Yaşadığımız coğrafya sıradan bir yer değil. Gerek stratejik gerekse jeopolitik açıdan birçok konuda önemli konuma sahip olduğunu unutmayalım.
Son asırda Türkiye’nin dış politikada nasıl güç odaklı olma ve adalet dağıtmasında büyük rol oynadığını görüp, dünya listelerinde en güvenilir hakem ülke olmuş durumdayız. Bunun önemini idrak edemeyen yoktur diye düşünüyorum…
Türkiye büyüktür diye, her dem söyleriz. Fakat bazı siyasi mefkûreler, resmi içerden tam manasıyla idrak edemeyebiliyorlar. Büyük resmi görebilmek için biraz uzaktan ve objektif bakmak lazımdır.
Ülkemizin sırf savunma sanayi hamlesindeki başarısı tek başına bir kitap olmaya namzettir…
Belki savunma sanayisindeki ilerleyişimizi fark edemeyenler vardır. Ne derece çalışmalar yapılıyor ne çok sipariş üzere ihraç ettiğimiz ürünlerimizin olduğunu da herkes bilmelidir…
Ülke olarak kısa zamanda çok işlerde başarı gösterdik. Şunu da belirtmek isterim ki 2024’te zirvenin başını çeken olacaktır diye ümit ediyorum.
Dünya son yüzyılda çok savaş gördü fakat hepsinin ana kaynağı enerjiydi, petrol, altın, bor, uranyum vb.
Savaşların tüm müsebbibi enerji kaynaklarının batılılar tarafından ele geçirilmek istenmesiydi kısaca asıl amacı sömürü…
Savaş; hiçbir ülkeye kan ve gözyaşından başka fayda getirmedi. Ayrıca bundan sonraki savaşların, kaynakları iyi kullanılmayan su savaşlarına dönüşecek olmasını da belirtmekte fayda var.
Ukrayna-Rusya savaşından sonra neler oldu dersek, en büyük sıkıntı yine enerjide yaşandı.
Doğalgaz; Hatırlarsak Avrupa’nın Rusya’ya karşı tutumundan ötürü Putin “Gazı keserim.” Demişti. Orada bir gaz kesme restleşmesi yaşandı ve şimdide kış kapıdan kendini gösterdi…
Bunun üzerine Moskova Enerji Forumu’nun açılışında, Putin Türkiye için şu ifadeleri kullanmıştı 'Avrupa'ya gaz sevkiyatı için Türkiye'ye büyük bir merkez kurabiliriz'.
Avrupa ülkeleri daha bir yorum yapmadan, bizdeki muhalefet rahatsız oldu ve sosyal medyalarında Sayın Putin için “AK Partinin Rusya İl Başkanı” ilan ettiler…
Batının sözcülüğüne ve avukatlığına soyundular, abesle iştigal işleri hiç bitmek bilmiyor. Bizdeki muhalefet bu deli saçması işleri ve batı hayranlığını çok seviyor.
Demek ki geçmişte 70 sente muhtaç olduğumuz günleri unuttular. Gelişen ve güçlenen Türkiye’yi göremiyorlar…
Mâ’Mâfih ben inanıyorum ki Türkiye gaz sorununu da çözer çünkü tahıl sorununu nasıl çözdüyse yine biz bu işi güçlü liderimizle çözeriz.
Neden biliyor musunuz? Eğer aynı sorun başka bir yerde yüz gösterseydi bizimde gaz stoklarımız olmasaydı Rusya başka bir ülkeye deseydi “Gaz Almak İsteyen Türkiye’yle Muhatap olacak” değil de farklı batılı bir ülkeye tevdi etseydi bu sözleri acaba muhalefet ne karşılık verirdi?
Ülkesini batıya şikâyet edenlerden bu ülkeye fayda gelmeyeceğini gördük bunu da unutmuyoruz.
Hoş yıllardır da nasıl muhalefet ettiklerini de görüyoruz, sözde milli olan elinde ülke yararına hiçbir proje olmayan muhalefetçiklerle doluyuz.
Şu hususa da değinmek istiyorum, biz ülke olarak batılılar gibi yapamayız. İnançlarımızın gereği adaletli bir şekilde insanlığın mağdur olmasına rıza gösteremeyiz.
Daha âdil bir dünya için çalışan, emek sarfeden tek ülke gördüğümüz kadarıyla Türkiye…
Bu ülke bu güçlü olma yolunda ilerlerken milletiyle birlikte çok fazla sınavlardan geçti… Lâkin hepsini kazanan büyük Türkiye oldu…
İşte bu yüzdende biz Avrupa’nın efendisiyiz… Gün gelecek tıpkı geçmişte olduğumuz gibi dünyanın da efendisi olacağız.
Daha büyük olmak için durmak bilmeden yürüyüp, ülkemize sahip çıkmak aynı gemide olduğumuzu unutmamak adına batı hayranlarına da dikkat edin derim…
Muhalefete şunu sormak lazım; Amerika gezileri nasıldı ve kimlerle görüştünüz?
Bir insan 8 saat hamburger yer mi?
Haberlerde kimlerle görüştüğünüze dair bahsiniz geçmedi? Bazı görüşmeler muamma, çokça soru işaretleri var!
Gerçi benim ülkemin ferasetli insanları bunu görebiliyor…
Merhum Kudüs Şairi Nuri Pakdil üstâd çok güzel tarif etmiş içimizdeki batı hayranlarını…
“Boynumuz ağrıdı batıya bakıp durmaktan!
Üstelik batının mil çektiği gözlerle bakıyoruz batıya…
Niye?
Neye baktığımızı bilmeden…
Ama artık yeter bayım!
Yeni ve diri bir aşkla silkelenip yeni ve diri bir dostlukla birbirimize göz, kulak ve dil olmalıyız…
Artık yeter!”
Geçenlerde bir dostumla muhabbet ederken çok güzel bir söz düştü ortaya, bizim ülkemizde maalesef birçok sektörde olduğu gibi siyasette de bir türlü yapılamayan bir usul var. Oda şudur insanlara çıraklığını yaptığı işin ustalığını yaptırmadıklarından ötürü o alanda başarı tam manasıyla elde edilemiyor…
Ne vakit çıraklığını yaptığımız işin ustalığını yaparsak başarı gelecektir… Buda liyakate giden kapıyı açacaktır! Vesselâm…