KESK Kırıkkale Şubeler Platformu, 16 Temmuz 2024 tarihinde gerçekleştirdiği basın açıklamasında, TÜİK’in enflasyon rakamlarına ve kamu emekçilerine verilen düşük zamlara karşı tepkilerini dile getirdi. Eğitim-Sen Kırıkkale Şube Başkanı Ayşe Avcı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Bugün, TÜİK’in gerçekleri yansıtmayan enflasyon rakamlarıyla kamu emekçilerine ve emeklilere verilen yetersiz zamlara karşı insanca yaşayacak bir ücret talebiyle ülke genelinde alanlardayız. Yıllardır planlı ve bilinçli bir şekilde yoksullaştırıldık. Döviz kuru ve enflasyonun artışıyla beraber halk daha da fakirleştirildi, bir avuç zengin ise daha da zenginleşti."

Ayşe Avcı, konuşmasında işsizliğin ve yoksulluğun boyutlarına dikkat çekerek, dört kişilik bir ailenin tüm fertleri asgari ücretle çalışsa dahi yoksulluk sınırının altında kaldığını belirtti. Türkiye'de milyonlarca kişinin sosyal yardımlarla yaşamını sürdürmeye çalıştığını ve birçok kişinin açlık sınırının altında gelire sahip olduğunu vurguladı. Avcı, “Bugün Türkiye’de her dört kişiden biri işsizken, çalışan her iki kişiden biri açlık sınırının altında asgari ücretle ayakta kalmaya çalışıyor. Milyonlarca kamu emekçisine yoksulluk sınırının yarısını bulmayan maaşlar reva görülüyor,” dedi.

Avcı, iktidarın ekonomik politikalarını eleştirerek, “Yıllardır bu ülkeyi yönetenlerin kısa vadede de, orta vadede de, uzun vadede de tek bir programı vardır. O da emeği ile geçinenlere ve halka dayatılan Köleliğe ve Yoksulluğa Uyum Programıdır. Attıkları her adımda bu programı hayata geçirenler, iki tablolu bir ülke yaratmışlardır. Birinci tablo, faizden, ranttan, emek sömürüsünden beslenenler ve arkasındaki iktidarın tablosudur. İkinci tablo ise her geçen gün daha fazla yoksullaştırılan, güvencesiz hale getirilen milyonların tablosudur,” diye konuştu.

Açıklamada, iktidarın ekonomik kriz yükünü halka yıktığını belirten Avcı, “Istakoz yedikleri masalardan, meclis bahçesinde düzenledikleri kebap partilerinden fotoğraf paylaşanlar, yoksullaştırdıkları milyonlara ‘kemer sıkın’ diyorlar. Bunca yoksulluğa, sefalete rağmen gözümüzün içine baka baka ‘iktidarımızda işçiyi, memuru, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik’ nutukları atmaya devam ediyorlar,” ifadelerini kullandı.

KESK, taleplerini şu şekilde sıraladı:

  • Emekli maaşlarının hesaplanmasında 2008 öncesine dönülmesi,
  • Maaş artışlarında yoksulluk sınırının temel alınması,
  • Vergi adaletinin sağlanması, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması,
  • Tüketim vergilerinin düşürülmesi,
  • Gelir vergisi birinci dilim oranının %15'ten %10'a düşürülmesi ve yoksulluk sınırına kadar olan maaşların bu dilimde sabitlenmesi,
  • Kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılması ve belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınması.

Avcı, açıklamasının sonunda tüm kamu emekçilerini, emeklileri, asgari ücretlileri ve dar gelirlileri yıllardır süregelen bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş ve güvenli gelecek mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırdı.

Kaynak: Eğitim-SEN