Kim ne derse desin, dünya hızla değişiyor!.. Tabiî ki Türkiye’de değişiyor!.. Hem de baş döndürücü bir hızla!.. Bilimde, sanatta, kültürel alanda müthiş bir değişim. Eğitim ve öğretim anlayışımız başta olmak üzere, örf ve adetlerimiz, dilimiz, dinimiz… kısaca “olmazsa olmaz” olarak gördüğümüz “temel değer yargılarımız”, “bakış açımız” kökten değişiyor!.. Değişim; fertlerin ve toplumların var oluşundan günümüze gelinceye, yarınlarımıza varıncaya kadar “değişmeyen” inkâr edilemeyen belki de tek olgu!.. Kısacası; fertlerin, toplumların, milletlerin hayatında ve sosyo-kültürel yapısında “değişim” kaçınılmaz. Daha çarpıcı bir ifade ile; “Hayatta değişmeyen tek şey; ‘değişim!..’ ” Değişimi reddetmek, yok saymak asla mümkün değil!..
Buna da zaten kimse karşı durmaz/duramaz!.. Bizleri endişelendiren, düşündüren tek şey; tamamen değişmek, “kökten değişmek!..” Çıkış noktasını, var oluş sebebini ve “aslını inkâr etmek!.."
Bireylerin olduğu gibi, toplumların, milletlerin de dünü, bu günü ve yarınları vardır. Hayat boyu hep “bu gün”lerde kalınamayacağına göre, varlığımızı devam ettirebilmemiz için, “yarın”larımızı daha güzel yaşama adına “dün”lerimize de sahip çıkmamız şart!
“Dün” aslında ferdin ya da milletin bir bakıma “hafızası”dır. Hafızası yerinde olan kişi ve milletler ancak sağlıklı ve güçlü olarak hayatta kalır.
“Dün”lerde yaşamak ne kadar marazî ise, “yarın”ları düşünmeden, hep “bu gün”lerde kalmakta bir o kadar sağlıksız ve sakat. Gelecekte sağlıklı, huzurlu ve uzun ömürlü yaşamak isteyenler, -bu günü yaşarken- geçmişini de daima hatırdan uzak tutmamalıdır!... Unutmayalım; “Dünü olmayanın, bu günü ve yarın(lar)ı asla olamaz!..”
Sevgili okurlar!...“Değişim” kaçınılmaz!... Buna bir diyeceğimiz yok. Diyeceğimiz o ki; “değişim” adı altında toplumları ayakta tutan, onu diri ve iri kılan “kutsal” olarak gördüğümüz “millî değerlerimiz”in hafife alınıp, -bilinçli/bilinçsiz- ayaklar altında çiğnenmesi, yok edilmesi!...
Sözün özü: “Değişim”e evet!.. Ama; bizi biz yapan millî değerlerimize sımsıkı sarılarak, daha iyiyi, daha güzeli yakalama adına yozlaşmadan, tarihimize ve kendimize ters düşmeden!....
Selâm, saygı ve muhabbetle!...