Terör, iğrenç yüzünü bir kere daha ortaya koydu. Başkent Ankara’da, tamda Ankara’nın ortasında, Kızılay’da yine masum insanların canını aldı. Patlamada, maalesef 3 vatandaşımız hayatını kaybederken, 10’u ağır olmak üzere, toplam 34 vatandaşımızda yaralandı. Gazete, televizyon ve internet aracılığı ile edindiğimiz bilgilere göre; patlamanın yaşandığı yerin yaklaşık birkaç yüz metre mesafesinde bulunan resmi kurum ve kuruluşların sayısının fazla olması da dikkat çekici! Seçilen noktanın yakınında ise; Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Yargıtay, Genel Kurmay Başkanlığı ile Çankaya Emniyet Müdürlüğü ve Polis Akademisi bulunuyor! Patlatılan aracın park edildiği otoparkın tam karşısında bulunan ilköğretim okulunda ise; öğrenciler, idari personel ve öğretmenlerle birlikte yaklaşık bin kişi bulunmaktaydı. Patlama esnasında öğrencilerin derste olması, daha büyük bir faciayı da önlemiş oldu. Aynı gün, Siirt Kurtalan’dan Haydarpaşa’ya gitmek üzere yola çıkan, Güney Ekspresi’de bir ihbar üzerine Kırıkkale garında durduruldu. Yapılan aramada, şüpheli bir çanta belirlendi. İçinde kurulmaya hazır bomba düzeneği olan çanta, uzaktan kumandalı bir fünye ile bomba imha ekipleri tarafından patlatılarak, etkisiz hale getirildi. Muhtemelen öğle saatlerinde Ankara garında patlatılması düşünülen bu bomba da, Allah’tan bu şekilde engellenerek, başka bir büyük facianın önüne de geçilmiş oldu. . Ertesi günlerde Siirt, Bitlis, Van ve Diyarbakır’da ki terör saldırılarında da, ne hazindir çok sayıda masum vatandaşımızı, asker ve polisimizi kaybettik!.. 

 Kıymetli okurlar!.. PeKaKa denen terör örgütünün, Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olmadığını artık Türkiye’de ve dünyada bilmeyen kalmadı. Ama ne yazık ki, biz “devlet” olarak, hâlâ o mâlum terör örgütünü ve onun lideri konumundaki caniyi “muhatap” alma basiretsizliğini gösteriyoruz! Devlet (hükümet) adına, gizli görüşmeler de bulunarak, cani ile pazarlık yapabiliyoruz! Ve bunu da sıkılmadan, utanmadan kamuoyuna aktarıyoruz!.. Bölücü başı ile örgütünün istek ve hedefleri ortada iken, her defasında o “mâlum” isteklerini gündeme taşırlarken, bizler; daha neyi, niçin görüşüyoruz?!.. Onlarca, yüzlerce suç unsuru olayları görmezlikten gelerek, taviz üstüne taviz vererek, onları cesaretlendirmiyor muyuz?!.. Devlet, -anayasadan aldığı gücünü- kendi varlığını ortadan kaldırmaya kalkışana karşı niçin kullan(a)mıyor?!.. Yasalar, uygulanmayacaksa niçin yapılıyor?.. Sevgili okurlar! Kızılay’daki son bombalı katliam olayının hemen akabinde İçişleri Bakanımızın “olay”la ilgili basına verdiği demecinden alıntılarla satırlarıma son veriyorum…En tepedeki “Bakan”ın, bu tür “olay”lara nasıl baktığını da anlamanız açısından! Noktasına, virgülüne dokunmadan; yorum yapmadan! Ve…Tabii ki, takdir ve yorumu, sizlere bırakarak: Gazetecilerin, İç İşleri Bakanımız İdris Naim Şahin’e “saldırının hedefi”nin sorulması üzerine; “Bunu, tabii eylemi yapan en iyi bilir… Hedef gözetmeden yapılan bir hedeftir.” Patlama sonucu ölenlerin sayısı sorulduğunda da; “ 3 adet maalesef vatandaşımızın patlamadan dolayı can kaybına maruz kaldığı bilgisi var…” demiş!.. Ne diyelim! Mevlâm, sonumuzu hayırlı kılsın!.. Cenab-ı Allah, bu millete ve devlete zeval vermesin!.. Rahmetini ve yardımını esirgemesin üzerimizden!.. Milletimizin başı sağ olsun!..