Bir lider düşünün!

57 yıllık yaşamına;

11 savaş...

24 madalya...

7 nişan...

13 kitap sığdırsın...

Bir devleti yeniden ayağa kaldırıp, CUMHURİYETİ kursun...

Vefatının üzerinden bir asır geçse de bir ülkenin her daim kurtuluş anahtarı olsun.

Ve milyonlarca yürek, onu göremediği halde sevgisini kalplerinde taşısın...

    Bu günkü makaleme, yaşadıkları zamana isimlerini yazdırmış, bıraktıkları izlerle tarih kitaplarında yer bulmuş ve o dönemlere imzalarını atıp gitmiş olan liderlerin yazarların ve aydın görüşlerin Atatürk hakkındaki fikirlerini sizlerle paylaşarak başlamak istiyorum.

☆ ☆☆

(Adolf Hittler, Almanya Cumhurbaşkanı ve Şansölyesi)

   Mustafa Kemal; bir millet, bütün vasıtalarından mahrum edilse dahi, kendini kurtaracak vasıtaları yaratabileceğini ispat eden adamdır.

 (Alan Moorehead, İngiliz yazar)

O genç ve dahi Türk şefinin o esnada Çanakkale’de bulunması, müttefikler bakımından talihin en acı darbelerinden biridir.

(David Ben-Gurion, İsrail Başbakanı, 1963)

  Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. Yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete nasip olmayan cesur ve büyük bir inkılâpçı olmuştur.

(Claude Farrère, Fransız romancı ve diplomat)

 Sevr’den sonra Türkiye’nin öldüğünü sanmıştım. Ama Türkiye; yaşıyor. Hem de Mustafa Kemal başına geçtiğinden beri öylesine canlı yaşıyor ki...

(David Lloyd George, İngiltere Başbakanı)

    Yüzyıllar nadir olarak dâhi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki 20. yüzyılın dâhisi Türklere nasip oldu ve kader onu bizim karşımıza çıkardı.

(El Tekaddum Gazetesi, Suriye)

   Atatürk’ün başardığı işler mucize ve harika kabilindedir. Birkaç yıl içinde memleketinde yaptığı inkılâplar, birkaç yüzyılda gerçekleştirilmeyecek işlerdir.

(Emanullah Han, Afgan Kralı)

  O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi.

[(Bayan) Sucheta Kripalani, Hint Parlamento Heyeti Başkanı]

   Atatürk, yalnız Türk milletinin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletlerin önderiydi. O'nun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.

       * * *

  Tarihe isimlerini yazdırmış bu büyük isimler Atatürk ile ilgili fikirlerini bu şekilde beyan ederlerken bizim yurttaşlarımızın, gençlerimizin hele hele de medeni kanun hakkı getirdiği kadın vatandaşlarımızın böyle bir dehaya hâlen kötü laflar etmeleri ve kirli fikirler beslemeleri, bıraktığı cumhuriyeti bir eza gibi görmeleri ne kadar da acı ve elem verici değil mi?...

SORUYORUZ HERHANGİ BİR VATANDAŞA;

-- Bakın yabancı liderler Atatürk'ün dahiyane yönünü anlatmışlar, onun hakkında ne kadar da olumlu şeyler söylemişler. Onu kabullenmişler. Yaptığı ilkeler, inkılaplar ışığımız olmuş. Peki sen ne düşünüyorsun?

Cevap gayet düşündürücü.

-- sevmiyorum.

--Neden?

--Babam da sevmezdi.

--İyi de neden?

--Çok hoca astırdı derdi babam.

--Peki araştırdın mı?

KOCAMAN bir HAYIR.

Peki şu zamanda da kendini hoca, tarikat ehli diye takdim eden 8-9 yaşındaki kız çocuklarına göz dikmiş, devlete karşı koymuş insan müsveddeleri var değil mi?

EVET...

"O yıllarda mahkûm edilenler hakkında babanla sen ne kadar bilgi sahibisiniz? Diye soruyorum.

Cevap yok...

Karşılıklı bakışıyoruz sadece.

* * *

  Sonra bir başka gence rastlıyoruz. Atatürk mezolesine çekiçle saldırıyor. Sonra da resimler çekinip, sosyal platformda pişkin pişkin sırıtarak paylaşım yapıyor.

   Nedenini soruyoruz.

Cevap yine aynı.

SEVMİYORMUŞ.

Bu heykel puttur. Biz putperest miyiz?

Şeklinde absürt bir cevap.

  Irak'ta da liderler Saddam Hüseyin'in heykelini yıkmışlardı değil mi? Belki bir heykeldi ama neticede o lideri, ülkesini temsil ediyordu. Onu devirerek kendi benliklerini, hürriyetlerini, teslim etmemişler miydi?

Senin sevmediğin ATATÜRK; "YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM" şuuruyla düşmanı denize döküp Çanakkale'de geri dönmeyi düşünmeyen bir ordu çıkarmış ortaya. Sana CUMHURİYET gibi bir özgürlüğü sağlamış.

OKUDUN MU HİÇ ?

   YOK...

  Elbette putperest değiliz. Hâşa... Sen sevdiğin birisinin resmini telefonunda taşımıyor musun? Resmine bakınca tapmış mı oluyorsun?

Yine muallakta kalan, cevapsız, karşılıklı bir bakış...

* * *

  Üniversite önünden geçiyoruz, bir kız öğrenci.

Feryat figan bağırıyor...

Kahrolsun lâiklik, kahrolsun Atatürk. Atatürk ilâhmıdır, biz başka kanun tanımayız...

Hemen yanaşıp soruyoruz.

 " Allah'ın kanunlarını içeren yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'i, insanlar okusun, okuduğunu anlasın diye Elmalı'lı Hamdi Yazar'a 1935 yılında tercüme ettiren kimdir, biliyor musun?"

"17Şubat 1926'da kabul edilen Türk Medenî Kanunla, kadınlara verilen haklardan haberdar mısın? "diye bir doru daha...

Ve cevap bekliyoruz...

HABERDAR DEĞİLSEN ÖZETLEYEYİM.

– Tevhid-i Tedrisat kanunun çıkarılmasıyla birlikte eğitim lâikleştirildi ve Millî Eğitim Bakanlığı bünyesine girdi. Kızlar da erkekler gibi eşit eğitim görmeye başladılar.

– Erkeği tek taraflı boşanması Türk medeni kanunu ile rafa kaldırıldı. Kadınların da boşanma hakkı, velayet hakkı, malları üzerinde tasarruf hakkı gibi hakları oldu.

– Çıkarılan belediye yasası ile birlikte kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı verildi.

– Kadınların ve çocukların korunması için kanun düzenlemeleri yapıldı.

– Kız öğrencilere meslek eğitimi vermek ve teknik eleman olarak yetiştirmek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü faaliyete geçirildi.

– Kadınlara köy muhtarı olma, ihtiyar meclisine seçilme hakları tanındı.

– Anayasada yapılan düzenlemeler sonucunda kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. Türkiye, kadınlara seçme ve seçilme hakkı veren ilk Avrupa ülkesi oldu.

– İş kanunu ile birlikte kadınların çalışma hayatındaki şartlar da iyileştirildi.

– 1935 yılında imzalanan ILO sözleşmesi ile birlikte kadınların tehlikeli ve ağır işlerde çalıştırılmasına yasak kondu.

* * *

Onca savaşın içinde canı pahasına mücadele eden, üstelikte hakkında idam kararı çıkarılmış olmasına rağmen vazgeçmeyen, bu koca yürekli vatan sevdalısı liderden neden nefret duyulur?!.

   İtilaf devletleri tarafından manda ve himayeye girilmesi için her türlü teklifler yapılmasına rağmen, zerre kadar menfaatini düşünmeyen bu lidere neden kin duyulur?!...

    Açtığı her bir fabrikayla yerli üretime önem veren, attığı her adımda ülkesini düşünen insan HAİN OLABİLİR Mİ!? KENDİNİ İLÂH İLÂN EDEBİLİR Mİ?!

   Kendisini hiçbir zaman asla methetmemiş, bilakis " BENİ ÖVME SÖZLERİNİ BIRAKINIZ , BU ÜLKE İÇİN DAHA FAZLA NELER YAPARIZ, ONU KONUŞUNUZ "diyerek her daim vatanını ne kadar çok sevdiğini, kendi menfaatlerinden daha ileride tuttuğunu göstermiştir

    O'nsuz geçen, 86.'nci 10 Kasım'ın yasını tutarken, bize bıraktığı ülkenin, cumhuriyetin ve devrimlerinin hâlen gururu ve huzuru içerisindeyiz. İlke ve inkılaplarıyla ışığımız olan, devletimizin mimari, cumhuriyetimizin kurucusu büyük önderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ü sevgi, saygı, rahmet ve minnet duygularıyla yâd ediyor onun izinde yürüyerek tüm yürekle selâmlıyorum...

MEKÂNIN CENNET OLSUN BÜYÜK ATAM.

YanıtlaYönlendir