EVRENSİZ ÖTEKİ

“Öte Evren” şimdilerde Avrupalıların seslendirdiği, kökeninin 1990 yılına dayandığı bilinen bir kavram. Maksadın hâsıl olma sebebi aslında kurdukları düzenin içinden bir parçanın yer değiştiriyor oluşu. Bu nedenle “ötede olma” kavramının içi hayli dolu. Çünkü yakın tarihe kadar internetin öncülük ettiği dünyada yeni bir yaşam fonksiyonu kurma çabalarının girişimini görüyoruz.

Bu kültürel açıdan da sosyal olarak toplum açısından da son derece yan etkileri olan bir ilaç konumunda. İlaç diyorum çünkü bu faydaları ancak doğru anlamda kullanıldığında ortaya çıkabilecek yeni bir teknolojinin ayak sesleri. Öte Evren önermesi ile pek çok şirketinde öncülük ettiği bu sanal dünya, gelecek nesilleri etkileyecek boyutları içermekte. İslam toplumunda yeni bir teknoloji ile kurulması hayal edilen bu gerçeklik, hayatımızı tehdit eden bir duruma sürükleyebilir. Nedenleri; İnsanların ferdilikten bireyselleştiği bu dünyada daha çok yalnızlaştırma politikalarıyla toplum algısının yıkılarak, millet hatta bir adım sonrasında ümmet şuurunu yıkmaya karşılık girişimler olduğu yadsınamaz bir durum. Böyle bir durumda kendilerini muhafaza etmeye çalışan onca aile dağılmanın eşiğinden dönemez hale getirilecektir.

Ailesiz bir toplum inşa etme çabalarından biri de “Öte Evren” kurgusudur. Bu sanal gerçeklik içinde insanların tamamen zihinleri içinde yaşamaları sağlanarak toplum içine çıkmaları engellenecektir. Bu projelerin geleceği devlet eliyle belli bir komisyon tarafından ele alınmadığı takdirde insanımız özellikle İslam âlemi tehlikeli bir durum ile karşı karşıya kalacaktır. Sonuçlarının hayal dahi edilemediği bu marjinal teknolojinin ağından çıkmak zor olacaktır. Şöyle ki hayatımızı kuran Batı uygarlığının seremonilerini çalmaktan öte gidemeyeceğizdir. Bu tehlikeyi haber edişimizin amaçlarından biri de yaşadığımız ortamda yeterince dezenformasyona mâruz kaldığımızdandır.

Matrıx filminin bir benzerini yaşam içine enjekte etmek, insanımız ve toplum sağlığımız açısından sonunu göremediğimiz bir yolculuğa adım atmak olacaktır. Bu anlamda insanların zihinlerinde yeni bir dünya inşa edenlerin hiç de bu dünyadan vazgeçmediklerini ve vazgeçmeyeceklerini görmek zor değildir.