Kırıkkale’de hava soğuk, ama soğukluğu hissettiren yalnızca kış rüzgarlarının ürpertisi değil. Bu şehirde, insanın yüreğine işleyen başka bir soğukluk daha var. Havanın keskinliği yetmezmiş gibi, kırılan kalplerin rüzgarı da kasvetli bir kış günü gibi üzerimize çöküyor.
Bazen bir insanın en derin hayalleri, bir başka yüreğin sıcaklığına sarılmakla başlar. Büyük umutlarla kurulan bir aşk, kalplerin birbirine kenetlendiği anlarda, bir ömrün huzurla geçeceğine olan inancı perçinler. Ancak ne acıdır ki, bu hikayelerin bazılarında, iki kişilik başlayan sevda bir kişinin omuzlarında tek taraflı bir yük olarak kalır.
Kırıkkale’nin rüzgarları, sanki arkasına bakmadan gidenlerin ayak seslerini taşır. Gidenin zihninde hafif bir anıdan ibaret kalan o bağ, geride kalan için bitmek bilmeyen bir ağırlık olur. Hayaller kuran, geleceğe umutla bakan o kişi, bir gün bir anda yalnız bulur kendini. Geriye sadece yarım kalmış hayaller, ısınmayan bir oda ve dönmeyen bir kapı kalır. Şimdi, bu şehirdeki soğuk, yalnızca kışın değil; yarım kalan aşkların, unutulan sözlerin ve terk edilen sevgilerin soğuğu.
Kim bilir, belki de bu yüzden Kırıkkale’nin sokaklarında yürürken her adım bir hüzünle yankılanır. Bu şehir, arkasına bakmadan gidenlerin bıraktığı hayal kırıklıklarının sessiz anıtı gibi duruyor. Bir sevda, bir kalbin en sıcak köşesini ısıtmak için başlar; ama ne acıdır ki, bazen en derin soğuğu getiren de o sevdanın sona ermesidir.
Kırıkkale’nin soğuk gecelerinde yıldızlar hâlâ parlar, ama geride kalan için o parlaklık bir teselli olmaktan uzaktır. Çünkü bu soğuk, yalnızca havadan değil; insanın sevdiğiyle kurduğu hayallerin yıkıntısından gelir. Bir insan, bir başka insana yüklediği anlamla ısınır. Sevda yarım kalınca, geriye yalnızca üşümek kalır.
Ve bu duygularla düşündüğümde, acaba Kırıkkale’nin soğuğu gerçekten gökyüzünden mi geliyor? Yoksa kırılan kalplerin, yıkılan hayallerin taşıdığı duygusal bir fırtına mı esiyor sokaklarında?
https://youtu.be/47RJQ2B3i0U?si=ZuwfHS4_J98tamvq
Kalbi kırık Kalehaber.net editöründen...