Bu araştırmalara göre, kirada oturan bireylerin sağlığı ve yaşlanma süreçleri, bir dizi olumsuz etkenin etkisi altında olumsuz yönde etkilenebiliyor.
Birincil etkenlerden biri, kiracıların maruz kaldığı yapısal faktörlerdir. Özellikle eski binalarda küf, rutubet ve soğuk gibi yapısal sorunlar, solunum yolu rahatsızlıklarından psikolojik streslere kadar geniş bir yelpazede sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu sorunlar, kronik rahatsızlıklara yol açarak yaşlanma sürecini hızlandırabilir.
Ayrıca, kiracıların karşılaştığı ekonomik zorluklar da bu durumu etkileyebilir. Günümüzde birçok büyük şehirde, kiraların yüksekliği ve maliyetin artması, insanları ekonomik sıkıntılara sokabiliyor. Kiracılar, yüksek kira maliyetleriyle mücadele etmek zorunda kaldıklarında, maddi stresin yanı sıra, gelecek kaygısı da yaşayabilirler. Bu durum da erken yaşlanmanın bir başka sebebi olabilir.
Bununla birlikte, kirada yaşamanın getirdiği aşırı kalabalık ve komşu ilişkileri gibi psikososyal konular da kiracıların yaşam kalitesini etkileyebilir. Çoğu zaman komşular arasında yaşanan gürültü, mahremiyet eksikliği ve güvenlik sorunları gibi konular, bireylerin stres seviyelerini artırarak sağlık sorunlarına ve hatta psikolojik sorunlara neden olabilir.
Dolayısıyla, kirada oturmanın getirdiği yapısal, ekonomik ve psikososyal zorluklar, bireylerin yaşam kalitesini ve genel sağlığını etkileyerek erken yaşlanma sürecini hızlandırabilir. Bu nedenle, hem kiracıların hem de ev sahiplerinin bu sorunlara karşı bilinçli olmaları ve gereken önlemleri alarak yaşam kalitesini artırmaya odaklanmaları büyük önem taşıyor.