dolar endeksini 103'le 7 Temmuz'dan bu yana en yüksek seviyeye çıkardığını hatırlatarak, emtia fiyatlarında da dolar endeksindeki harekete paralel oynaklığın arttığını ifade etti.Buna göre, endüstriyel üretim süreçlerinin en önemli ara mallarından olan ve talebi ekonomik aktiviteye yönelik önemli mesajlar veren bakırın libresi düşüş eğilimini üst üste üçüncü iş gününe taşıyarak yüzde 0,6 azalışla 3,69 dolardan işlem görüyor.Brent petrolün varili haftanın ilk işlem gününde yüzde 0,8 düşüşle 85,6 dolardan, altının onsu da yüzde 0,1 değer kaybıyla 1.912 dolardan alıcı buluyor.Bu gelişmelerle cuma günü, New York borsasında Dow Jones endeksi yüzde 0,30 yükselirken, S&P 500 endeksi yüzde 0,11 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,68 azalış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar, haftaya düşüşle başladı.Avrupa borsalarında enflasyon ve resesyon riskine yönelik belirsizliklerle yön arayışının öne çıktığı görülüyor.Dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatçısı Avustralya'daki bazı LNG tesislerinde çalışanların gelecek hafta greve gitmek için harekete geçmesinin ardından geçen hafta Avrupa'da gaz vadelileri yaklaşık yüzde 23 yükseldi.Bir taraftan bölge ekonomilerinde durgunluk endişesinin baş gösterdiği, diğer taraftan enflasyonun hala hedeflenen seviyenin oldukça üzerinde bulunduğu Avro Bölgesi'nde söz konusu fiyat artışları belirsizliklerin artmasına neden oldu.Analistler, doğal gaz fiyatlarındaki artışın enflasyonist etkisi ve üretim maliyetlerini artırarak karlılıkları düşürebileceği endişesinin bölgede halihazırda akılların bir köşesinde bulanan "stagflasyon" korkusunu canlandırmış olabileceğini ifade etti.Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle bölge ekonomileri Rusya'dan gaz tedarikini en düşük seviyeye indirmeyi amaçlarken, LNG tedarikinde yaşanacak sorunların Rusya'nın elini güçlendirmesinden de endişe ediliyor.Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) eylül ayında faiz artırımlarına ara verebileceğine yönelik beklentiler güçlü kalmaya devam ederken, yılın geri kalanı için de bankanın adımlarına ilişkin belirsizlik devam ediyor.Cuma günü, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,24, İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi ise yüzde 1,26, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,26 ve Almanya'da DAX 40 yüzde 1,03 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, haftaya düşüşle başladı.Asya piyasalarında Çin kaynaklı endişelerin ardı arkası kesilmiyor.Ülkede geçen ay itibarıyla başlayan deflasyonist sürecin yanında ekonomik aktiviteye ilişkin endişeler güçlü kalmaya devam ederken, gayrimenkul sektöründeki iki büyük oyuncunun vadesi gelen kupon ödemelerini yapamaması bölgede satış baskısının derinleşmesine neden oldu.Çin'in en büyük inşaat şirketlerinden Country Garden yılın ilk yarısında 7,6 milyar dolar zarar etmiş olabileceklerini duyururken, şirketin hisse fiyatı yüzde 13 azalışla tarihi düşük seviyeye indi.Cuma günü açıklanan verilere göre, ülkede kredi kullanımının da gerilemiş olması ekonomik aktiviteye yönelik endişeleri hat safhaya çıkarırken, yarın açıklanacak perakende satışlar ve sanayi üretimi verilerinin piyasalarda oynaklığı artıracağı öngörülüyor.Japonya tarafında Japon yeni dolar karşısında geri çekilmeye devam ederken, dolar/yen paritesi 145,2 ile 2023'ün zirvesini test etti.Analistler, Fed'in bir süre daha şahin kalmaya devam edebileceği endişesinin doları diğer para birimleri karşısında desteklediğini ifade ederek, şahin Fed endişelerinin bölge genelinde teknoloji hisseleri üzerindeki satış baskısını da artırdığını hatırlattı.Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde1,3, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,4, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,8 değer kaybetti.Yurt içinde cuma günü alıcılı seyreden Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 3,67 değer kazancıyla günü 7.714,38 puandan tamamlayarak kapanış rekoru kırdı.Dolar/TL, cuma gününü önceki kapanışın yüzde 0,6 altında 26,8681'den tamamlamasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 27,0490 seviyesinden işlem görüyor.Bugün dünya genelinde veri gündeminin sakin olduğunu aktaran analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.750 ve 7.900 seviyelerinin direnç, 7.500 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti....
Yelda Kayhan
20 Gramlık 1 Dilim Kaşar Peyniri 12.50 TL Oldu! Türk Halkı Gıda Fiyatları Karşısında Şaşkına Dönüyor: 20 Gramlık 1 Dilim Kaşar Peyniri 12.50 TL Oldu!Türkiye'nin ekonomik zorluklarla boğuştuğu günlerde gıda fiyatlarındaki artış, vatandaşları adeta şok etmeye devam ediyor. Son olarak, 20 gramlık 1 dilim kaşar peynirinin 12.50 TL'ye satıldığı haberleri, halk arasında büyük bir tepkiyle karşılandı.Ülke genelinde yaşanan ekonomik sıkıntılar, en temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını da olumsuz etkiliyor. Gıda maliyetlerindeki artış, özellikle dar gelirli aileleri zor bir duruma sokuyor. Özellikle et, süt ürünleri, sebze-meyve gibi gıda maddelerinin fiyatlarının hızla yükselmesi, vatandaşların sofralarını kurarken daha seçici davranmasına neden oluyor.ENFLASYON ZİRVEDE SEYREDİYORTürkiye'de son yıllarda artan enflasyon oranları, işsizlik ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar gibi etkenler, gıda fiyatlarını istikrarsız bir hale getiriyor. Bu durum da vatandaşların alım gücünü azaltarak, temel gıda maddelerine erişimlerini zorlaştırıyor.Ekonomistler, hükümetin sıkı ekonomik politikalar izlemesi gerektiğini belirtiyor. Aynı zamanda tarım ve hayvancılık sektörlerine yapılacak desteklerin artırılması, yerel üretimin teşvik edilmesi, ithalatın kontrol altına alınması gibi adımların gıda fiyatlarındaki artışın yavaşlatılmasına yardımcı olabileceği düşünülüyor.Türk halkı ise gıda fiyatlarındaki bu artış karşısında çözüm bekliyor. Sosyal medya platformlarında ve günlük yaşamda dile getirilen tepkiler, hükümetin ve ilgili kurumların bu konuya daha fazla öncelik vermesi gerektiğini vurguluyor. Vatandaşlar, temel ihtiyaçlarını karşılamak için giderek daha fazla çaba sarf ederken, ekonomik istikrarın sağlanması için adımların hızla atılmasını umut ediyor.Sonuç olarak, Türk halkının gıda fiyatlarındaki bu ani yükseliş karşısında yaşadığı şaşkınlık ve endişe, ülkenin ekonomik durumunun ne kadar hassas bir dengede olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Gıda maliyetlerinin kontrol altına alınması, vatandaşların daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam sürdürebilmesi için acil bir önem taşıyor. ...
Yelda Kayhan
Bugün Benzine Zam Gelmedi, Durum Halkta Şaşkınlık ... Benzin Zammı Gelmedi, Halkta Şaşkınlık Yarattı Son dönemde hızla yükselen döviz kurları ve mazot fiyatları karşısında Türkiye'de sıkça artan benzin zamları, halkın alışılagelmiş tepkilerine neden oluyordu. Ancak son birkaç gündür beklenen zam gelmeyince, özellikle şaşırtıcı bir durum olarak algılandı. Türkiye'nin döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve küresel ekonomik faktörlerle boğuştuğu bir dönemde, benzin fiyatlarının da sürekli artması alışılmış bir durum haline gelmişti. Son aylarda artan mazot fiyatları ve dolar-euro kurlarındaki yükseliş nedeniyle halk, benzin fiyatlarında da sürekli artış bekliyordu. Ancak son birkaç gün içinde benzine zam gelmemesi, halkın büyük bir şaşkınlıkla karşıladığı bir durum oldu. Özellikle sosyal medyada ve günlük sohbetlerde, beklenen zamın gerçekleşmemesi ve benzin fiyatlarının sabit kaldığı haberleri sıkça paylaşıldı. Uzmanlar, bu durumun geçici bir rahatlama olarak algılanabileceğini ve fiyat istikrarının önümüzdeki günlerde değişebileceğini belirtiyorlar. Döviz kurlarındaki dalgalanmaların ve küresel enerji piyasalarındaki değişikliklerin, benzin fiyatlarını etkileyebileceği unutulmamalıdır. Halkın benzin zamlarına alıştığı bir dönemde, beklenen zamın gelmemesi kamuoyunda sürpriz bir etki yarattı. Bu durum, ekonomik belirsizlikler ve enerji piyasalarındaki dalgalanmaların ne şekilde yansıdığını gözlemlemek adına önemli bir gösterge olarak kabul edilebilir. ...
Yelda Kayhan
Motorin fiyatlarında tarihi zirve: Benzin neden za... Gece yarısı itibarıyla motorin fiyatlarına gelen zam, araç sahiplerini şok etti. Peki, neden benzin fiyatları değişmedi? İşte detaylar…Bu gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere motorine 1 lira 80 kuruş zam geldi. İstanbul'da güncel fiyatlara göre motorinin litresi 38 lira 31 kuruştan satılmaya başlandı.   MOTORİNE 1 LİRA 80 KURUŞ ZAM Son dönemde akaryakıta üst üste gelen zamlara bir yenisi daha eklendi. Dolar kuru ve petrol fiyatlarındaki yükseliş sonrası motorinin litresine 1 lira 80 kuruş zam yapıldı. Zam bu gece yarısından itibaren geçerli olurken, güncel fiyata göre İstanbul'da motorinin litresi 38 lira 31 kuruştan satılmaya başlandı.   BENZİNE ZAM YOK Benzin grubuna ise herhangi bir zam gelmedi. Benzinin litresi ortalama 36.13 liradan satılıyor.   3-4 LİRA ZAM GELECEĞİ İDDİA EDİLMİŞTİ Petrol fiyatlarının 87 doları aşarak son 4 ayın en yüksek seviyesini görmesi ve dolar kurunun 27 lirayı aşmasının ardından dün sosyal medyada korkutan bir iddia ortaya atılmıştı. Birçok kullanıcı "Bu hafta benzine 3, motorine ise 4 lira zam geliyor" paylaşımları yaparken, sektör kaynaklarından resmi bir açıklama gelmemişti. Korkutan iddia sonrası akaryakıta gelecek zam miktarı netleşti.   AKARYAKIT FİYATLARI NASIL HESAPLANIYOR? Türkiye'de benzin ve motorin fiyatları hesaplanırken; gümrüksüz rafineri fiyatına ÖTV ve EPDK payının eklenmesiyle KDV hariç rafineri satış fiyatı bulunuyor. Gümrüksüz rafineri fiyatı hesaplanırken ise, Akdeniz-İtalyan piyasasında yayınlanan günlük CIF Akdeniz ürün fiyatları ve günlük dolar kuru takip edilerek, belli bir fiyat değişim farkında gümrüksüz rafineri tavan satış fiyatı elde ediliyor. Bu hesaplanma sonucunda dağıtım firmalarınca uygulanan fiyatlar, rekabet ve serbesti nedeniyle şirketler ve kentlere göre küçük değişiklikler gösterebiliyor. ...
Yelda Kayhan
Motorin Fiyatlarındaki Artış Devam Ediyor: Ulaşım ... Motorin Fiyatlarındaki Artış Devam Ediyor: Ulaşım ve Taşımacılık Sektörü Endişeli11 Ağustos 2023 gece yarısı itibariyle ülkemizde motorin fiyatlarına bir kez daha yansıyan artış, ulaşım ve taşımacılık sektörlerinde endişe yaratıyor. Motorin litre fiyatı, 1.80 TL daha artarak 37.75 TL'ye ulaştı. Bu artış, hem bireysel vatandaşları hem de işletmeleri olumsuz etkileyerek ulaşım ve gıda ürünlerine zam yansımasına neden oluyor.Artan motorin fiyatları, özellikle taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren işletmeleri derinden etkiliyor. Kamyon ve ticari araçlarla yapılan taşımacılık işlemlerinde yakıt maliyetlerinin yükselmesi, taşıma ücretlerine yansıyarak birçok üründe fiyat artışına sebep oluyor. Bu da sonuç olarak gıda ürünleri, dayanıklı tüketim malları ve diğer temel ihtiyaç maddelerinde fiyatların artmasına yol açıyor.Özellikle tarım ürünlerinin taşımacılığı, artan motorin fiyatları nedeniyle maliyetlerin arttığı bir alan olarak öne çıkıyor. Bu durum, çiftçileri ve tedarikçileri olumsuz yönde etkileyerek tarım ürünlerinin tüketiciye ulaşmasını zorlaştırabilir. Aynı şekilde, gıda fiyatlarındaki yükseliş, vatandaşların aile bütçelerini sıkıntıya sokabilir.Ulaşım ve taşımacılık sektörü temsilcileri, artan motorin fiyatlarının sektörün sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini vurguluyor. Bu fiyat artışlarının aynı zamanda enflasyonu tetikleyerek genel ekonomik dengesizliğe neden olabileceği ifade ediliyor....
Yelda Kayhan
Borsa haftaya rekorla başladı Açılışta BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 33,96 puan artışla ve yüzde 0,46 değer kazanarak 7.434,53 puana çıktı.Bankacılık endeksi yüzde 0,78 ve holding endeksi yüzde 0,17 artış kaydetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 1,64 finansal kiralama faktoring, tek kaybettiren yüzde 0,53 ile kimya petrol plastik oldu.Cuma günü alış ağırlıklı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, günü yüzde 2,48 artışla rekor seviye olan 7.400,57 puandan tamamlarken, gördüğü en yüksek seviyeyi de 7.427,10 puana taşıdı.Küresel piyasalar yeni haftaya karışık bir seyirle başlarken, gözler bu hafta ABD'de açıklanacak enflasyon başta olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.Geçen hafta açıklanan verilere göre tarım dışı istihdam temmuzda 187 bin kişi artarak beklentilerin altında kalsa da işsizlik oranı yüzde 3,6'dan yüzde 3,5'e geriledi.ABD Merkez Bankası'nın (Fed) dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç da yüzde 0,4 artarak 33,74 dolara tırmandı.Söz konusu durum Fed'in gelecek dönem politikalarına ilişkin belirsizliklerin devam etmesine neden olurken, risk iştahını da düşürdü.Analistler, yurt içinde ise bilanço sezonunun güçlü şekilde devam ettiğini belirterek, şirket finansal sonuçlarının hisse ve sektör bazlı oynaklığı artırabileceğini dile getirdi.Bugün yurt içinde hazine nakit dengesinin takip edileceğini, yurt dışında ise veri gündeminin sakin olduğunu aktaran analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.500 ve 7.750 seviyelerinin direnç, 7.300 ve 7.100 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti. ...
Yelda Kayhan
Ticaret Bakanlığından piyasa gözetimi faaliyetleri... Bakanlıktan yapılan açıklamada, ihracatın geçen ay temmuz verisi olarak tarihin en yüksek rakamı olarak gelmesinin sektörler açısından olumlu olduğunu belirtilerek, bazı sektör ve ürünlerde ithalatın artışı ve bunun nedenlerinin de gündemde yer alarak değerlendirildiği vurgulandı.İç ticaretteki dengelerin de yakından takip edildiğine işaret edilen açıklamada, vatandaşların ihtiyaç duyduğu her ürüne rahatça ve uygun fiyattan ulaşabilmesi için gerektiğinde ihracat veya ithalatta ürün bazlı değişikliklere gidebildiği kaydedildi.Son zamanlarda küresel ısınma ve bunun neticesinde Akdeniz havzasındaki baskın kuraklıktan dolayı İspanya ve İtalya başta olmak üzere birçok ülkede zeytin ve zeytinyağı üretiminin büyük hasar aldığı ve küresel ölçekte zeytinyağı fiyatlarının tavan yaptığına dikkat çekildi.Bu durumda Türkiye'deki zeytinyağı ihracatçılarının da bu pazardan daha çok pay alabilmek için ihracata hız vermeye başladığı ifade edilerek, şunlar kaydedildi:"Ticaret Bakanlığı olarak ihracatımızın artışı bizi memnun etmiştir. 2022/2023 sezonu ilk 9 ayında (Kasım-temmuz dönemi) toplam zeytinyağı ihracatımız bir önceki sezonun aynı dönemine göre, miktar bazında yüzde 240 artarak 136,5 bin ton (632 milyon dolar) olarak gerçekleşmiştir. Kutulu zeytinyağı ihracatımız miktar bazında yüzde 3 artarken, dökme zeytinyağı ihracatımız yaklaşık 5,5 kat (yüzde 536), varilli ihracatımız 4 kat (yüzde 394) artmıştır. İspanya'ya ihracatımız 21 kat, İtalya'ya ihracatımız ise 44 kat yükselmiştir. Ancak son haftalara doğru hem ihracattaki büyük artış, hem de iç tüketim piyasasında stokçuluk yoluyla ve arz tedariki endişesi gerekçesiyle zeytinyağı fiyatlarının hızla artmaya başladığını gözlemleyen Bakanlığımız, bir Akdeniz ülkesi olan Türkiyemizde halkımızın zeytinyağını tüm dünyadaki gibi çok yüksek fiyatlardan tüketmemesi amacıyla 19 Temmuz 2023 tarihinde litrede 20 cent fon kesintisi uygulaması getirmek zorunda kalmıştı."İhracatçı, üretici ve tüketici kesimlerle yapılan istişareler, Tarım ve Orman Bakanlığı ile yürütülen koordinasyon çerçevesinde, 31 Temmuz'da, yeni hasat dönemi başlayıncaya kadar, dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına kayıt verme işleminin durdurulduğu hatırlatılarak, "Kutulu ambalajlı katma değeri yüksek zeytinyağı ihracatımızda kısıtlama yoktur. Bolluk döneminde zeytinyağı ihracatımızın katma değerli ve yüksek fiyatlı olmasından memnuniyet duyarız. Ancak iç tüketimde vatandaşımızın yüksek fiyatla mağdur edilmesine de göz yummayız. Nitekim varilli ve dökme zeytinyağının ihracatını kısıtlama kararımız, kısa sürede iç piyasadaki yükselmiş fiyatları geriye çekecektir." ifadeleri kullanıldı.Yeni sezonda Akdeniz’deki kuraklık devam eder ve zeytin üretimi düşük gelirse, bu durumda zeytinyağının daha da hassas bir ürün olacağının altı çizilerek, devletin ve ilgili tüm bakanlıkların bu ürünün üretimi ve vatandaşa ulaşması için daha farklı tedbirler almasının gerekebileceği belirtildi.Karar, iç tüketimde fiyatları düşürmeyi, ihracatta katma değeri artırmayı amaçlıyorBakanlığın, Tarım ve Orman Bakanlığı ile istişare ve koordinasyon içinde, üretim tüketim, ihracat ve ithalat rakamları bazında, arz talep ve stoktaki rakamları dikkatle takip ederek, iç fiyat düzeyi ve ihracat artışı arasında dengeli bir politika sürdürdüğü belirtilen açıklamada, "Kararla zeytinyağında iç tüketimde fiyatın düşürülerek vatandaşımızı korumayı ve ihracatçımızı kutulu ambalajlı olarak katma değeri yüksek fiyatlı zeytinyağı ihracatına yöneltmeyi amaçlıyoruz. Bu karar, yeni hasat dönemine kadar ve sadece dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına kayıt vermeme uygulamasıdır. Kutulu ambalajlı ihracatta kısıtlama yoktur. Önceliğimiz, halkımızın menfaatleridir ve bu açıdan atılan adımların etkileri ve sonuçları anlık takip edilerek süreç yürütülmektedir." değerlendirmelerine yer verildi."Tarımda birçok üründe istenilen düzeyde üretim artışı gerçekleşti"Açıklamada, diğer tarımsal ürünlerin üretim gerçekleşmelerine de değinilerek, tarım sektöründe ve gıda ürünlerinde dengenin büyük çoğunlukla iklim ve meteorolojik şartlardan etkilendiği bildirildi.Kışın durgun ve kurak geçmesinin başta buğday olmak üzere tahıl ürünlerinde karar alıcıları endişeye sevk ettiği belirtilerek, ilkbahar aylarındaki verimli yağışlar ve hükümetin üretim ve fiyat destekleri neticesinde tarımda birçok üründe istenilen düzeyde üretim artışı gerçekleştiği vurgulandı.En önemli ürünlerden tahıllarda, buğday ve un fiyatları için bir olumsuzluk oluşmadığı bilgisi verildi.Araç stokçuluğunda en üst limitte cezalar uygulanıyorAnkara'da ve İstanbul'da araç stokçuluğu yapıldığına dair bazı ihbarların Bakanlığa geldiği ve takip edildiği bildirilerek, bu konuda kanunların Ticaret Bakanlığına verdiği yetki çerçevesinde en üst limitte cezalar uygulandığı ifade edildi.Öte yandan, yaz mevsiminde turizm yoğunluğunun artışından dolayı turistik bölgelerde fahiş fiyat uygulayan bazı işletmelerin olduğu belirtilerek, ayrıca müşteriler arasında ayrımcılık yapan işletmelerle ilgili şikayetler geldiği bildirildi.Açıklamada, şöyle denildi:"Özellikle İnsanlara kılık kıyafet, yaşam biçimi, etnik köken ya da inanışları üzerinden 'şu tarz insanlar buraya giremez' şeklinde insanlık dışı uygulama yapanlar hakkında en ağır müeyyidelerin uygulanması için de gerekli denetim ve çalışmalar devam etmektedir. Vatandaşlarımızdan isteğimiz bu tür çağ dışı girişimler dahil olmak üzere her türlü ölçü dışı uygulamayı anında yerel yönetimlerimize ve Ticaret Bakanlığımıza bildirmeleridir. Gerekenin yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın." ...
Yelda Kayhan
TÜRK LİMANLARI DÜNYANIN ZİRVESİNDE! ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ABDULKADİR URALOĞLU:- “AMBARLI, KOCAELİ, MERSİN VE TEKİRDAĞ LİMANLARIMIZ DÜNYANIN EN ESKİ VE PRESTİJLİ YAYIM ORGANI LLOYD’S LİST TARAFINDAN İLK YÜZ LİMAN ARASINDA GÖSTERİLDİ” - “BU BAŞARI DENİZ TİCARETİNDEKİ GÜCÜMÜZÜN VE ULUSLARARASI ALANDA NE KADAR REKBETÇİ OLDUĞUMUZUN BİR GÖSTERGESİDİR” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ limanlarının, dünyanın en eski ve prestijli denizcilik yayım organı olan Lloyd's List tarafından hazırlanan "Dünyanın En İyi 100 Limanı” listesinde gösterilmesinin Türkiye'nin deniz ticaretindeki gücünün ve limanlarının uluslararası alanda ne kadar rekabetçi olduğunun göstergesi olduğunu söyledi. Dünyanın en eski ve prestijli denizcilik yayım organı olan Lloyd's List tarafından hazırlanan "Dünyanın En İyi 100 Limanı" raporunda, 2022 yılında Türkiye'den dört liman ilk 100 arasına girmeyi başardı. Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ liman başkanlığı idari sınırları içinde bulunan konteyner elleçleyen liman işletmeleri, elleçleme sayılarına göre yapılan değerlendirmede; 2022 yılında dünyanın en iyi limanları arasında yer aldı. Ambarlı limanı 74. sırada, Kocaeli limanı 89. sırada, Mersin limanı 92. sırada ve Tekirdağ limanı ise 100. sıradan listeye giriş yaptı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Bu başarı, Türkiye'nin deniz ticaretindeki gücünü ve limanlarının uluslararası alanda ne kadar rekabetçi olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ limanlarının listeye girişi, ülke ekonomisi ve lojistik sektörü için olumlu bir etki yaratacak ve Türkiye'nin küresel ticaretteki rolünü güçlendirecektir” dedi. Lloyd's List tarafından hazırlanan bu prestijli rapor, denizcilik sektörü için bir referans niteliği taşıyor ve dünyanın en iyi limanlarını belirlemedeki objektif değerlendirmesiyle tanınıyor. Türkiye'nin dört limanının bu listede yer alması, ülkenin denizcilik ve lojistik alanındaki önemli yatırımlarının ve gelişiminin bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. Gelecek yıllarda Türkiye'nin denizcilik sektöründe daha da güçleneceği ve uluslararası alanda önemli bir oyuncu olarak varlığını sürdüreceği kaydediliyor. Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ limanlarının başarısı, ülkemizin denizcilik sektöründeki potansiyelini artırmak adına önemli bir adım olarak kayıtlara geçti....
Yelda Kayhan
Kısa çalışma ödeneği süresinin 3 ay uzatılmasına i... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karar, 9 Mayıs'tan geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.Karara göre, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun ek 2'nci maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle bölgesel kriz gerekçesiyle 8 Mayıs 2023 tarihine kadar kısa çalışma başvurusunda bulunmuş olan işyerleri için kısa çalışma ödeneğinin süresi, işverenlerin başvurması koşulu ve daha önceden kısa çalışmadan yararlanan aynı işçiler için ve aynı şartları aşmamak kaydıyla, 8 Mayıs ve öncesinde kısa çalışma uygulaması biten işyerleri bakımından 9 Mayıs'tan itibaren (bu tarih dahil), 8 Mayıs'tan sonra kısa çalışma uygulaması biten işyerleri bakımından ise kısa çalışma bitiş tarihini izleyen tarihten itibaren, 7 Ağustos 2023 tarihine kadar yeni bir uygunluk tespiti yapılmasına gerek bulunmaksızın uzatıldı."İşsizlik ödeneği süresinden düşülmeyecek"Türkiye İş Kurumundan (İŞKUR) konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle bölgesel kriz gerekçesiyle 3 ay süreyle kısa çalışma uygulamasının hayata geçirildiği hatırlatıldı.Bu kapsamda bugüne kadar 110 bin kişiye yaklaşık 937 milyon lira ödeme gerçekleştirildiği bildirilerek, bölgesel kriz gerekçeli kısa çalışma ödeneğinin süresinin 7410 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 9 Mayıs 2023'ten itibaren 3 ay uzatıldığı, böylelikle işverenlere 7 Ağustos 2023'e kadar uygulamadan yararlanma imkanının tanındığı kaydedildi.Açıklamada, kısa çalışma uygulamasını uzatmak isteyen işverenlerin başvurularının e-Devlet aracılığıyla alınacağı ifade edilerek, "İlk talebi Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığınca uygun görülen işverenlerin işçilerine, yeni bir uygunluk tespiti yapılmaksızın İŞKUR tarafından uzatma ödemeleri gerçekleştirilecektir." bilgisine yer verildi.Daha önce ödenek için başvuru yapmış ancak henüz inceleme sonucu tamamlanmamış işverenlerin de uzatma başvurusunda bulunabileceği bildirilen açıklamada, bu uzatma başvurularının, ilk talebin inceleme sonucunun uygun görülmesinin ardından işleme alınacağı belirtildi.Açıklamada, "Ayrıca anılan Cumhurbaşkanı Kararı doğrultusunda bölgesel kriz gerekçesiyle yapılan kısa çalışma ödemeleri, işsizlik ödeneği süresinden düşülmeyecektir." ifadesi yer aldı....
Yelda Kayhan
Sürücüler için kötü haber: Oto Gaz fiyatlarına gec... Akaryakıta gelen zamların ardından oto gaz fiyatları da gece yarısından itibaren zamlanacak. Bu artışla birlikte oto gazın fiyatı tarihi bir seviyeye ulaşacak. İşte tüm detaylar… Son dönemde akaryakıta üst üste gelen zamlara bir yenisi daha ekleniyor. Geçtiğimiz cuma günü motorine 1 lira 55 kuruş, bugün ise benzine 2 lira birden zam geldi. Benzin ve motorindeki fiyat artışlarının ardından bu kez de oto gaza zam geliyor. OTO GAZ NE KADAR OLACAK? Bu gece yarısından itibaren oto gazın litre fiyatının 24 kuruş artması bekleniyor. Zammın ardından oto gazın fiyatı İstanbul'da 14 lira 22 kuruşa, Ankara'da 14 lira 14 kuruşa, İzmir'de 13 lira 86 kuruşa çıkacak.   SON 2 AYDA BENZİNE YÜZDE 70, MOTORİNE YÜZDE 75 ZAM GELDİ Seçim döneminden bu yana akaryakıt fiyatları neredeyse 2 kat arttı. 2 ay önce 20 liradan satılan benzin bugün 36 lirayı, 19 liradan satılan motorin ise 34 lirayı aştı. Bu süreçte bezinin fiyatı yüzde 70, motorinin ise yüzde 75 arttı.   AKARYAKIT FİYATLARI NASIL HESAPLANIYOR? Türkiye'de benzin ve motorin fiyatları hesaplanırken; gümrüksüz rafineri fiyatına ÖTV ve EPDK payının eklenmesiyle KDV hariç rafineri satış fiyatı bulunuyor. Gümrüksüz rafineri fiyatı hesaplanırken ise, Akdeniz-İtalyan piyasasında yayınlanan günlük CIF Akdeniz ürün fiyatları ve günlük dolar kuru takip edilerek, belli bir fiyat değişim farkında gümrüksüz rafineri tavan satış fiyatı elde ediliyor. Bu hesaplanma sonucunda dağıtım firmalarınca uygulanan fiyatlar, rekabet ve serbesti nedeniyle şirketler ve kentlere göre küçük değişiklikler gösterebiliyor. ...
Yelda Kayhan
Borsa, yükseliş eğilimini üst üste 5. haftaya taşı... Türkiye'de seçim belirsizliklerinin sona ermesiyle başlayan "rallide" BIST 100 endeksi, rekor üstüne rekor kırmaya devam ediyor. Endeks, son 5 haftadır yükseliş eğiliminde hareket ederken, söz konusu performans, 31 Ekim-26 Aralık 2022'deki 9 haftalık serinin ardından en güçlü yükselişe işaret ediyor.Öte yandan, BIST 100 endeksinin son 4 haftadaki kapanışları da "haftalık kapanış rekoru" olarak kayıtlara geçti.Dolar bazlı incelendiğinde, genel seçimlerin ikinci turunun ardından BIST 100 endeksi, yaklaşık yüzde 8 yükselerek 229 puandan 250 puana çıktı. BIST 100 endeksi, dolar bazlı olarak son 4 haftadır yükseliş eğiliminde hareket etse de 250 puan seviyesi, 510 puanlık rekor seviyenin oldukça altında kalmaya devam ediyor.Söz konusu gelişmelerle ocak-mayıs döneminde yatırımcısını üzen BIST 100 endeksi, geçen hafta itibarıyla yıllık bazda yaklaşık yüzde 21 getiriye ulaşmasına karşın dolar bazlı bakıldığında yatırımcısına yaklaşık yüzde 16 kaybettirdi.Sektör bazlı incelendiğinde, yılbaşından bu yana en çok getiriyi yaklaşık yüzde 75 ile menkul kıymet, yatırım ortaklığı ve yüzde 61 ile spor sağladı. Ulaştırma sektörü, yılbaşından bu yana yatırımcısına yaklaşık yüzde 57 kazandırdı.BIST 100 endeksinde yüzde 8,85 ile en yüksek ağırlığa sahip olan Türk Hava Yolları, bu dönemde yaklaşık yüzde 60 değer kazanarak endeksin lokomotifi olmayı sürdürdü."Lira bazlı grafiklerde 6.850-7.000 bandı içinde bir kar satışı ihtimali masada"Analist Cüneyt Paksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, borsadaki yükselişin en önemli hikayesinin Türkiye'nin büyüme tarafında kalma çabası ile bu çabaya bilançoların hala destek vermesi olduğunu ifade ederek, "Dolar bazlı grafiklerdeki görece ucuzluğun devam etmesi ve enflasyona karşı yatırımcıların alternatif arayışının sürmesi, yukarı yönlü trendin başlıca sebebi." dedi.Son dönemde yabancı yatırımcıların borsaya ilgisinin tekrar artmaya başladığını aktaran Paksoy, son 5 haftada hisse senedi piyasasında 1,5 milyar dolar civarında yabancı sermaye girişi olduğunu ve yabancı takas oranının yüzde 30'lara yaklaştığını bildirdi.Paksoy, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk priminin de (CDS) 450 baz puana kadar gerilemesinin önemini vurgulayarak, bu hafta ABD ve Avrupa'da açıklanacak para politikası kararları ile perşembe günü yurt içinde yapılması planlanan Enflasyon Raporu sunumundan alınacak mesajların piyasaların yönü üzerinde etkili olabileceğini kaydetti.Her ne kadar arada kar satışları gelse de ana trendin yukarı yönlü ve bu trendin uzun süre devam etme ihtimalinin yüksek olduğunu aktaran Paksoy, şu değerlendirmelerde bulundu:"Fiyat/kazanç oranlarıyla da baktığımızda, Borsa İstanbul'da ucuzluk izliyoruz. Orada da yukarı yönlü potansiyel var. Yani teknik ve temel rasyolarla yukarı yönlü hikaye güçlü ama arada kar satışları gelecektir. Özellikle bu hafta buna çok dikkat edeceğiz. Lira bazlı grafiklerde 6.850-7.000 bandı içinde bir kar satışı ihtimali masada. O kar satışı gelse de daha önce özellikle 6.500-6.550 altında kalırsak ki orası önemli bir destek, 6.300, hatta 6.000 puan seviyeleri potansiyel olabilir. Burada en alt desteğimiz 5.700-5.800 bulunuyor. Özellikle 7.000 puan üzerine geçişler başlarsa 7.500, hatta 8.000 seviyesine kadar bir alan da mümkün görünüyor. Ancak kar satışları önemli. Dolar bazlı baktığımızda da önemli bir eşiğe geldiğimizi görüyoruz. 250-255 puan bandı çok önemli, bu seviyenin yukarısında hareketin ivmelendiğini görebiliriz."Paksoy, bunlarla birlikte temkinli iyimserlik gerektiren bir haftaya girildiğini söyledi.Özellikle bankacılık endeksinin şu ana kadar sınırlı, sınai endeksinin ise BIST 100 endeksindeki yükselişe çok güçlü destek verdiğini ifade eden Paksoy, bankacılık endeksinin bu yükselişe destek vermesi için 6.000-6.200 bandını aşmasının önemli olduğunu vurguladı."Hisse bazlı hareketlerin ön planda olacağını düşünüyoruz"Alnus Yatırım Araştırma Direktörü Volkan Dükkancık da Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında imzalanan 50,7 milyar dolar değerindeki mutabakat zaptı ve anlaşmalara dikkati çekerek, "Haberin yayınlanması ile geçen hafta salı günkü işlem gününde gerileyen endekste haftanın geri kalanında önemli yükselişler gerçekleşti." dedi.Ana senaryoları olan "öngörülebilirliğin arttığı çerçevede endekste yukarı yönlü hareketlerin devam edeceği" düşüncelerinin hala geçerliliğini koruduğunu aktaran Dükkancık, şunları kaydetti:"İçinde bulunduğumuz bilanço dönemi ile güçlü sonuçlar beklenen şirketlerin genel endekse göre pozitif ayrışacağı, zayıf finansallara sahip şirketlerde realizasyonların daha keskin görülebileceği, hülasa hisse bazlı hareketlerin ön planda olacağını düşünüyoruz. Bu anlamda yatırımcıların daha dikkatli olması gereken bir sürece girildiği konusundaki uyarımızı hatırlatmak istiyoruz."Dükkancık, teknik olarak bakıldığında, 6.800-7.100 bandının kısa vadede endekste bir "soluklanma bölgesi" olabileceğini düşündüklerini belirterek, bilanço döneminin de etkisiyle bu bölgede hisse değişimleri yaşanabileceğini, hızlın giden sektör ve şirketlerden görece geride kalanlara bir geçiş yaşanabileceğini söyledi.Olası geri çekilmelerde 6.300 ve 6.000 puan seviyelerini destek olarak takip edeceklerini aktaran Dükkancık, "Orta-uzun vadede dolar bazlı 225 puan (6.000 puan) üzerinde kalındıkça dolar bazında 300 puan (8.000-8.500) hedefte kalmaya devam edecek." dedi....
Yelda Kayhan
Merkez Bankası'ndan seçici kredi ve miktarsal sıkı... Buna göre, ihracat ve yatırım kredileri ile deprem bölgesine yönelik krediler, Merkez Bankası'nın kredileri sınırlandırıcı tüm tedbirlerinin dışında tutuldu.Sıkılaşma sürecini destekleyen adımları tamamlayıcı olarak, kredi büyümesine göre menkul kıymet tesisi kapsamında yüzde 3 olan TL ticari krediler için aylık büyüme sınırının yüzde 2,5 olarak belirlenmesine karar verildi.İhracat, yatırım, tarım ve esnaf kredileri, bu sınırlandırmanın dışında tutuldu.Piyasa mekanizmasının işlevselliğini artırmak için faiz oranına göre menkul kıymet tesisi uygulaması sadeleştirildi. Buna göre, ihracat ve yatırım kredileri hariç TL ticari kredilerde birinci kademe kaldırılarak faiz sınırı tek kademe olarak uygulanacak.İhtiyaç kredilerinde değişikliğe gidilmediFinansal kaynakların verimli kullanımının desteklenmesi amacıyla taşıt kredilerinde yüzde 3 olan büyüme sınırının yüzde 2 olarak belirlenmesine, ihtiyaç kredilerinde ise değişikliğe gidilmeyerek yüzde 3 sınırının korunmasına karar verildi.Enflasyon kontrolü ve iç talebin dengelenmesine yönelik kararlar yürürlükteAyrıca, enflasyonun kontrolü ve iç talebin dengelenmesi kapsamında kredi kartı nakit kullanımlarına ve kredili mevduat hesaplarına uygulanan aylık azami faiz oranı yüzde 2,89'a yükseltildi.Söz konusu oran, 25 Temmuz'da Merkez Bankası'nın resmi internet sitesinde yayımlanarak 1 Ağustos 2023'ten itibaren geçerli olacak.İhracatçıların finansmana erişimi kolaylaştırılarak ihracat desteği artırıldıMerkez Bankası, ayrıca, ihracatçıların finansmana erişimini desteklemek ve ihracat desteğini artırmak amacıyla aldığı kararları da duyurdu.Buna göre, reeskont kredilerinin günlük limiti 1,5 milyar TL'ye yükseltildi.Reeskont kredilerinde KOBİ payının artırılmasına ve kullandırımlarda ihracat artış performansının dikkate alınmasına karar verildi.Sadeleşme süreci kapsamında reeskont kredilerine erişim şartları kolaylaştırıldı. Reeskont kredisi kullanımında yüzde 30 ilave ihracat bedeli satış koşulu kaldırıldı.Reeskont kredi vadesi boyunca verilen döviz almama taahhüdünden, ithalat ödemeleri kapsamındaki döviz alımları istisna tutuldu. ...
Yelda Kayhan
Motorin sonrası şimdi de benzine zam geliyor: Ne k... Akaryakıt fiyatlarının belirlenmesinde en önemli etkenlerden olan döviz ve brent petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar, son günlerde akaryakıt fiyatlarını da yükseltiyor. Motorine dün 1 lira 55 kuruşluk zam gelmesinin ardından benzine de salı günü zam gelmesi bekleniyor. Peki, benzinde ne kadarlık bir artış söz konusu? Detaylarda… Döviz ve brent petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar, akaryakıt fiyatlarını da doğrudan etkiliyor. Motorine dün 1 lira 55 kuruşluk zam gelmesinin ardından salı günü de benzine 2 TL zam gelmesi bekleniyor.   BENZİN GÜNCEL FİYATLARI ·        İstanbul benzin fiyatı: 34.05 lira ·        Ankara benzin fiyatı: 34.53 lira ·        İzmir benzin fiyatı: 34.63 lira   ÖTV ZAMMI VATANDAŞIN BELİNİ BÜKTÜ Geçtiğimiz hafta ÖTV tutarları, benzine ve motorine 5 lira, LPG'ye 4 lira artış olarak yansımıştı. Karara göre; benzinin litresinde 2,52 TL olan ÖTV 7,52 TL'ye, motorinde 2,05 TL olan ÖTV ise 7,05 TL'ye yükselmişti.   ERDOĞAN'DAN ELEŞTİRİLERE YANIT Körfez ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, akaryakıt zamlarıyla ilgili yöneltilen eleştirilere "Akaryakıtta Hazine ve Maliye Bakanlığımız vergi ile alakalı bir düzenleme yaptı. Özellikle ÖTV'nin maktu olmasından dolayı çok uzun zamandır enflasyon güncellemesi yapılmamıştı. Bu nedenle ÖTV'de böyle bir artışa gidildi. Özellikle 6 Şubat depremlerinin getirdiği yoğun mali yük, bu anlamda bütçenin ihtiyaçları kapsamında böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyduk. Tüm bunlara rağmen akaryakıt fiyatlarında Türkiye, Avrupa'nın en ucuz ülkelerinden biri. Akaryakıtta zaten bir otomatik fiyatlandırma mekanizması var. Dünyadaki fiyatlar çerçevesinde belirleniyor. ÖTV artışıyla yapılan da depremin etkileri, depremle mücadele ile alakalı Türkiye'nin ihtiyaçları kapsamında yapılmış bir vergi düzenlemesidir" yanıtını vermişti. ...
Yelda Kayhan
Dolar euro ve altın rekor kırıyor! Piyasalar faiz ... Tarihi rekora ulaşan döviz kurları ve gram altın, yatırımcıları karar vermeye zorluyor. Dolar, euro ve altın durdurulamaz yükselişini ne kadar sürdürecek? Yatırımcılar ne diyor? Detaylarda… Perşembe günü açıklanacak faiz kararı öncesi döviz kurları ve değerli metallerde süren yükseliş hareketi yeni rekorları da beraberinde getirdi. Güne yükselişle başlayan dolar, euro ve altın gün içinde bu yöndeki eğilimini devam ettirdi. Saat 14.50 itibariyle dolar 26.96, euro 30.32, gram altın ise 1.701 TL'den işlem görüyor.   FAİZ YÜZDE 15'E YÜKSELTİLMİŞTİ Yurt içi piyasalarda haftanın en önemli gelişmesi olarak gösterilen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın faiz kararı perşembe günü TSİ 14.00'te açıklanacak. Merkez Bankası geçtiğimiz ay faizi yüzde 15 seviyesine yükseltmişti. Dolar/TL'de yükseliş ivmesi devam ederken, yurt içi piyasalarda dikkatler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Perşembe günü açıklayacağı faiz kararına çevrildi.   ANALİSTLER NE DİYOR? Analistler, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bu ay politika faizini 25 baz puan artırarak "şahin" adımlarına son verebileceği öngörülerinin güçlenmesiyle güvenli liman olarak görülen altına talebin arttığını ifade etti. Dünya genelinde ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerin devam ettiğini aktaran analistler, bu durumun varlık fiyatları üzerindeki etkisinin sürdüğünü bildirdi. Analistler, bugün yurt içinde konut fiyat endeksi, yurt dışında ise ABD'de perakende satışlar ve sanayi üretimi verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan altının ons fiyatında 1.950 ve 1.940 doların destek, 1.980 ve 1.990 doların direnç konumunda bulunduğunu kaydetti. ...
Yelda Kayhan
TOKİ Evleri Teslim Edilmeyen Vatandaşlar İsyan Ett... Yunusemre ilçesindeki TOKİ konutları, 4 yıldır bitirilememesi ve yüksek ödemelerle mağduriyet yaşayan vatandaşları isyan ettiriyor. Evler henüz inşaat aşamasındayken başlayan ödemeler, vatandaşları perişan etmektedir. Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki Akgedik Mahallesi'nde 2019 yılında dar gelirli vatandaşlar için yapımına başlanan ve 4 yıl geçmesine rağmen bitirilemeyen 980 konutluk 3. Etap TOKİ konutları vatandaşları mağdur etti. Evleri hala inşaat aşamasında olmasına rağmen peşinat ve yüksek orandaki taksit ödemelerinin başladığını ifade eden TOKİ mağduru vatandaşlar bir araya gelerek tepkilerini dile getirdi. BİTMEYEN EVLER İÇİN ÖDEME TAKVİMİ BELİRLENDİ AKP'li Yunusemre Belediyesi ve TOKİ işbirliği ile 2019 yılında yapımına başlanan ve halen  bitirilemeyen konutlar için haziran ayı başında peşinat ve ödeme takvimi çıkardı.   TOKİ'nin resmi sitesinden yapılan açıklamada, hak sahiplerinin 5 Haziran-4 Ağustos tarihleri arasında Türkiye Halk Bankası’na belirlenen orandaki peşinatları yatırması istenirken, aylık ödeme takviminin de başlayacağının duyurusu yapıldı.   Ödeme takviminde belirlenen aylık ücretler ile verilecek olan peşinatların yüksek olduğunu dile getiren hak sahipleri, evlerine girmeden başlamayan ödemeler için konutların inşaatının yapıldığı alanda basın açıklaması yaptı.   “NE ZAMAN TESLİM EDİLECEĞİNİ BİLMİYORUZ” TOKİ mağdurlarının bir araya geldiği basın açıklamasında söz alan ve asgari ücretle çalıştığını belirten Nuri Sümer, 2021 yılının Ağustos ayında kendilerine teslim edilmeyen konutlar için mağdur olduklarını söyledi.   Sümer yaşadıkları mağduriyeti şöyle anlattı: -Konutların yapımının gerçekleştiği şantiyenin önündeki tabelada evlerin 2021 yılında teslim edileceği belirtiliyor. Ancak hala biten bir şey yok.   -Yapılan sözleşmelerin önceki tahmini tutarlarının çok çok üstünde olmakla birlikte hem peşinatlar hem de ödeme takvimindeki aylık ödemeler bizi perişan etti. Kimimiz asgari ücretle çalışan, kimimiz ise emekli insanlarız. Zaten paramız olsaydı TOKİ'ye başvurmaz, başka yerden ev alırdık. -Ekonomik sıkıntının yaşandığı bir dönemde belirlenen bu peşinatları ve aylık ödemeleri nasıl yapacağız.   -Ayrıca hala örnek daireyi bile göremedik. Şu anda hepimiz hangi eve ne kadar para ödedik veya ödeyeceğimizi bilmiyoruz.   -Evlerimizin bize ne zaman teslim edileceğinin bize açıklanmasını bekliyoruz. Ayrıca ödemeler konusunda bize kolaylık sağlanmasını istiyoruz.   “7 BİN 500 TL AYLIK ALIYORUM. BU ÖDEMELERİ NASIL YAPACAM” TOKİ'den kendisine 2+1 daire çıkan ve 7 bin 500 TL emekli aylığıyla kira oturan 83 yaşındaki Nuran Güleşçi, belirlenen taksitleri ödeme konusunda imkanını olmadığını ifade etti.   TOKİ ödemelerinin eve girdikleri zaman başlaması talebinde bulunan emekli Güleşçi “7 bin 500 TL emekli aylığı alıyorum. 4 bin TL kirada oturuyorum. Kendimi yarı aç yarı tok şekilde idare etmeye çalışıyorum. Daha bize teslim edilmeyen konutların içinde oturmaya başlamadığım bir evin taksidini nasıl ödeyeceğim? Şu anda ne yapacağımı şaşırmış durumdayım. Peşinatlarda ve taksitlerde biraz indirim yapılsın. Taksit ödemeleri evler bize teslim edildiğinde evimizin içine yerleştiğimizde başlasın. Hem taksitleri ödeme hem de oturduğum evin kirasını ödeme gibi bir durumum olamaz” dedi.   “HEM TAKSİT HEM KİRA CEBİMİZİ YAKACAK” Tek maaşla evini geçindirmeye çalıştığını ifade eden iki çocuk babası Halil Kul ise yaşadığı sıkıntıyı şöyle anlattı:   -TOKİ ticari bir kuruluş değil. Alt gelirli insanlar için kurulan bir devlet kuruluşu. 2021 yılında bize evimiz teslim edilecek dendi ama ortada bir şey yok. Şu anda birçok insan mağdur. Bunların çoğu asgari ücretle çalışan veya emekli maaşıyla geçinen insanlar.   -Evlerimizin ne zaman teslim edileceğini bilmiyoruz. Ama ödemeler başladı. Ekonomi şartları artık yıldan yıla veya aydan aya değil günden güne değişiyor.   -Hepimiz kirada oturan insanlarız. Hem taksitleri ödemek hem de üstüne birde kira ödemek cebimizi yakacak. Ne kazanıp da iki ayrı yere taksit ödeyeceğiz. Bu sorunumuza bir an önce çözüm bulunsun.   Açıklamaların ardından TOKİ evlerinin şantiyesinde toplanan vatandaşlar, sorunları çözülene kadar önümüzdeki günlerde de basın açıklamalarının devam edeceğini söyledi.   NE KADAR ÖDEYECEKLER? Akgedik Mahallesi’nde yapılan 3. Etap TOKİ konutlarında 2+1 ve 3+1 daireler için belirlenen farklı ödeme planları şöyle:   2+1 daireler için yüzde 12 oranındaki 84 bin TL ile 104 bin TL arasında peşinat ödeyerek 180 ay vadeyle aylık 4 bin TL taksitle ev sahibi olunacak.   2+1 daireler için yüzde 20 oranındaki 170 bin TL peşinat ödenirse 240 ay vade ile aylık 2 bin 700 TL tutarındaki taksitle ev sahibi olunabilecek.   3+1 dairelerde ise hak sahipleri yüzde 10 oranındaki 105 bin TL'lik peşinatı yatırarak 120 ay vadeyle aylık 6 bin ile 8 TL arasında değişen taksitlerle, yüzde 20 oranındaki 200 bin TL'lik peşinatı yatıran hak sahipleri ise 180 ay vadeyle aylık 4 bin ile 4 bin 700 TL ödeyerek ev sahibi olacaklar.   Ayrıca, 3+1 dairelerin hak sahiplerinin aylık taksitlerine, memur maaşlarına yapılan zamlara göre artış uygulanacak....
Yelda Kayhan
    BİZE ULAŞIN

    Yenidoğan Mahallesi Mimar Sinan Caddesi 596.Sokak No: 5 Kat: 3 Kırıkkale

    +90 (318) 224 34 34

    bilgi@kalehaber.net

    BİZİ TAKİP EDİN

    Kalehaber I Kırıkkale Haber - Kırıkkale Son Dakika Haber Kırıkkale haber,Kırıkkale son dakika haberleri ve güncel Kırıkkale haberleri,güncel Kırıkkale nöbetçi eczaneleri,hava durumu,namaz vakitleri,cenaze ilanları ve vizyondaki sinema filmleri Kalehaber.net'de!

    yüklenemedi

    kalehaber.net, Anadolu Ajansı abonesidir.

    © 2010-2023 Kale Haber Tüm Hakları Saklıdır.