Kırıkkale'nin Karakeçili ilçesindeki Büklükale Sit Alanı'nda, Hitit dönemine ait 3300 yıllık bir tablet bulunması, tarihseverlerin büyük ilgisini çekti. Kazı çalışmalarını yürüten Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Japonyalı arkeolog Matsumura, bu önemli keşfi gerçekleştirdi.
Hitit Tabletinin İçeriği ve Önemi
Bulunan tablet, Hitit İmparatorluğu'nun dini törenlerini ve felaketle sonuçlanan yabancı istilalarını anlatıyor. Tabletin içeriği, gizemli sırlarıyla bilinen Hitit İmparatorluğu hakkında önemli bilgiler sunuyor. Tablet, avuç içi büyüklüğünde olup, Büklükale kalıntıları arasında tespit edildi.
Tablet, İngiltere'nin University College London'da eski Orta Doğu dilleri alanında doçent olan Mark Weeden tarafından çevrildi. Çivi yazısı ile yazılmış metnin ilk altı satırı Hitit dilinde, geri kalan 64 satırı ise Hurri dilinde zafer isteyen bir dua içeriyor. İlk satırlarda, "Başkent Hattuşa da dahil olmak üzere dört şehir felakette" ifadesi yer alıyor.
Büklükale'nin Tarihi ve Kazılar
Büklükale'deki kazı çalışmaları, 2009 yılından bu yana sürdürülmektedir. Bu süreçte, Osmanlı Dönemi, Demir Çağı, Geç, Orta ve Erken Tunç Çağlarına tarihlenen kültür katmanları tespit edildi. Daha önce aynı bölgede, Genç Demir Çağı'ndan kalma Kimmerler’e ait bir sur ve savaşlarda kullanılan 15 ok ucu da bulunmuştu. Arkeologlar, Büklükale'nin büyük bir Hitit kenti olduğunu ve hatta kraliyet ikametgahı olarak kullanıldığını düşünüyorlar. Bu bulgular, Büklükale'nin, Anadolu'da kurulan Hititler'in başkenti Hattuşa ile aynı düzeyde bir öneme sahip olduğunu gösteriyor.
Bölgenin Önemi
Karakeçili ilçesine bağlı Kaman-Bala Ankara karayolunun yaklaşık 50. kilometresinde yer alan Büklükale, önemli bir arkeolojik alan olarak öne çıkıyor. Yapılan araştırmalar, bu bölgenin Hititler için büyük bir öneme sahip olduğunu ve dini ritüellerde Hurri dilinin kullanıldığını ortaya koyuyor.
Japonyalı arkeolog Matsumura, bu keşifle ilgili olarak, Hititlerin dini törenlerde Hurri dilini kullandığını ve tablette kutsal bir ritüelin kaydının bulunduğunu belirtti. Bu tür keşifler, Hitit İmparatorluğu'nun kültürel ve dini yaşamına dair yeni bilgiler sunarak, Anadolu'nun zengin tarihini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
Sonuç
Kırıkkale'de bulunan 3300 yıllık Hitit tablet, bölgenin tarihsel önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu keşif, sadece Kırıkkale ve Türkiye için değil, dünya arkeoloji tarihi için de büyük bir öneme sahip. Yapılacak daha fazla araştırma ve kazı çalışmaları, Hitit İmparatorluğu'nun ve Anadolu'nun tarihine dair daha derinlemesine bilgiler sunacaktır.
