Dağlar heybet sarmış senin her yanın,
Kıvrım kıvrım çıkar sana yolların,
Baharda yazlarda kokar güllerin,
Dağlar sana nasıl çıkılır söyle.

Heybetinden sana varılmaz kolay,
Erciyes Nemrut’ta çekerler halay,
İnsanlar gelir sana alay alay,
Dağlar karın boran tükenmez söyle.

İlkbaharda çıkar yeşil çimenler,
Müjdeler baharı Hacı leylekler,
Aşıklar yazarlar üstünde şiirler,
Dağlar başın hep dumanlı mı söyle.

Dağlar seni geze geze yoruldum,
Zirven çok güzeldir baktım vuruldum,
Kalbim duracaktı çıkmadım döndüm,
Dağlar çok yücesin sen neden söyle.

Sonbaharda kışta öter keklikler,
Ne hoş kokar sende biten kekikler,
Aşıklar üstünde sohbet ederler,
Dağlar bereketlisin neden söyle.

Dağlarımın aşılmaz başı yüce,
Madenler mermerler gizli içinde,
Yıllardır kazarlar bitmez hazine,
Dağlar çivi derler doğru mu söyle.

Dağlar dört bir yanın dolu nebatla,
Kimseler ermedi sendeki sırra,
Dağlarım beni de bağrında sakla,
Dağlar yılan kartal nerdedir söyle.

Dağlar seni delik deşik etmişler,
Bağrını yarıp ta maden seçmişler,
Tatlı sularını herkes içmişler,
Hüdayi’ye yerin var mıdır söyle.