Türk Eğitim-Sen Kırıkkale Şube Başkanı Yücel Karabacak ve sendika yöneticileri üyelerinin de katılımıyla Türkyie genelinde başlatılan öğretmen mağduriyetine yönelik kampanya için destek oldular. Kırıkkale Valiliği’nin önünde toplanan Türk Eğitim-Sen öğretmenlere yapılan saldırıyı kınadı. Öğretmenlerin toplumun geleceğinin aydınlık meşalesi olduğunu belirten Şube Başkanı Yücel Krabacak, seslerini duyurmak için işi bırakma eylemi yaptıklarını ifade etti.
İŞ BIRAKTIK
Türk Eğitim-Sen’e yüzlerce üyenin toplandığı eylemde konuşan Başkan Karabacak eğitimde şiddete sert çıktı:
Vandallara teslim olmayacağız
İstanbul'da okul müdürü olarak görev yapan İbrahim Oktugan’ın, bir öğrenci tarafından menfur bir saldırıyla silahla vurularak katledilmesini protesto eden öğretmenler meydanlara indi. Türk Eğitim-Sen Şube Balkanı Yücel Karabacak, “Eğitimde şiddet yasası istiyoruz” dedi.
YAKLAŞIK BİN ÖĞRETMEN KATILDI
Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonuna bağlı Türk Eğitim-Sen’e bağlı üye öğretmenler dün Kırıkkale Valiliği önünde toplanarak İstanbul'da okul müdürü olarak görev yapan İbrahim Oktugan’ın, bir öğrenci tarafından menfur bir saldırıyla silahla vurularak katledilmesini ve eğitimcilere yönelik artan şiddet olaylarını protesto etti. Perşembe günü ilk derse girmeyen ve 10 Mayıs Cuma günü de iş bırakan Türk Eğitim-Sen’li yaklaşık bin civarında öğretmen ‘Eğitimde Şiddet Yasası’ çıkarılmasını istedi. “Susma haykır, şiddete hayır” diye seslenen öğretmenlere Valiliğe gelen vatandaşlarda destek verdi. Basın açıklaması sonrası ise öğretmenler yürüyüş gerçekleştirdi.
NEDENLER
Öğretmenlerin eyleminde konuşan Türk Eğitim-Sen Kırıkkale Şube Başkanı Abdullah Yücel Karabacak, “Şiddete yönelik önlem almanız için daha kaç eğitimcimizi yitireceğiz? Artık yeter” diyerek sözlerine başladı. Şiddete uğrayan tüm eğitimciler için rahmet dileyen ve yakınlarına başsağlığı temennisinde bulunan Başkan Yücel Karabacak, disiplin yönetmeliklerinin yetersizliği,
eğitimcilerin itibarını zedeleyen ve sadece adı değişen öğretmeni şikâyet hatları, çoğu okulumuzda güvenlik görevlisinin bulunmaması, güvenliğin sadece nöbetçi öğretmenler eliyle sağlanmaya çalışılması, öğretmenlik mesleğinin mülakat, torpilli yönetici görevlendirmeleri, rotasyon, performans, şeffaf olmayan ödül ve ceza gibi uygulamalarla rencide edilmesi, eğitimcilerimizi tahkir eden yayın, tutum ve açıklamalar ile “eti senin kemiği benim” şeklindeki güven ve teslimiyet anlayışının çok gerilerde kalmasının şiddet olaylarına zemin hazırladığını söyledi.
GÜVENLİK GÖREVLİSİ TALEBİ
Her okulda güvenlik görevlisi ve kamrea sisteminin olması gerektiğine vurgu yapan Şube Başkanı Karabacak Türk Eğitim-Sen olarak eğitimde şiddetin önlenmesi, etkili ve caydırıcı tedbirler geliştirilmesi, eğitim çalışanlarının güvenli bir ortamda çalışmasının yasal koruma altına alınması amacıyla hem 2019 hem de 2023 yıllarında iki kez kanun teklifi hazırlayarak, milletvekilleri aracılığıyla TBMM’ye ilettiklerini hatırlattı. Karabacak, “Özel eğitim kurumlarında çalışan eğitim çalışanlarının da, görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılması, cezaların artırılması ve şikâyete bağlı kalmaksızın fail hakkında kamu davası açılmasını talep ettik. Bu noktada tüm siyasi partilerimiz birlik içinde olarak bu teklife destek vermesi ve teklifimizin yasalaşması en büyük beklentimizdir.” Dedi.
MİLLİ BİR ÖDEV
“Daha fazla eğitim şehidi verilmesine müsaade etmemeliyiz!” diyen Türk Eğitim-Sen Kırıkkale Şuba Başkanı Karabacak şunları kaydetti, “Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda (ÖMK) eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ile ilgili yasal düzenlemenin yer alması için de büyük mücadele veriyoruz! Eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddet aslında geleceğimize sıkılan kurşundur!
Bu nedenle geleceğimizin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz, şiddete müsamaha göstermeyeceğiz. Türk eğitimcileri olarak şiddetle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Vandallara teslim olamayacak, bu vahşet olaylarının önüne geçilmesi için gerekli tedbirler alınana kadar konuyu gündemde tutmayı ve farkındalık oluşturmayı sürdüreceğiz. Buradan bir kez daha ailelerimize ve tüm topluma çağrıda bulunuyoruz: Öğretmenlere verdiğimiz değer çocuklarımızın geleceğine yönelik verdiğimiz kıymettir. Bu bilinçle hareket etmek milli bir ödevdir.”
İŞ BIRAKTIK! Yeter Artık!
