Türkiye genelinde ve yurt dışında gönüllü “Kültür ve Turizm Basın Elçileri” belirlemek amacıyla başlatılan projenin üçüncü oturumu, geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle yürütülen ve İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu (İMBF) ile Türk İnternet Medya Birliği (TİMBİR) iş birliğinde düzenlenen etkinliğe, 81 il ve yurt dışından 300’ü aşkın gazeteci ve yazar katıldı.
Programın moderatörlüğünü TİMBİR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Erdem Tokuş üstlenirken, açılış konuşmasını TİMBİR Genel Başkanı Dr. Süleyman Basa yaptı. Basa, projenin amacının kültür ve turizm alanında doğru ve etik haberciliği teşvik etmek olduğunu vurguladı.
Haber Etiği ve Medyanın Güvenilirliği Konuşuldu
Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zakir Avşar, etkinlik kapsamında yaptığı konuşmada haber etiğinin medya güvenilirliği açısından kritik bir konu olduğunu belirtti. Gazetecilerin, doğru ve tarafsız bilgi aktarma sorumluluğu taşıdığını dile getiren Avşar, dijital medya çağında hızla yayılan doğrulanmamış bilgilerin, kamuoyunu yanıltabileceğine dikkat çekti.
“Medya etiği, yalnızca haber doğruluğunu değil, aynı zamanda gazetecinin mesleki onurunu, haber kaynağını ve toplumun bilgiye erişim hakkını da korur” diyen Avşar, medya kuruluşlarının objektiflik ilkesine bağlı kalmasının önemini vurguladı.
Yalan Haber ve Medyanın Gücü Üzerine Tartışmalar
TİMBİR Başkan Vekili ve Güvenli İnternet Medya Merkezi (GİMER) Başkanı Av. Cüneyd Altıparmak, yalan haberin tarihsel süreçte medyanın nasıl kullanıldığını gösterdiğini belirterek şu örnekleri paylaştı:
- 1835’te New York Sun Gazetesi’nin “Ay’da Yaşam” haberini yayımlaması,
- Nazi Almanya’sında propaganda için medyanın kullanılması,
- Vietnam Savaşı ve günümüzde Gazze’de yaşanan olaylara ilişkin manipülatif haberler.
Altıparmak, yalan haberin ne zaman suç sayılacağı ve medya etik kurallarının bu süreçte nasıl belirlenmesi gerektiği üzerine tartışmaların sürdüğünü belirtti.
İtibar Yönetimi ve Medyanın Rolü
İtibar Enstitüsü Başkanı Orhan Samast, medyanın toplum algısını nasıl etkilediğini ele aldı. Samast, itibarı oluşturan en önemli unsurlardan birinin medya olduğunu belirterek, “İtibar, kazanılması zor, kaybedilmesi kolay bir olgudur” dedi.
Samast, bir haberin hangi alanlarda etki yarattığını değerlendirirken;
✔ Bireylerin itibarı,
✔ Kurum ve markaların güvenilirliği,
✔ Ürünler, şehirler ve ülkeler üzerinde oluşturduğu algılar,
✔ Değerler ve toplumsal dinamikler üzerindeki etkileri gibi faktörlerin göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı.
Samast, medyanın yalnızca olumsuz olayları değil, topluma değer katan olumlu gelişmeleri de haberleştirerek daha dengeli bir yayın politikası izlemesi gerektiğini ifade etti.
Projenin Geleceği ve Teşekkür Konuşması
Etkinliğin kapanış konuşmasını yapan TİMBİR Başkanı Dr. Süleyman Basa, projeye destek veren konuşmacılara ve katılımcılara teşekkür ederek, “Dördüncü oturumun ardından tüm katılımcılara Kültür ve Turizm Basın Elçisi sertifikaları gönderilecektir” dedi.
Kültür ve Turizm Basın Elçileri Projesi, medya mensuplarının kültür ve turizm alanında etik ve doğru habercilik yapmalarını teşvik etmeye yönelik çalışmalarına devam edecek.
