Bu hafta istedim ki hikmetten üç manayı kavrama gayretinde olalım. Bu nedenle sizler için hikmetin üzerine küçük bir şerh denemesi üzerinde çalıştım. Hikmet şerhi; Dr. Hayati Bice hocanın izni dâhilinde Divan-ı Hikmet adlı eseri esas alınarak hazırlanmıştır.

1. Hikmet

Allah’ın adıyla hikmeti açıklayarak söyledim. İsteyenlere inci, cevher saçtım. Riyazeti kanlar yutarak sıkı çektim. Ben ikinci defter’in1 sözlerini açtım.

Hoca hikmet söylerken Allah Teâla’nın adıyla başlamaktadır. Söylediklerinin ise hikmet olduğunun farkında olarak, açıkladığını dile getirmiştir. Bu hikmetlerden faydalanmak isteyen olduğu takdirde inci ve cevher kadar kıymetli söz söylediğini bilmelidir. Buradaki inci ve cevher, sözün özü anlamıyla da kullanılmıştır. Çünkü cevher, değerli madenlerin işlenmesi ve çıkarılması sayesinde meydana gelmektedir. İnci ise deniz diplerindeki istiridye ve midye gibi hayvanların içinden toplanmaktadır. Buradaki anlam bir araya getirilmesi zahmetli ve zor olan gizli ve güzel manaların verildiğidir. Riyazet; “nefsi kırıp dünya nimetlerinden uzak yaşamaktır.”2 Böylece dervişlik yolunda çileye mazhar olduğunu ve nefsi ile mücadelesinde ciddi yol katedebilmek için emek verdiğinden bahsetmektedir.

Hoca, ikinci defter’in sözlerinden bahsederken muhtelif görüşler olsa bile ahiretin sırlarını ayan ettiğini anlatmıştır. Buradaki ikinci defter, ikinci cihan olarak düşünüldüğünde kesretin dışındaki ahiret hayatından bahsedildiği görülmektedir. Zayıf bir ihtimal olmasına rağmen defter ile kastedilenin ilahi kitap olması ve o ilahi kitabın sözlerinin açıklandığı da düşünülebilir. En iyisini yaratan bilmektedir.

Kim cemale talip olursa sözü söyledim. Canı cana bağlayıp, damarı ekledim. Garip, yetim, fakirlerin gönlünü okşayıp, gönlü kırık olmayan kişilerden kaçtım.

Cemal, yüz güzelliği anlamı ile kullanılsa da metinde yaratıcının vechi anlaşılmalıdır. Çünkü yüz kelimesi doğrudan yaratıcı için kullanılmamaktadır. Vech, kelimesinin ve bu kelimeye işaret eden cemal kelimesinin açıklamasına girilmemelidir. Çünkü bu kelimenin kullanım anlamı Allah Teâla’ya nispet edilen haberi sıfatlar arasındadır. Böylece bu kelimeler kelam ilminin içinde yer almaktadır. Vechin ve cemalin en doğrusunu ve en iyisini yaratıcı bilmektedir. Hoca, cemale talip olana sözlerinde bir mana yani anlam taşıdığını haber vermiştir. Yalnızca bu anlamı belli mertebedeki kişilerin anlayabileceği anlaşılmaktadır. Böylece hocanın sır dünyası daha ikinci mısrada kendisini belli etmektedir. 

Can ve damar kelimeleri ile kesretin içinde de nefsi ile mücadele ettiğini belirtmiştir. Kırık gönül kelimesi ile mazlumlar ve Allah Teâla’nın yanında makbul olan kimseler kastedilmiştir. Hoca, garip, yetim ve fakirlerin gönlünde yaratıcının rızası olduğunu ancak onları hoşnut etme ile cemale varılacağını vurgulamaktadır. Mısradaki anlam bununla sınırlı kalmayıp bu hasletlerin olmadığı kimselerden de kaçılması, uzaklaşılması gerektiği belirtilmiştir.

Ben-benlik güden kişilerden kaçtım. (Sen de) nerde gönlü kırık görsen, merhem ol, mazlum yolda kalsa, yoldaşı ol, mahşer günü dergâhına yakın ol.

Bu mısrada yer alan benlik kelimesi nefsi hissiyatın kibri boyutlarını ve bencilliği başa alarak vurgulanmıştır. Çünkü benlik güden kişinin kesretten ayrılmadığı ve ilahi huzura kapı aralayamayacak kadar uzak olduğu düşünülmektedir. Bundan sabep hoca kendisinin benlik sahibi kişilerden uzak durulması gerektiğini, kendisinin uzak durduğunu söyleyerek belirtmektedir. Sözün muhatabına ise gönlü kırık, mazlum kimselerin benlikten uzak olduğunu vurgulamıştır. Böylece bu kimselere yardım edilmesi gerektiğini anlamaktayız. Bu bağlamda kişinin mahşer günü yaratıcıya yakın olacağı belirtilmiştir.

DİPNOT:

1*“Defter-i sânî” sözü eserin orijinal metninde sad harfi ile yazıldığında “yaratan” anlamına geldiği anlaşılmaktadır. Fakat muhtelif hocalarımızın ortak görüşü peltek se harfi ile yazılarak “iki” manası verilmek istendiğidir. Henüz elimizde ciddi bir bulgu olmamasına karşın ikinci hayata yani ahirete kapıları açan defter niteliği taşıdığı da aşikârdır. Bu yüzden manzum çevirilerde anlam verilirken, manasının gizli kaldığı gözönüne alınarak orijinal haliyle neşredilmesi doğru olacaktır. Biz bizden önceki muhtelif hocalarımızın ortak görüşlerini takip ederek ve çoğunluğa uyarak kelime manasını şerhimize dâhil ettik.

2*Pala, İskender. Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, Kapı Yayınları,  İstanbul, 2020, s. 378.